Library of Heaven's Path - Bölüm:375 Arayıcı Fare

---

Bölüm:375 Arayıcı Fare

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

 

Tianwu kraliyet sarayı.

 

Canı sıkkın kızını gören Mo Tianxue şaşırdı, "Sorun nedir? Lonca Lideri Liu daveti geri mi çevirdi?"

 

"Geldi..." Mo Yu başını salladı. "Ancak kitaplara tek başına göz atmak istedi. Ona eşlik etmeme ihtiyacı yokmuş!"

 

"Unut gitsin!" Mo Tianxue iç çekti. "Böyle işler kadere bağlıdır. Eğer ikinizin kaderi ortak değilse, zorlamanın anlamı yok!"

 

Kızını uzun süredir Lonca Lideri Liu ile evlendirmek istiyordu. Eğer bunu başarabilirse, karşı tarafı kendine bağlamış olacaktı. Gelecekte, Lin Klanı ya da Mo Hongyi tahta göz dikecek olurlarsa, iki kere düşünmeleri gerekecekti.

 

Ancak görünüşe göre, beklentisini fazla yüksek tutmuştu.

 

Kızı kadınlar arasında bir anka sayılabilirdi, ancak Lonca Lideri Liu ve Usta Zhang'e kıyasla hala çok gerideydi.

 

Mo Yu başıyla onayladı.

 

Mesele Zhang Xuan'e ilgi duymaması değildi. Bunca zamandır hep ilginin merkezi olmuştu ve kendisini umursamayan biriyle karşılaşmak onun ilgisini çekmiş ve rekabetçi ruhunu uyandırmıştı. Ancak umut olmadığını görünce, kalbi hızla sakinleşmişti.

 

"Baba, muhafız canavara el uzatan Lin Klanı mıymış? O tarafta bir hareket var mı?"

 

Diğer düşüncelerini bir kenarı atan Mo Yu'nun gözleri, önceki berraklığını geri kazandı.

 

"Bu meseleye yedi harem ağası karışmış. Ancak, meseleyi araştırmaya başladığım anda hepsi intihar ettiler!"

 

Mo Tianxue'nin gözleri ciddileşti, "Bu şekilde daha fazla şey öğrenmemizin imkansız olduğunu biliyorum. Dahası, biz açıktayken düşmanlarımız gölgelerde saklanıyor.  Bu onlara önceden hazırlık yapma fırsatı veriyor. Bir şey öğrensek bile, bu bizi yanıltmak için bıraktıkları bir ipucu çıkabilir. Bu nedenle... adamlarımın bazıları bu konuyu açıktan araştırırken, diğerlerini gizlice bir başka ip ucunun peşine yolladım!"

 

"Diğerlerini bir başka ip ucunu araştırmaya mı yolladın?" Mo Yu şaşkın bir şekilde sordu.

 

"Hm. Onları... zehrin kaynağını araştırmaya gönderdim!"

 

Mo Tianxue'nin gözlerinden bir parıltı geçti. "Yarı Zhizun Altın Kuyruklu Aslanı bile fark ettirmeden böyle ağır şekilde zehirleyebildiklerine göre, en az 2. seviyenin zirvesinde belki de 3. seviye bir zehir olmalı!"

 

Zehrin Altın Kuyruklu Aslana bile etki ettiğine bakılırsa, olağanüstü güçlü olmalıydı.

 

seviye zehirler Zongshi aleminin altındaki üstatları öldürecek güce sahipti. 2. seviye zehirler Zongshi ve hatta Yarı Zhizun'a bile etki edebilirdi.

 

Bu zehir Altın Kuyruklu Aslanı hemen öldürmese bile, yaşlanma etkilerini hızlandırmıştı. Etkileri kesinlikle 2. seviyenin zirvesinde bir zehrin gücünü sergiliyordu.

 

"Yalnızca Zehir Salonu böylesi bir zehri üretebilir. Araştırmalarımın sonuçlarına göre, Lin Klanının Kızıl Lotus Şehriyle bazı işleri olmuş. Hatta, en güçlü Yüce Bitki Kralı birkaç gün önce başkente geldi!"

 

 

Mo Tianxue yenlerini savurup dudak büktü, "Tüm bunlar fazla büyük bir tesadüf. Bu nedenle, adamlarımı meseleyi araştırmaya gönderdim ve Lin Klanının bu meseleye karıştığı sonucuna ulaştım!"

 

"O halde ne yapacağız?"

 

Bunun Lin Klanının işi olduğunu öğrenen Mo Yu'nun yüzü berbat bir ifadeye bürünmüştü.

 

Karşı taraf Altın Kuyruklu Aslana karşı harekete geçtiğine göre, sırada kraliyet ailesinin üyeleri olması muhtemeldi.

 

Biri gözlerini mutlak güce diktiği anda, hırsı yağmur sonrası bambu filizleri gibi büyümeye başlardı. Kimse içinde yanan arzuyu dizginlemeyi başaramazdı.

 

"Altın Kuyruklu Aslan Zhizun alemine ulaşmış olsa da, Lin Klanının arkasında Xuanyuan Krallığının desteği var. Bu nedenle onlara karşı koyamayız!" Kızının endişelendiğini bilen Mo Tianxue kafasını salladı.

 

Bunu yapanların onlar olduğunu biliyorsak ne olmuş?

 

3 yıldızlı bir düzen ustasının haricinde, saflarında Xuanyuan Yetkili Krallığının eş prensesi vardı. Karşı koymaya cesaret edebilecekleri kimseler değillerdi.

 

Konuyu bilmiyormuş gibi davrandığımız sürece, Usta Hoca Köşkünün varlığı nedeniyle Lin Klanı haddini aşmaya cesaret edemez.

 

Ancak, Lin Klanına karşı harekeye geçecek olurlarsak, Xuanyuan Krallığı yalnızca bir Zhizun alemi üstat göndererek tüm kraliyet ailesini yok edebilir.

 

"Aynen öyle! Bu aynı daha önceki Qu Klanı gibi... Görünüşe göre bir kez daha çaresiz kaldık!" Babasının sıkıntısını anlayan Mo Yu iç çekti.

 

"Qu Klanı prestijli bir klan olmasa da, şehirde büyük bir şirketleri vardı. Ancak bir sebepten ötürü, klandaki 137 kişinin tümü bir gecede Lin Klanı tarafından öldürüldü... Bu meseleyi hala unutabilmiş değilim..." Mo Tianxue yumruklarını sıktı.

 

İki yıl önce, Tianwu Kraliyet Şehrinin Qu Klanı, bilinmeyen bir sebepten ötürü Lin Klanını kızdırmıştı ve tüm klan tek gecede yok edilmişti. Kraliyet ailesi meseleyi araştırmak için birilerini gönderdiğinde, Lin Klan Şefi bizzat saraya gelmiş ve onları tüm haberleri sansürlemeye zorlamıştı. Sonuçta, mesele kesin bir sonuca ulaşmadan kapanmıştı.

 

Ülkenin imparatoru olmasına rağmen, kendi vatandaşlarını korumayı başaramamıştı. Bu mesele sanki bir diken gibi Mo Tianxue'nin kalbine batıyordu.

 

"Gerçekte bu babamın suçu değil. Karşı taraf elinde Xuanyuan Krallığının nişanını taşıyordu ve veliaht prensin emirlerini yerine getirdiğini söyledi. 1. Sınıf bir krallık olarak, onun emirlerine karşı gelmemiz mümkün değildi!" Babasının acı dolu ifadesini gören Mo Yu onu teselli etti.

 

Daha önce, meselenin üstüne gitmemelerinin nedeni Lin Klanından korkmaları değildi. Bunun nedeni karşı tarafın Xuanyuan Krallığı veliaht prensinin fermanını taşıyor olmasıydı.

 

Düşük rütbeli bir krallık olarak tek yapabildikleri emirlere uymak olmuştu.

 

"Biliyorum..."

 

Mo Hongyi kafasını salladı. "Sonuçta, bir insanın koşullara karşı gelmesi imkansız! Bu nedenle Lonca Lideri Liu ya da Usta Zhang'i kendi tarafımıza çekmeyi umuyordum. İçlerinden biri eş prens olduğu sürece, bundan sonra bir hamle yapmaya cesaret edemezler!"

 

Mo Tianxue'nin kızı ve Lonca Lideri Liu'nun bir araya gelebilmeleri için fırsatlar yaratma çabası bu nedenleydi. Ancak... karşı taraf kızıyla hiç ilgilenmiyor gibi görünüyordu.

 

Babasının sözlerini duyan Mo Yu'nun biraz canı sıkıldı. Kafasını sallayıp, tam konuşmak üzereyken panik haldeki bir harem ağası koşarak odaya girdi.

 

"Sorun nedir?" Mo Tianxue kaşlarını çattı.

 

"Majestelerine bildiririm, Lin Klanının üçüncü kıdemlisi kalabalık bir grupla buraya geldi ve kraliyet ailesinin onlara bir açıklama borçlu olduğunu söylüyor... Harem ağası titredi.

 

"Onlara açıklama mı borçluymuşuz? Bu da ne demek?"

 

Mo Tianxue'nin gözleri kısıldı.

 

Lin Klanının muhafız canavarı zehirlemesinin üstüne bile gitmedik, ama kapımıza dayanan onlar mı?

 

Hatta bir de açıklama mı talep ediyorlar?

 

Yoksa her şeyi bir kenarı bırakıp sonuna kadar gitmeye mi karar verdiler?

 

"Aciz hizmetkarınız bilmiyor. Şu anda kraliyet sarayının kapısındalar ve içeri dalmak üzereler..." Harem ağası hızla yanıt verdi.

 

"Gidip bir bakalım!"

 

Soğuk bir tavırla dudak büken Mo Tianxue ve Mo Yu dışarı çıktılar.

 

Kısa süre sonra saray kapılarına varıp, Lin Klanından kalabalık bir grubun küstahça dışarıda dikildiğini gördüler.

 

"İmparator Mo Tianxue, acele edip adamı teslim etmenizi öneririm. Bu durumda meseleyi unutabiliriz. Aksi halde, işlerin öyle kolayca kapanacağını düşünmeyin!"

 

Mo Tianxue'nin geldiğini gören kıdemli tehditkar bir ifadeyle öne çıktı.

 

"Adamı teslim mi edelim? Ne demek istiyorsun?"

 

Mo Tianxue şaşkına dönmüştü.

 

"Numara yapmayı bırak, adamlarını Genç Efendi Lin Lang'e suikast düzenlemek için yolladın. Şimdi bile ağır yaralı ve hala komada. Yoksa bunu kabul edecek cesaretin yok mu?" Lin Klanının üçüncü kıdemlisi gözlerini kıstı.

 

"Genç Efendi Lin Lang'a suikast mi?" Mo Tianxue daha da şaşkına dönmüştü. "Bir yanlış anlaşılma olabilir mi?"

 

Lin Klanını yok etmek istese de, bunu yapmanın olası sonuçlarını biliyordu. Bu nedenle bu arzusunu uzun süredir bastırıyordu. Yoksa Genç Efendi Lin Lang'a bir şey mi olmuştu?

 

"Yanlış anlaşılma mı? Suçlu çoktan kraliyet sarayına kaçtı ve şu anda sarayın içinde. Ancak, bir yanlış anlaşılma olduğunu mu söylüyorsun?" Lin Klanının üçüncü kıdemlisi soğuk bir tavırla dudak büktü.

 

Durumu anlayamayan Mo Tianxue tam soru sormaya devam edecekken, gri cübbeli bir adam sessizce ona doğru yaklaşıp, kulağına birkaç şey fısıldadı.

 

Adam Gölge Bölüğünün bir üyesiydi.

 

Zümrüt Köşkte yaşanan hengameden sonra Lin Klanı suçluyu bulmak için pek çok adam görevlendirmişti ve haberin Gölge Bölüğüne ulaşması uzun sürmemişti.

 

Karşı tarafın sözlerini duyan Mo Tianxue durumu hemen kavramıştı ve yüzünde sıkıntılı bir ifade belirdi.

 

Hiç kimseyi göndermemişti ve bunu yapsa bile Lin Klanının tek saldırıda çökeceğinden emin olurdu. Lin Lang'ı komada bırakmak... Bu karşı tarafa saldırıya geçmek için bir fırsat sunmak anlamına gelmez miydi?

 

"Kıdemli Lin Hui, Lin Lang gongzinin durumuyla kraliyet ailesinin hiçbir ilgisi olmadığını açık şekilde söyleyebilirim..."

 

Mo Tianxue konuştu.

 

"Siz yapmadınız mı?" Üçüncü Kıdemli Lin Hui soğuk bir tavırla güldü. "Kabul etmek istemiyorsanız sorun değil. Ancak, kraliyet sarayını aramamız için muhafızlarınızı çekeceksiniz. Suçluyu bulunca gerçeği öğreniriz!"

 

Mo Tianxue'nin yüzü karardı ve tüm vücudu kasıldı.

 

Kraliyet sarayı yalnızca kraliyet ailesinin evi değildi, aynı zamanda tüm krallığın itibarını temsil ediyordu. Eğer onların sarayı aramasına müsaade ederse, Tianwu Kraliyet ailesinin krallığı yönetecek itibarı kalır mıydı?

 

"Suçlunun kraliyet sarayına kaçtığını söylüyorsun, ancak elinde kanıtın var mı?" Mo Yu kaşlarını çattı.

 

"Usta Mo'ya saygılarımı sunarım!"

 

Mo Yu'ya bir bakış atan Lin Hui sakince kıkırdayarak konuştu, "Tabi ki bunu söylememizin bir nedeni var!"

 

Ardından arka tarafı işaret etti.

 

Bir adam elinde bir kafesle birlikte öne çıktı.

 

Kafesin içinde kar beyazı bir fare vardı. Burnunu kaldırarak etrafı koklayıp duruyordu.

 

"Bu bir [Arayıcı Fare] mi?"

 

Mo Tianxue'nin vücudu sarsıldı.

 

Arayıcı Fare aşırı hassas bir buruna sahip eşsiz bir vahşi canavardı. Ne olursa olsun, tek bir koklamayla binlerce kilometreden bile onu bulabilirdi.

 

Bu hayvan ruh taşlarından bile nadirdi ve Xuanyuan Yetkili Krallığında bile bulmak zordu. Lin Klanının elinde bir tane olduğunu kim düşünebilirdi.

 

Bir Arayıcı Fareyle, suikastçı geride kokusunu bıraktığı sürece, ne kadar uzağa giderse gitsin, giysilerini kaç kere değiştirirse değiştirsin, kaçması imkansızdı.

 

"Aynen öyle. Görünüşe göre İmparator Tianxue ne olduğunu biliyor. Suikastçının kraliyet sarayında saklandığını söyleyen ben değilim, Arayıcı Fare. Ne oldu? Majesteleri bundan şüpheleniyor mu?"

 

Lin Hui homurdandı.

 

"Bu..." Mo Tianxue sessizleşmişti.

 

Arayıcı Fare sayesinde buraya geldiklerine göre, suçlu gerçekten de kraliyet sarayında saklanıyor olmalıydı. Ancak... Bu konuda hiçbir şey bilmediğine göre... burada neler dönüyordu böyle?

 

"Tek istediğimiz genç efendiye zarar veren adamı yakalamak, ortalığı dağıtmaya gelmedik. Eğer majesteleri bizi durdurmakta ısrar ederse, bu durumda suçlu olduğunuzu varsayacağız..."

 

Lin Hui devam etti.

 

Eğer Altın Kuyruklu Aslan ölmüş olsaydı, Lin Klanı bu fırsatı kesinlikle kullanır ve Tianwu Krallığını bin yıldan uzun süredir yöneten kraliyet ailesini çekilmeye zorlardı.

 

Ancak, vahşi canavar yalnızca ölmemekle kalmamış, üstüne Zhizun alemine ulaşmıştı. Bunu hesaba katınca, bir şey yapmadan önce iki kere düşünmeleri gerekiyordu.

 

Tamamen hazır olmadan açık bir savaşa girmemek en iyisiydi.

 

Aksi halde Zhizun alemi muhafız canavar harekete geçecek olursa, Lin Klanının 3. seviye düzeni onun gücüne dayanmakta zorlanırdı.

 

"Pekala. Kraliyet ailemiz kesinlikle Lin Lang gongziye zarar vermek için birini göndermedi. Arayıcı Fare suçluyu bulduğu sürece, gerçeği öğreneceğiz!"

 

Kısa bir an tereddüt ettikten sonra, Mo Tianxue başıyla onayladı.

 

Karşı taraf yanında bir Arayıcı Fare getirdiğine göre, suçluyu bulmaları zor olmayacaktı. Arama yapma bahanesiyle kraliyet sarayını altını üstüne getirmeleri için bir nedenleri yoktu. Aynı zamanda, Mo Tianxue de Lin Lang'a saldırarak onları suçlamak için kraliyet sarayına kaçan kişiyi görmek istiyordu.

 

"Majesteleri kabul ettiğine göre, daha fazla resmiyete gerek yok!"

 

Mo Tianxue'nin kabul ettiğini gören Lin Hui elini kaldırdı ve adamı hemen kafesin kapağını açıp, Arayıcı Farenin dışarı çıkmasına izin verdi. İnce ve uzun burnunu kaldıran fare ileri atılmadan önce etrafı şöyle bir kokladı.

 

"Onu takip edin!"

 

Kalabalık grup Arayıcı Fareyi takip etmeye başladı.