Library of Heaven's Path - Bölüm:419 Yedi Meridyenli Vahşi Ayı

---

Bölüm:419 Yedi Meridyenli Vahşi Ayı

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

"Neler oluyor?"

 

"O iki Kaplan Başlı Canavar hasta mı?"

 

"Kafamın hastası! Görmüyor musun? Korktukları ortada..."

 

"Karşı taraf onlara 'eğer düşmezseniz, bir sonraki seviyeye geçemem' dedikten sonra, o ikisi korkudan hemen devrildiler..."

 

Bir anlık sessizlikte sonra, çevrede bir curcuna kopmuştu.

 

Vahşi canavarların rakipleriyle son nefeslerine kadar hırsla dövüştüklerine şahit olmuşlardı.

 

Kibirli vahşi canavarların karşılarına çıkan tüm zorlukları görmezden gelişlerine şahit olmuşlardı.

 

Ancak bir vahşi canavarın dövüş bile başlamadan ölü taklidi yaptığını hiç görmemişlerdi...

 

O ikisini nasıl bu kadar korkuttun?

 

"Bir hamle bile yapmadan, iki acımasız Kaplan Başlı Canavarı ölü taklidi yapacak kadar korkuttu mu?"

 

Luo Tang ve Fang Jin neredeyse kendi dillerini ısıracaklardı.

 

Bu artık fazla abartılı olmuyor muydu?

 

Bunlar Kaplan Başlı Canavarlardı, inanılmaz saldırgan hayvanlar! Bunlar Zhizun alemi üstatlara bile diş göstermeye cesaret edecek varlıklardı! Ancak tek bir yumruktan sonra, hemen yere devrilip ağızlarından salyalar akıtmaya başlamışlardı...

 

Bundan daha utanmaz olabilir misiniz?

 

Vahşi canavarlık gururuna ne oldu?

 

Ormanın Diktatörlerinin cesareti nerede?

 

Ya Zongshi aleminin zirvesinde sahip olmanız gereken duruş?

 

Luo Tang ve diğerleri dünya görüşlerinin yeni sınırlara genişlediğini hissediyorlardı.

 

On dakika önce, Xuanyuan Krallığında canavar eğiticiliği konusunda rakipsiz olmakla övünüyorlardı. Ancak Zhang Xuan'i gördükleri anda, ne kadar önemsiz olduklarını fark etmişlerdi.

 

Bu herif birkaç nefes içinde bir grup Kasırga Kurdunun Tam Teslimiyetini sağlamasına rağmen... onları bir hiçmiş gibi tekmelemişti.

 

Pekala, onlara ihtiyacın olmayabilir, hoşuma gitmese de bunu kabul edebilirim. Ancak... bir Kaplan Başlı Canavarı tek cümleyle ölü taklidi yapacak kadar korkutmak, biraz abartılı olmadı mı?

 

"Eğer orada ben olsaydım... Ne olurdu?"

 

Kendini karşı tarafın yerine koyan Luo Tang gözyaşlarına boğuldu.

 

Eğer üç Kaplan Başlı Canavarla yüzleşen kendisi olsaydı, muhtemelen karşı tarafın kükremelerini duyan duymaz yere düşüp ölü taklidi yapan kendisi olurdu...

 

Bundan önce, Salon Efendisi Feng ve diğerlerinin onu överken abarttıklarını düşünmüştü. Ancak, şimdi bu herifle aralarında dünyalar kadar fark olduğunu biliyordu.

 

"Bunu yapmayı ben de başaramazdım..." Fang Jin acı bir gülümsemeyle kafasını salladı.

 

Yarı Zhizun bir üstat olarak bile, aynı anda üç Kaplan Başlı Canavara karşı şansı yoktu. Bu koşullar altında yapabileceği en iyi şey elinden geldiğince uzağa kaçmak olurdu. Teslim almak ya da evcilleştirmek tamamen ihtimal dışıydı.

 

 

...

 

"Kaplan Başlı Canavarların savunması karnında en yükseğe ulaşır, ancak aynı zamanda güçleri de o bölgeden gelir. Bu delikanlı o noktaya saf kaba kuvvetle vurarak biyolojik yapısını parçaladı ve sonuç olarak canavarın midesinin bulanmasına ve güçsüz düşmesine neden oldu!"

 

Manzarayı gören Salon Efendisi Xie Jiuchen'in ağzı yaşadığı şokla bir karış açıldı. Kendine gelmesi bir an sürmüştü. "Bu manzaraya şahit olduktan sonra, kalan iki Kaplan Başlı Canavar darbe almaları halinde aynı şeyi kendilerinin de yaşayacaklarını biliyorlardı...

 

"Bir vahşi canavar dövüş gücünü kaybettiği anda, ölüden farklı kalmaz. Ne kadar aptal olurlarsa olsunlar, yapacakları şey açıktı!"

 

Bir vahşi canavarların temel içgüdüleri de güçlülerden sakınmalarını içerirdi. Kendinden güçlü bir rakip karşısında en kibirli vahşi canavar bile geri çekilirdi.

 

"Aynen öyle. Ancak... bunu başarabilmek için kaba kuvvetten fazlasına ihtiyaç var. Bunun haricinde, onu tek bir darbeyle alt etmek isteyen biri o devasa karın boşluğundaki kaslar, kemikler ve meridyenlerin zayıf noktasını bir anda belirleyebilmek için Kaplan Başlı Canavarın vücuduna tamamen hakim olmalıdır..."

 

Büyük Kıdemli Wei Yuqing de şaşkına dönmüştü.

 

Bunlar Kaplan Başlı Canavarlardı! Şu anki gücüyle bile, karşı tarafı tek yumrukta ölü taklidi yapacak kadar korkutabilmesi imkansızdı!

 

Bu artık üstün bir kaba kuvvete sahip olma meselesini aşmıştı. Yalnızca Kaplan Başlı Canavarların davranışları, saldırı şekilleri, fizikleri ve benzeri konularda mutlak anlayışa sahip biri bunu başarabilirdi!

 

Ancak ondan sonra böyle bir şeyi kolayca başarmak mümkün olurdu.

 

O... O hala bir insan mıydı?

 

Daha yirmisinde bile olmayan 2 yıldızlı bir canavar eğiticisi... Bunu yapmayı nasıl başarmıştı?

 

"Eğer yanılmıyorsam, evcil canavar olarak bir Kaplan Başlı Canavarı olmalı. Onunla geçirdiği sayısız gün ve geceden sonra, karşı tarafla ilgili mutlak anlayışa ulaşmış olmalı. Aksi halde... tüm bunlar çok anlamsız!"

 

Bir an düşündükten sonra, Salon Efendisi Xie Jiuchen sonunda konuştu.

 

Böylesi bir bilginin birden ortaya çıkması imkansızdı. Biri yalnızca kitaplar ve pratik tecrübe sayesinde bir konuda mutlak anlayışa ulaşabilirdi.

 

Bir zamanlar başkentte, bambunun ruhunu yansıtabilmek için evinin her yerine bambu dikerek onları her gün inceleyen bir ressam yaşamıştı. Yirmi yedi yılın sonunda, bir baş yapıt ortaya koyarak ününü yaymayı başarmıştı!

 

Bazı canavar eğiticileri evcil canavarlarını daha iyi anlayabilmek için gece gündüz onlara eşlik ederlerdi. Bazıları davranışları hakkında daha çok şey öğrenebilmek için onları taklit edecek kadar ileri giderdi. Bu sayede evcil canavarlarına uygun gelişim teknikleri yaratabilir ve aynı zamanda evcil canavarlarının güvenini kazanabilirlerdi.

 

Karşı tarafın akıllarına bile gelmeyen bir yöntemle Kaplan Başlı Canavarları bir anda yenilgiyi kabul edecek hale getirebilmesi için, bu vahşi canavar konusundaki anlayışının onlardan çok daha üstün olması gerekirdi.

 

Büyük olasılıkla, Kaplan Başlı Canavarları incelemek için büyük çaba harcamış olmalıydı.

 

Ve bunu yapmak için bir tanesini evcilleştirmiş olması gerekiyordu.

 

"Aynen öyle!"

 

Büyük Kıdemli Wei Yuqing başıyla onayladı. Ardından kafese bir bakış attı ve gözlerinde endişe belirdi, "Bu seviyeyi Kaplan Başlı Canavarlar konusundaki derin anlayışıyla geçmiş olabilir, ancak üçüncü seviye o kadar kolay olmayacak!"

 

"Üçüncü seviyede Yarı Zhizun [Yedi Meridyenli Vahşi Ayı]yla yüzleşmek zorunda."

 

Salon Efendisi Xie Jiuchen'in yüz ifadesi yavaşça ciddileşti, "Bu son derece nadir bir vahşi canavar türüdür ve evcilleştirmek neredeyse imkansızdır. Bu nedenle bu konuda önceden bilgi sahibi olması imkansız!"

 

"Daha önemlisi müthiş bir güce sahip. Gelişimi yalnızca Yarı Zhizun seviyesinde olsa da, gerçek gücü muhtemelen on bin ding'in üzerindedir!"

 

"Hm. Yedi Meridyenli Vahşi Ayının vücudunda yalnızca yedi meridyen bulunur ancak bu ona bir avantaj sağlar. Meridyen sayısının azlığını telafi etmek için, meridyenleri daha kalınlaşmıştır ve ona yoğun bir güç sağlar. Eğer yavaş hareket etmeseydi, Zhizun alemi bir vahşi canavar olarak bile sınıflandırılabilirdi!"

 

Büyük Kıdemli Wei Yuqing başıyla onayladı.

 

Yedi Meridyenli Vahşi Ayının Yarı Zhizun vahşi canavar olarak bilinmesinin tek nedeni fazla hızlı olmamasıydı. Ancak güç konusunda, Zhizun alemi temel kademe üstatlar bile ona rakip olamazdı.

 

"Yedi Meridyenli Vahşi Ayının kusurunu kapatmak için On Canavar Kafesinin üçüncü seviyesi daha dar yapılmış. Bu şekilde hız konusu sorun olmayacak ve meydan okuyan bu zaafıntan faydalanamayacak. Yedi Meridyenli Vahşi Ayının gücüyle, o delikanlının önceki iki seviyede kullandığı teknikleri kullanma şansı yok!" Salon Efendisi Xie Jiuchen konuştu.

 

Zhang Xuan ilk iki seviyeyi kolayca geçmiş olsa da, bunun için önceden hazırlık yapmış olma ihtimali yüksekti.

 

Eğer iki vahşi canavar türünün kusurlarını önceden araştırdıysa, iki seviyeyi geçmesi fazla zor olmamalıydı.

 

Ancak üçüncü seviye farklıydı. Dar alandan dolayı, Yedi Meridyenli Vahşi Ayının saldırılarından kaçınmak zor olacaktı. Üstelik, Yedi Meridyenli Vahşi Ayının zayıf noktası sırtındaydı ve dar alan düşünüldüğünde, arkasına sokulup saldırmak imkansızdı. Bu nedenle onunla yüz yüze çarpışmak zorundaydınız.

 

Zhang Xuan'in gelişimi ona denk olsa durum farklı olabilirdi. Ancak bu vahşi canavarın seviyesi ondan bir küçük alem üstün olduğu gibi, aynı anda iki tanesiyle yüzleşmek zorundaydı...

 

Bunun zorluğu hayal edilemezdi.

 

Kazanma ihtimali olmadığını söylemek abartılı olmazdı.

 

...

 

"Büyük olasılıkla... Meydan okuma burada sona erecek!"

 

Jiang Nanping sıktığı yumruklarını yavaşça açtı.

 

Karşı tarafın Kaplan Başlı Canavar karşısında sergilediği yeteneklerle onu şoka uğrattığı doğruydu.

 

Ancak Yedi Meridyenli Vahşi Ayı farklıydı.

 

Dar alana bakılırsa, onunla bir güç dövüşünde yüzleşmekten başka ihtimal yoktu.

 

Yeterli güce sahip olmadan... yenilgi kaçınılmazdı.

 

O genç adam ve Kasırga Kurtları arasındaki dövüşe bakılırsa, çeviklik konusuna yatkın olduğu ortadaydı. Böyle üstatlar genelde güç konusunda eksik olurlardı.

 

Ne de olsa birinin her konuda yetenekli olması imkansızdı.

 

"Zhizun alemi temel kademe bir üstat bile bir Yedi Meridyenli Vahşi Ayıyı alt edemez. O... kesinlikle saldırılarına dayanamayacaktır!"

 

Wei Youdao da aynı görüşü paylaşıyordu.

 

Kaplan Başlı Canavarlarla olan ikinci seviyenin tehlikeli olduğu söylenebilirdi, ancak Yedi Meridyenli Vahşi Ayıların olduğu üçüncü seviye ümitsizdi.

 

Yavaş olsalar bile, Zongshi aleminin zirvesinde birinin onları yenmesi imkansızdı.

 

"Bakalım ne tür bir silah kullanacak!" Jiang Nanping yorumladı.

 

Üçüncü seviyenin üstün zorluğu nedeniyle, meydan okuyan kişi Canavar Salonunun temin ettiği silahlardan seçtiğini kullanabilirdi.

 

Ancak kısıtlı alan nedeniyle, dikkatli seçim yapmak gerekirdi. Eğer silah fazla uzun olursa, rahat hareket edemeyeceği için faydadan çok zararı olabilirdi. Öte yandan fazla kısa olursa, Yedi Meridyenli Vahşi Ayılara fazla hasar veremeyeceği için hiçbir işe yaramazdı.

 

Eğer dikkatli seçim yapılmazsa, bunun havlu atmaktan farkı kalmazdı.

 

"Çoktan silah rafının önüne gitti. Sanırım çekiç ya da benzer bir silah seçecektir. Onunla hem güçlü darbeler vurabilir hem de kullanımı kolaydır."

 

"Bence keskin bir hançer ya da benzer bir silah seçecek. Onları kullanmak çok daha kolay olur..."

 

İkili fikirlerini belirtirken bakışlarını genç adamdan ayırmamışlardı. Ancak, sözlerini bitiremeden önce, gördükleri manzara donup kalmalarına neden oldu.

 

Genç adam sanki görmemiş gibi silah rafının yanından geçip gitmişti.

 

"Hiçbir silah seçmedi mi? Bu da ne demek oluyor? Yoksa... Yedi Meridyenli Vahşi Ayılarla silahsız mı dövüşecek?"

 

"Silahsız mı? Bu herif deli mi?"

 

Yedi Meridyenli Vahşi Ayılar üstün güçleriyle bilinirlerdi. Biri silah yeteneklerini kullanarak belki şans bulabilirdi...

 

Ancak silahsız şekilde kazanması nasıl mümkün olabilirdi?

 

Bu bir yumurtayı taşa çarpmaktan farksızdı! Bu eceline susmaktı!

 

"Başlıyor... Artık silah seçmek için çok geç..."

 

İkili şok içindeyken, aşağıdaki genç adam çoktan iki Yedi Meridyenli Vahşi Ayının saldırı menziline girmişti.

 

Gravv! Gravv!

 

Kafesteki dar geçidi tamamen kaplayan iki devasa figür genç adama bakarak öfkeyle kükrediler.

 

Onu parçalamak istiyorlardı.

 

"Yedi Meridyenli Vahşi Ayılar yalnızca üstün bir güce sahip değildirler, savunmaları da birinci sınıf. Bu koşullar altında dar geçit onlar için büyük bir avantaj... Bu seviye gerçekten de sıkıntılı!" Zhang Xuan karşıya bakarken mırıldandı.

 

Zihnine aktardığı kitaplarda Yedi Meridyenli Vahşi Ayıyla ilgili pek çok bilgi vardı ve bu nedenle bu iki canavarın ne kadar korkunç ve güçlü olduklarını biliyordu.

 

Eğer Semavi Yolun Altın Vücudu 2-dan'ı çalışmamış olsaydı, onlarla yüzleşmek gerçekten zor olurdu. Ama şimdi, onun için fazla bir şey ifade etmiyorlardı.

 

Silah konusuna gelince...

 

Zhang Xuan'in öğrendiği mızrak sanatı, kılıç sanatı ve süvari kılıcı sanatı fazla keskin ve güçlüydü. Eğer dövüşün ortasında karşı tarafı kazara öldürürse, Canavar Salonu onun peşine düşmez miydi?

 

Xuanyuan Krallığı Canavar Salonunda bile, Yarı Zhizun vahşi canavarlar nadirdiler.

 

"Pekala, acele etsem iyi olacak. Hala fazladan birkaç damla ruh canavarı kan özü toplamak istiyorum..."

 

Kafasını sallayan Zhang Xuan ileri atıldı. Göz açıp kapayıncaya kadar, çoktan bir Yedi Meridyenli Vahşi Ayının karşısına dikilmişti. Ardından, iki elini kullanarak bu devasa canavarlardan birinin kolunu kavradı.

 

"Yüksel!"

 

Zhang Xuan öfkeyle haykırarak canavarı ters çevirdi.

 

"..."

 

"Bu nasıl bir dövüş şekli?"

 

Wei Youdao, Jiang Nanping, Salon Efendisi Xie Jiuchen, Büyük Kıdemli Wei Yuqing ve diğerleri manzara karşısında hayrete düşmüşlerdi.