Library of Heaven's Path - Bölüm:149 Zhang Xuan'in Kararı

---

Bölüm:149 Zhang Xuan'in Kararı

 

Çeviren ve Düzenleyen: Gin

 

 

"Nefes Açma Küresi mi?"

 

"Hem de üç tane?"

 

Bu sözleri duyan Zhao Ya ve diğerlerinin nefesleri hızlandı.

 

Nefes Açma Küresi Hongtian Akademisine ait bir eşsiz bir kaynaktı. Eczacı Loncasından bile satın alamazdınız. Dövüşçülerin ruhsal enerjiyi toplama hızını arttırarak hızla gelişmelerini sağlardı.

 

"Muallim Zhang karşılık bile beklemeden bizim için onca şey yaptı. Öğrencileri olarak, borcumuzu ödeme vaktimiz geldi!" Zheng Yang'in bakışları kararlıydı.

 

Gençliğinden beri yalnız başına azimle eğitim yapıp, doğru gelişim yolunu bulmaya çalışmıştı. Okulda bile, öğretmeninin en fazla birkaç şüphesini giderip bazı basit sorunları çözeceğini düşünmüştü... Ancak Muallim Zhang'ın ona gösterdiği yakınlık bundan çok daha fazlaydı.

 

Yalnızca ona özel bir gelişim tekniği yaratmış ve hatalarını belirtmişti. Yalnızca onlar için, Hap Münazarasına girme riskini bile almıştı...

 

Olup biten her şey düşünülürse, etkilenmemek elinde değildi. İçinde bir dürtü hissetti.

 

"Muallim Zhang bu kaynakları önemsemiyor olabilir, ancak... her hocanın belirli bir hakkı var. Eğer kaynak almayan tek hoca o olursa prestiji ve adı lekelenir. Öğrencileri olarak ne olursa olsun onun uğruna dövüşmeliyiz!" Zhao Ya dişlerini sıktı.

 

Muallim Zhang ona yüz bin altın değerindeki Duygusuz Güneş Anne Otunu vermişti. Nefes Açma Küresi fena olmasa da, çok fazla umursayacağını sanmıyordu. Ancak... Bu artık kaynaktan pay alma meselesini aşıp itibar meselesine dönüşmüştü.

 

Akademideki bunca hoca içinden kaynak verilmeyen bir tek o kalmıştı. Bu duyulursa, insanlar onu küçük görecekti.

 

Şu anda akademide olmadığına göre... Hocam, itibarını senin adına biz koruyacağız!

 

Prestijini savunmalıyız!

 

Zhao Ya, Zheng Yang ve Liu Yang'ın bakışlarında kararlı bir ifade belirdi. Gözlerinde en ufak bir tereddüt bile yoktu.

 

"Pekala, Öğrenci Düello Platformunda meydan okuyacağız!"

 

Katılarak başlarını salladılar ve Zheng Yang sırtındaki mızrağı eline aldı. Ardından bileğinin bir hareketiyle, hava, mızrağın yarattığı baskı nedeniyle uğuldadı.

 

"Bunu siz istediniz, artık pişmanlığın anlamı yok!"

 

Zhou Tian soğuk bir şekilde sırıttı. Elini kaldırarak seslendi, "Herkes toplansın, birileri size meydan okuyor. Onlara bir ders vermenin zamanı geldi. Onları yendiğinizde her birinize biraz Nefes Açma Tozu vereceğim!"

 

Hualala!

 

Bir grup genç haykırışlar eşliğinde dışarı fırladı. Hepsi birer çaylaktı ve yaklaşık kırk elli kişiydiler.

 

"Toplamda 47 öğrencim var. Onlarla kaçınız dövüşürse dövüşsün, 47sini birden yendiğiniz sürece galibiyetinizi kabul edeceğim!" Zhou Tian'ın dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

 

 

"47..."

 

Zhao Ya ve diğerlerinin ağızları seğirdi.

 

Akademiye daha bu yıl katılan yeni bir hocanın bu kadar çok öğrencisi olabileceğini düşünmemişlerdi.

 

"Dövüşelim. Kendimizi ve Muallim Zhang'ı utandırmamalıyız!"

 

Öğrenci Düello Platformunun kuralları vardı. Biri rakibiyle tek tek dövüşmeyi ya da tek seferde hepsiyle dövüşmeyi seçebilirdi. Hocanın himayesindeki tüm öğrencileri yenebildikleri sürece, bu onların zaferi sayılacaktı.

 

Kararlarını çoktan verdiklerine göre, tereddüt etmeye gerek yoktu.

 

Zheng Yang tek bir sıçrayışta arenaya girdi.

 

Puf! Zhou Tian'ın öğrencilerinden biri de aynını yaptı.

 

Düello hemen başladı.

 

……

 

...

 

"Zhou Tian?"

 

Öğrenci Bürosu yolunda Yuan Tao durumu Zhang Xuan'a anlattı. Bunu duyan Zhang Xuan kaşlarını çattı.

 

Gerek önceki yaşamı, gerekse reankarne karakteri bu hocayla hiç sorun yaşamamıştı. Adam neden ona sataşıyordu?

 

Akademi dışarıdan sakin gözükse de, iç hesaplaşmalarla doluydu. Gölgelerde pek çok rekabet ve entrika dönüyordu. Ancak Öğrenci Bürosundaki bu hocayla bir sorunu olduğunu hatırlamıyordu. Öğrenci Bürosunun Hocaları nadiren başka hocaları kızdıracak adımlar atardı.

 

Dahası, Zhang Xuan daha yeni Eğitim Bürosunun başını devirmişti. Öğrenciler durumu bilmese de, bir hoca olarak haberleri duymuş olmalıydı. Bunu bilmesine rağmen karşısına çıkıyorsa, aranıyor demekti?

 

"Bir zamanlar... Kıdemli Shang Chen'in öğrencisi olduğunu söyleyen söylentiler duydum. Akademide bir hoca olarak kalabilmesi o kıdemlinin bağlantıları sayesindeymiş..." Yuan Tao açıkladı.

 

"Demek mesele buydu!"

 

Bu şekildeyse, duruma anlam verebilirdi.

 

Kıdemli Shang Chen'i Eğitim Bürosunun liderliğinden etmişti ve şimdi bile Hocalar Loncası tarafından cezalandırılma ihtimali vardı. Öğrencisi olarak kendi hocasını savunmaya çalışıyordu.

 

"Ancak, yüzüme tokat atmak... o kadar kolay değildir!"

 

Olayların nedenini anlayan Zhang Xuan kafasını salladı.

 

Beni tokatlamak imkansız bir iş değil... ancak elin, kendi canını yakmayacak kadar sağlam olmalı!

 

……

 

…

 

Bam! Bam! Bam!

 

Sırtına birkaç yumruk inen Zheng Yang ağzında şekerli bir tat hissetti ve görünüşe göre mızrağı tuttuğu elini artık bükemiyordu.

 

Son birkaç günde gelişim seviyesi büyük ölçüde artmıştı. Muallim Zhou Tian'ın öğrencileri ona rakip olamazdı, ancak sayıları çok fazlaydı!

 

Bu çoktan beşinci rakibiydi ve çökmenin eşiğindeydi.

 

Bu sıradan bir düello olsaydı Zheng Yang bu kadar yorulmazdı. Ancak karşı taraf durumu önceden planlamıştı ve onunla kafa kafaya yüzleşmek yerine arenada bilinçli olarak kaçışıyor, onun enerjisini tüketiyordu.

 

"Dayan! Dayanmak zorundasın!"

 

Zheng Yang dişlerini sıktı. Mızrağı kalan son enerjisiyle bir hamle daha yaptı ve beşinci rakibini de yendi.

 

"Haha, daha fazla dayanamıyor musun?"

 

Altıncı öğrenci büyük bir kahkahayla arenaya sıçrayıp, Zheng Yang'ın göğsüne bir tekme savurdu. Zheng Yang yalpalayarak yedi sekiz adım geriye savruldu. İnatçı karakteri olmasaydı, çoktan arenadan düşmüş olurdu.

 

"Dayanamıyorsan şov yapmayı bırak. Muallim Zhou'nun itibarına meydan okumak ha, kaybol!"

 

Altıncı öğrenci sırıtarak sopasını ona doğru savurdu.

 

Sopanın hızına bakılınca, Zheng Yang bu darbeyi alırsa ağır yaralanacağı kesindi.

 

"Bunu engellemek zorundayım..."

 

Zheng Yang yüzünde vahşi bir ifadeyle, saldırıyı karşılamak için mızrağını kaldırdı. Ancak bir an daha yavaş olduğunu ve zamanında karşılayamayacağını fark etti.

 

Kaçamayacağından emin olan Zheng Yang gözlerini kapatarak darbeyi bekledi.

 

Öğrenci Düello Platformundan düşerek kanlar içinde kalacağını düşünmüştü ancak uzun bir süre geçmesine rağmen hiçbir şey olmadı. Gözlerini açtığında önünde dikilen bir figürü fark etti. Bu figür uzun boylu değildi ancak sırtı son derece güven verici gözüküyordu.

 

Adam altıncı öğrencinin savurduğu sopayı parmaklarıyla durdurdu. Öğrenci ne kadar güç uygularsa uygulasın sopayı adamın elinden kurtaramıyordu.

 

"Muallim Zhang..."

 

Tek bir bakışta adamı tanımıştı.

 

Önündeki bu figür onun hocası, Muallim Zhang'dı!

 

O... gitmemiş miydi? Neden burada...

 

Sopayı durduran gerçekten de Zhang Xuan'di. Yuan Tao'yla birlikte gelip, durumu gördüğü anda öne atılmış ve arenaya dalmıştı.

 

Muallim Lu Xun'la olan kapışmalarına yalnızca on gün vardı. Eğer öğrencileri böyle bir zamanda yaralanırsa, Zhang Xuan Hoca Değerlendirmesi düellosundan çekilmek zorunda kalırdı.

 

Shang Chen'i deviren Zhang Xuan olduğu için, Zhou Tian ona kızgındı. Zhang Xuan'e rakip olamayacağını bildiğinden özellikle öğrencilerini, Zheng Yang ve diğerlerini, hedef almıştı.

 

Zheng Yang ve diğerleri yaralandığı sürece Hoca Değerlendirmesinde hiç şansı kalmayacağını biliyordu.

 

Düelloyu başka şekilde durdurmak için çok geç olduğunu gören Zhang Xuan arenaya bizzat girmişti.

 

"Zhang Xuan, bu ne anlama geliyor? Öğrencilerin Öğrenci Düello Platformunda meydan okudular. Ne oldu? Bir hoca olmana rağmen öğrencilerime kendin saldırmayı mı düşünüyorsun?"

 

Onun ileri atıldığını gören Zhou Tian duruma şaşırmamıştı. Gözlerinden tehditkar bir parıltı geçti.

 

"Öğrencilerine saldırmak mı? Kesinlikle geniş bir hayal gücün var!"

 

Parmağının ufak bir hareketiyle karşı tarafın sopası paramparça oldu. Ellerini çırparak karşı tarafa baktı.

 

"O halde bu yaptıklarının anlamı nedir? Sözünden caymak mı istiyorsun. Ancak bunun için çok geç. Öğrencilerin Öğrenci Düello Platformunda meydan okumayı kabul etti ve çoktan beş öğrencimi yaraladılar. Ne olursa olsun meydan okuma devam etmeli! Bu senin meselen değil! Tabi ki..."

 

Bu noktada Zhou Tian'ın dudakları soğuk bir tebessümle kıvrıldı, "Tabi ki... yenilgiyi kabullenip, öğrencilerinin benimkinden kötü olduğunu itiraf edebilirsin!"

 

"Yenilgiyi kabul edemeyiz!"

 

"Varımızı yoğumuzu ortaya koysak bile kesinlikle kazanacağız..."

 

Karşı tarafın sözlerindeki aleni aşağılamayı duyan Zheng Yang ve diğerleri yumruklarını sıkarak kıpkırmızı kesildiler.

 

Eğer yenilgiyi öylece kabul ederlerse, gelecekte akademideki gururlarını koruyamazlardı.

 

"Öğrencilerimin seninkilerden kötü olduğunu mu kabul edeyim?" Zhang Xuan başını salladı. "Hayal görüyor olmalısın!"

 

"Hıh! Durum böyleyse, devam edelim. Arenayı boşaltmanı rica ediyorum!" Zhou Tian cübbesini savurdu. "Bir hocanın öğrenciler arasındaki bir dövüşe karışması, senden güçsüzlere zorbalık etmek değil mi?"

 

"Bu kadar acelesi olma!" Zhang Xuan gülümsedi. "Yenilgiyi kabul etmiyorum ancak öğrencilerimizin dövüşmelerine izin vereceğimi de söylemedim!"

 

"Düelloyu durdurmak mı istiyorsun? Öğrenci Düello Platformu çoktan başladı ve durdurma hakkın yok. Pişman olmak için çok geç."  Zhou Tian homurdandı.

 

"Öğrencilerimin kararı benim kararımdır. Öğrenci Düello Platformunda meydan okumayı kabul ettiklerine göre pişman olacağım bir durum yok!" Zhang Xuan ona doğru döndü. "Ancak... Sıradan bir Öğrenci Düello Platformu fazla yavan. Neden bir 【Hoca Düello Platformu】uygulamıyoruz? Peki... meydan okumamı kabul edecek cesaretin var mı?"

 

"Ne? Hoca Düello Platformu meydan okuması mı? Bu herif deli mi?"

 

"Kafasında bir sorun mu var?"

 

"Hoca Düello Platformu öğrencilerin hocaya meydan okuması demektir. Öğrencilerinin Öğrenci Düello Platformunda bile galip gelmesi zorken, Hoca Düello Platformunda mı meydan okumak istiyor? Rüya falan mı görüyor bu?"

 

……

 

...

 

Öğrenci Bürosunda bulunan öğrenci ve hocalar Zhang Xuan'in sözlerini duyduklarında donup kaldılar.

 

Bir öğrenci hocadan rahatsızlık duyduğunda Öğrenci Düello Platformu ile hocanın tüm öğrencilerine meydan okuyarak onu hatalarını kabul etmeye zorlayabilirdi. Öte yandan, Hoca Düello Platformu öğrencinin doğruca hocaya meydan okuması demekti. Eğer kaybederse yenilgiyi kabul etmesi bir şeydi, ancak hocanın itibarı kesinlikle yerle bir olurdu.

 

Tabi ki öğrencilerin gelişim alemlerinin hocalardan çok daha aşağıda olduğu düşünülürse, öğrencilerin normal bir düelloda kazanmaları imkansızdı. Hoca Düello Platformunda eşitliği sağlamak adına hoca gelişim alemini öğrencinin seviyesine düşürmek zorundaydı.

 

Buna rağmen dövüşün tamamen adil sayılmazdı.

 

Bir hoca olabilmek için gerekli tecrübe ve dövüş hakimiyeti sıradan bir öğrenciye kıyasla çok çok fazlaydı. Dövüş aynı güç seviyesinde yapılsa da, bir öğrencinin hocayı yenebilmesi imkansızdı.

 

Zhao Ya ve diğerleri sendelediler ve neredeyse oldukları yere yığılacaklardı.

 

Öğrenci Düello Platformunda meydan okudukları için fazla yürekli davrandıklarını düşünmüşlerdi. Ama Muallim Zhang onları da aşmış ve bir Hoca Düello Platformu talep etmişti...

 

Sen... şaka yapıyor olmalısın!

 

Muallim Zhou Tian 4-Dan Dövüşçü Pigu alemine ucu ucuna yetişen gelişim alemiyle hocalar arasında göze batacak kadar güçlü olmasa da, yinede akademinin gerçek bir hocasıydı. Birkaç Juxi alemi dövüşçünün başa çıkabileceği biri değildi.

 

"Hoca Düello Platformu mu? Öğrencilerinin bana meydan okumalarını mı istiyorsun?" Zhou Tian dünyadaki en komik şakayı duymuş gibi gözüküyordu.

 

"Ne oldu? Cesaretin yok mu?" Zhang Xuan ona baktı.

 

"Haha, ecelini arıyorsun!" Zhou Tian kahkahalara boğuldu. "Pekala, kabul ediyorum. Eğer kazanırsan, sana on Nefes Açma Küresi vereceğim. Ancak, kaybedersen... Hehe, senden maddi bir şey istemeyeceğim, sadece önümde diz çökeceksin!"