Library of Heaven's Path - Bölüm:322 Mu Xueqing'in Karşı Planı

---

Bölüm:322 Mu Xueqing'in Karşı Planı

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

 

Mu Xueqing Tianwu Akademisinin yetenekli bir öğrencisiydi.

 

Bu yıl yalnızca on sekizinde olmasına rağmen, çoktan onun üzerinde açık akupunktur noktasıyla Pixue alemine ulaşmıştı.

 

Ünü ve onu bekleyen parlak geleceğiyle, mutlu olması gerekirdi. Ancak, son zamanlarda oldukça keyifsizdi.

 

Bunun nedeni hocasının akademiden ayrılmış olmasıydı.

 

Yeni hocaları henüz gelmediğinden, kendi başına kalmıştı ve şu anda tembellik ediyordu.

 

Sırtını gerdiğinde, erkekleri kolaylıkla delirtebilecek güzellikte bir kıvrım ortaya çıktı.

 

"Kıdemlim!"

 

O anda, bir genç ona doğru yürüdü.

 

"Meng Tao, neler öğrendin? Güvenilir bilgiler mi?"

 

Yaklaşan kişiyi gören Mu Xueqing hemen ciddi bir yüz ifadesiyle ona döndü.

 

"Meseleyi araştırdım, ve... Usta Hoca Zhang Xuan gerçekten de inanılmaz bir figür! Hatta, öğrendiklerime göre, senin söylediğinden çok daha muhteşem biri gibi gözüküyor! Ancak, şu anda 2 yıldızlı usta hocalık sınavının ortasında olduğunu ve bir süreliğine başkentte olmayacağını duydum."

 

Meng Tao adındaki gencin gözleri hayranlıkla parıldadı.

 

"Durma anlat!" Mu Xueqing heyecanlandı.

 

Dün gece, Deha Mo Hongyi'nin rekorlarının kırıldığı haberini duyduğunda, Usta Hoca Zhang Xuan adı da dikkatini çekmişti.

 

Bu adam yirmi yaşından küçük olmasına rağmen, pek çok olağan üstü şey başararak insanları hayrete düşürmüştü. Hatta, çoktan 2 yıldızlı usta hoca sınavının ortasındaydı... bunu bizzat klandaki bir kıdemliden duymasına rağmen, hala inanmakta zorlanıyordu.

 

Meseleyi birkaç kaynaktan daha onayladıktan sonra, Usta Zhang'in yeni bir numaralı idolü olacağına karar vermişti!

 

Bu nedenle, bu sabah akademiye geldiğinde, hemen astlarına bu konuyu açmıştı ve duydukları haberler hepsinin ağzını bir karış açık bırakmıştı. Karşısındaki astı, Meng Tao, duyduklarına inanmayı kabul etmediğinden, meseleyi bizzat kontrol etmesi için göndermişti.

 

"Usta Zhang başkente geldiğinde, Ressam Loncasına giderek ressamlık sınavına girdiğini duydum. Orada Ji Klanından Ji Mo gongzinin kışkırtmasıyla karşılaşmış ve sonunda, bir vahşi canavar kullanarak beşinci seviye bir resim yapıp, 3 yıldızlı ressam unvanını kazanmış..." Meng Tao konuştu.

 

Başlangıçta, birinin Mo Hongyi'den daha etkileyici olabileceğine inanmamıştı. Ne de olsa, Mo Hongyi’nin ünü Tianwu Krallığının bir numaralı dehası olarak çoktan başkentte kabul görmüştü.

 

Ancak, meseleyi araştırdıktan sonra, Usta Zhang'in Mo Hongyi'den daha yetenekli olmasının yanında, aralarında devasa bir uçurum olduğunu fark etmişti. Haberleri bizzat onayladıktan sonra bile, hala inanmakta güçlük çekiyordu. Rüya görmediğini anlamak için kendisini çimdiklemesi gerekmişti.

 

 

"Bir vahşi canavar kullanarak beşinci seviye bir resim mi yapmış?" Mu Xueqing yumruklarını sıkıca sıktı.

 

Bir deha olarak, diğer dehalara saygı duyardı.

 

Usta Zhang adı yalnızca bir gün önce ortaya çıksa da, elle ettiği efsanevi başarıların sayısı çok fazlaydı ve ona hayran kalmaktan başka seçenek bırakmamıştı.

 

"Söylesene... şimdi hocamız gittiğine göre, eğer akademi Usta Zhang'i vekil hocamız olarak ayarlayabilirse, bu harika olmaz mıydı..."

 

Astının getirdiği haberler Mu Xueqing'in dün gece duyduklarıyla birebir aynı olsa da, bu genç usta hocaya bir kez daha hayran olmadan edememişti.

 

"Onunla anlaşmak mı? Kıdemlim, Usta Zhang 2 yıldızlı usta hoca olacak bir figür, akademinin gücü onu işe almaya nasıl yetsin..."

 

Meng Tao ne diyeceğini şaşırmıştı.

 

Tianwu Krallığında yalnızca üç 2 yıldızlı hoca vardı ve ne zaman ders verseler, müdür de dahil tüm hocalar katılırlardı. Karşı tarafı hocaları olarak davet etmek...

 

Bu boş bir hayalden fazlası değildi.

 

"Bunu ben de biliyorum, ancak beklentiye girmeden edemiyorum. Gerçekten de onun dersini bir kez dinlemeyi isterdim. Ne kadar yetenekli olduğuna bakılırsa, dersleri engin ve bilgece olmalı. Belki de yalnızca tek dersine katılarak gelişim alemimde seviye atlayabilirim!" Mu Xueqing hayalperest bir tavırla karşılık verdi.

 

"Doğru ya, akademi bugün hoca seçmeyecek miydi? Sonuçlar henüz açıklanmadı mı?"

 

"Şu anda dolaşan pek fazla haber yok, ancak öğrendiklerime göre çok az sayıda yıldız hoca başvurmuş. Geri kalanlar yalnızca rütbesiz hocalar. Bize iyi bir şeyler öğretebileceklerinden şüpheliyim..." Meng Tao kafasını salladı. Yeni hocalardan fazla umutlu değildi.

 

"Doğru..."

 

Mu Xueqing de başıyla onayladı.

 

Eğer iyi olsalardı, Tianwu Akademisine girebilmek için bu kadar beklemezlerdi. Halka açık işe alıma böyle bir zamanda katılmaları gerekmezdi.

 

"Kötü haber, kötü haber..."

 

İkili yeni hoca meselesini konuştukları sırada, telaşlı bir ses duydular. Ardından, bir genç kız kızarmış bir yüzle yanlarına koştu.

 

"Sakin ol, panik yapma. "Sorun nedir?" Mu Xueqing kaşlarını çattı. "Sana Kıdemli Salonunun dışında beklemeni ve kabul edilen hocaları gözlemeni söylemedim mi? Neden geri döndün? Dur biraz, yoksa sonuçlar çoktan açıklandı mı?"

 

"Evet!" Nefes nefes kalan genç kız aceleyle kafasını salladı.

 

"Bu kadar hızlı mı?" Mu Xueqing şaşırmıştı.

 

Haberlere göre, halka açık işe alıma yüzden fazla hoca başvurmuştu. Doğal olarak, içlerinden seçim yapmak oldukça zaman almalıydı.

 

"Müdürün sınıfımızın kimlik nişanlarını genç bir hocaya teslim ettiğini gördüm..."

 

Birkaç nefes aldıktan sonra genç kız sonunda kendini toparlamış ve gördüklerini anlatmaya başlamıştı.

 

"Genç bir hoca mı?"

 

"Hm. O hoca yirmilerinde görünüyor. Çok uzakta olduğumdan hiçbir şey duyamadım. Ancak, gördüğüm..." şimdi bile, genç kız gördüklerinin gerçek olduğuna inanamıyordu.

 

"Bizi meraktan öldürüyorsun! Ne gördün?" Mu Xueqing karşı tarafa sert bir bakış atıp devam etmesi için sıkıştırdı.

 

"Gördüğüm... o hoca yeni öğrencilerden birini kan kusana kadar dövdü..." genç kız devam etti.

 

"Yeni öğrencilerden birini kan kusana kadar dövdü mü?"

 

Mu Xueqing ve Meng Tao birbirlerine korku dolu birer bakış attılar.

 

Bir öğrenciyi döven bir hoca mı?

 

Böyle bir şiddet Tianwu Akademisinde duyulmamış şeydi.

 

"Bu doğru! Kendi gözlerimle gördüm... bunu gizlice kaydettim, bakın!"

 

Genç kız bileğinin bir hareketiyle bir Kayıt Kristali çıkarttı. Zhenqisini içine aktardığında, içinde iki figür belirdi. Yakından bakınca, genç bir adam bir öğrenciyi dövüyordu.

 

 Bam!

 

Öğrenci ağız dolusu kan kustu ve sonunda, genç adamın önünde diz çöktü.

 

Sahne uzak bir mesafeden kaydedildiğinden, Kıdemli Salonundaki konuşmaları duyamıyorlardı. Yine de, dövülen öğrencinin acınası hali açıkça görülüyordu.

 

"Yani diyorsun ki... müdür kimlik nişanlarımızı bu herife mi verdi?"

 

Manzarayı gören Mu Xueqing'in yüzü solmuştu.

 

Burada neler dönüyordu?

 

Böyle saldırgan birini nasıl hocaları olarak işe alabilirlerdi?

 

"Aynen öyle, buna bizzat gördüm! Dahası..." Genç kız kısa bir an duraklamadan önce telaşla kekeledi. "Nişanları aldıktan sonra, hemen sınıfımıza doğru yürümeye başladı. Kısa sürede burada olacaktır!"

 

"Burada olacak mıdır?"

 

Mu Xueqing yumruklarını sıkıca sıktı. "Hocalar Loncası hocaların öğrencilere fiziksel temas kurmasını yasaklamıyor mu? Akademi nasıl bu tür bir hocayı işe alır?"

 

"Bu..." Genç kız kafasını salladı. "Ben de bilmiyorum!"

 

"Kıdemlim, yoksa akademi... sınıfımızın kontrol edilemediğini bildiği için, bize bir ders verip, döverek hizaya sokması için böyle bir hocayı bilerek yollamış olabilir mi?" Meng Tao kafasını kaşıdı.

 

"Döverek hizaya sokmak mı? Hıh, bakalım bunu yapacak yeteneği var mıymış!"

 

Mu Xueqing'in yüzü karardı.

 

"Meng Tao, herkese eğitimi bırakıp buraya toplanmalarını söyle!"

 

"Pekala!"

 

Meng Tao başıyla onaylayıp aceleyle ayrıldı. Kısa süre sonra, ondan biraz fazla öğrenci Mu Xueqing'in çevresinde toplanmıştı.

 

"Kıdemlim!"

 

"Hm! Sanırım Meng Tao size neler olduğundan bahsetmiştir. Akademi öğrencilerini döven alçak bir herifi hocamız olarak işe almış. Bu konuda neler düşünüyorsunuz?"

 

Mu Xueqing bunu söyledikten sonra bakışlarını gruba çevirdi.

 

"Eğer bizim hocamız olacak olursa, hayatımız cehenneme döner! Bunu karşıyım!"

 

"Ancak, bu konuda ne yapabiliriz ki? Akademi onu çoktan görevlendirmiş ve kimlik nişanlarımız onun elinde. İdari Şube'ye gidip hoca değişikliği talep etmediğimiz sürece, bu konuda yapabileceğimiz hiçbir şey yok!"

 

"Akademi onu bize gönderdiğine göre, sınıf değiştirmemize kesinlikle izin vermeyecektir. Durum bu olduğuna göre, bize daha iyi bir hoca göndermeleri için onu kaçırmalıyız!"

 

"Usta Zhang gibi bir deha olmasa bile, en azından bir yıldız hocamız olmalı. Eğer onun gibi saldırgan bir herifin himayesine girersek, geleceğimiz mahvolur!"

 

...

 

Kalabalık öfkeli bir şekilde homurdandı.

 

Meng Tao çoktan onlara durumu açıklamış ve Kayıt Kristalini izletmişti. Her biri bu hocanın bir öğrenciye el uzatmasına öfkelenmişti, özellikle de çocuğa kan kusturacak kadar ileri gitmesine.

 

Öğrencilerine ne kadar acımasız davrandığına bakılırsa, hocalık yapmaya layık olabilir miydi?

 

Böyle birinin öğrencileri olmalarını mı bekliyorlardı?

 

Rüyanızda görürsünüz!

 

"Pekala, konuşmanın bir faydası yok. Akademi kimlik nişanlarımızı ona verdiğine göre, çoktan onun öğrencileriyiz. Onu kaçırmanın bir yolunu bulmalıyız!"

 

Mu Xueqing elini kaldırarak diğerlerini sakinleştirdi.

 

"Neden ona karşı gelip ayağını kaydırmıyoruz!"

 

"Ayağını kaydırmak mı? Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?"

 

"Örneğin... tüm talimatlarına karşı gelelim! Bir hoca olarak, sınıfın karşısında güçsüz olduğunu fark ederse, kısa süre içinde kendiliğinden istifa edecektir.

 

"Bu başkalarına karşı işe yarayabilir, ancak bu herif saldırgan biri. Eğer söylediklerine uymazsak ve bize saldırırsa, kim ona karşı durabilir ki?"

 

"Bu..."

 

Grup sessizleşti.

 

Ne planlarlarsa planlasınlar, asıl sorun bu yeni hocanın saldırgan karakteriydi. Eğer onlara saldıracak olursa, güç seviyelerindeki fark nedeniyle ona karşı koyabilmeleri imansızdı.

 

Ne de olsa içlerindeki en güçlü kişi olan Mu Xueqing bile yalnızca Pixue alemindeydi. Şu anki güçleriyle, Tongxuan alemindeki bir üstada karşı koyabilmeleri imkansızdı.

 

"Şuna ne dersiniz? Eğer gerçekten de bize el uzatacak olursa, bunu bir Kayıt Kristaliyle kaydedip, Hocalar Loncasına yollamanın bir yolunu buluruz. Loncanın böyle bir meseleyi göz ardı edeceğini sanmam!"

 

"Bu iyi bir fikir, ancak o hocanın müdür ve diğer kıdemlilerin karşısında bir öğrenciyi dövmeye cesaret ettiğine bakılırsa, bir takım bağlantıları olmalı. Ya da belki de akademinin desteğine sahiptir. Eğer bu işi batırırsak, işler bizim için daha da kötüleşebilir.

 

"Aynen öyle! Eğer onu devirmek için plan kurduğumuzu öğrenirse, bizi daha da fazla baskılamaz mı?"

 

...

 

Gruptan birkaç plan daha çıktı ancak hepsi veto edildi.

 

Hocalarının bir öğrenciyi onca hocanın önünde dövebildiğine göre, müdürün desteğine sahip olmalıydı. Aksi halde bu kadar cüretkar davranamazdı.

 

Onu gizlice kaydetme fikri kötü değildi, ancak kayıt Hocalar Loncasına gitmeden önce onun eline geçecek olursa, zor bir hayat onları bekliyor demekti.

 

Sorunu kökünden çözecek bir plan yapmaları gerekiyordu. Aksi halde, adam bunları fark ederse yaşamları daha da zorlaşırdı.

 

"Ne yapacağız? Kıdemlim, sizin bir fikriniz var mı?"

 

Kendilerini zorlamalarına rağmen işe yarar bir plan kuramadıklarını gördüler. Sonunda, herkes bakışlarını Mu Xueqing'e çevirdi.

 

Bu sınıfın fiili lideri oydu ve herkes onun sözünü dinlerdi.

 

"Bir fikrim var!" Mu Xueqing'in gözleri birden parıldadı. Gruba bakarak açıklamaya başladı, "Hepimiz birer öğrenciyiz ve eğer hocamıza karşı gelmeye kalkışırsak, Hocalar Loncası bunu öğrendiğinde kesinlikle ceza alırız. Ya da daha kötüsü, mesele yayılırsa itibarımız yerle bir olur!"

 

Kalabalıktakiler başlarıyla onayladılar.

 

Bu dünyada, hocalar saygı duyulan varlıklardı ve öğrencilerin hocalarının her emrine uymaları beklenirdi. Eğer kendi hocalarına zarar vermeye çalıştıkları duyulursa, kesinlikle toplumdan dışlanırlardı ve aileleri de onların peşini kolay kolay bırakmazdı.

 

"O halde ne yapacağız?" Meng Tao telaşla sordu.

 

"Hocamız konusunda hiçbir şey yapamadığımıza göre, o halde... on sorular sormaya iznimiz var, değil mi?"

 

Mu Xueqing'in gözlerinde hınzır bir parıltı belirdi. "Sınıfımızda resim, çay töreni, düzenler, ekipman üretimi, hap üretimi ve başka alanları seven pek çok öğrenci var... bunlar hakkında sorular sorabiliriz! Eğer bu soruları yanıtlayamazsa, bakalım hala  burada kalacak yüzü olacak mı!"

 

"Bu iyi bir fikir!"

 

"Bu şekilde, hem ona saygısızlık yapmamış olacağız hem de burada kalamayacak kadar utanacak. Bir taşla iki kuş!"

 

"Bu iyi bir plan..."

 

Mu Xueqing'in fikrini duyan herkesin gözleri ışıldadı.

 

Bu gerçekten de iyi bir plandı.

 

Bu şekilde karşı tarafa saygısızlık etmeden onu küçük düşürebileceklerdi.

 

"Durun... onun bize gelişim konusunda rehberlik eden bir hoca olması gerekiyor. Eğer ona bu soruları sorarsak, yalnızca bu mesleklerde uzman olmadığını söyleyebilir Bu durumda planımız suya düşer!"

 

Kız öğrencilerden biri konuştu.

 

Her hocanın kendi uzmanlık alanı olurdu. Tianwu Akademisinin boyutunda bir okulda farklı mesleklerde uzmanlaşmış hocalar olması doğaldı. Tüm bu soruları tek bir hocaya sorarlarsa bir şeylerin peşinde oldukları ortaya çıkardı.

 

Ayrıca, gelişim alanında uzmanlaşan bir hoca olarak, diğer mesleklerle ilgili soruları yanıtlayamaması utanılacak bir durum değildi.

 

Ne de olsa, birinin her meslekte uzman olması mümkün değildi!

 

"Bunu da çoktan düşündüm. Ona birazcık baskı uygulayarak bunu sorunu çözebiliriz!" Mu Xueqing çoktan bir karşı hamle düşünmüş gibiydi ve güzel gözlerinden bir gülümseme parıltısı geçti.

 

"Ona baskı mı uygulayacağız?"

 

"Aynen öyle! O hoca buraya geldiğinde, Usta Hoca Zhang Xuan'le görüştüğümü ve beni öğrencisi olarak kabul etme niyetini belirttiğini söyleyeceğim!" Mu Xueqing gülümsedi.

 

"Bu durumda, Usta Zhang'in desteğiyle, o hocanın gözü korkacaktır. Büyük olasılıkla fazla ileri gitmeye cesaret edemeyecek ve hiçbir şey bilmediğini itiraf edemeyecek kadar utanacaktır... yalnızca, eğer Usta Zhang adını kullandığımızı öğrenirse, başımız belaya girmez mi?"

 

Bir öğrenci tereddütle sordu.

 

"Bu nasıl mümkün olsun? Usta Zhang müthiş bir deha, ayrıca 2 yıldızlı bir usta hoca olduğunu söylemeye bile gerek yok. Büyük olasılıkla ömrümüz boyunca onunla karşılaşma fırsatı bulamayacağız! Kim ona birden bire sokaktaki herkesin ondan bahsedeceği kadar ünlenmesini söyledi ki? Ayrıca, bu yalnızca bir isim, muhtemelen bundan haberi bile olmaz!"

 

Mu Xueqing saçlarını savurdu.

 

Usta Zhang'in yaşadığı dünya onlarınkinden çok daha farklıydı ve onlarla bir araya gelmesi kesinlikle imkansızdı. Son günlerde herkesin dilinde olduğuna göre, onun adını kullanarak bu saldırgan hocayı biraz korkutabilirlerdi.

 

"Pekala, o zaman bu planı uygulayalım..."

 

Bir an düşündükten sonra, gruptakiler planla ilgili fazla sorun olmadığını hissettiler ve başlarıyla onayladılar.

 

"Hm, hoca buraya geldiğinde, kesinlikle düşmanlığınızı sergilemeyin. Bir şeyden şüphelenmemesi için hepiniz ona son derece saygılı davranmalısınız!"

 

Mu Xueqing talimat verdi.

 

"Peki!" Grup karşılık verdi.

 

...

 

"Ders vereceğim sınıf bu mu?"

 

Grup Zhang Xuan'e karşı plan kurmakla meşgulken, Zhang Xuan şu anda sınıfın dışında dikilmiş, doğru yerde olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.