Library of Heaven's Path - Bölüm:395 Usta Kong, Beni Kabul Et!

---

Bölüm:395 Usta Kong, Beni Kabul Et!

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Güven Seviyesinin sınırı 100'dü ve 90'ın üzerindeki tüm skorlar zirve sayılırdı. Genellikle, bu yalnızca 6 yıldızlı usta hocalar ve öğrenciler arasında var olan bir ilişkiydi.

 

95'in üzerinde bir Güven Seviyesi daha bile nadirdi. En azından, kendi seviyelerinde Usta Su ve Usta Ling bunu daha önce duymamışlardı.

 

Böyle bir Güven Seviyesi, Sarsılmaz Güven, Yaşam ve Ölüm Yoldaşlığı olarak bilinirdi!

 

Bir başka deyişle, böyle bir güven seviyesiyle, öğrenci hocasının talimatıyla ölüme atılmaktan çekinmezdi.

 

Usta Su ve Usta Ling yalnızca başlarının döndüğünü hissedebiliyorlardı.

 

Daha az önce, Zhang Xuan'in o üstün dehalardan geri kaldığını düşünmüşlerdi ve ancak şimdi karşı tarafın en iyi öğrencisini öne sürmediğini anlamışlardı

.

 

99 Güven Seviyesi...

 

Her şey bir yana, otuz yıldan beri rehberlik ettikleri öğrencileri bile bu seviyeye ulaşmamıştı...

 

Ancak, bu herif yalnızca altı günde...

 

Böyle inanılmaz bir yaratık nasıl var olabilirdi?

 

"99 Güven Seviyesi mi?"

 

"O kadar yüksek mi?"

 

Odada anında bir hengame kopmuştu.

 

Sınav salonunda pek çok Klan Şefi ve kıdemli bulunuyordu... Birer usta hoca olmasalar da, Güven Seviyesinin ne anlama geldiğini biliyorlardı. 99 seviyesine ulaşabilmek...

 

Bu, hayal güçlerini aşıyordu; bu başarı onları çılgına çevirmişti.

 

"Bir rütbesiz hoca nasıl bu kadar yüksek bir Güven Seviyesine ulaşabilir? Usta hocalar bile bunu başaramazlar!" Birileri bağırdı.

 

Biri yalnızca öğrencilerinin güvenine sahipse onu doğru şekilde eğitebilirdi. Bu nedenle güven usta hoca ve öğrencileri arasında her zaman önemli bir unsur olmuştu. Böyle bir şeyi başarabildiğine göre, Muallim Liu bir usta hoca olabilir miydi?

 

Bu ihtimali hiç düşünmemişlerdi, ancak şu anda şüphelenmemek mümkün değildi.

 

"Pekala, sınav sona erdiğine göre, az önce bahsettiğim haberleri duyurmama izin verin!"

 

Kalabalığın şüpheli yüz ifadelerini gören Köşk Efendisi Jiang kıkırdadı. Zhang Xuan ve Mo Hongyi'ye dönerek konuştu, "Artık maskelerinizi çıkartabilirsiniz!"

 

"Hm!"

 

Sınavı geçtiklerini ve normal kimliklerine geri dönmenin zamanının geldiğini bildiklerinden, ellerini yüzlerine götürüp maskelerini çıkarttılar.

 

"O... Usta Zhang!"

 

"Muallim Liu Usta Zhang mi?"

 

"Şimdi anlaşıldı! Bunca zamandır başkentte aynı anda iki dehanın ortaya çıkmasının garip olduğunu düşünüyordum. Demek... ikisi aynı kişiydi!"

 

"Tüm yaşamım boyunca yalnızca iki kişiye hayranlık duydum ve sayı şimdi tekrar bire indi!"

 

...

 

Sınav salonunda bir tantana kopmuştu.

 

Başkentte kısa süre önce ortaya çıkan iki deha tartışma konusu olmuştu ve pek çok fan hangisinin daha üstün olduğu konusunda çekişip duruyordu... Ancak, ikisinin aslında aynı kişi olduğunu kim bilebilirdi!

 

 

Lanet olsun!

 

Bir yerlerde bir hata olmalı, değil mi?

 

Bu doğruysa, Usta Zhang'in aynı zamanda Şifa Sanatı ve kılıç ustalığında da bir yaratık olduğu anlamına gelmiyor mu?

 

"Muallim Liu... Usta Zhang mi?"

 

Karşı tarafın maskesini çıkarttığını gören ve kalabalığın konuşmalarını duyan Mu Xueqing ve Lu Chong hayrete düşmüşlerdi.

 

Bir süre önce, Zhang Xuan'e duydukları hayranlıkla sınıfı onun devralmasını istemişlerdi. Ancak, bunun imkansız olduğunu biliyorlardı...

 

Hayallerinin gerçek olacağını nereden bilebilirlerdi! Mutluluk ansızın geliveriyordu! Muallim Liu gerçekten Usta Zhang'di...

 

Bunu daha önce bilselerdi, Zhao Ya ve diğerleriyle çekişmekle uğraşmazlardı!

 

Birbirleriyle hırsla dövüşmelerine rağmen sonunda fark etmişlerdi ki... aynı kişiyi destekliyorlardı.

 

"Aynen öyle..."

 

Daha yeni geldikleri için kalabalığın arkasında dikilen Zhao Ya ve diğerleri acı acı gülümsediler.

 

Durumu tahmin etmiş olsalar da, buna bizzat şahit olmak onları yine de hayrete düşürmüştü.

 

Bu özellikle Zheng Yang ve Yuan Tao için geçerliydi. İkisi çoktan ağlamanın eşiğindeydiler ve yapabilselerdi kafalarını yere vurarak intihar ederlerdi.

 

Öğrencileri olarak, gerçekten de kendi hocalarını zehirlemişlerdi.

 

Bu ne saçma bir durumdu böyle!

 

Bu kez Muallim Zhang'i gerçekten de utandırmışlardı.

 

"Lonca Lideri Liu... Usta Zhang miymiş?"

 

Mo Tianxue de şaşkına dönmüştü. Kızına bir bakış atıp kafasını çaresizce salladı.

 

Daha önce, Usta Zhang'e ulaşamayacaklarını düşünerek kızının Lonca Lideri Liu'yla daha çok zaman geçirip, mümkünse onun gönlünü kazanmasını istemişti.

 

Ancak görünüşe göre boş yere hayal kurmuştu...

 

Bu seviyede bir dehanın kaderi dışarıdaki engin dünyaya açılmaktı. Tianwu Krallığı onu tutacak kadar büyük değildi ve kanatlarını açıp daha yükseklere uçması uzun sürmeyecekti.

 

Maskeler çıktıktan sonra, kalabalığın zihninden her tür düşünce geçmişti. Ancak, çoğuna hakim olan şey hayretti.

 

Kimse başkentte büyük bir tantana çıkartan Lonca Lideri Liu'nun ve yüce deha Zhang Xuan'in aynı kişi olduğunu hayal edemezdi.

 

Ne de olsa, ikisi farklı gelişim seviyelerine ve dış görünüşlere sahipti. Ayrıca, geçmişleri kusursuzdu ve onların farklı kişiler olduğunu gösteren kanıtlar vardı...

 

"İşte nişanlarınız!"

 

Böyle bir manzarayla karşılaşacağını bilen Köşk Efendisi Jiang kalabalığı umursamadı. İki nişan çıkartıp bunları ikiliye teslim etti.

 

Sınavı geçtiklerine göre, bugünden sonra 2 yıldızlı usta hocalardı.

 

"Usta Zhang ve Usta Mo 2 yıldızlı usta hoca sınavını geçtiklerine göre, Hoca Onay Salonuna giderek ataların onayını almalılar. Bu nedenle şimdilik ayrılıyoruz!"

 

Nişanları ikilinin avuçlarına bırakan Köşk Efendisi Jiang gülümseyerek kalabalığa karşı yumruklarını kavuşturdu.

 

"Pekala, şimdilik izninizi istiyoruz!"

 

"Bu Usta Hoca Köşkünün bir geleneği olduğuna göre, sizi daha fazla rahatsız etmeyeceğiz..."

 

"Her şekilde, bir hocayla öğrencinin 99 Güven Seviyesine sahip olduğunu ve Muallim Liu'nun gerçek kimliğinin aslında Usta Zhang olduğunu bizzat görmek... Gerçekten de buraya geldiğimize değdi!"

 

...

 

Karşı tarafın sözlerinin anlamını bilen kalabalık veda etti.

 

Buraya gelme nedenleri Toplanma Çanının neden çaldığını öğrenmekti. 2 yıldızlı usta hoca sınavının sona ermesine bizzat şahit olabilmek bu yolu gelmelerine değmişti.

 

Bu günkü meseleler kesinlikle en hızlı şekilde on üç krallıkta duyulacaktı; Zhang Xuan kısa sürede sayısız insanın idolü haline gelecekti.

 

Kısa süre sonra, sınav salonunda yalnızca usta hocalar kalmıştı.

 

"Usta Zhang ve Usta Mo, ikiniz 2 yıldızlı usta hoca sınavını geçtiğinize göre, geleneklerimize göre sizi atalarımızın onayını almaya ve usta hocaların sorumluluklarını ve görevlerini açıklamaya götüreceğiz... Haydi hep birlikte Hoca Onay Salonuna gidelim!"

 

Kalabalık ayrıldıktan sonra, Köşk Efendisi Jiang konuşmaya başladı.

 

"Hm!"

 

Kuralı bilen Zhang Xuan başıyla onayladı. Ardından, Köşk Efendisi Jiang'ın arkasından sınav salonunu terk etti.

 

Hoca Onay Salonu sınav salonundan fazla uzakta değildi. Yalnızca kısa bir yürüyüşle, grup hedefine ulaşmıştı.

 

Odayı sayısız ata kitabesi doldurmuştu ve odanın en ortasında devasa bir heykel duruyordu.  Ellerinde bir parşömen taşıyan heykelin etkileyici bir duruşu vardı.

 

"Bu..."

 

Heykeli gören Zhang Xuan'in zihni sarsıldı. Gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı, "Bu... o ihtiyar değil mi?"

 

Bu adamı daha bu sabah, Semavi Usta Hoca olduktan hemen sonra görmüştü!

 

Karşı taraf onu bir illüzyona çekmekle kalmamış, ondan öğrencisi olmasını talep etmişti. Zhang Xuan adamı açık şekilde reddetmişti. Hoca Onay Salonunda onun bir heykelini göreceğini kim tahmin edebilirdi.

 

"Bu yaşlı moruk da kim? Önceki köşk efendisi mi? Neden böyle utanmaz bir herifin heykelini buraya koymuşlar ki?"

 

Karşı tarafın onu kandırmaya çalıştığını hatırlayan Zhang Xuan'in canı sıkılmıştı. Köşk Efendisi Jiang'a dönerek heykeli işaret etti ve bilgiç bir tavırla sordu.

 

Bu ne saçma bir durumdu böyle!

 

Hoca Onay Salonu böylesine önemli bir yerdi, ancak utanmaz bir ihtiyar moruğun heykelini tam ortasına dikmişlerdi. Bu fazla uygunsuz kaçmamış mıydı?

 

"İhtiyar moruk?"

 

Köşk Efendisi Jiang, Usta Su, Usta Ling ve peşlerinden gelen diğer usta hocalar bembeyaz kesildiler ve neredeyse oracıkta bayılacaklardı.

 

Bu Usta Kong, tarihteki en büyük hoca!

 

Kim olursa olsun, 9 yıldızlı usta hocalar bile onun karşısında saygıyla eğilmelidirler. Ancak senin ona ihtiyar moruk demen...

 

Kahretsin kahretsin kahretsin kahretsin!

 

Delirmiş olmalısın!

 

"Küstah!" Yenlerini savuran Usta Su öfkeyle haykırdı.

 

"Gerçeği söylüyorum. Bu herif bana saldırdı..."

 

Yaşadıklarını hatırlayan Zhang Xuan'in canı sıkkındı. Tam konuşmaya devam edeceği sırada, ansızın donup kaldı. Şüpheli bir bakışla Usta Su'ya dönerek sordu, "Sen de kimsin? Nereden çıktın? Konuşmak senin haddine mi?"

 

"Tianwu Krallığında toplam on üç 1 yıldızlı usta hoca ve üç 2 yıldızlı usta hoca vardı. Mo Hongyi ve onu da ekleyince toplamda beş 2 yıldızlı usta hoca olmuştu.

 

Zhang Xuan daha önce hepsiyle karşılaşmıştı ve onlar haricinde, Tianwu Krallığında şu anki konumuna rakip olabilecek kimse yoktu. Usta hocalar arasında hiyerarşi katıydı ve düşük rütbeli usta hocalar yüksek rütbeli olanlara cevap veremezlerdi.

 

Bu ihtiyar onun 2 yıldızlı bir usta hoca olduğunu bilmiyor muydu?

 

İtaatsizlikle suçlanmaktan korkmuyor muydu...

 

"..."

 

Köşk Efendisi Jiang, Köşk Efendisi Vekili Guan, Kıdemli Zhu ve diğerleri çıldırmış gibi saçlarını çekiştirdiler.

 

Usta Kong'u utanmaz ve ihtiyar moruk diyerek eleştirmek zaten herkesi çıldırtmaya yeterdi. Ama şimdi, herkesin içinde 4 yıldızlı bir usta hocayı mı eleştiriyorsun?

 

Onları takip eden tüm usta hocalar delirmek üzere olduklarını hissediyorlardı.

 

Adamları kızdırmaktan korkarak iki 4 yıldızlı usta hoca karşısında yüksek sesle nefes almaktan bile kaçınmışlardı. Ancak bu herif onları yüzlerine karşı eleştiriyordu.

 

Bu kadar cüretkar olmana gerek var mıydı?

 

"Endişelenmeyin. Usta Su ve ben uzaklardan geliyoruz ve Köşk Efendisi Jiang henüz bizi tanıştırmadı. Bu nedenle Usta Zhang'in bizi tanımaması normal!" Ortamdaki garipliği sezen Usta Ling konuştu.

 

Usta hocaların kimliklerine uygun bir duruşa sahip olmaları gerekirdi.

 

Kimliklerini bilerek gizlemişlerdi, bu nedenle karşı tarafın gerçeği bilmemesi normal bir durumdu.

 

"Bu kadar saygılı konuştuğunuza göre, sizi bu seferlik affediyorum!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Karşı tarafın içten tavrına bakılırsa, Zhang Xuan'in bu meseleyi daha fazla uzatmasına gerek yoktu.

 

"Öhöm öhöm!"

 

Sözlerinin karşı tarafın 'affını' kazandığını duyan Usta Ling neredeyse tükürüğünde boğulacaktı.

 

Karşı taraf onların kimliklerini bilmediğine göre, saygısızlığı için onu suçlayamazlardı. Bu nedenle meseleyi devam ettirmek yerine, Usta Su heykeli tanıtmaya karar verdi, "Az önce düşüncesizce davrandım. Bu heykelin kimi temsil ettiğini duyunca, sözlerimin nedenini anlayacaksın. Hoca Onay Salonunda, 9 yıldızlı usta hocaların bile yalnızca ata kitabelerine isimlerini kazımalarına izin verilir. Ancak, salonun tam ortasına böyle devasa bir heykel dikilmiş. Onun kimliğini tahmin edemiyor musun?"

 

"Kimliği..."

 

Zhang Xuan şaşırmıştı.

 

İhtiyar moruğun heykelini gördüğü anda, karşı tarafın savunmasız anında ona saldırdığını hatırlamış ve yaşadığı öfke patlamasıyla düşünmeden konuşmuştu... Şimdi düşününce, gerçekten de bir gariplik vardı.

 

Ata kitabelerinde isimleri ve başarıları tüm kıtayı sarsmış 8 ve 9 yıldızlı usta hocaların isimleri kazılıydı... Buna rağmen, isimleri yalnızca kitabelere yazılmıştı. Ancak tam odanın ortasına bu adamın dev bir heykeli dikilmişti. Bu bile adamın kimliği hakkında çok şey anlatıyordu.

 

"Yoksa... Yoksa o..."

 

Zhang Xuan'in aklına bir ihtimal geldi ve gözleri yaşadığı şokla kocaman açıldı.

 

"Aynen öyle, o Usta Kong!" Usta Su sakalını sıvazladı. "Usta Hoca Köşkünün kurucusu olarak, tüm yeni atanan usta hocalar ona saygılarını sunmalıdırlar."

 

"Usta Kong mu?"

 

Zhang Xuan şaşırıp kaldı.

 

Bunca zamandır Kalıtsal Cenin Zehrine çare bulabilmek umuduyla Usta Kong'u araştırıyordu.

 

Ancak, belki ücra bir köşede olduklarından ya da aradan uzun zaman geçtiğinden, karşı taraf hakkında fazla bir bilgi bulamamıştı. Sonunda, Semavi Yolun Kütüphanesinin yardımıyla bile, Zhang Xuan'in bulabildiği tek çözüm, zehirden kurtulmak için 9 yıldızlı usta hoca olması gerektiğiydi.

 

Bu nedenle yüksek seviyeli Usta Hoca Köşklerine giderek meseleyi araştırmayı düşünmüştü, ancak kim...

 

Usta Kong'un onu öğrencisi olarak kabul etmek istediğini, ancak onun... hem de kesin bir tavırla... teklifi reddedeceğini düşünebilirdi ki?

 

"İhtiyar moruk... Ah, hayır, Usta Kong. Kabul ediyorum! Beni öğrencin olarak al, beni öğrencin olarak al..."

 

Solgun bir yüzle, Zhang Xuan parıldayan gözlerle heykelin önüne atılmadan önce haykırdı.

 

"..." Usta Su ve Usta Ling.

 

"..." Köşk Efendisi Jiang ve diğer usta hocalar.