Library of Heaven's Path - Bölüm:337 Lu Chong'un Gücünü Arttırmak

---

Bölüm:337 Lu Chong'un Gücünü Arttırmak

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Öğrencileri bıraktığı bir günden az sürede, birileri Zhao Ya'yı yaralamıştı. Ardından, sınıftan ayrıldıktan sonraki dört saatten az sürede, Mu Xueqing de mi yaralanmıştı?

 

Bu fazla büyük bir tesadüf değil miydi? Şanssızlık Tanrısı onun çevresinde mi dolaşıyordu?

 

"Emredersiniz!" Meng Tao'nun yüzü kızardı.

 

"Beni ona götür!"

 

Kafasını sallayan Zhang Xuan çocuğun peşinden sınıfa girdi.

 

Sınına girer girmez, Mu Xueqing'in soluk bir yüzle sınıfın duvarına yaslanmakta olduğunu gördü.

 

Ona yaklaşan Zhang Xuan şöyle bir baktı ve...

 

Birdenbire korktuğunu hissetti.

 

Gerçekten de...

 

Hiçbir şey anlayamamıştı.

 

Zhao Ya onun öğrettiği gelişim tekniğini çalışıyordu ve teknik Semavi Yolun İlahi Sanatının bir yan ürünü sayılırdı. Dahası, onunla epey zaman geçirmişti ve sorunun ne olduğunu bilmeden bile onu kolayca iyileştirebilirdi.

 

Öte yandan Mu Xueqing daha bugün kabul ettiği bir öğrenciydi. Bu nedenle, kızın fiziksel durumuyla ilgili fazla bilgiye sahip değildi ve sonuç olarak, sorununun kökenini tek bakışta görememişti.

 

Eğer kızın sorununun kökenini göremiyorsa, onu nasıl tedavi edebilirdi ki?

 

"Bir savaş tekniği uygula!"

 

Bir anlık tereddütten sonra, Zhang Xuan yalnızca en ilkel yöntemi uygulayabileceğine karar verdi.

 

"Emredersiniz!"

 

Mu Xueqing hocasının talimatı karşısında şaşırsa da, karşı tarafa tamamen güvendiği için başıyla onayladı. Yumruğunu sıkarak hızla savurdu.

 

Saldırısı Semavi Yolun Kütüphanesindeki kitabının yenilenmesine neden olmuştu. Şöyle bir inceledikten sonra Zhang Xuan rahat bir nefes verdi.

 

Bu kız zorla kendi seviyesinin üzerinde bir savaş tekniği uygulamış ve meridyenlerine zarar vermişti. Bu onun için büyük bir sorun değildi.

 

Parmağının bir fiskesiyle, birkaç gümüş iğne ortaya çıkıp kızın vücudundaki çeşitli noktalara saplandılar.

 

Bir an sonra, Mu Xueqing rahatlatıcı bir dalganın tüm vücuduna yayıldığını hissetti Kendi seviyesinin üstündeki bir tekniği zorla kullanmaktan kaynaklı yaraları hiç iz bırakmadan kayboluvermişti.

 

Vücudundaki değişimi hisseden Mu Xueqing'in gözleri şaşkınlıkla kocaman açıldı.

 

Babası başkalarının travmalarını çözmek için sıklıkla hap formülleri üreten bir eczacıydı. Birinin yeteneğini aşan bir teknik kullanmasından kaynaklı yaraların kolay çözülemediğini biliyordu. Tedavideki tek bir hata birinin gelişim açısından sakat kalmasına neden olabilirdi.

 

Ancak, neden bu karmaşık sorun Muallim Liu'nun ellerinde bu kadar kolay görünüyordu?

 

"Hocama zahmet verdiğim için özür dilerim..."

 

Mu Xueqing Muallim Liu'nun yöntemlerinin sıradan doktorların ve eczacıların çok üzerinde olduğunu anlamıştı ve ona duyduğu hayranlık derinleşmişti.

 

 

"Sorun değil. Nasıl yaralandın?"

 

Zhang Xuan şüpheyle sordu.

 

"Kıdemlim bir..."

 

Meng Tao durumu açıklamak üzereyken Mu Xueqing elini kaldırıp araya girdi.

 

"Savaş teknikleri deniyordum ve umursamazlığım yüzünden seviyemin üzerinde bir savaş tekniğini zorla uyguladım... Hocam, sizi endişelendirdiğim için özür dilerim!"

 

Zhang Xuan, Mu Xueqing'in bir şeyler sakladığını anlamıştı, ancak karşı taraf konuşmak istemediğine göre, Zhang Xuan daha fazla üstelememeye karar verdi. "Pekala! Eğer başka bir şey yoksa, Lu Chong, sen burada kalıyorsun. Diğerleri ise bu günlük gidip dinlenmelisiniz!"

 

"Hocam..."

 

Mu Xueqing tereddüt etti.

 

"Bir şey mi diyeceksin?" Zhang Xuan dönüp ona baktı.

 

"Hocam, bana bir savaş tekniği öğretebilir misiniz..." Mu Xueqing kızaran bir yüzle sordu.

 

En başında tüm sınıfı ona karşı kışkırtmaya çalışan kendisiydi. Bu nedenle, karşı taraftan kendisine bir savaş tekniği öğretmesini isterken utanmıştı.

 

Ancak, eğer yeni bir savaş tekniği öğrenmezse, o kıza karşı kazanmasının imkansız olduğunu biliyordu.

 

Babasının savaş tekniği onun için çok güçlüydü. Eğer tekniği düzgün uygulayamazsa, daha önceki gibi ağır yaralar alabilirdi.

 

Daha önemlisi...

 

Bir savaş tekniğinde yıllarca çaba harcamadan ustalaşmak imkansızdı. O kızla üç gün sonra dövüşecekti. Eğer bunu bir başkasına sorsaydı, asla zamanında yetiştiremezdi. Bu nedenle umudunu mucize üstüne mucize yaratan Muallim Liu'ya bağlamaktan başka çaresi yoktu.

 

"Savaş tekniği mi?"

 

Zhang Xuan dönüp şüpheyle ona baktı. Ne öğrenmek istiyorsun?"

 

"Süvari kılıçları konusunda uzmanım, yani eğer mümkünse, umarım hocam bana bir süvari kılıcı sanatı öğretebilir..."

 

Mu Xueqing yanıtladı.

 

"Süvari kılıcı sanatı mı?"

 

Zhang Xuan şaşırmıştı.

 

Kızlar genellikle hafif ve zariflikleriyle duruşlarına uyum sağlayan kılıçları tercih ederlerdi. Ancak bu kız süvari kılıcını tercih etmişti. Bu Zhang Xuan'in beklentilerini aşan bir durumdu.

 

"Pekala, uygun bir süvari kılıcı tekniği düşünüp, yarın sana öğretirim. Şimdi gidebilirsin!"

 

Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

"Pekala!"

 

Mu Xueqing, Meng Tao ve diğerleriyle ayrılmadan önce minnetle eğildi.

 

"Kıdemlim, neden söylememe izin vermediniz?"

 

Sınıftan ayrıldıktan hemen sonra, Meng Tao kendisini tutamayarak sordu.

 

Muallim Liu'nun onurunu korumaya çalışırken yaralandığı ortadayken, neden onun söylemesine izin vermemişti?

 

"Söylemek mi? Ne söylemeyi düşünüyordun? Benim Usta Zhang'in öğrencisiyle dövüşürken yaralandığımı mı? Eğer bunu söyleseydin, Muallim Liu büyük olasılıkla beni karşı taraftan özür dilemeye götürürdü!"

 

Mu Xueqing homurdandı.

 

"Bu..."

 

Meng Tao donup kaldı.

 

Bir usta hocanın itibarı ve etkisi küçümsenemezdi. Usta Zhang gibi bir deha Muallim Liu gibi sıradan bir hocanın karşı koyabileceği biri değildi.

 

Eğer Muallim Liu öğrencisinin karşı tarafla dövüştüğünü öğrenseydi, büyük olasılıkla kıdemlisini oraya sürükleyip özür diletirdi.

 

"Başımı eğip özür dilemem benim için büyük bir mesele değil, ancak gerçekten de Muallim Liu'nun Usta Zhang'den hiçbir şekilde geri kalmadığını düşünüyorum... Hatta, bence ondan bile daha yetenekli! İtibarları arasında nasıl bu kadar büyük bir uçurum olabilir? O kızı yenip Muallim Liu'nun adını onurlandırmalıyım!"

 

Mu Xueqing'in gözleri kararlılıkla parıldadı.

 

Muallim Liu tüm bu yeteneğine rağmen nasıl başkentte tanınmayan bir figür olarak kalabilmişti? Bunun yeteneklerini sergileyecek uygun bir ortam bulamamasından kaynaklandığı ortadaydı. Usta Zhang'in öğrencisiyle yapacağı düello Muallim Liu'nun yeteneklerini kanıtlamak için kusursuz bir ortamdı. Karşı tarafı yenebildiği sürece... Muallim Liu'nun adı bir anda tüm başkentte duyulacaktı.

 

Herkes Muallim Liu bir usta hoca olmasa bile, yeteneklerinin onlardan daha aşağıda olmadığını öğrenecekti.

 

"Sana katılıyorum!"

 

Meng Tao katılarak kafasını salladı.

 

Bu doğruydu.

 

Kıdemlisi meseleyi Muallim Liu'ya bildirirse, düelloya devam etmeleri imkansızdı. Bu durumda Muallim Liu'nun adını nasıl onurlandıracaktı? Herkesin onun inanılmaz bir hoca olduğunu anlamasını nasıl sağlayacaktı?

 

Tabi ki, kızın yalnızca yaptıklarını haklı göstermeye çalıştığını da biliyordu. Bu kesinlikle onun asıl amacı değildi.

 

Mu Xueqing akademide pek çok hocayı kaçıran bir tür mini zorbaydı. Biri onun sınırlarını zorlamış ve hatta onu yaralamıştı. Eğer intikamını alıp karşı tarafın özür dilemesini sağlayamazsa, bu meseleyi unutamayacaktı.

 

"Pekala, Muallim Liu bunu öğrenmemeli. Ona laf taşımaya cüret eden olursa dersini veririm!"

 

Mu Xueqing astlarına tehditkar bir bakış attı.

 

"Emredersiniz!"

 

Herkes aceleyle kafasını salladı.

 

"Hiçbir şey söylemeyeceğiz, ama ya Lu Chong..."

 

Meng Tao birden bu ihtimali düşünüp sınıfı işaret etti.

 

Lu Chong şu anda Muallim Liu ile birlikte sınıfta yalnızdı. Onlar ağızlarını tutsalar bile, Lu Chong meseleyi açık ederse hiçbir anlamı olmazdı.

 

"Lu Chong? O herif ağzını bile açmıyor! Sence Muallim Liu'yla çene çalması mümkün mü?" Mu Xueqing gözlerini devirdi.

 

"Doğru..." Meng Tao garip bir ifadeyle kafasını kaşıdı.

 

Lu Chong ile geçirdiği iki yılda, genç adam üç cümleden az konuşmuştu. Şimdi bu konu hakkında dedikodu yapmaya başlaması nasıl mümkün olabilirdi...

 

...

 

Ve aynı tahmin ettikleri gibi, Lu Chong hiçbir şey söylemedi.

 

Şu anda, merakla Muallim Liu'ya bakıyordu. Muallim Liu'nun isteği onu zor duruma sokmuştu.

 

"Giysilerini çıkart..." Hocasının sesini duydu...

 

"Giysilerimi mi çıkartayım..."

 

Utanarak kafasını kaşıyan Lu Chong ne yapacağını şaşırmıştı.

 

"Zehir Vücudunu çalışmak son derece zordur. Bunun için sana öğrettiğim fiziksel vücut güçlendirme tekniğinde en az büyük başarı seviyesine ulaşmış olmalısın. Hala yeterince ustalaşmadın ve bu konuda sana destek vermeliyim!"

 

Zhang Xuan konuştu.

 

Zehir Vücudunu çalışmak inanılmaz derece zor ve tehlikeli bir işti. Aksi halde, sayısız zehir ustası bunu yaparken ölmezdi.

 

"Emredersiniz!"

 

Hocanın onu yalnızca eğitim amacıyla soyduğunu duyan Lu Chong rahat bir nefes verdi.

 

Eğer Zhang Xuan karşı tarafın ne düşündüğünü bilseydi, kesinlikle öfkeden öldürdü.

 

Zamane öğrencileri... Hepsi bu kadar erken bir olgunlaşıyordu?

 

Zihinlerinden neler geçiyordu böyle?

 

Kısa süre sonra, Lu Chong giysilerini çıkartıp sınıftaki masalardan birine uzandı.

 

Hafifçe kaşlarını çatan Zhang Xuan bileğini şöyle bir çevirdi ve avucunda gümüş iğneler beliriverdi.

 

Hafif bir hareketle, gümüş iğneler hemen Lu Chong'un akupunktur noktalarına saplandı. Saf Semavi Yolun zhenqisi vücudunda dolaşmaya başladı.

 

Lu Chong'un yetenekleri sıradan değildi. Şu anki gelişim hızıyla, Semavi Yolun Altın Vücudunun sadeleşmiş versiyonunda uzman başarı seviyesine ulaşması en az iki gün sürecekti. Gelişim alemini güçlendirdikten sonra yaklaşık dört gün geçmiş olacaktı.

 

Zhang Xuan çoktan Lu Chong'a intikamını alacak yeteneği on günde sağlayacağıyla övünmüştü. Eğer Lu Chong Semavi Yolun Altın Vücuduyla bu kadar zaman harcarsa, bu sürede içinde Zehir Vücudunu oluşturması zordu.

 

Bu nedenle süreci hızlandırmak için kendi zhenqisini gencin vücudunda gezdirerek karşı tarafın gelişim seviyesini yükseltmeyi düşünüyordu.

 

Eğer bunu Zhao Ya ve diğerleri için yapmış olsaydı, ona fazla bel bağlamalarına neden olurdu ve bu düşünce yapısı onların gelecekteki başarılarını sınırlandırabilirdi. Ancak Lu Chong farklıydı.

 

Yalnızca bir hocanın himayesine girebilmek için akademinin girişinde diz çökmüştü. Dahası, sırrını saklamak uğruna iki yıl bir dilsiz gibi yaşamıştı... Zihinsel gücü Zhang Xuan'in diğer öğrencilerinin tümünden üstündü.

 

Böylesi bir zihin yapısıyla, bundan sonraki gelişim hızı yavaş olsa bile kendine olan güvenini kaybetmesi mümkün müydü?

 

Daha önemlisi, birinin gelişimini zorla yükseltmek inanılmaz bir acıya neden olurdu. Zhao Ya ve diğerleri ve hatta Yuan Tao da dahil, böyle yoğun bir acıya katlanamazlardı.

 

Peng peng peng peng!

 

Zhang Xuan beş parmağını da savurdu ve gümüş iğneler dans ettiler.

 

Zhenqi dalgaları Lu Chong meridyenlerinden ardı ardına vücuduna akıyordu ve dar olan meridyenler parçalanmaya başladılar.

 

Vücuduna sanki binlerce bıçak saplanıyor ve etini aynı ayna sayısız parçaya bölüyordu. Lu Chong'un güçlü bir iradeye sahip olması büyük bir şanstı. Aksi halde zihni şimdiye kadar çökmüş olurdu.

 

"Dayan!"

 

Elindeki tüm gümüş iğneleri fırlatırken Zhang Xuan'in vücudundaki zhenqi hızla kabardı.

 

Zhang Xuan, zhenqinin Semavi Yolun Altın Vücudu çalışılırken izlemesi gereken yola son derece hakimdi. Gümüş iğneler Lu Chong'un vücuduna belirli bir düzene göre yerleşmiş görünüyorlardı ve yukarı doğru dizilerek başının hizasında bitmişlerdi.

 

Bom!

 

Zhang Xuan'in gümüş iğnelerinin rehberliğinde, zhenqi Lu Chong'un başına ulaştı. O anda, Lu Chong kafasında bir patlama olmuş ve takıldığı dar boğazdan kurtulmuş gibi hissetmişti.

 

"Pixue alemi... Gerçekten de Pixue alemine mi ulaştım?"

 

Dingli aleminin zirvesinden seviye atlayarak Pixue alemine ulaştığını fark etmişti.

 

"Hareket etme, henüz bitmedi!"

 

Lu Chong'un vücudunun heyecanla titrediğini gören Zhang Xuan'in kaşları yukarı kalktı. Elinin bir hareketiyle, Doktor Loncasından aldığı şifalı otlar elinde belirdi. Ani bir zhenqi patlamasıyla, tüm şifalı otları toza çevirdi.

 

Tzzzzzzz!

 

Tozlar karışırken, ani bir tepkime meydana gelmişti. Karışım büyük bir hızla, son derece zehirli bir maddeye dönüşmüştü.

 

Bir kavrama hareketiyle, Lu Chong'un vücudundaki gümüş iğneler geriye doğru uçup zehirli tozun içine gömüldüler. Tüm iğneler bir anda siyaha dönüşmüştü

 

Ardından, bir başka fiskeyle, zehirli iğneler tekrar Lu Chong'un vücuduna saplandılar.

 

"AH..."

 

Ölümcül zehir iğnelerden Lu Chong'un vücuduna geçiyordu. Öncekine kıyasla kat ve kat fazla yakıcı bir acı onu esir almıştı. Yüzü anında soldu ve kendisini daha fazla tutamayarak acıyla haykırdı.

 

Puf!

 

Gümüş iğneleri karşı tarafın vücuduna gönderen Zhang Xuan rahat bir nefes vermişti. Alnındaki teri silerek, geri kalan zehirli tozu depolama yüzüğüne kaldırdı.

 

Zehirle tavlama işleminin ilk turunu tamamlamıştı. Karşı tarafın kurtulup kurtulamayacağı zihinsel dayanıklılığına bağlıydı.

 

Eğer dayanmayı başaramazsa, ölümün kucağına düşecekti!

 

Ancak dayanabilirse, kozasından çıkan bir kelebek gibi, Tianwu Krallığındaki en güçlü üstatlardan biri haline gelecekti.