Library of Heaven's Path - Bölüm:251 Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi

---

Bölüm:251 Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

Canavar Salonundaki vahşi canavarlar, onları evcilleştirmek için büyük çaba harcayan canavar eğiticileri tarafından getirilmişlerdi. Bu yüzden, her birinin sahibi vardı.

 

Çoğu canavar eğiticisi, vahşi canavarlarını eşleri olarak görürlerdi ve Zhang Xuan'in evcilleştirilmiş bir vahşi canavarı ödünç almak istemesi, oynaşmak için karşı tarafın karısını istemek gibi bir şeydi. Herkes ona bir aptala bakar gibi bakıyordu.

 

Mo Yu neredeyse olduğu yerde patlayacaktı.

 

Evcilleştirmek için vahşi canavarımı ödünç almak mı?

 

Hangi akla hizmet böyle bir şey düşünebiliyordu?

 

Bir vahşi canavarı evcilleştirmekle, zaten evcil olan bir canavarı evcilleştirmek aynı şey olabilir miydi?

 

Evcil bir vahşi canavarı evcilleştirmek yabani bir vahşi canavarı evcilleştirmekten birkaç kat daha zordu.

 

Yeşilimsi Kartalla yalnızca Bağlayan Evcilleştirme kurabilse de, yedi sekiz gündür onun yanındaydı ve canavarın pek çok zor isteğini kabul etmişti. Birlikte geçirdikleri günler boyunca aralarında çoktan derin ve güçlü bir bağ filizlenmişti.

 

Yeşilimsi Kartalın Sadakat Seviyesi çoktan 30'a ulaşmıştı ve 31'e yükselip İleri Evcilleştirmeye dönüşmekten çok uzak sayılmazdı.

 

Ayrıca, Yeşilimsi Kartal kibirliydi ve insanlara yakın olmaktan nefret ederdi. Onu evcilleştirebilmesi için pek çok tesadüf rol oynamıştı.

 

Ancak, bu herif evcilleştirmek için onu ödünç almak istiyordu...

 

Bunun bir şaka olduğunu mu sanıyorsun?

 

O kadar bunalmıştı ki çıldıracak gibi hissediyordu.

 

Kız karşı tarafın temel bilgilere ne kadar hakim olduğunu gördüğünde, onun canavar eğiticiliği konusunda bir deha olduğunu düşünerek etkilenmişti, ancak genç tam o sırada bir amatör gibi konuşuvermişti.

 

Ödünç almak mı? Kafanı ödünç al sen! Birinin evcilleştirmek için vahşi canavar ödünç istediğini ilk kez duyuyorum!

 

Neden oynaşmak için bir başkasının karısını ödünç almıyorsun?

 

Kız gözlerini kısarak soğuk bir şekilde dudak büktü. Tam karşı tarafı düşüncesiz sözlerinden dolayı azarlayacaktı ki, Zhu Jinhuang öne çıkıp kulağına bir şeyler fısıldadı.

 

"Genç hanım Mo Yu, bence evcilleştirmesi için Yeşilimsi Kartalı ödünç vermek iyi bir fikir!"

 

"Ne dedin sen?"

 

Mo Yu, Zhu Jinhuang'e öfkeli bir bakış attı. Sanki yanıtı onu tatmin etmezse, her an saldıracakmış gibi duruyordu.

 

"Yeşilimsi Kartalı çoktan evcilleştirdiniz ve Sadakat Seviyesi de 30'a ulaştı. Onu evcilleştirebilmesi kesinlikle mümkün değil. Bu herif küstah ve kendinden hoşnut davranmıyor mu? Denemesine izin verin, başarısız olduğunda kesinlikle utanacaktır!"

 

Zhu Jinhuang homurdandı.

 

"Aynen öyle. Salon Efendisi Feng gibi 2 yıldızın zirvesindeki bir canavar eğiticisi bile başkasının evcilleştirdiği bir canavarı evcilleştiremez. Ayrıca, daha bir canavar eğiticisi bile olmamasına rağmen böyle küstahça konuşuyor. Bence ona bir ders vermeliyiz!"

 

Zhou Xuan araya girdi.

 

 

"Bu..."

 

İkilinin sözlerini duyan Mo Yu bir an tereddüt ettikten sonra başıyla onayladı.

 

Söylediklerini mantıklı bulmuştu. Bir evcil canavarı evcilleştirmek teknik olarak imkansızdı.

 

Bu herif bu kadar küstahça davrandığına göre, kendisini utandırmasına izin vermek sorun olmazdı.

 

Bunu düşünürken, soğuk bir tavırla burnundan soluyup Zhang Xuan'e baktı. "Yeşilimsi Kartalımı ödünç almak mı istiyorsun? İşte burada. Eğer evcilleştirebilirsen, onu almana izin vereceğim."

 

"Sen ciddi misin?"

 

Zhang Xuan yalnızca öylesine sormuştu ve karşı tarafın isteğini kabul edeceğini düşünmemişti. Parlayan gözlerle Salon Efendisi Feng'e ve diğerlerine döndü, "Eğer bu Yeşilimsi Kartalı evcilleştirirsem, ikinci sınavı geçmiş sayılır mıyım?"

 

"Bu... Evet, başarmış sayılırsın!"

 

Salon Efendisi Feng başıyla onayladı. Yüzünde garip bir ifade vardı.

 

Bu genç sözlü boyunca canavar eğiticiliği konusunda müthiş derecede bilgili olduğunu sergilemişti. Neden birdenbire cahil bir amatör gibi davranıyordu?

 

Bu Yeşilimsi Kartalın Mo Yu'ya yakınlık duyduğu ortadaydı ve ona tamamen teslim olması an meselesiydi. Ancak, onu evcilleştirmeyi denemek istiyorsun... Başını belaya sokmak mı istiyorsun?

 

Bu şekilde sadece zaman kaybedeceksin. Bunun yerine dışarı çıkıp yabani bir vahşi canavar aramalısın.

 

"Güzel!"

 

Bir an dinlendikten sonra, Zhang Xuan tüm o kitapları kopyalamanın etkisini biraz olsun atmıştı. Kıkırdayarak Yeşilimsi Kartala doğru yürüdü.

 

"Küçük kartal, efendin seni çoktan bana ödünç verdi. Acele et ve bana teslim ol!"

 

"Çiu!"

 

Tongxuan alemindeki bir vahşi canavar insan dilini anlayabilirdi. Zhang Xuan'in sözlerini duyduğu anda öfkeyle patladı.

 

Bu bariz bir kışkırtmaydı!

 

Başka insanlar beni evcilleştirmeye çalışırken güzel yiyecekler, eğlenceli şeyler ve her çeşit hazineyle geldiler. Ama sen karşıma boş ellerle çıkıyorsun. Daha önemlisi... Bu tavır da ne böyle?

 

Sanki sana teslim olmak benim şansımmış gibi davranıyorsun...

 

Fui!

 

Öfkeli Yeşilimsi Kartal dev kanatlarını açıp doğruca Zhang Xuan'e savurdu.

 

Hula!

 

Öfkeli bir rüzgar esti. Dayanıklı kanatlar ve keskin tüyler havayı bir bıçak gibi yararak tiz bir ses çıkartmıştı.

 

Bu Tongxuan alemindeki bir vahşi canavardı ve dövüş gücü sıradan bir Tongxuan alemi üstattan çok daha fazlaydı. Kanatların geçtiği her yerde hava yarılıyor gibiydi. Herkesin yüzü anında beyazlarken geriye doğru kaçtılar.

 

Bırakın karşısında durmayı, Pixue alemindeki bir üstadın kartalın hareketlerinin neden olduğu şok dalgasına dayanması bile zordu.

 

Puf!

 

Herkes geriye kaçsa da, Zhang Xuan'in yüz ifadesi tamamen sakindi. Zaten yedi sekiz metre uzaktaydı ve vücudunu hafifçe yatırarak saldırıyı savuşturdu.

 

Pipa!

 

Mavi taştan yapılma zeminde kanat darbelerinin etkisiyle onlarca metre uzunlukta bir çatlak oluşmuştu.

 

Mavi taş zemin için Canavar Salonu Baiyu Şehrine yüklü miktarda para ödemişti. Pixue aleminin zirvesindeki bir üstat bile yumruklarıyla bu zeminde iz bırakmakta zorlanırdı. Ancak, Yeşilimsi Kartalın kanatlarını şöyle bir savurmasıyla, devasa bir çatlak oluşmuştu.

 

"Ne güç ama..."

 

Yun Tao ve diğerlerinin renkleri attı.

 

Eğer kartalın karşısında kendileri olsalardı, o saldırıyı zamanında savuşturamazlardı. Oracıkta ölmüş olurlardı.

 

"Eğer buna devam edersen, sana iyi davranmadığım için beni suçlama!"

 

Herkesin korkusunun aksine, Zhang Xuan keyifsiz bir ifadeyle kaşlarını çattı.

 

Çiu!

 

Bu sözleri duyan ve Zhang Xuan'in yüz ifadesi gören Yeşilimsi Kartal daha da öfkelendi. Kanatlarını çırparak havalandı ve keskin pençeleriyle Zhang Xuan'e saldırdı.

 

Yeşilimsi Kartalın en güçlü iki hamlesi Kanat Darbesi ve Çelik Pençeydi.

 

İkinci hamle ilkinden çok daha güçlüydü. Dahası, uçma avantajı vardı ve aşağı doğru saldırırken kazandığı momentum gücünü arttırıyordu. Yarı Zongshi bir üstat bile bu saldırıya hazırlıksız yakalansa zor durumda kalırdı.

 

"Eceline susmayan biri durduk yere ölmezmiş. En başından bu kadar küstah olmamalıydın!"

 

"Bir Yeşilimsi Kartalı kışkırtmaya cüret ettiğin için bunu hak ettin!"

 

Zhu Jinhuang, Zhou Xuan ve diğerleri soğuk bir şekilde dudak büktüler.

 

En güçlü muhafızları bile Yeşilimsi Kartalın bu saldırısına karşı koyamazlardı. Daha yirmisinde bile olmayan bu gencin saldırıdan sağ kurtulabileceğine inanmıyorlardı.

 

"O pençelere yakalandığı anda, parçalara ayrılmasa bile ağır yaralanacaktır!"

 

"Yeşilimsi Kartal bu hamleyle 500 ding'i aşan bir güç uygulayabilir ve bu bir Yarı Zongshi'ya denk sayılır. Bu hamleye karşılık vermenin tek yolu ondan kaçınmak!"

 

Kimse bu delikanlının başkalarının sinirini bozmakta bu kadar başarılı olabileceğini hayal edemezdi. Yalnızca birkaç kelimeyle Yeşilimsi Kartalın öfke krizine girmesine neden olmuştu. Kartalın çelik pençelerini kullandığını gören herkes telaşa kapılmıştı.

 

Canavar eğiticilerinin vahşi canavarları evcilleştirmeye çalışırken öldüğü pek çok vaka yaşanmıştı.

 

Ancak, bir insanın Canavar Salonundayken bir vahşi canavar tarafından öldürülmesi duyulmamış bir olaydı.

 

Herkes Zhang Xuan'in sonunun geldiğini düşünürken, gencin sakin sesi yankılandı.

 

"Dinlemek istemiyorsan, başka seçeneğim kalmadı!"

 

Konuştuğu sırada, yumruğunu sıkarak karşı tarafın pençesiyle doğruca yüzleşti.

 

"Ne?"

 

Herkes sarsılmıştı.

 

Yeşilimsi Kartalın pençeleri çeliği bile kolayca yarıp geçebilirdi. Ancak, ona sadece yumruklarıyla karşı koyması...

 

Bam!

 

Kalabalık yaşadığı korkuyu atlatamadan, pençe ve yumruk karşılaştı.

 

Herkes gencin kolunun parçalanacağını ve ağır bir yara alacağını düşünürken, mağrur Yeşilimsi Kartal aniden tiz bir çığlık attı. Dev bir dağ gibi, vücudunu kontrol edemeyip düşmeye başladı.

 

Güm!

 

Ardından sert bir şekilde yere çakıldı. O anda herkes pençesinin yamulduğunu görebilmişti.

 

"Ne?"

 

Herkes şaşkınlıkla haykırdı.

 

'Ne' aynı ünlem olsa da, birisi korkudan, diğeri ise şaşkınlıktan çıkmıştı. Sanki bir hız trenine binmişçesine, duyguları bir uçtan bir uca savruluyordu. Bir vahşi canavarı yakalamak bile bu kadar heyecan verici değildi.

 

"Az önce küstahça davranmıyor muydun?"

 

Ancak... Daha yaşadıkları şoku atlatamadan, Zhang Xuan çoktan Yeşilimsi Kartalın yanına gidip ona bir tekme savurmuştu.

 

Bam!

 

Yeşilimsi Kartal karşılık bile veremeden, tekmenin etkisiyle savruldu. Odadaki bir sütuna sert şekilde çarpıp durmadan titremeye başladı.

 

O tekmenin gücü kesinlikle 600 ding'i aşıyordu. Kartalın savunması ne kadar güçlü olursa olsun, o darbeye dayanabilmesi imkansızdı.

 

"Bana saldırmaya cesaret ettiğine göre, eceline susamış olmalısın!"

 

Görünüşe göre tek bir tekme Zhang Xuan'in öfkesini dindirmeye yetmemişti. Tekrar yaklaşıp bir tekme daha savurdu.

 

Bam!

 

Yeşilimsi Kartal bir kez daha havada savrulmuştu. Mağrurluğu tamamen yok olmuştu ve o anda son derece sefil görünüyordu. Bir vahşi canavar olarak sahip olduğu güçlü savunma olmasaydı, o iki tekme onu çoktan öldürürdü.

 

"Dur..."

 

Mo Yu'nun yüzü öfkeyle kızardı.

 

Bu onun vahşi canavarıydı! Eğer Zhang Xuan onu bu şekilde dövmeye devam ederse, ölmese bile sakat kalacaktı.

 

Evcilleştirmek için büyük çaba harcadığı vahşi canavarın öylece ölmesine izin veremezdi.

 

"Genç hanım Mo Yu, endişelenmeyin. Bu Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi olmalı!"

 

Yun Tao aceleyle öne çıkıp ona açıkladı.

 

"Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi mi?"

 

"Bu benim uydurduğum bir isim. Kıdemlim ne zaman bir canavar evcilleştirse, önce onu döver. Görünüşe göre şimdi de aynı şeyi yapıyor!" Yun Tao'nun gözlerinde hayranlık vardı.

 

Kıdemli Zhang Xuan'den bekleneceği gibi, canavar evcilleştirme yöntemi gerçekten de sıra dışıydı!

 

Bu evcilleştirmesi en zor olan Tongxuan alemi vahşi canavarlardan biriydi! Başkaları onu şımartmak için dünyalar kadar lezzetli yiyecek ve hazineler getirirdi. Ancak, hiç merhamet göstermeden onu hemen dövmeye başlamıştı...

 

Cesaretine hayran olmamak elde değildi!

 

"Gerçekten de bir vahşi canavarı bu şekilde evcilleştirebilir mi? Bence Yeşilimsi Kartalın öfke ve kininden başka bir şey kazanamaz!"

 

Mo Yu'nun gözleri kısıldı.

 

Kütüphanedeki kitapların neredeyse hepsini okumuş, ancak bu Canavarı Döverek Evcilleştirme Yöntemi hakkında hiçbir şey görmemişti!

 

Böyle bir davranış vahşi canavarın en fazla kinini uyandırırdı. Böyle bir durumda, onu evcilleştirmesi mümkün müydü?

 

"Yeşilimsi Kartal en güçlü kanatlı vahşi canavarlardan biri olarak yabani ve kibirli bir karakterdedir. Çok gururludur ve biri ona dengi gibi davranırsa, teslim olmayı düşünebilir. Ancak, onu döverek evcilleştirmeyi düşünüyorsa, hayal görüyor demektir..."

 

Yenlerini savuran Mo Yu homurdandı. Ancak daha sözlerini bitiremeden önce, vücudu kasılıp kaldı. Gözleri kocaman açılırken mırıldadın, "Ne? Bu... Bu... Neler oluyor böyle?"

 

Saldırgan Yeşilimsi Kartal zorlanarak ayağa kalkmış, başını Zhang Xuan'in vücuduna sürterek sadık bir köpek gibi ona yaltaklanıyordu.

 

Bu... Gönüllü Teslimdi!