Library of Heaven's Path - Bölüm:408 Has Çıraklar

---

Bölüm:408 Has Çıraklar

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Bunlar az önceki kibirli tipler değiller miydi?

 

Daha önce vahşi canavarın sırtında otoriter bir şekilde dikilen zorba kumandanın... neden vücudunun yarısı bir fidan gibi yere gömülmüştü?

 

Ve tüm olayın asıl suçlusu, eş prensesin yüzü bir domuz gibi şişti. Eğer zarif giysileri olmasaydı, kimse onun bir dilenci olmadığına inanmazdı.

 

O muazzam vahşi canavar bile çarpmanın etkisiyle bayılmış gibi görünüyordu.

 

Bu...bu...

 

Mo Hongyi'nin gözleri kocaman açıldı.

 

Burada neler dönüyordu? Göz açıp kapayıncaya kadar, bu küstah insanlar nasıl bu hale gelebilmişlerdi?

 

Bu sırada Mo Hongyi iki kişinin daha yere çakıldıklarını duydu.

 

Aceleyle o tarafa dönünce, vahşi canavarın sırtından fırlayan iki 'hastanın' az öteye savrulduklarını gördü.

 

Bunlar Lin Lang ve Lin Ruotian'dı.

 

Çoktan ağır yaralılardı ve onlarca metre yükseklikten çakıldıktan sonra, vücutlarındaki tüm kemikler parçalanmıştı. Ruhları bedenlerini terk edip, doğruca yer altı dünyasına olan yolculuklarına başladılar.

 

"Baba, kardeşim..."

 

Manzarayı gören Lin Long'un kanı beynine sıçradı ve oracıkta bayıldı.

 

Lin Ruotian ölüm anında bile kızgındı.

 

Zhang Xuan'den intikamlarını alıp, onları aşağılayanları katledebileceklerini düşünmüştü. Ancak rüyalarında bile vahşi canavarın düşürüleceğini hayal edemezdi.

 

Buna rağmen, yine de umutluydu. Ne olursa olsun, Kumandan Liang hala Zhizun alemi ileri kademede bir üstattı. Ancak, sonunda o da havaya fırlatılmıştı ve sonrasında... sonrası yoktu.

 

İntikamını almak için gelmiş, ancak can düşmanını bile göremeden ölmüştü...

 

Hayatı nasıl böyle trajik bir şekilde bitebilirdi?

 

Eğer bunların olacağını bilseydi, kızını beklemezdi. Eğer daha önce mücadeleden vazgeçseydi, boşu boşuna bunca gündür aşağılanmamış olurdu.

 

"Lin Klanı bu kez gerçekten de layığını buldu!"

 

"Aynen öyle! Usta Zhang yalnızca yetenekli değil, aynı zamanda iyi bir hocası var. Onunla dövüşmenin intihar etmekten ne farkı var?"

 

"Meseleyi bile araştırmadan buraya koştuklarına göre, bunu hak ettiler..."

 

Xuanyuan Krallığından gelen grubun acınası hallerini görünce, insanlar onlara acımadıkları gibi, keyiflenmişlerdi.

 

Şimdiye kadar neredeyse herkes Lu Chong ve Qu Klanı meselesini öğrenmişti. Lin Klanı yıllar içinde başkentteki pek çok küçük klana zorbalık etmişti ve oldukça kötü bir üne sahipti. Şimdi yok olunca, herkes hızlıca onlara cephe almıştı.

 

 

"Bu Usta Zhang'in hocasının işi mi?"

 

"Aynen öyle. Gözcü kulesindeki biri tüm yaşananları görmüş. Bir usta hocaya emir vermiş... Adı Küçük Su ya da öyle bir şeymiş, tam emin değilim!"

 

"Kim olursa olsun, Zhizun alemi bir üstadı öylece fırlatabildiğine göre korkunç bir güce sahip olmalı..."

 

"Aynen öyle. Bundan sonra Usta Zhang'in malikanesi yasak bölge olacak! Girmeye cüret eden kim olursa klandan atılır!"

 

...

 

Başkentte büyük bir tantana kopmuştu.

 

"Küçük Su? Yani diyorsun ki... Bunu yapan Usta Su muydu?"

 

Mo Hongyi'nin yüzü kızardı ve yumruklarını hırsla sıktı.

 

4 yıldızlı bir usta hocadan da bu beklenirdi! O ikiliyi hoca olarak kabul etmeye çalışması doğru bir karardı. Gelecekte gelişim aleminin hızla yükseleceği kesindi.

 

Grrç!

 

Tam Usta Su ve Usta Ling'in dışarı çıkmasını bekleyip, telaşla etrafta dolanırken, kapıların açıldığını duydu ve iki figür dışarı çıktı.

 

"Kahya Sun, şimdilik gidiyoruz. Eğer Usta Zhang'i görürseniz, onu On Bin Krallık İttifakında beklediğimizi söyleyin!"

 

Usta Su yumruklarını kavuşturdu.

 

"Endişelenmeyin, bu ufak bir mesele!" Sun Qiang el salladı.

 

"Bu..." Mo Hongyi'nin vücudu hızla sarsıldı.

 

Bunlar On Bin Krallık İttifakından 4 yıldızlı usta hocalar olan Usta Su ve Usta Ling'ti! Usta Yang'ın onları kapıya kadar geçirmemesi bir şeydi, ancak neden Usta Zhang onları uğurlamıyordu?

 

Bu işi kahyaya bırakmak... Ve daha önemlisi, kahya fazla saygısızca davranmıyor muydu?

 

Şu yüz ifadesine bakın, bunu formalite gereği ve... sabırsızlanarak yaptığı ortada!

 

Bu neyin sabırsızlığı! Usta Su ve Usta Ling'in kimliklerini bilmesen seni anlayabilirim, ancak inanılmaz güçlerini az önce sergilediler. Nasıl onlara hala saygısızca davranabilirsin...

 

Deli misin yoksa hasta mı?

 

"Muhtemelen hayır... O Usta Yang öngörülemez yöntemlere sahip. Bu nedenle kahyası böyle kibirli davranmaya cesaret edebiliyor..."

 

Mo Hongyi de bir aptal değildi. Durumu hemen kavramıştı. Ancak ardından bir kez daha sessizleşti.

 

4 yıldızlı usta hocaları bile korkutabilmek... Bu Usta Yang ne kadar güçlü olmalıydı?

 

...

 

Usta Hoca Köşkünde.

 

"Diyorsun ki... hocam Usta Su'ya... Küçük Su olarak mı hitap etti?"

 

Raporu şok içinde okuyan Köşk Efendisi Jiang'in gözleri şaşkınlıkla parladı.

 

"Evet! Yalnızca bu da değil, Usta Su, Usta Yang'ın sözlerine son derece itaatkar görünüyordu..." Kıdemli Zhu yanıtladı.

 

"Usta Su On Bin Krallık İttifakından 4 yıldızlı bir usta hoca ancak hocama böyle saygı gösterip, Küçük Su olarak çağırıldığı için şikayet bile etmemiş... Yoksa hocamın yetenekleri 4 yıldızlı bir usta hocadan üstün olabilir mi?"

 

Köşk Efendisi Jiang Usta Yang'ın sıradan biri olmadığını biliyordu, ancak böylesi üstün bir figür olduğunu kim tahmin edebilirdi.

 

4 yıldızlı usta hocalardan bile büyük saygı gördüğüne göre, gerçekte ne kadar güçlü olmalıydı?

 

Yaşadığı şoku atlatan Köşk Efendisi Jiang iç çekerek konuştu, "Muhtemelen yalnızca bu seviyede bir usta hoca Zhang Xuan gibi bir yeteneği yetiştirebilir!"

 

Usta Zhang genç yaşına rağmen inanılmaz yetenekler sergiliyordu. Yetenekli olsa bile, ona yolu gösterecek iyi bir hocaya ihtiyacı vardı. En azından Jiang Shu, Zhang Xuan gibi bir öğrenci yetiştiremeyeceğini biliyordu.

 

"Doğru, köşk efendisi. Usta Su ve Usta Ling, Usta Zhang'in malikanesinden ayrılarak kanatlı bir vahşi canavarla On Bin Krallık İttifakına döndüler!" Kıdemli Zhu bildirdi.

 

"Hm, Usta Su ve Usta Ling On Bin Krallık İttifakı Usta Hoca Köşkünün kıdemlileri. Halledecek pek çok işleri olmalı, bu nedenle uzun süre kalmaları mümkün değildi!"

 

Köşk Efendisi Jiang başıyla onayladı. Ardından bir an tereddüt ettikten sonra konuştu, "Gerekli hazırlıkları yap, Usta Zhang ve hocasını ziyarete gidelim. Muhtemelen onlar da kısa süre içinde Tianwu Kraliyet Şehrinden ayrılacaklardır!"

 

Usta Su ve Usta Ling'ın buraya geliş amaçlarını biliyordu ve adamlar gittiklerine göre, bunun tek anlamı hedeflerine ulaştıklarıydı.

 

Usta Hoca Turnuvası üç ay sonra yapılacağına göre, Usta Zhang muhtemelen kısa süre içinde gidecekti.

 

"Aynen öyle!"

 

Kıdemli Zhu başıyla onayladı.

 

Usta Zhang bir dehaydı ve Tianwu Krallığı gibi küçük bir yer kanatlarını özgürce açması için yetersizdi. Göklere ulaşabilmek için daha büyük bir yere taşınmalıydı!

 

...

 

Köşk Efendisi Jiang ve Kıdemli Zhu haklıydılar. Zhang Xuan şu anda gitme meselesini düşünüyordu.

 

Gelişimi Zongshi aleminin zirvesine ulaşmıştı ve yeterli Zhizun alemi gelişim tekniği olmadan seviye atlayamazdı.

 

Ve o seviye gelişim tekniklerini Tianwu Krallığında bulmak imkansızdı.

 

Bu nedenle Zhang Xuan'in yüksek seviyeli krallıklara gitmekten başka şansı yoktu.

 

Orijinal görüntüsüne dönen Zhang Xuan ana salona girdi.

 

O anda, Zheng Yang ve diğerleri hala diz çöküyorlardı. İki gündür bu haldeydiler ve titreyen vücutlarla her an bayılacak durumda olsalar da, bakışları giderek daha kararlı bir hal alıyordu. Gözlerindeki ciddiyetsizlik tamamen kaybolmuştu.

 

İki gün iradelerini ve kararlılıklarını keskinleştirmişti.

 

Amacına ulaştığını bilen Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

"Ayağa kalkın!"

 

Zhang Xuan ana koltuğa yürümeden önce eliyle işaret etti.

 

Lu Chong, Zhao Ya ve diğerleri de salona gelmişlerdi ve o anda Zhang Xuan'in altı öğrencisi de burada toplanmıştı.

 

"Tianwu Krallığından ayrılıp On Bin Krallık İttifakına gitmeyi düşünüyorum. Eğer herhangi biriniz benimle gelmek istemiyorsanız, sizi zorlamayacağım!"

 

Zhang Xuan gruba bakarak sakince konuştu.

 

Tekrar bir karar vermelerinin vakti gelmişti.

 

Öğrenciler birer köle değillerdi. Eğer onu takip etmek istemiyorlarsa, bunun tek anlamı hoca ve öğrenci ilişkilerinin sona erdiğiydi.

 

"Ben hocamızla gelmek istiyorum!" Zhao Ya öne çıktı.

 

"Ben de öyle!" Zheng Yang ve diğerleri de aceleyle karşılık verdiler.

 

Hocaları olmasaydı şu anki güçlerine ulaşamazlardı. Hocalarını takip edip daha yükseklere ulaşmak istiyorlardı.

 

"Lu Chong, peki ya sen?"

 

Kısa süre içinde, Tianxuan'dan gelen beş öğrencisi Zhang Xuan'in peşinden gelmek istediklerini belirtmişlerdi. Yalnızca Lu Chong bunca zamandır sessiz kalmıştı.

 

"Çoktan hayatımın hocama ait olduğunu söyledim. Doğal olarak hocam nereye giderse onu takip edeceğim! Ancak, bundan önce halletmem gereken bazı meseleler var!" Bir anlığına tereddüt eden Lu Chong yanıtladı.

 

"Hm?" Zhang Xuan dönüp ona baktı.

 

"On Bin Krallık İttifakı birkaç yüz bin kilometre uzaklıkta. Tianwu Krallığından ayrıldığımızda, ne zaman geri dönebileceğimi söylemek zor. Umarım... ayrılmadan önce, ebeveynlerime ve akrabalarıma saygılarımı sunabilirim!" Lu Chong konuştu.

 

"Tabi ki, ailene ve akrabalarına saygılarını sunman doğru olur!" Zhang Xuan karşılık verdi.

 

Önlerinde uzun bir yolculuk olduğuna göre, Lu Chong'ın ayrılmadan önce ailesine son kez saygılarını sunmak istemesi doğaldı.

 

"Ayrıca... Hocamdan atalarımın bıraktığı şeyi almak için bana yardım etmesini rica ederim. Şu anki gücüm... hala yetersiz!" Lu Chong konuştu.

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Lu Chong'un bahsettiği şey muhtemelen Usta Kong'un kendi el yazısıyla yazdığı mektuptu.

 

Bu nesle Zhang Xuan'in işine yaramasa da, Lu Chong'un atalarından kalan bir mirastı. Lu Chong'un ayrılmadan önce onu almak istemesi şaşırtıcı değildi.

 

"Hocam, teşekkür ederim!"

 

Lu Chong'un bakışları minnetle parladı.

 

"Hepiniz beni izlemeye kararlı olduğunuza göre, bazı kurallar koymakta fayda var!"

 

Herkes kabul ettikten sonra, Zhang Xuan çevreyi süzdü ve yüzünde ciddi bir ifade belirdi.

 

"Bir hoca ve öğrencisi arasındaki ilişki kadere bağlıdır. Akademide, sınıftan ayrılıp hocanızı özgürce değiştirebilirsiniz. Ancak hepiniz benimle gelmeyi kabul ettiğinize göre, bunu kabul etmem."

 

Normal bir hoca öğrenci ilişkisinde, öğrencilerin hocalarına saygı göstermesi beklense de, bu bağlayıcı bir ilişki değildi.

 

Lu Chong'un sınıfını örnek göstermek gerekirse, Muallim Bai önceki hocaları olarak onlara uzun süre ders vermiş olsa da, öğrenciler Muallim Liu'yu yeni hocaları olarak kabul ederken suçluluk hissetmemişlerdi.

 

Aynı şey Hongtian Akademisinde de geçerliydi. Eğer öğrenci hocasının yeteneklerini yetersiz bulursa, himayesinden çıkıp istediği gibi hoca değiştirebilirdi.

 

"Hocam... bizi has çıraklarınız olarak mı alacaksınız?"

 

Durumu bir anda kavrayan Zheng Yang heyecanla sordu.

 

Zhao Ya ve diğerleri de yumruklarını sıktılar.

 

Öğrenciler arasında da bir hiyerarşi vardı; has çırak, öğrenci ve dinleyici. Aralarında muazzam bir itibar farkı vardı.

 

Bir öğrenci hocasını istediği gibi değiştirebilirdi. Ancak, eğer bir has çırak bunu yapacak olursa, hocasına ve onun mirasına ihanet etmek anlamına gelirdi. Yoldaşları onu öldürse bile şikayet edemezdi.

 

Has çıraklar hocalarının gizli sanatlarını öğrenirler ve en detaylı rehberliği alırlardı. Aynı zamanda, konumları da diğer öğrencilerin üzerindeydi.

 

Ancak karşılığında, hocalarına sadık kalmaları gerekirdi.

 

Aynı zamanda, bir has çırak olmak hocayla öğrencisi arasındaki onaydı. Ne de olsa kimse en güçlü tekniklerini onaylamadığı birine öğretmezdi.

 

Zhao Ya ve diğerleri kendilerini Muallim Zhang'in has çırakları olarak görseler de, karşı taraf konuyu hiç açmadığı için bu konuda biraz üzgündüler. Bu nedenle onu duydukları anda heyecanlarını tutamamışlardı.

 

Bir has çırak olmak kimliklerini resmileştirmek anlamına geliyordu!

 

Gelecekte, hocaları adına konuşurken dimdik durabileceklerdi.

 

"Aynen öyle. Ancak, eğer has çırağım olacaksanız, bazı kurallarıma uymalısınız; Bana saygı göstermeli ve talimatlarıma uymalısınız; karşı gelmek yok.”

 

"İznim olmadan size öğrettiğim yetenekleri kimseye aktaramayacaksınız.”

 

"Başkalarına cömert davranacak ve zayıfları ezmeyeceksiniz.”

 

"Dürüstlük güvenin temelidir. Benden hiçbir şey saklamamalısınız.”

 

"Birlik olmak önemlidir...”

 

"Eğer bu kurallara uyabilecekseniz, sizi has çıraklarım olarak kabul edeceğim. Eğer bunlardan herhangi birini çiğnerseniz, ben, Zhang Xuan, sizi bizzat öldürürüm!"

 

Ellerini ardına bağlayan Zhang Xuan ayağa kalkıp ciddi bir tavırla konuştu. En sonunda, sanki odadaki hava donmuş gibi hissettirmişti.

 

Öğrencileri uçarı gözükseler de, ona karşı yürekten saygı duyuyorlardı. Zhang Xuan bunun has çıraklarında aradığı şey olduğunu hissetti.

 

Ancak yine de, öncesinde bazı şeyleri açıkça belirtmeliydi.

 

"Muallim Zhang'in soyuna katılıp, onun has çırakları olmaya razıyız. Hocamızın emirlerini itaatle yerine getirip, ölene kadar size sadık kalacağız!"

 

Hiç tereddütsüz, Zhao Ya ve diğerleri diz çöktüler.

 

"Güzel!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı. "Bundan sonra, Zhao Ya kıdemliniz olacak, Wang Ying ikinci sırada ve onu sırasıyla Liu Yang, Zheng Yang, Yuan Tao ve Lu Chong izleyecek. Altınızı uyum içinde görmek istiyorum ve her türlü iç çatışmayı yasaklıyorum!"

 

Wang Ying, Zhang Xuan'in ilk kabul ettiği öğrenci olsa da, zayıf karakterliydi. Grubun içinde yalnızca Zhao Ya lider rolünü üstlenecek iç görü ve gelişim alemine sahipti. Eğer Zheng Yang ve diğerleri grubu yönetecek olsalardı, kim bilir ne tür sorunlara neden olurlardı.

 

"Emredersiniz!"

 

Grup başıyla onayladı.

 

Böylece seremoni sona ermişti.

 

...

 

1736 Yılının Sonbaharında, Tianwu Kraliyet Şehrinde, Zhao Ya, Zheng Yang, Liu Yang, Wang Ying, Yuan Tao ve Lu Chong, Usta Zhang'in has çırakları oldular.