Library of Heaven's Path - Bölüm:240/1 Canavar Salonu

---

Bölüm:240/1 Canavar Salonu

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

"Bu nasıl mümkün olabilir?"

 

"Gözlerim bana oyun mu oynuyor?"

 

Herkes anında yaygaraya başlamıştı.

 

Yun Tao'nun adamları bir şey söylemeseler de, efendileriyle aynı düşünceleri paylaşıyorlardı. Bir üstadın o garip kuşu yalnızca manevra tekniği ve hız kullanarak yakalaması imkansızdı.

 

Prensin adamları olarak, Tongxuan alemindeki pek çok hızlı üstadı görmüşlerdi, ancak karşılarındaki manzara onları tamamen şaşkına çevirmişti.

 

Zhang Xuan'in onların yanındayken göz açıp kapayıncaya onlarca metre ilerleyerek kuşun yanında belirmesi... bu inanılmaz bir hızdı!

 

Bir manevra tekniğiyle bu hıza ulaşmak mümkün müydü?

 

"Yoksa... onu fazla mı hafife aldık? Zhang Xuan... Zongshi aleminde bir üstat mı?"

 

Bu düşünce onları sarsmıştı.

 

Hanwu Krallığı Zongshi aleminde üstatlara sahip olsa da, nadiren harekete geçerlerdi. Sonuç olarak onlar bile bir Zonhshi'nın ne kadar hızlı hareket edebildiğini kestiremiyorlardı.

 

Ancak, söylentilere göre krallığın en büyük destekçisi olan Zongshilar derin yeteneklere sahiplerdi ve güçleri o kadar fazlaydı ki hayal etmek bile zordu.

 

Bu gencin Altın Alaşımlı Panteri çıplak elleriyle dize getirip, garip kuşu yalnızca iki parmağıyla yakalayabildiğine bakılırsa, hep birlikte ona saldırmaya kalksalar bile hiçbir şansları yoktu. Bu genç gerçekten Zongshi aleminde bir üstat olabilir miydi?

 

Zongshi alemi... bu yalnızca saf kuvvetle 2.sınıf krallıkların kurulmasını sağlayan büyük ataların gücüydü. Onlardan biriyle karşılaşmak, hem de daha yirmi yaşında bile gözükmeyen biriyle...

 

Yoksa bu genç efendi gerçekte Yetkili Krallıkların prestijli klanlarından birine üye olabilir miydi?

 

Aksi halde, böyle genç bir yaşta bu gelişim seviyesinde olup, inanılmaz bir manevra tekniğine sahip olması mümkün müydü?

 

Gerçek ne olursa olsun, karşılarındaki bu genci kızdırmaya cesaret edemezlerdi.

 

Adamlar telaşla yutkundular. Onu kızdırmaktan korkarak, yüksek sesle nefes almaya bile çekiniyorlardı.

 

"Wang Ying'e kıyasla... o çok daha hızlı!"

 

Shen Bi Ru'nun rengi soldu.

 

Wang Ying'in Hoca Değerlendirmesindeki güç gösterisinden sonra buna hazırlıklı olsa da, Zhang Xuan'in hızı onu yine de hayrete düşürmüştü.

 

Eğer tekniği ona karşı kullanacak olsaydı, büyük olasılıkla hiçbir karşılık veremeden ölmüş olurdu.

 

"Cav..."

 

Yun Tao ve diğerleri şoktan ne diyeceklerini bilemezken, garip kuşun gözleri hayretle açılmıştı.

 

Garip kuş her şeyi düzgünce planlamıştı. Adamlar onu sıkıştırmaya çalıştığında ya da silahlarını kullandıklarında, kolayca kaçabilecekti. Ardından, zamanı geldiğinde adamları taciz etmek için bir kez daha ortaya çıkabilirdi. Ancak bu adam nasıl birdenbire ortaya çıkıvermişti?

 

Eğer içlerinden birinin böyle bir hıza sahip olduğunu ve daha tepki bile veremeden yakalanacağını bilseydi, ortalığı karıştırmak için gelmeye cesaret edemezdi...

 

 

"Hızı o kadar da fazla değilmiş!"

 

Garip kuşu tutan Zhang Xuan başını salladı.

 

Yun Tao okların bu garip kuşu vurmayı başaramadığını ve kuşun çok hızlı olduğunu anlattığında, Zhang Xuan bunun zorlu bir rakip olacağını düşünmüştü. Sonuç olarak, manevra tekniğinin orijinal halini kullanmıştı, ancak...

 

Bu da neydi böyle!

 

Kuş, sanki bir ceset gibi, hareket bile etmemişti! Eğer Zhang Xuan işlerin bu şekilde olacağını bilseydi, sadeleştirilmiş tekniği kullanırdı!

 

O anda, vücudu hızlı hareket etmekten dolayı ağrıyordu. Semavi Yolun Altın Vücudunu çalışmış olmasaydı, hızdaki bu ani artış kan tükürmesine neden olabilirdi.

 

Zhang Xuan'in sesi fazla yüksek çıkmasa da, buradakilerin her biri birer üstattı. Hepsi söylenenleri net şekilde duymuştu ve ağızları seğirmişti.

 

Bu... yavaş olan garip kuş değil, aşırı hızlı olan sensin. Kuş tepki verecek zaman bile bulamadı, tamam mı...

 

Adamların yaşadığı şoku umursamayan Zhang Xuan, ağrıyı azaltmak için gelişim tekniğini aktifleştirerek vücudundaki zhenqiyi harekete geçirdi. Ardından dönüp Yun Tao'ya seslendi. "Buraya gel ve evcilleştir şunu!"

 

"Pekala!"

 

Yun Tao yanına koştu. Özel bir ip çıkartarak garip kuşu bağladı ve uçma özelliğini etkisiz hale getirdi. Zhang Xuan ancak ondan sonra kuşu bıraktı.

 

Yun Tao'nun onu nasıl evcilleştireceğini düşündüğünü gören Zhang Xuan dikkatini ona çevirdi. Kısa bir süre sonra, ilgisini yitirdi.

 

Aslında, bu bir kedi ya da köpeği evcilleştirmekten farksızdı. Karşı tarafın dikkatini çekmek için, daha önce vahşi canavarın reddetmekte zorlanacağı pek çok yiyecek hazırlamıştı. Ardından, güvenini kazanmak için elinden gelen her şeyi deneyerek, iyi bir izlenim yaratmaya çalıştı.

 

"Normalde, bir vahşi canavarın evcilleşip bir insanla bağ kurması için üç ya da dört gün gerekir. Şu anda, majesteleri onunla yakınlaşmaya çalışıyor. İlişkileri belirli bir seviyeye ulaştığında, vahşi canavarın ona teslim olma ihtimali var. O noktada, birbirlerini tamamlayacak bir gelişim tekniği uygulayarak birbirlerinin gücünü arttırabilirler. Bu şekilde, evcilleşme süreci tamamlanmış olur!"

 

Zhang Xuan'in sabırsızlanmasından korkan bir hizmetkar öne çıkarak süreci ona açıkladı.

 

"Üç ya da dört gün mü sürüyor?"

 

"Evet, ayrıca evcilleştirilmesi kolay olanlardan bahsediyoruz. Daha güçlü vahşi canavarlarda, resmi canavar eğiticileri bile bir ton uğraşırlar. Hanwu Krallığından canavar eğiticisi Hu Qunxun bir keresinde Yarı Zongshi bir vahşi canavarı evcilleştirmek için bataklıkta üç yıl boyunca onunla yaşamış. Her gün, onu en sevdiği yiyeceklerle beslemiş. Zaman geçtikçe, ilişkileri derinleşmiş ve sonunda ona tamamıyla teslim olmuş. Bu olay sonrasında krallığımızda bir efsaneye dönüştü."

 

Hizmetkar başıyla onayladı.

 

"Bu... bir efsane olabiliyor mu?"

 

Zhang Xuan şaşıp kalmıştı.

 

O canavar eğiticisi üç yılını bir vahşi canavarı eğitmekle harcadığına göre boş vakti fazla olmalıydı. Zhang Xuan o kadar zamanı böyle bir şey için harcayacak kadar sabırlı değildi.

 

"Aynen öyle, güçlü vahşi canavarlar gururludurlar. Onu etkilemez ya da cezbedemezsen, kendi rızasıyla birine neden teslim olsun ki?"

 

O noktada hizmetkarın gözleri yakıcı bir tutkuyla parıldıyordu. "Yarı Zongshi alemindeki bir vahşi canavarın sadakatini kazanacaksam, on yılımı bile harcamaya razıyım."

 

Karşı tarafın heyecanını gören Zhang Xuan şaşırmıştı. Ancak kısa süre sonra bu heyecanın nedenini anladı.

 

Herkes Zhang Xuan gibi Semavi Yolun Kütüphanesine sahip değildi, bu yüzden gelişim seviyelerini onun yaptığı gibi yemek ya da içmek kadar kolayca arttıramazlardı.

 

Çoğu insan potansiyelinin sonuna ulaştığında tüm yaşamı boyunca aynı gelişim seviyesinde kalır, seviye atlayamadan ömürlerinin sona ermesini beklerdi.

 

Shen Hong, Liu Ling ve diğerleri bunun en güzel örnekleriydi. Eğer Zhang Xuan'le karşılaşmasalardı, seviye atlamaları neredeyse imkansızdı.

 

Bu durumda tüm çabalarını güçlerini arttırmanın başka yollarına adamaları son derece doğaldı.

 

Başkaları bir yana, eğer İmparator Shen Zhui böyle bir vahşi canavarı evcilleştirebilirse, Shen Hong ölse bile Tianxuan Krallığı istila tehlikesi yaşamazdı.

 

Vahşi canavarların kendi gücünün üstündeki insanlara rakip olabilmeleri bir yana, ömürleri bir insana kıyasla çok daha uzundu.

 

Yalnızca birini evcilleştirerek, krallığın güvenliğini bir asıl boyunca garanti altına alabilirdiniz. Bırakın on yılı, eğer başarı şansı varsa bir üstat onlarca yılını bir işe adayabilirdi.

 

Ne de olsa herkes Zhang Xuan gibi, kudretiyle tanınan Altın Alaşımlı Panteri karşı koyamayacak hale getirecek güçte değildi. Dahası, birkaç dakikada canavarın sınırlarını aşmasına yardım etmişti.

 

"Bu garip kuşu evcilleştirmek ne kadar sürecek?"

 

Zhang Xuan bunu düşünürken, bir canavar eğiticisinin yöntemlerini artık merak etmiyordu.

 

"Kıdemliye sorması için yardım edeyim!"

 

Hizmetkar çabucak koştu. Bir dakika sonra geri dönüp yanıtladı, "Kıdemlimiz, majesteleri tahminine göre Bağlayan Evcilleştirmede başarılı olmasının yaklaşık iki gün süreceğini söyledi! Canavar eğiticisi sınavı için, sadece Bağlayan Evcilleştirme yeterli. Tam Teslim seviyesine ulaşmaya gerek yok."

 

"Bağlayan Evcilleştirme mi?"

 

"Bu garip kuşun onun yanından ayrılmayacağı anlamına gelir. Majesteleri onu bir iple bağlamasa bile, canavar kaçmaya kalkışmaz!" Hizmetkar açıkladı.

 

"İki günlük çaba yalnızca bunun için mi?" Zhang Xuan başını salladı. "Bu çok yavaş."

 

Bir vahşi canavarı evcilleştirmek için bunca çaba, kaynak ve zaman harcamaktansa, birini doğruca Canavar Salonundan kiralamak çok daha mantıklıydı. Görünüşe göre... canavar evcilleştirmeyi öğrenmeye değmezdi.

 

"Ben bir bakayım!"

 

Bir anlık tereddütten sonra, Zhang Xuan Yun Tao ve garip kuşun yanına gitti.

 

"Kıdemlim!"

 

Karşısındaki adamın bir Zongshi olması gerektiğini düşünen Yun Tao ona daha büyük bir hayranlıkla bakıyordu ve davranışları daha saygılı olamazdı.

 

"Bu ufaklıkla Bağlayan Evcilleştirmeyi tamamlamak için iki güne mi ihtiyacın var?" Zhang Xuan ona baktı.

 

"Peki!" Yun Tao heyecanla garip kuşa bakıyordu. "Az önce vahşi canavarların anlayabildiği özel bir iletişim yöntemi kullandım ve beni takip etmesi karşılığında sınırsız bal teklif ettim. Sonunda, benimle yaşamayı deneyeceğine söz verdi. Kararını iki gün sonra verecek ve yeterli balı sağladığım sürece başarılı olabileceğimi düşünüyorum!"

 

"Cav!"

 

Söylenenleri duyan Zhang Xuan bakışlarını garip kuşa çevirdiğinde, tek görebildiği, ufaklığın sanki karşısında olmaya layık olmadığını söyler gibi boynunu gerip kafasını kibirle geriye yaslaması oldu.

 

"Süreci hızlandırmanın bir yoku yok mu?" Zhang Xuan kaşlarını çatıp sordu.

 

"Cav! Cav! Cav!" Garip kuş öttü.

 

Ardından, Yun Tao'nun yüzünde garip bir ifade belirdi. "Diyor ki Kıdemli onu yakaladığında çok sert davranmış ve hala çok kızgınmış. İki gün zaten kısa bir süreymiş. Eğer pazarlık yapmaya çalışırsak, süreyi on güne, hatta bir aya çıkartacakmış..."

 

"Kısa mı?" Garip kuşun küstah tavrını gören Zhang Xuan kafasını salladı. "Öyle düşünmüyorum. Bence on dakika içinde teslim olacak."

 

"On dakika mı?" Yun Tao şaşırmıştı. Ardından, garip bir ifadeyle gülümsedi. "Bu nasıl mümkün olabilir..."

 

Pixue alemindeki bir vahşi canavarın on dakikada evcilleştirilmesi imkansız bir işti.

 

Canavar Salonundaki en müthiş canavar eğiticisi bile bunu başaramazdı.

 

"Bu oldukça basit!"

 

Zhang Xuan başını salladı. Ardından elini uzatıp konuştu, "Ver onu bana!"

 

"Peki!" Yun Tao, Zhang Xuan'in neyin peşinde olduğunu bilmese de, garip kuşu ona teslim etti.

 

Kuşu tutan Zhang Xuan bakışlarını ona çevirdi.

 

"Hemen teslim olup onun evcil canavarı ol."

 

"Cav!"

 

Söylenenleri duyan garip kuş, sanki ona meydan okur gibi Zhang Xuan'e mutsuz bir bakış attı.

 

Sanki Zhang Xuan'e, Yun Tao'nun evcil canavarı olmasını istiyorsa, düzgün davranması gerektiğini söylüyordu.

 

"Pekala, madem kabul etmiyorsun, o zaman şimdi ölebilirsin!"

 

Canavarla vakit kaybetmek istemeyen Zhang Xuan, hayvanı tokatladı.

 

Tak!

 

Garip kuş tepki bile veremeden, yere yapışmıştı.

 

"Kıdemlim..." Yun Tao'nun ağzı seğirirken, neredeyse delirecekti.

 

Kim bir vahşi canavarı bu şekilde evcilleştirirdi ki?

 

Vahşi canavar sana şimdi teslim olsa bile, daha sonra karar değiştirerek pek çok sorun çıkartabilirdi.

 

Diğerleri de afallamışlardı.

 

Buna evcilleştirmek mi diyorsun?

 

Daha çok cinayete benziyor!