Library of Heaven's Path - Bölüm:151 Yüzüne Tokadı Basmak için Geldim

---

Bölüm:151 Yüzüne Tokadı Basmak için Geldim

 

Çeviri ve Düzenleme: Gin

 

Öncelikle bir hoca, daha sonra 4-Dan Dövüşçü Pigu aleminde bir üstat olarak, Zhou Tian mızrak sanatını daha önce hiç öğrenmemiş olsa da, bu hamlenin ne kadar güçlü olduğunu anlayabiliyordu.

 

Mızrağın taşıdığı güç o kadar fazlaydı ki, önündeki havayı çevreye güçlü hava akımları yayacak kadar sıkıştırıyordu. Zhou Tian gelişim seviyesini baskılamamış bile olsa, böyle bir hamleyi karşılamakta zorlanırdı!

 

Juxi alemindeki bir gencin böyle inanılmaz bir güce sahip olması nasıl mümkün olabilirdi?

 

Çıldıracak gibi hissediyordu.

 

"Zhang Xuan, beni kandırdın..."

 

O anda karşı tarafın tuzağına düştüğünü anlamıştı.

 

Herifin kendine bu kadar güvenmesine şaşmamalıydı. Zheng Yang ne zaman bu kadar güçlenmişti?

 

Daha fazla düşünmeye cesaret edemedi ve gelişim seviyesini bastırmaktan vazgeçti. Mızrağın gücünü mühürlemeye çalışırken zhenqisi ellerinden fırladı.

 

Ancak bırakın onu, Wang Chong bile 7-Dan Dövüşçü Tongxuan aleminde bir mızrak ustası olarak Semavi Yolun Mızrak Sanatı'nın karşısında duramamıştı.

 

Bam!

 

Mızrağın ucu büyük bir güçle Zhou Tian'ın göğsüne çarptı. Ağzında metalik bir tat hissederken kan kusmaya başladı. Hoca Düello Platformundan fırlayarak hırpalanmış bir halde yere düştü.

 

Sessizlik.

 

Mutlak sessizlik.

 

"Ne?"

 

"Muallim Zhou Tian tek bir hamlede yenildi mi?"

 

"Neler oluyor lan burada?"

 

……

 

...

 

Bir anlık şaşkınlıktan sonra büyük bir patırtı koptu.

 

Başlangıçta Muallim Zhou'nun her an yere düşecek gibi görünen bir öğrenciye karşı olduğunu gördüklerinde, onu tek bir parmağıyla kolayca ezeceğini düşünmüşlerdi. Ama... Neler oluyordu?

 

Öğrencinin tek bir hamlesiyle, Muallim Zhou kuralları yıkarak tüm gücünü kullanmaya başlamıştı. Buna rağmen savrulan o olmuştu.

 

Hayal falan mı görüyorum?

 

Biri bana neler döndüğünü anlatabilir mi?

 

Zhao Ya, Liu Yang ve diğerleri kocaman açılmış gözleriyle gördüklerine inanamamıştı.

 

Bu genç tüm günlerini onlarla birlikte geçiriyordu ve doğal olarak ne kadar güçlü olduğunu biliyorlardı. Nasıl olmuş da birden bire... bu kadar güçlenmişti?

 

Dahası... Diğerleri durmadan eğitim yapsalar bile, yalnızca ufak bir ilerleme kaydedebiliyorlardı. Ortada abartılı bir durum vardı!

 

4-Dan Pigu alemindeki bir üstadı tek bir saldırıyla havaya fırlatmak...

 

Rüyada mıyız?

 

Hayır, rüya görüyor olamayız. Bu o mızrak tekniği!

 

Hepsi aynı anda Zhang Xuan'a döndüler.

 

Onlar da Zheng Yang'ın birden bire bu kadar güçlenmesinin nedeninin Muallim Zhang'in ona az önce öğrettiği mızrak tekniği olduğunu anlamışlardı.

 

Sadece... Büyük ihtimalle bir tavuğu bile öldüremeyecek böyle saçma bir mızrak sanatı nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu?

 

 

Zhou Tian'ın öğrencileri hocalarını desteklemek için kollarını kaldırmış bağırışırken, bir şey söylemelerine fırsat bile kalmadan böyle bir sonuçla karşılaşmışlardı. Her birinin yüzünden şaşkınlık akarken, ne diyeceklerini bilemiyorlardı.

 

"Hocam..."

 

Kendilerine geldiklerinde aceleyle Zhou Tian'ı kaldırmaya atıldılar.

 

"Sen.."

 

Ayağa kalkan Zhou Tian nefesini düzenlediğinde biraz daha iyi hissetti. Soğuk bir şekilde Zhang Xuan'a bakıyordu ve tam konuşacakken Zheng Yang'ın elinde mızrakla ona yaklaştığını gördü. Genç ellerini birleştirip önünde eğildi, "Muallim Zhou, bana fazla yüklenmediğiniz için teşekkür ederim!"

 

Puu!

 

Bu sözleri duyan Zhou Tian'ın yüzü kızardı ve bir kez daha ağız dolusu kan tükürdü.

 

Kıçına yüklenmedim!

 

Yapabilseydim seni gebertene kadar döverdim. Böyle garip bir mızrak tekniğine sahip olduğunu nereden bilebilirdim...

 

Bir hocanın bir öğrenciye kaybetmesi...

 

Sanki birinden tokat yemiş gibi, yüzünde bir karıncalanma hissediyordu.

 

"Muallim Zhou, daha önce kazanırsam bize on Nefes Açma Küresi vereceğinizi söylemiştiniz. Sözünüzü yerine getirmenizi istiyorum!" Zheng Yang heyecanla öne çıktı.

 

Öfkeden köpürse de, bu kez kendini gerçekten rezil ettiğinin farkındaydı. Hoca Düello Platformunda kaybettikten sonra bir de sözünden dönerse, sahip olduğu tüm itibarı gerçekten yitireceğini biliyordu.

 

Dişlerini sıkarak cübbesinin cebinden bir yeşim şişe çıkartıp uzattı.

 

Şişeyi hemen kapan Zheng Yang kapağını açtığında bir sıra Nefes Açma Küresi gördü. Kokusu havaya yayıldığında boğucu bir ruhsal enerji ortaya çıktı.

 

"Hocam..."

 

Zheng Yang Nefes Açma Kürelerini neşeli bir ifadeyle Zhang Xuan'a getirdi.

 

Tüm öğleden sonralarını burada harcayıp Öğrenci Bürosunda tantana çıkarmalarının nedeni Muallim Zhang için bu eğitim kaynaklarını elde etmekti. Yorucu olmuş olsa da... sonunda başarmışlardı!

 

"Lanet olsun!"

 

Zhou Tian'ın yüreği kanıyordu.

 

Bir hoca ayda yalnızca tek bir Nefes Açma Küresi alabilirdi. On tanesi onun için büyük bir servetti.

 

Küreleri teslim etmiş olsa da, Zhang Xuan'ın onları kullanmasına izin veremezdi.

 

"Hıh, Zhang Xuan o Nefes Açma Kürelerini kazanan öğrencilerindi. Başından beri onları alma hakkın yoktu. Öğrencilerine ait bir şeyi kullanacak kadar utanmaz olabileceğini düşünmemiştim!"

 

O küreleri kazandıysan ne olmuş?

 

Öğrencilerin onları kazanmak için bu kadar belaya bulaştıktan sonra, onları yüzün kızarmadan kullanabilecek misin?

 

Eğer kullanamayacaksan, onları kazanmış olmanın bir anlamı kalmaz!

 

"Kullanmak mı?" Zhang Xuan yeşim şişeyi alarak kafasını salladı. "Böyle bir çöpü kim niye kullansın ki?"

 

Ardından bileğini şöyle bir savurdu.

 

Tonk!

 

Yeşim şişe yakındaki bir süs havuzunun dibini boyladı.

 

"Ah?"

 

"Bu..."

 

Sahneye şahit olanlar donup kalmıştı. Zhou Tian bile şok olmuştu.

 

Ne yapıyorsun sen?

 

O on Nefes Açma Küresi birkaç bin değerinde! Öylece atıyor musun?

 

Zheng Yang, Zhao Ya ve diğerleri bile donup kalmıştı.

 

"Bu kadar şaşırmaya gerek yok. Nefes Açma Küreleri bir gelişim üstadının daha hızlı ruhsal enerji toplamasına yardım etse de, çok fazla tüketmek sizi ona bağlar. Bu gelecekteki gelişiminiz için iyi olmaz!" Öğrencilerinin şaşkın ifadelerine şöyle bir bakan Zhang Xuan bir başka yeşim şişe çıkartarak öğrencilerine attı. "Burada sizin için hazırladığım başka bir şey var. Bittikten sonra daha fazlasını vereceğim!"

 

Zhao Ya ve diğerleri şüpheyle, şişeyi yakalayıp açtılar. İçinde ne olduğunu gördüklerinde şaşkınlıktan yerlerinden sıçradılar.

 

"Nefes Açma Hapları?"

 

Bu haplar yuvarlar ve parlaktılar. Doğruca insanın içine işleyen bir kokuları vardı.

 

Bunlar gerçek... Nefes Açma Haplarıydı!

 

Bu gelişim üstatlarına çok faydalı olan gerçek bir haptı. Onları Nefes Açma Küreleriyle kıyaslamak, bir mücevheri çer çöple kıyaslamak gibiydi, bu ikisi tamamen farklı seviyedeydiler.

 

"Nefes Açma Hapları piyasada hap başına on binler değerinde ve tek hamlede iki şişe mi çıkarttı? O iki şişede onlarca hap olmalı!"

 

"Öğrencilerine eczacılar tarafından üretilen gerçek haplar mı veriyor?"

 

Kalabalıktakiler sarsılmışlardı. Sanki dünyaları yerinden oynamıştı.

 

Şişelerde kaç tane Nefes Açma Hapı olduğunu düşününce, toplam değeri en az yüz binlerce altın olmalıydı. Ancak şişeyi umursamadan öğrencilerine atıvermişti...

 

Lanet olsun, bu kadar cömert olmana gerek var mıydı?

 

Nefes Açma Kürelerini önemsememesine şaşmamalı. Ne şaka ama! Bu kadar çok Nefes Açma Hapına sahip olan hiç kimse o süprüntüye ikinci kez bakmazdı bile.

 

Puu!

 

Zhou Tian yalpaladı ve neredeyse bayılacaktı.

 

Yüzünün giderek daha çok yandığını hissediyordu. Yüzüne yediği tokatlar onu neredeyse çıldırtacaktı.

 

Öğrencisine işe yaramaz bir hamle öğretmişti ve çocuk onu kolayca haklamıştı. Karşı taraf o kadar değer verdiği Nefes Açma Kürelerini çöp gibi bir kenara atıvermişti...

 

Kardeşim, sen tüm okulda en az parayı kazanan hoca değil misin? Ne zaman bu kadar önemli biri haline geldin?

 

"Hocam... bunlar gerçekten de bizim için mi?"

 

Çıldıracak gibi hisseden yalnızca toplanan kalabalık değildi, Zhao Ya ve diğerleri de gördüklerine inanamıyordu.

 

"Tabi ki sizin içinler! Kusur bulup durmak istemiyorum, ancak benim öğrencilerim olarak akademinin verdiği şu değersiz şeylere gerçekten ihtiyacınız var mı?" Zhang Xuan hoşnutsuz bir ifadeyle kafasını salladı. Ardından bileğinin bir hareketiyle elinde bir matara belirdi. "Wang Ying, bacağındaki meridyenler hasar görmüş. Bu, senin için özel olarak ayarladığım Vücut Besleyici Medikal Solüsyon. Su dolu bir kovaya bunu boşaltarak bacaklarını üç gün boyunca içinde yıka. Bu süre sonunda bacakların tamamen iyileşecek!"

 

"Liu Yang, yanlış savaş tekniğini çalıştığın için ellerini yaralamışsın. Bu Meridyen Yenileme Hapını Eczacı Loncasından senin için aldım. Hapı kullandıktan sonra doğru şekilde eğitim yaptığın sürece yaraların çabucak iyileşecek!"

 

"Emredersiniz!"

 

Wang Ying ve Liu Yang öne çıkarak Zhang Xuan'in çıkarttığı malzemeleri aldılar.

 

"Vücut Besleyici Medikal Solüsyon mu? Bu Eczacı Loncasının Vücut Besleyici Medikal Solüsyonu olabilir mi?"

 

"Daha önce duymuş muydun?"

 

"Tabi ki duydum. Daha önce bu ürünün yaralı meridyenleri hızla tedavi edebileceğini duyduğum için birini bilgi almaya gönderdim. Söylediğine göre bunun gibi bir mataranın fiyatı üç yüz bin altınmış!"

 

"Üç yüz bin mi? Sen ciddi misin?"

 

"Meridyen Yenileme Hapı eczacılar tarafından üretilen gerçek bir hap. Nefes Açma Hapından çok daha pahalıdır. Tek bir hapın iki yüz bin altın ettiği söyleniyor. Senin yerine satın alacak bir eczacı ya da eczacı çırağı bulursan daha ucuza alabilirsin ancak fiyat çok oynamayacaktır."

 

"İki yüz bin mi? Yani öylece beş yüz bin mi harcamış oldu?"

 

"Nefes Açma Haplarını da unutma. Toplamda bir milyondan fazla mı oldu yani? Ve tüm bunları öylece öğrencilerine mi verdi?"

 

"Muallim Zhang hala öğrenci kabul ediyor mu? Onun himayesine girmek istiyorum..."

 

……

 

...

 

Kalabalığın içinde pek çok bilgili insan vardı. Vücut Besleyici Medikal Solüsyon ve Meridyen Yenileme Hapı birer sır sayılmazdı ve pek çok kişi ne işe yaradıklarını bilirdi. Fiyatları duyduklarında kalabalık bir kez daha çılgına döndü.

 

Akademideki düşük seviyeli bir hoca aylık en fazla üç yüz ya da dört yüz altın kazanırdı. Hatta yüksek seviyeli hocalar bile aylık bin altından fazla kazanmıyorlardı. Ama Zhang Yuan öğrencilerinin gelişimi için bir milyonu sıradan bir şeymiş gibi çıkartıvermişti...

 

Diğer hocaları bir yana... Zhou Tian bile Zhang Xuan'in öğrencilerini yenmenin ödülü olarak yalnızca Nefes Açma Tozu veriyordu. Karşı taraf ise sıradan bir tavırla gerçek haplar ve yüksek kaliteli medikal solüsyonlar dağıtıyordu...

 

Kahretsin, ikisi ne birer hoca olmasına rağmen aralarındaki fark nasıl bu kadar büyük olabilir?

 

Tek bir anda, hayranlık dolu bakışlar Zhou Ya ve diğer öğrencilere dönerken, Zhou Tian hoşnutsuz bakışların hedefi oldu.

 

Tüm bunları fark eden Zhou Tian neredeyse tekrar kan kusacaktı.

 

Zhang Xuan, lanet olsun sana!

 

Bunu bilerek yapmış olmalısın.

 

Tüm o kaynakları yüzüme bir tokat daha vurmak için çıkarttın...

 

Ne de olsa ben, kaynak dağıtımından sorumlu hocayım ve akademideki en kazançlı mevkideyim, ama senin yüzünden karşı tarafın değersiz gördüğü kaynaklar için başka bir hocayla dövüşmeyi göze alan değersiz biri konumuna düştüm...

 

"Gidelim!"

 

Kaynakları öğrencilerine aktaran Zhang Xuan kolunu savurarak öğrencilerini yönlendirdi. Arkasında hayret dolu bakışlar bırakarak oradan sessizce ayrıldı.

 

Bu açık değil mi? Tabi ki bilerek yaptım!

 

Beni tokatlamak mı istemiştin? O halde sana karşılığını ödetmeliydim.

 

Gerçeği söylemek gerekirse, yüzüne tokadı basmak için geldim!

 

"Emredersiniz!"

 

Hocalarının gittiğini gören Zheng Yang ve diğerleri girdikleri şoktan ayılarak dalgın bir halde onu takip ettiler. Aynı zamanda yüzleri utançtan kızarmıştı.

 

Başlangıçta hocalarının prestijini korumak için bu kaynakların peşine düşmüşlerdi. Günün sonunda fark etmişlerdi ki... Muallim Zhang'ın bu kaynakları zerre önemsemiyordu.

 

Bunca hap ve ilacı tek seferde kolayca çıkartabilen birinin Nefes Açma Tozu ve Nefes Açma Hapı gibi şeylere önem vermesine ihtimal var mıydı?

 

"Hocam, bu haplar gerçekten de... fazla değerli..."

 

Sınıfa döndüklerinde Zhao Ya öne çıktı.

 

Hocası ona daha önce Duygusuz Güneş Anne Otu vermişti. Vicdanı bu hapları kabul etmesine izin vermiyordu...

 

"Düzgünce eğitim yapmaya devam edin, benim için Hoca Değerlendirmesini kazandığını sürece sorun yok!" Zhang Xuan eliyle işaret etti.

 

"Hocam, endişelenmeyin. Kesinlikle elimizden gelen her şeyi yapacağız..."

 

Bu sözleri duyan Zhao Ya ve diğerleri aynı anda kafalarını salladılar.

 

Hocaları onlar için bunca şey yapmıştı. Eğer Hoca Değerlendirmesini kaybederlerse, onun karşısına çıkacak yüzleri kalmazdı.

 

"Hm!" Onları böyle azimli gören Zhang Xuan başını memnun bir ifadeyle salladı. "Zheng Yang, buraya gel!"

 

Ardından küçük bir odaya girdi.

 

Zheng Yang meselenin bu günkü mızrak sanatıyla ilgili olduğundan emindi. Bu konu onun da kafasını kurcalıyordu. Muallim Zhang'ı bekletmeye cesaret edemeden, aceleyle onu takip etti.