Library of Heaven's Path - Bölüm:303.2 Usta Hocalık Sınavı, Başlasın!

---

Bölüm:303.2 Usta Hocalık Sınavı, Başlasın!

 

Çeviri ve Düzenleme:Gin

 

 

 

 

"Usta Jiang, öfkelenmenize gerek yok. O yalnızca cahil bir taşralı. Sınava girmeyi hak edebileceğin bile şüpheliyim!"

 

Jiang Chen'in kararmış yüz ifadesini gören bir asistan ona yaklaşarak yaltaklandı. "Ayrıca, sınava girme hakkına sahip olsa bile, size rakip olabilmesi imkansız! Ne de olsa siz 4.0'lık bir Ruhsal Derinlikle doğmuş bir dehasınız!"

 

Usta hocalık sınavı için gerekli Ruhsal Derinlik 3.0'dı.

 

Çoğu asistan, Asude Suyun Kalbine ulaştığında yalnızca 1.5 civarında bir Ruhsal Derinliğe sahip olurdu. Bunu 3.0'a yükseltebilmeleri için yıllarca eğitim yapmaları gerekirdi.

 

Ancak Jiang Chen Asude Suyun Kalbine ulaştığı anda 4.0'lık bir Ruhsal Derinliğe sahipti.

 

Ünü dört bir yana yayılmıştı.

 

Mo Hongyi'nin 6.0 ve Mo Yu'nun 5.0'ına rakip olamasa bile, yine de başkentteki en üstün dehalar arasındaydı.

 

"Benimle yarışmak mı? O kim olduğunu sanıyor!"

 

Bu sözleri duyan Jiang Chen'in ciddi yüz ifadesi büyük ölçüde rahatlamıştı.

 

O iki yaratık hariç, Ruhsal Derinlik konusunda kimseden korkmazdı.

 

Karşı taraf bir hiçti. Hap üretimi konusunda yetenekli olabilirdi, ancak Ruhsal Derinliği... Bu aynı dövüşçülerin zhenqisi gibi, usta hocalığın temeliydi. Karşı tarafın Ruhsal Derinliği 3.0'a ulaşmış olsa bile, kendiliğinden 4.0 gibi bir Ruhsal Derinlikle kutsanmış birine rakip olamazdı.

 

3.0 ve 4.0 arasında büyük bir fark yokmuş gibi görünse de, bu fark yalnızca on yıllar süren çabayla kapatılabilirdi.

 

Ling Xiaoxiao da o tarafa dönmüştü.

 

Bu cahil gencin usta hocalık sınavına girmeye yetecek Ruhsal Derinliğe sahip olabileceğine inanmıyordu.

 

Ne de olsa sınavın nasıl yapıldığını bile bilmeden sınava girmeye gelen bir usta hoca olabilir miydi?

 

Diğer tüm usta hocaların sınava girmeden önce hiçbir konuda tembellik etmeye cesaret edemeden çalışıp hazırlanmaları gerekmişti. Ancak bu herif bu konuda hiçbir şey bilmeden şansını denemek istiyordu. Kafanın... sınavına gir sen!

 

Bu herif sınavı geçmeyi başarsa bile, sınav hakkında her şeyi bilen benim 2 yıldız sınavı için hazır olduğum anlamına gelmez mi?

 

Karşı tarafın Ruhsal Derinliği koşullara uymadığında ne diyeceğini düşünürken hafif bir cızırtı duydu.

 

Zhang Xuan'in elinde İç Görü Taşı parlıyordu ve üzerinde rakamlar belirmeye başlamıştı.

 

Usta Wu İç Görü Taşını Zhang Xuan'in elinden aldı ve bakmak için kafasını eğdi. Kayıtsız yüz ifadesi bir anda parçalandı ve dudakları kontrolsüzce seğirmeye başladı, "Bu... bu..."

 

"Çabuk, bakalım ne kadarmış!"

 

Herkes irkilmiş ve genellikle sakin olan Usta Wu'nun bu şekilde davrandığını görmüştü. Meraklı yüz ifadeleriyle, ellerinde olmadan dikkatlerini İç Görü Taşına çevirdiler.

 

Tek bir bakışta, her birinin vücudu sarsılmaya başladı.

 

"Git ve bir bak!" Jiang Chen gururunda öne çıkmayı reddetmiş ve asistanını yollamıştı.

 

Genç adam başıyla onaylayarak öne çıktı. Ancak döndüğünde, hayalet görmüş gibi bir yüz ifadesi vardı.

 

"Ne oldu? Yoksa Ruhsal Derinliği bana, Jiang Chen'e rakip olabilir mi? O da mı 4.0 elde etti?"

 

Jiang Chen kaşlarını çattı. "Ben bir usta hoca klanından geliyorum ve küçüklükten itibaren usta hocalardan ders aldım. Asude Suyun Kalbine ulaştığım anda 4.0 Ruhsal Derinliğe sahip olmamın sebebi de bu. Onun gibi taşralı bir velet bana nasıl rakip olabilir? Kaçmış?"

 

Kıpkırmızı bir suratla, asistan tereddütle konuştu, "O... 5.1!"

 

Tonk!

 

Jiang Chen'in vücudu sarsıldı ve o an kalbinin kasıldığını hissetti.

 

Lanet olsun! Daha az önce kendi Ruhsal Derinliğine asla rakip olamayacağını iddia ettiği herifin 5.1'e ulaştığı ortaya çıkmıştı... Bu Prenses Mo Yu'dan bile üstündü!

 

Jiang Chen ağzında kan tadını hissedebiliyordu.

 

"5.1? Bu..."

 

Ling Xiaoxiao'nun gözleri yaşadığı şokla kocaman açıldı. Kardeşim, 5.1'lik bir Ruhsal Derinliğe ulaşmışsın ve usta hocalık sınavının nasıl yapıldığını bile bilmiyor musun? Bir mağarada falan mı yaşıyorsun?

 

5.1 birinci sınıf bir dehanın seviyesi! Az bir çabayla, Ruhsal Derinliğin 6.0'a ulaşabilir ve 2 yıldızlı usta hocalık sınavına bile girebilirsin!

 

Yıllar içinde Tianwu Krallığında dehalar ortaya çıksa da, bir elin parmaklarından azı 2 yıldızlı usta hoca olabilmişti...

 

Cahil bir taşralı olduğunu düşündüğü bu genç birdenbire mutlak bir dehaya dönüşüvermişti. Ling Xiaoxiao'nun yüzü kızardı ve uzun bir süre tek kelime bile edemedi.

 

...

 

"5.1'lik bir Ruhsal Derinlik, sen dehalar içinde bir dehasın. Alana gidelim, sınavını hemen yapacağım!"

 

Son derece heyecanlı bir yüz ifadesiyle, Usta Wu büyük adımlarla salondan dışarı çıktı.

 

Zhang Xuan ve diğerleri hemen onu takip ettiler.

 

Kısa süre içinde, grup büyük bir salona ulaştı.

 

Salonun en sonunda sıkı sıkı kapalı beş kapı bulunuyordu.

 

"Usta hocalık sınavının beş testi Güven Evi, Yardımcı Meslek Köşkü, Kukla Salonu, Gelişim Tekniği Okyanusu ve Hatasızlık Köşküdür! Eğer öğrencilerin varsa, onları odaya gönderebilirsin. Güven seviyeleri 50'yi aştığı sürece, ilk testi geçeceksin!"

 

Usta Wu ilk kapıyı işaret ederek konuştu.

 

"Hm!"

 

Kuralları Ling Xiaoxiao'dan duyan Zhang Xuan başıyla onaylayarak Zhao Ya ve diğerlerinin yaklaşmalarını işaret etti. "Bunlar benim öğrencilerim!"

 

"Onlar..."

 

Tekrar Zhang Xuan'e dönmeden önce gruba bir bakış atan Usta Wu'nun gözlerinden şüpheli bir ifade geçti.

 

Genellikle, hoca ve öğrencileri arasında belirgin bir yaş farkı olurdu ve bunun nedeni, bu şekilde daha rahat güven kurulmasıydı.

 

Örneğin, yirmi yaşında bir genç yedi yaşında bir çocuğa öğretirken, çocuk büyük olasılıkla söylenenlere koşulsuz güvenirdi. Ancak aynı adam on altı yaşında bir gence ders verecek olursa, sözlerine güvenmesi bir yana, kendini hoca olarak kabul ettirmek bile başlı başına bir sorundu.

 

Neden kabul edecekti ki?

 

Karşısındaki durum tam olarak buydu. Bu Muallim Zhang yirmisinden küçük görünüyordu, ancak öğrencileri on altı on yedi yaşlarındaydılar ve aralarında yaş farkı çok azdı. Bu öğrencilerinin Güven Seviyelerinin elliyi geçtiğinden emin misin?

 

"Bu... Bu öğrencilere ne zamandır ders verdiğini sorabilir miyim?"

 

Bir anlık tereddütten sonra, Usta Wu sordu.

 

Aralarındaki yaş farkı bir sorun olsa da, bu sorun zamanla aşılabilirdi. Eğer zaman içinde öğrencilerini rehberliğiyle etkileyebilirse, Güven Seviyesi kesinlikle yükselirdi.

 

"Yaklaşık on beş gün..."

 

Ardından, bir anlık tereddütten sonra Zhang Xuan uysal bir tonla ekledi, "O on beş günde genellikle dışarıdaydım, bu yüzden toplamda, muhtemelen beş altı gündür!"

 

"Beş altı gün..."

 

Usta Wu'nun vücudu şiddetle sarsıldı ve neredeyse bayılacaktı. Karşısındaki gence bir yaratık görmüş gibi bakıyordu.

 

Diğerleri usta hocalık sınavına girdikleri zaman yıllardır eğittikleri öğrencilerini getirirler. Bu şekilde Güven Seviyeleri yüksek olur ve sınavı geçme ihtimalleri artar. Ancak, kesinlikle cesurmuşsun... Beş altı gündür ders verdiğin öğrencileri getirmişsin...

 

Güven Seviyelerinin 50'yi geçtiğinden emin misin?

 

"Sorun nedir?" Zhang Xuan öğrenci seçerken neden bu kadar çok şeyi düşünmesi gerektiğini anlamadığından şaşkındı.

 

"Bu... Hiçbir şey. Daha genç ya da daha uzun süredir rehberlik ettiğin öğrencilerin var mı diye sormak istiyorum..."

 

Karşı tarafın ne demeye çalıştığını anlamamasından korkan Usta Wu sabırla açıkladı.

 

"Hayır yok. En uzun süredir ders verdiğim ve aynı zamanda en genç öğrencilerim bunlar!" Zhang Xuan başıyla onayladı.

 

Usta Wu gözlerini devirdi.

 

Lanet olsun! Onlar seninle neredeyse aynı yaşta ve onlara yalnızca beş altı gün ders vermişsin. Ve bunların en genç ve en uzun süredir ders verdiğin öğrencilerin olduğunu mu söylüyorsun?

 

Benimle kafa buluyor olmalısın!

 

Canı sıkılan Usta Wu durumu nasıl açıklayacağını düşünürken karşı tarafın şüpheci bir bakış attığını gördü, "Eğer onlar olmasa, Prenses Mo Yu'ya da birkaç gün ders vermiştim. O da bir deneyebilir!"

 

Denemek mi?

 

Kafanı dene sen!

 

Usta hocalık sınavının bir şaka olduğunu mu sanıyorsun?

 

Karşı taraf 5.1'lik bir Ruhsal Derinliğe sahip olduğu için onun birinci sınıf bir yetenek olduğunu ve sınavı geçmesinin sorun olmayacağını düşünmüştü. Ancak... böyle basit kelimeleri bile anlayamayacağını kim bilebilirdi.

 

"Tek öğrencilerin bunlarsa, onları içeri gönderebilirsin. Ancak, sana önceden hatırlatmama izin ver. Testi geçmen için Güven Seviyelerinin en az 50 olması gerekir. Eğer değilse... Şansını bir sonraki sefer denemek zorunda kalacaksın!"

 

Hislerini zorla bastıran Usta Wu daha fazla açıklamakla uğraşmadı.

 

"Hm, anlıyorum!"

 

Zhang Xuan, Zhao Ya ve diğerlerine döndü. "Hepiniz içeri girin!"

 

"Emredersiniz!" Zhao Ya ve diğerleri başlarıyla onayladıktan sonra odaya girdiler.

 

"Buraya kanınızdan bir damla damlatın. Aynı Güven Seviyesini sınayan kristal küreler gibi, öğrencilerinizin size olan güvenini sınamak için odada her çeşit illüzyon belirecek. Bittiğinde, sonuç duvarda belirecek!"

 

Gencin öğrencilerini odaya hiçbir talimat vermeden yolladığını gören Usta Wu iyice şaşkına dönmüştü. Artık gence karşı hiçbir beklentisi kalmamıştı.

 

Başka hocalar daha yüksek Güven Seviyelerine ulaşmak için öğrencilerine illüzyonlarla karşılaştıklarında neler yapmaları gerektiğine dair ip uçları verirlerdi.

 

Ancak o tek kelime etmeye bile tenezzül etmemişti. Onun gibi bir adamın nasıl hoca olduğu merak konusuydu.

 

Zhang Xuan'in usta hocalık sınavının kurallarından haberdar olmadığı doğruydu, ancak onun bakış açısına göre, herhangi bir talimat vermesine gerek yoktu. Sadece öne çıkıp kaidenin üzerine bir damla kan damlattı.

 

 Çın!

 

Hafif bir çınlamayla, tüm Güven Evi harekete geçti ve gör edici bir ışık odayı doldurdu.

 

Onların peşinden gelen ve usta hocalık sınavının ilk testinin başladığını gören kalabalık büyük bir heyecanla bakışlarını kapıya odakladı.

 

"Yalnızca beş altı gündür ders verdiği ve kendisiyle aynı yaşta olan öğrenciler getirmek... Eğer Güven Seviyesi 20'ye ulaşırsa, bu bile inanılmaz olur!" Jiang Chen soğuk bir tavırla dudak büktü.

 

Usta hocalık sınavı zor olsa da, belirli taktikler mevcuttu.

 

Bir usta hoca klanından gelen 1 yıldızlı bir usta hoca olarak, sınavı geçme ihtimalini arttırma yöntemlerini iyi biliyordu.

 

Birinin anne babasına karşı hissettiği Güven Seviyesi altmış civarında olurdu ve bu test en az elli Güven Seviyesi istiyordu. Bu birinin kardeşlerine duyduğu güvene denkti.

 

Yalnızca birkaç gündür ders verdiği öğrencileriyle bu seviyede bir güven kurabilmesi mümkün müydü?

 

Yıldız hocalar bir yana, 1 yıldızlı usta hocalar bile böyle kısa bir sürede kendi yaşlarındaki öğrencilerle bu seviyede bir güvene ulaşamazlardı.

 

"Bu öğrencilere gerçekten de yalnızca... beş altı gün mü ders verdin?"

 

Böyle düşünen tek kişi Jiang Chen değildi. Mo Yu da Zhang Xuan'e sormadan edememişti.

 

"Aslında... Eğer onlarla birlikte olduğum zamanı hesaplarsam, yalnızca on beş, on altı saat!"

 

Zhang Xuan yanıt vermeden önce bir an düşündü.

 

Zhao Ya ve diğerlerine ders verdiği süreçte, her gün pek çok farklı şeyle uğraşmak zorunda kalmıştı. Bu nedenle, genelde yalnızca sabahları ders anlatıp hatalarını düzelttikten sonra, öğlenleri kaybolmuştu. Bu nedenle birlikte geçirdikleri zaman toplamda yalnızca on beş, on altı saat kadardı.

 

"On beş, on altı... saat mi?"

 

Prenses Mo Yu görüşünün bir anda karardığını hissetti.

 

Böyle kısa bir sürede ne çeşit bir güven inşa edebilirsin ki?

 

Bu herifin iyi hazırlandığını düşünmüş, onu buraya bu yüzden getirmişti. Bu kadar güvenilmez olabileceğini kim düşünürdü...

 

"Bakın, Güven Seviyesi ortaya çıktı!"

 

Tam bu herife sınava tekrar girmeden önce düzgün şekilde hazırlanması gerektiğini nasıl açıklayacağını düşünürken, kalabalıktan birinin bağırdığını duydu.

 

Mo Yu hemen dönüp baktı.

 

 Çın!

 

İlk kapı şiddetle titredi ve yüzeyinde rakamlar belirdi.

 

"Ne? Bu nasıl mümkün olabilir?"

 

Mo Yu, Jiang Chen ve diğerleri şok içinde haykırdılar.

 

"Ölümüne kardeşlerin Güven Seviyesi mi? Bu yalnızca 5 yıldızlı usta hocaların ulaşabileceği bir seviyedir..."

 

Usta Wu tekrar heyecanla titremeye başladı.

 

Peşlerinden gelen tüm usta hocalar sessizleşmişlerdi ve bu gördükleri sayı karşısında yaşadıkları şoku sergiliyordu.

 

Kapının üzerinde beliren iki rakam apaçık ortada olsa da, görenler gözlerinden şüphelenmeden edemiyorlardı...

 

85!