Library of Heaven's Path - Bölüm:417 Sevimli Kasırga Kurtları

---

Bölüm:417 Sevimli Kasırga Kurtları

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

"Aptal!" Wei Youdao küçümseyerek soğuk bir tavırla homurdandı.

 

Kasırga Kurtları ormandaki en agresif vahşi canavar türlerinden biriydi. Yalnızca Zongshi alemi ileri kademede olsalar da, gerçek bir savaşta Yarı Zhizun üstatlar bile dikkatli davranmalıydılar.

 

Ancak bu aptal hiçbir hazırlık yapmadan ileri atılmıştı... Şaka yapıyor olmalısın!

 

"Kasırga Kurtları Akan Dalga Canavarı etini severler. Eğer biri eti pişirir ve onlara sunarsa, kolaylıkla iyi niyetlerini kazanabilir. Ancak tabi ki, bu bir Kasırga Kurdunu evcilleştirmeye yetmez. Bunun için en az iki üç yıllık yoğun bir çaba gerekir... Bu herif hiçbir hazırlık yapmadan öne çıktığına göre, onlarla kafa kafaya yüzleşmeyi düşünüyor olamaz, değil mi?"

 

Jiang Nanping'in ağzı hayretle açıldı, "Dünyada nasıl bu kadar aptal biri olabilir? Yoksa... bir canavar eğiticisi değil mi?"

 

Biri ne kadar güce sahip olursa olsun, ya da vücudunda ne kadar zhenqi toplarsa toplasın, on güçlü vahşi canavardan oluşan bir testi yalnızca kaba kuvvet kullanarak geçemezdi. Testi geçmek isteyen biri her çeşit canavar eğiticiliği yöntemini kullanıp, karşı tarafın iyi niyetini kazanarak ona saldırmalarına engel olmalıydı.

 

Hiç ön hazırlık yapmadan doğruca ileri atılmak...

 

Bu herifin kafasında bir sıkıntısı olmalıydı!

 

Aklı başında hiçbir canavar eğiticisi bunu yapmazdı!

 

"Eğer gerçekten de bir canavar eğiticisiyse, o halde dünyadaki tüm canavar eğiticileri için utanç kaynağı demektir!" Wei Youdao soğuk bir tavırla homurdandı.

 

"Aynen öyle!" Jiang Nanping başıyla onayladı.

 

Aklı başında hiçbir canavar eğiticisi böyle bir aptallık yapmazdı.

 

"Artık ondan bahsetmeyelim. Kardeş Wei, sen bu seviyeyi nasıl geçerdin?" O çılgın herifi görmezden gelen Jiang Nanping merakla sordu.

 

Birer deha olarak, birbirlerine rakiptiler. Ancak aynı zamanda, birbirlerinden öğrenerek gelişiyorlardı.

 

"Ben mi?"

 

Wei Youdao'nun dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve yakışıklı yüzünde etkileyici bir gülümseme belirdi. "Basit, onlara Akan Dalga Canavarının pişmiş etini ve Turkuaz Berraklık Dağının pınarlarından su teklif ederdim. Ardından, içlerindeki en güçlüsünü en kısa sürede yenmeye çalışırdım!"

 

Karşı tarafın çözümünü duyan Jiang Nanping övgüyle alkış tutmadan edemedi. "Kardes Wei gerçekten de inanılmaz! Kasırga Kurtları Akan Dalga Canavarı eti ve Turkuaz Berraklık Dağının suyunu çok severler. Onların gönlünü kazanmak için bu ikisini kullandıktan sonra içlerinden birine şiddetle saldırmak... En cazip havuç ve en acı veren sopa! Kesinlikle dövüşme isteklerini kaybedeceklerdir. Harika, gerçekten harika!"

 

"Haha... Vahşi canavarlar ne kadar birleşmiş olsalar da, sonuçta yalnızca birer canavarlar. Onları ayırıp, dövüş isteklerini kaybetmelerini sağlamak gerekir. İlk seviye aslında o kadar da zor değil!"

 

 

Ardından, Wei Youdai Jiang Nanping'a dönerek sordu, "Ya sen, Kardeş Jiang? Bu durumla nasıl ilgilenirdin?"

 

"Ben mi?" Jiang Nanping sağ elini kaldırıp yiğit bir tavırla kafesi işaret etti. "Benim yöntemim Kardeş Wei'den farklı olurdu. Ben... Ben... Lanet olsun! Neler oluyor?  Bu nasıl mümkün olur?"

 

Jiang Nanping karşı tarafa fikrini açıklayacakken gözleri birden kısıldı. Yüzü giderek soldu ve yaşadığı şokla neredeyse dengesini yitirip aşağı düşüyordu.

 

"Sorun nedir?"

 

Sıkı dostunun kendini kaybettiğini ve küfür savuracak kadar ileri gittiğini gören Wei Youdao kaşlarını çattı. O da bakışlarını aşağıdaki kafese çevirdi.

 

Tek bir bakışta vücudu sarsıldı ve neredeyse ağız dolusu kan kusacaktı.

 

"Bu-bu... Gözlerim bana oyun mu oynuyor?"

 

İkili sessizce bakıştılar.

 

...

 

"Salon Efendisi Feng, Canavar Eğiticisi Wang, ikiniz yaşlanıyorsunuz! Size Zhang Xuan'in anlattığınız kadar inanılmaz olamayacağını anlattım, ancak beni dinlemediniz. Şimdi olanları görüyor musunuz?"

 

Zhang Xuan'in doğruca Kasırga Kurtlarının arasına daldığını görünce, Luo Tang yanındaki iki kıdemliye dönüp kafasını salladı.

 

Ne düşünüyordunuz ki?

 

Bu ahmağın yarışmada Xuanluo Sıradağları Canavar Salonunu temsil edebileceğini mi sandınız?

 

Ve benden üstün olduğunu?

 

Benimle kafa buluyor olmalısınız!

 

"Onu buraya getirmemiş olmanız bir şans. Aksi halde, kendimizi utandırırdık!"

 

Luo Tang endişeli bir tonla konuştu, ancak dudaklarında keyifli bir ifade vardı.

 

Bu iki moruk onu bu aptalla mı kıyaslamıştı? Kör olmaları gerekiyordu!

 

"Aslında, bunları söylerken sizi suçlamaya çalışmıyorum. Sadece böyle utanmaz insanların sözlerine kanmamanız için konuşuyorum..."

 

Sözlerinin ortasında, Luo Tang birden yenlerinden birinin asıldığını hissetti.

 

"Ne?"

 

Luo Tang kaşlarını çattı. Arkasını dönünce, Fang Jin'in ona dalgın bir ifadeyle baktığını gördü. Gözlerinde şok ve korku vardı.

 

"Kardeş Fang..."

 

Luo Tang şaşırmıştı. Tam sormak üzereyken çevresel görüşüyle kraterde yaşananları gördü. O anda, kafası patlamış gibi hissetti ve kendini ağlamamak için zor tuttu.

 

Bu da... neydi böyle?

 

Aşağıdaki kafeste, saldırgan ve korkusuz Kasırga Kurtları genç adamın karşısında yalaka bir tavırla dikiliyorlardı. Kafalarını durmadan karşı tarafın pantolonuna sürtüp, her yerini yalıyorlardı... Üstelik, kuyruklarını neredeyse bir pervane kadar hızlı sallıyorlardı ve her an havalanabilirlerdi.

 

Ona saldırmayıp... yaltaklanıyorlar mıydı?

 

Hepiniz Ormanın Fatihlerisiniz, korkunç Kasırga Kurtları, birer pug değil...

 

Neden sevimlilik yapmaya çalışıyorsunuz?

 

Neyin peşindesiniz?

 

"Bu... Tam Teslim mi? Onunla anlaşma yapmak mı istiyorlar?"

 

Ağız dolusu tükürüğünü yutan Luo Tang boğuk bir sesle sordu.

 

Ormanın Fatihleri olarak bilinen Kasırga Kurtlarının Zhang Xuan'e yalakalık yaparak onun evcil canavarı olmak istedikleri daha açık olamazdı!

 

Kasırga Kurtları insanlarla bağ kurmayı kabul etmeyen gururlu hayvanlar değiller miydi? Onları evcilleştirmek yıllar süren azimli bir çaba gerektirmiyor muydu?

 

Ne zaman birer köpek gibi dil çıkartıp, kuyruklarını sallamaya... ve birinin onları evcilleştirmesini beklemeye başladılar? Üstelik... Tam Teslim mi?

 

"Orada neler oldu?"

 

Karşısındaki manzarayı kavrayamayan Luo Tang, Fang Jin'e döndü.

 

Az önce Salon Efendisi Feng ve Canavar Eğiticisi Wang'e çemkirmekle meşgul olduğundan aşağıda yaşananlara dikkat etmemişti. Göz açıp kapayıncaya kadar böyle keskin bir dönüş yaşanacağını düşünememişti. Yaşananlar onu tamamen hayrete düşürmüştü.

 

"Bu... Canavar eğiticisi Zhang kurtlara doğru koştu ve onları bir süre dövdükten sonra, birden... birden böyle oldu!"

 

Fang Jin de ağlamanın eşiğindeydi. Durumu açıklamaya çalıştı ancak o da neler döndüğünü kavrayamadığını fark etti.

 

Tüm yaşananları net şekilde izlemişti, ancak yine de... her şeyi görmesine rağmen Luo Tang'dan daha şaşkın haldeydi.

 

Kasırga Kurtlarının az önceki saldırgan tavırları kesinlikle numara değildi. Muhakeme yeteneğiyle en azından bu kadarını görebilmişti...

 

Ancak neden dayak yedikten sonra tavırları ansızın değişivermişti?

 

Bir keresinde Canavar Salonunda Kasırga Kurdu yakalayan bir kıdemliye eşlik etmişti ve sert karakterlerine bizzat tanık olmuştu. Bazen, onlara yemek veren birine bile ölümcül bir saldırı yaptıkları oluyordu!

 

Aksi halde, boşu boşuna 'Nankör Kurt' lakabını almazlardı.

 

Bu evcilleştirmesi en zor vahşi canavarlardan biriydi. Ancak ufak bir dayaktan sonra bu duruma gelmişlerdi...

 

Bundan daha edepsiz olabilir misiniz?

 

Bundan daha utanç verici bir durum olabilir mi?

 

"Bir dayaktan sonra bu hale mi geldiler?"

 

Luo Tang da şaşkına dönmüştü. Daha fazla soru soracakken, Salon Efendisi Feng ve Canavar Eğiticisi Wang heyecanla konuştular.

 

"Bu Canavar Eğiticisi Zhang'in özel tekniği, [Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi]!"

 

"Aynen öyle! Burada kullanacağını kim düşünebilirdi. Nereden görürsem göreyim etkilenmeden edemiyorum!"

 

"Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi mi?"

 

Luo Tang ve Fang Jin, ikiliye şaşkın birer bakış attılar.

 

"Hm, Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi Canavar Eğiticisi Zhang'in hocasının bulduğu özel bir yöntem. Bir vahşi canavar bu teknikle dövüldüğü sürece, anında teslim olur. Daha önce canavar eğiticisi sınavı sırasında, bu tekniği Yarı Zongshi Yeşilimsi Kartalı oracıkta evcilleştirmek için kullanmıştı."

 

İkilinin boş bakışlarını gören Salon Efendisi Feng açıkladı.

 

Bir vahşi canavarı döverek evcilleştirmek mi?

 

Bu na neydi şimdi?

 

Dayak vahşi canavarın asi davranışlarını tetiklemez miydi?

 

Bir dayaktan sonra teslim olmak...

 

Dünyada nasıl böyle garip bir canavar evcilleştirme tekniği olabilirdi? Neden rüyada gibi hissediyorlardı?

 

İkili kulaklarının uğuldadığını ve yaşadıkları şokla beyinlerinin durduğunu hissediyorlardı.

 

...

 

"Tam Teslim... O Kasırga Kurtlarını yalnızca birkaç nefeste evcilleştirmeyi başardı mı?"

 

O anda, Wei Youdao ve Jiang Nanping sonunda yaşadıkları büyük şoku atlatmışlardı ve yüzlerinde dalgın birer ifade belirdi.

 

"Kasırga Kurtları yalnızca Zongshi alemi ileri kademede vahşi canavarlar olsalar da, inanılmaz bir hıza ve üstün bir saldırı yeteneğine sahiptirler. Birinin savaş gücünü büyük ölçüde arttıracakları kesin. Bu herif gerçekten de şanslı..."

 

Jiang Nanping kıskanarak konuştu.

 

Bu herifin aceleci tavırlarını görünce, Kasırga Kurtlarının onu kesinlikle paramparça edeceklerini düşünmüştü. Ancak hiç zarar görmemesi bir yana, tüm Kasırga Kurtlarını tek seferde evcilleştirmeyi başarmıştı...

 

"Aynen öyle. O Kasırga Kurtlarını evcilleştirmek için ne tür bir gizli teknik kullandığını bilmiyorum, ancak bir vahşi canavarın canavar eğiticisine kendi rızasıyla hizmetini sunması kesinlikle şanslı bir durum. O herif şu an mutluluktan uçuyor olmalı..." Wei Youdao konuştu.

 

Bir vahşi canavarı evcilleştirmenin çeşitli seviyeleri vardı. Bağlayan Evcilleştirme, İleri Evcilleştirme ve Tam Teslim.

 

Yalnızca Tam Teslim seviyesinde vahşi canavar kendi rızasıyla anlaşma yapar ve hizmetini sunardı. Bu yalnızca vahşi canavarın onayını göstermezdi, aynı zamanda canavar eğiticisinin yeteneğinin bir göstergesiydi.

 

O herif bu kısa sürede Kasırga Kurtlarının başlarını eğmeyi sağlayabildiği için gurur duyuyor olmalıydı!

 

Daha sonraki seviyelerde başarısız olsa bile, çoktan adını duyurmayı başarmıştı...

 

"Aynen öyle!"

 

Hayranlık duyan ikili, genç adamın dört vahşi canavarla anlaşma yaptığını izlemek için bakışlarını indirdiler, ancak beklentilerinin aksine, genç adam onları sabırsızca tekmeleyerek uzaklaştırdı.

 

"Dağılın, benim canımı sıkmayın!"

 

Peng peng peng peng!

 

Kasırga Kurtları dört bir yana kaçışırken acı dolu haykırışlar yükseldi. Ardından, genç adam büyük adımlarla bir sonraki seviyeye ilerledi.

 

Uuu uvu vuu vuu!

 

Tekmelenmelerine rağmen, Kasırga Kurtları öfkeyle Zhang Xuan'e saldırmak yerine, hareketsiz şekilde yere yatıp, karşı taraf uzaklaşırken arzu ve hayal kırıklığı dolu bakışlar atarak kıpırdamaya bile cesaret edemediler.

 

"Lanet olsun!"

 

Manzarayı gören tüm seyirciler şaşkına dönmüşlerdi.