Library of Heaven's Path - Bölüm:185 Ben Biraz Çalışayım

---

Bölüm:185 Ben Biraz Çalışayım

 

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

 

Bu kadar uzun süredir bir usta hoca gibi davranıp, herkesi gerçek olduğuna inandırdıktan sonra... birkaç önemsiz bilgi yüzünden bocalayacağını düşünmemişti.

 

Eğer Tianxuan Krallığında zehir ustası olmadığını bilseydi, bu kelimeleri asla kullanmazdı!

 

Krallığın kitap koleksiyon mahzeninde zehirlerle ilgili kitaplar olsa da, daha çok kayıt amaçlılardı. Aynı Eczacı Loncasının temel kademe kitap koleksiyon mahzenindeki gibi, zehir kullanımıyla ilgili genel bilgiler içeren kitaplardı. Zehir ustalarıyla ilgili derin konuları kapsamıyorlardı. Zhang Xuan bu yüzden meseleden tamamen habersizdi.

 

Liu Ling ve diğerlerinin ondan şüphelenmeye başlamasına şaşmamak gerekirdi. Sıradan insanların bile sahip olduğu temel bilgilerden habersizdi.

 

Kendini açık ettiği için canı sıkılsa da, Zhang Xuan zarın çoktan atıldığını ve artık pişman olmak için çok geç olduğunu biliyordu. Eğer şu anda büyük atayı tedavi edemeyeceğini söylerse, diğerleri onun kesinlikle bir sahtekar olduğuna inanırlardı. Büyük ihtimalle daha İmparator Shen Zhui bir hamle yapamadan önce, usta hocalar onu kıymaya çevirmiş olurdu.

 

Yine de, Zhang Xuan paniklemedi. Başını hafifçe kaldırdı ve gözleri uzaklara dalmıştı. Sanki geçmişe dalmış da, yıllardır yaşadığı acı tatlı pek çok farklı anıyı düşünüyormuş gibi görünüyordu.

 

"Bu gerçeği atlamışım. Hala birkaç yıl öncekiyle aynı yerde yaşadığımı düşünmüşüm..."

 

Yabancı birinin, onun şu anda Tianxuan Krallığında olduğunu unuttuğunu ve bu yüzden yanlış konuştuğunu düşünürdü.

 

"..."

 

Onun yüz ifadesini gören Liu Ling ve diğerleri şaşırmışlardı.

 

Daha önce yaşadığı yerde zehir ustaları olduğuna göre, bu yaşadığı krallığın en azından 1. sınıf olduğu anlamına geliyordu. Ancak çevredeki 1. sınıf krallıklarda bulunmalarına rağmen 'Yang Xuan' adını hiç duymamışlardı.

 

"Bu karışımın nasıl hazırlanacağını biliyor musunuz? Eğer öyleyse hemen işe koyulsanız iyi olur. Bir hayat kurtarmak için buna acilen ihtiyacım var."

 

Adamların dikkatini dağıtabildiğini fark eden Zhang Xuan rahatlayarak iç çekti.

 

Bir ayağı çukurdaki Shen Hong karşısında gerçekten çaresiz kalmıştı. Tek yapabileceği karşı tarafı geçici olarak iyi edecek bir yol bulup, ona bir savaş tekniği uygulatmaktı.

 

Aksi halde mesele uzarsa, daha bir çare bile bulamadan ölebilirdi.

 

"Karışım mı hazırlayalım?"

 

Liu Ling başını salladı. "Görünüşe göre Usta Yang gerçekten de zehir ustaları hakkında pek bir şey bilmiyor. Dürüst konuşmam gerekirse, karışımın formülü son derece basit. Yalnızca on çeşit zehir içeriyor ve hepsini bir çırpıda sayabilirim. Ancak, on zehrin arasında, hiç yan etki göstermeyecek ve içerinin yaşam gücünü arttıracak bir denge kurabilmek için, ileri derecede yetenekli bir zehir ustası olmak gerekir. Bu yüzden tarifi bilsem de bu işimize yaramaz!"

 

 

Zehir hazırlamak aynı bir eczacının hap üretmesine benzerdi. Yetenek ya da kullanılan şifalı ot miktarına bakmaksızın, en ufak hata ilacın etkisinde büyük bir fark yaratabilirdi.

 

Zehir ustaları berbat bir itibara sahip olsalar da, hala korkulan kişiler olmaları tam olarak bu yüzdendi.

 

Aslında pek çok grup, direk müdahale etmeleri uygun olmayan durumlarda özellikle zehir ustalarını kiralardı.

 

"Tarifi bilmene rağmen karışımı hazırlayamaz mısın?" Zhang Xuan ona bir bakış attı. "Şuna ne dersin, önce formülü bizim için yaz, böylece gerekli malzemeleri toplayabiliriz."

 

"Usta Yang ısrar ettiğine göre, isteğinizi yerine getireceğim."

 

Liu Ling daha fazla itiraz etmedi. Birilerine kağıt ve fırça getirttikten sonra, çabucak gerekli malzemeleri yazdı.

 

Zhang Xuan tarife bir göz attı.

 

Tek Diken Otu, Ölüm Çiçeği, Beyaz Bambu Yılanı zehri, Kara Kurbağa kanı...

 

Toplamda on malzeme gerekiyordu ve her biri inanılmaz derecede zehirliydi. Herhangi biri, Tongxuan alemindeki bir üstadı anında öldürebilecek kadar güçlüydü.

 

Ancak bu on zehir belli bir oranla karıştırıldığında, mucizevi bir toniğe dönüşüyordu. Bir zehir ustasının yöntemleri gerçekten de inanılmazdı.

 

Listedeki malzemelerden bazıları sarayda olmasa bile, bulmak çok zor değildi. Kısa süre sonra gerekli tüm malzemeler Zhang Xuan'in önüne serilmişti. Her biri derin bir renge sahipti ve ürkütücü görünüyorlardı.

 

"Bu malzemeleri getirtmek ne işe yarayacak ki? Karışımı hazırlayacak bir zehir ustası olmadığı sürece, hayat kurtarırken işe yaramayacak zehirli maddelerden fazlası değiller..."

 

Zheng Fei şüpheyle yorumladı.

 

Bu malzemeleri toplamak onlara epey zaman kaybettirmişti. Shen Hong şu anda ölümün eşiğindeydi. Usta Yang'ı buraya Shen Hong'un seviye atlamasına yardım edip ömrünü uzatabilmek için davet etmişlerdi, neden böyle şeylerle uğraşıyordu ki? Bu zaman kaybı değil miydi?

 

"Gerçekten, Shen Hong'un durumu sahiden de kötü. Bunlar yerine onun sorununa çözüm bulmakla uğraşıyor olmalıydık. Shen Hong'un yaşam gücünü arttırmak işe yarayabilirdi, ancak şu anda o karışımı hazırlayabilecek kimse yok!"

 

Zhuang Xian bile durumu izlemeye dayanamamıştı.

 

Usta Yang'a borçluydu ve adamın niyetini sorgulamamalıydı. Ancak onun bakış açısına göre karşı tarafın yaptıkları tamamen anlamsızdı. Şu andaki en acil mesele Shen Hong'a seviye atlatmaktı, bunlarla uğraşmak değil.

 

"Bunu kendiniz söylediniz, karışım işe yarıyor. O yüzden tek yapmamız gereken onu hazırlamak. Her durumda gerekli malzemeleri biliyoruz, bu yüzden yanımızda bir zehir ustası olması önemli değil. Bir zehir ustası olmadan da onu kurtaracağız!"

 

Diğerlerinin sözlerini kesen Zhang Xuan gülümsedi.

 

"Ama... Bu zehirlerin doğası hakkında hiçbir fikrimiz yok..." Zhuang Xian paniklemişti. "Ufak bir hata yaparsak, karışımı içen anında ölür. Eğer bu olursa, pişman olmak için çok geç olur..."

 

"Pekala, bilmiyorsak bile öğrenebiliriz. Karışımı hazırlayamıyorsak, en azından deneyebiliriz. Bu kadar yaygara yapmaya gerek yok!"

 

Zhang Xuan elini şöyle bir salladı.

 

"Öğrenmek mi?"

 

"Denemek mi?"

 

İmparator Shen Zhui, Liu Ling ve diğerleri aynı anda sarsıldılar. Neredeyse oldukları yerde bayılacaklardı.

 

Kardeşim, bir zehir ustası ne yapar onu bile bilmiyorsun! Zehir hazırlamayı nasıl öğreneceksin?

 

Böyle anlamsız çabalardansa, daha iyi bir çözüm yolu olmalı!

 

Her bir meslek için bir hocanın rehberliği gerekir. Yalnıza yıllar süren araştırmalar ve eğitimle o alanda başarı sağlanabilir. Ama kalkmış şimdi öğrenmekten mi bahsediyorsun? Kafanı öğren!

 

Şaka yapmayı bırak!

 

Zehir ustalığı Dokuz Küçük Yoldan biri olsa da, bu öğrenmenin kolay olduğu anlamına gelmez. Gözden düşmesinin asıl nedeni sahip olduğu düşük itibardır. Hatta, bir zehir ustası olmanın zorluğu kesinlikle bir eczacıdan az değildir.

 

Ne de olsa her türlü zehir hakkında detaylı bilgiye sahip olmak gerekir. Aksi halde karışım hazırlayacağım diye intihar etmiş olursun.

 

Bu yüzden her bir zehir ustası resmi unvanını almadan önce sayısız yıl boyunca emek vermelidir. Ama kalkmış şimdi öğrenmek istediğini söylüyorsun...

 

Sen öğrendiğinde Shen Hong'un etleri çoktan çürümüş olur... O zaman kimi kurtaracaksın!

 

Diğerleri dünyanın daha hızlı döndüğünü hissediyorlardı. Öte yandan yatakta uzanmakta olan Shen Hong ağlamanın eşiğindeydi.

 

Kahretsin, ne yaptım da seni kızdırdım?

 

Sadece Tianxuan Krallığını korumak için birkaç sene daha yaşamak istiyorum... Önce, beni bayıltmak istedin. Şimdi de zehirlemek istiyorsun. En fazla biraz daha yaşayacağım, beni rahat bıraksan olmaz mı?

 

Yalvarırım, bana işkence etmeyi bırak...

 

"Usta Yang, zehirle uğraşmak çocuk oyuncağı değildir. En iyisi hiç bulaşmamak..."

 

Liu Ling kendisini daha fazla tutamadı ve Usta Yang'ı vazgeçirmeye çalıştı.

 

Eğer Shen Hong'un sorununa çözüm bulamıyorsan, en azından çaresiz kaldığını itiraf edebilirsin. Sakinleştiricilerle ve zehirlerle oynayarak ne yapmaya çalışıyorsun?

 

Zehir karışımlarının öyle kolayca hazırlanabileceğini mi düşünüyorsun?

 

Eğer o kadar kolay olsaydı, zehir ustaları bu kadar korkulan insanlar olmazlardı.

 

"Bunun çocuk oyuncağı olmadığının farkındayım, bu yüzden bana biraz zaman ver. Önce biraz çalışayım..."

 

Zhang Xuan ciddi bir ifadeyle başını salladı.

 

"Önce biraz... çalışacak mısın?"

 

S*ktir.

 

Üç usta hoca da bayılmanın eşiğine gelmişlerdi.

 

"Pekala, nasıl çalışacakmışsın görelim o halde..."

 

Liu Ling cübbesini öfkeyle savurdu.

 

Başlangıçta Usta Yang'ın bilgili biri olduğunu düşünmüştü. Yöntemleri sıra dışı olsa da, sorunun özünü görme yeteneği taktire şayandı. Ancak şimdi, nasıl zehir hazırlanacağını öğrenmeye çalıştığına göre, yalnızca son derece maymun iştahlı bir adamdı...

 

Lanet olsun!

 

Eğer o kadar inanılmaz biriysen, neden göklere yükselmiyorsun?

 

Pek çok usta hoca gördüm ve 3 yıldızlı bir usta hocayla bile tanıştım. Ancak böyle kısa bir sürede bir mesleği sıfırdan kavrayan birini hiç duymadım.

 

"Hıhh!"

 

Zheng Fei hiçbir şey söylemese de, aynı Usta Liu gibi berbat bir yüz ifadesine sahipti. Zhang Xuan'in yaptıklarından memnun olmadığı ortadaydı.

 

Bir zehir ustası ne demekti?

 

Dokuz Yolların tümünde bile son derece ünlü bir meslekti. Eğer kolayca zehir ustası olunabilseydi, bu mesleğin hiçbir değeri kalmazdı.

 

"Hm? Az önce zehir ustalığını öğreneceğini söylememiş miydi? Ne yapmaya çalışıyor?"

 

Üç usta hoca öfkelenmişti. Kenarda, İmparator Shen Zhui de ne diyeceğini bilemeden Usta Yang'a bakıyordu. Ancak, o son bakışın ardından, gördükleri onu tamamen şaşırtmıştı.

 

Usta Yang zehir kullanımını öğreneceğini söylememiş miydi?

 

O halde neden kapalı gözleriyle olduğu yerde dikiliyordu?

 

Kardeşim, gerçekten zehir kullanımını öğrenmek istiyorsan, birkaç kitap bulup okuman gerekir. Ya da en azından bilen biline sorman. Orada kapalı gözlerinle dikilerek ne başarmayı umuyorsun? Lütfen, en azından zehir ustalarına biraz saygı göster...

 

Hangi lanet şeyin peşindesin sen?

 

"Usta Liu, bakın..."

 

Zhuang Xian da bu garip durumu fark edip mırıldanmıştı.

 

"Uyuyor mu?"

 

Bu..."

 

Liu Ling ve Zheng Fei birbirlerine gözlerini kırpıştırarak baktılar. O anda saçlarını yolmaktan sadece bir adım uzaktaydılar.

 

Usta Yang...

 

Bize neyin peşinde olduğunu açıklar mısın?

 

Nasıl zehir hazırlanacağını öğrenmek istediğini söylememiş miydin?

 

Olduğun yerde kıpırdamadan dikilip, masadaki zehirli maddelere tek bir bakış bile atmamak... Daha da önemlisi... gözlerin kapalı. Kahretsin, neyin peşindesin?

 

Çok garip insanlar gördüm, ancak bu kadar garibine ilk kez rastlıyorum.

 

Üç usta hoca hüsrandan dolayı başları patlayacakmış gibi hissediyordu.