Library of Heaven's Path - Bölüm:147 Bana Öğretir misin?

---

Bölüm:147 Bana Öğretir misin?

 

 

Çeviren ve Düzenleyen: Gin

 

 

Wang Chong'un tüm vücudu sarsıldı ve neredeyse bayılıyordu.

 

Sen ciddi misin?

 

Nasıl olur da Mızrak Nabzını uygulayabiliyorsun? Dahası, böyle saf bir Mızrak Nabzını!

 

Hayrete düşmüştü. Zhang Xuan'in utangaç ifadesini gördüğünde, neredeyse kan kusacaktı.

 

Utandın mı? Kıçından utan!

 

Kardeşim, insanları böyle kandırmasan olmaz mı? Daha önce mızrak ustalığını hiç bilmediğini söylememiş miydin? Hani mızrak sanatından bihaberdin.

 

Mızrak sanatını öğrenmeye sekiz yaşında başladım ve o zamandan beri hayatımın kırk yılını ona adadım. Buna rağmen Mızrak Nabzı seviyesine ulaşmaktan çok uzağım... Bana kabaca açıklar mısın, Mızrak Nabzın nasıl bu kadar baskın?

 

Mızrak Nabzının ne olduğunu bilmediğini söylememiş miydin? O halde bu da neyin nesi?

 

Wang Chong'un yüzünden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

 

Birisiyle bu şekilde dalga geçmemelisin!

 

Daha önce karşı tarafa açıklasa bile anlamayacağını söyleyerek azarlaması ne kadar da gülünçtü.

 

Kendine olan bu güveni nereden gelmişti?

 

Daha doğrusu anlamayan aslında kendisiydi...

 

Etrafta içine dalıp kaybolamayacağı bir çukur olmamasına lanet okuyordu.

 

"Mızrak Nabzı bu mu?"

 

Ouyang Cheng donup kalmıştı.

 

Eski dostu Mızrak Nabzını bir anlığına sergiledikten sonra sanki günlerdir kabızmış gibi nefes nefese kalmıştı ve delice terliyordu. Ancak bu genç adam mızrak nabzını sanki yemek içmek gibi kolayca ve istediği an uygulayabiliyordu...

 

Mızrak ustası olan Wang Chong mu, sen misin?

 

"Sen... Daha önce mızrak konusunda bilgisiz olduğunu söylememiş miydin?"

 

Hayretini gizleyemeyen Ouyang Cheng sordu. Wang Chong da dikkatini karşı tarafın vereceği cevaba çevirdi.

 

"Gerçekten de daha önce bilmiyordum!" Zhang Xuan dürüst şekilde yanıtladı.

 

"Daha önce hiç öğrenmediysen nasıl böylesine güçlü bir mızrak nabzına sahip olabiliyorsun?" Wang Chong delirmek üzereydi.

 

Eğer tecrüben yokken böyle güçlü bir Mızrak Nabzı gösterebiliyorsan, tüm yaşamımı bu sanata rağmen erişebildiğim seviyeyi düşününce, tüm zamanımı manasız şeyler öğrenmeye harcamışım demektir...

 

"Oh, yalnızca çalışma odasındaki kitapları okuyordum ve bir aydınlanma anı yaşadım. Mızrak sanatını bu şekilde uygulamanın çok daha rahat hissettirdiğini fark ettim ve buna odaklandım. Adının Mızrak Nabzı olduğunu bilmiyordum!"

 

Zhang Xuan kısa bir süre düşündükten sonra durumu açıkladı.

 

Zhang Xuan salağa yatmaya çalışmıyordu. Aksine, çalışma odasındaki kitaplar mızrak ustalığının temelleriyle ilgiliydi, bu yüzden içlerinden hiç birisi Mızrak Nabzından söz etmiyordu. Böyle bir eğilim geliştirmesinin tek nedeni, bu kitapları kullanarak derlediği Semavi Yolun Mızrak Sanatıydı.

 

 

Mızrak Nabzının nasıl kullanılabileceğinden ya da mızrak kullanan birine ne gibi faydaları olduğundan tamamen habersizdi.

 

Wang Chong'un yüzünden gözyaşları süzülmeye devam etti.

 

Sanki yemek ya da içmekten bahsediyormuş gibi kolayca anlatıverdin, bu konu için onca çaba harcamama rağmen kaç kere başarısız oldum biliyor musun?

 

Son on yıldır ıssız topraklara girip, buzları aşıp ateşlere dayanarak zihinsel dayanıklılığımı arttırıyordum. Buna rağmen henüz başarılı olamadım. Ama sen sadece öğrenmeye geldin, birkaç kitap okudun ve istemsiz bir şekilde... böyle bir seviyeye ulaşmayı başardın!

 

Kalbim! Ciğerim! Gençliğim!

 

Eğer önünde yeterince büyük bir çukur olsaydı, kesinlikle içine atlayıp kendisini diri diri gömdürürdü.

 

Tüm öz güvenimi bu şekilde yok etmesen olmaz mıydı?

 

Eğer çok çaba harcadığını, gün ve gün eğitim yaptığını ve sonuç olarak seviye atladığını söyleseydin beldi biraz daha iyi hissederdim. Ama sen sadece iki saat boyunca kitap okudun ve... ve çoktan seviye atladın...

 

Dahası, okudukların engin bilgiler içeren gizli kılavuzlar değillerdi. Yalnızca mızrak konulu temel kitaplardı...

 

Eğer bu duyulursa, başkentteki tüm mızrak ustaları utançlarından ölürler.

 

"Wang Chong, insanlar eşit yeteneklerle doğmazlar. Belki de, Eczacı Zhang... mızrak sanatı konusunda doğuştan yeteneklidir!" Böylesine ağır bir darbenin ardından ümitsizliğe kapılan eski dostunu gören Ouyang Cheng onu teselli etmeye çalıştı.

 

"Pekala, bunu kabul etmekten başka şansım yok!"

 

Bir mızrak ustasından bekleneceği gibi, iradesini çoktan bir çelik kadar dayanıklıydı. Morali bozulsa da, zihin durumunu dengelemesi kısa sürmüştü. Tam konuşmak üzereyken, genç adamın meraklı sesi yükseldi.

 

"Mızrak Nabzını kavradığımı söylüyorsun ama bu Mızrak Nabzı ne işe yarar?"

 

Wang Chong bir kez daha yalpaladı. Kalbindeki acıya katlanarak açıkladı, "Mızrak Nabzı birinin mızrak konusundaki anlayışını ifade eder; Mızrak Nabzına ulaşmak mızrağın çoktan vücudunun bir uzantısı haline geldiği anlamına gelir. Böyle bir durumda mızrakla yaptığın her hareket bir mızrak sanatı sayılır. Bu yalnızca mızrak ustalığının zirvesine ulaşan birinin başarabileceği bir şeydir!"

 

"Her hareket bir mızrak sanatı mı sayılır?" Zhang Xuan'in gözleri parladı. "Harika! Eğer öğrencim Mızrak Nabzını kavrayabilirse, Çaylak Turnuvasında galip gelebilir!"

 

Mızrak Nabzı bu kadar müthiş olduğuna göre, Zhang Xuan geri döndüğünde Zheng Yang'a özel bir ders vermeye karar verdi.  Bu noktaya ulaşabildiği sürece, engin mızrak tekniklerine sahip olmasa bile, rakibine kaybetme ihtimali kalmazdı.

 

"Öğrencinin de mızrak nabzını öğrenmesini mi istiyorsun?" Wang Chong titredi.

 

Mızrak Nabzı bir kişinin mızrak konusundaki anlayışıydı. Herkesin senin gibi sadece birkaç kitaba bakarak seviye atlayabilecek kadar aşmış olduğunu mu düşünüyorsun?

 

Karşı tarafı fikrinden vazgeçirmek istiyordu ancak nereden başlayacağını bilememişti.

 

"Pekala, daha önce kitapları incelerken bir teknik öğrendim ancak ne kadar güçlü olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Kardeş Wang bir mızrak ustası olduğuna göre, bana birkaç tavsiye verebilir mi?"

 

Zhang Xuan Mızrak Nabzı konusunda bilgisizdi ve bu yüzden karşı taraf kadar şok olmamıştı. Semavi Yolun Kütüphanesinin yarattığı tekniği hatırladığında, konuyu açmadan edememişti.

 

Karşısındaki bu adam tüm krallıkta tanınan bir mızrak ustasıydı. Hamlesinin güçlü ve zayıf yönlerini kesinlikle görebilirdi.

 

"Hem de bir tekniğin esaslarını mı kavradın? Pekala, senin gibi bir dehanın ne çeşit bir tekniği kavradığını görmek isterim!"

 

Wang Chong başıyla onaylayarak bir hizmetkarını mızrak getirmeye gönderdi.

 

Hizmetkar kısa süre sonra iki mızrakla geri döndü.

 

"Bir hamlenin gücünü sınamanın en iyi yolu antrenman yapmaktır! Eczacı Zhang, kavradığın şu hamleyi göster bana!" Wang Chong eline mızrağı an değişmişti. Aurası uykusundan uyanan kadim bir vahşi hayvan gibi yırtıcıydı.

 

Ona göre karşı taraf Mızrak Nabzını kavramış olsa bile, mızrak kullanımındaki yeteneği ve tartışmasız gücü düşünüldüğünde, kendisinden geride olmalıydı. Karşı taraf özel hamleler geliştirmiş olsa bile, bunları kolayca savuşturabilmeliydi.

 

"Pekala!" Aynı şekilde Zhang Xuan da hamlesini denemek istiyordu. Bu yüzden diğer mızrağı sıradan bir tavırla eline aldı.

 

Daha önce hiç mızrak tutmamıştı. Ancak Mızrak Nabzını kavradıktan sonra, mızrak eline tam oturmuş gibi hissediyordu.

 

"Haydi başlayalım!"

 

Zhang Xuan bunu hissettiği an, aurası anında değişti, sanki sıradan genç bir adamdan hükmeden bir fatihe dönüşmüştü.

 

Puf!

 

İleri atılırken elindeki mızrak hızla fırladı.

 

Bu binlerce kılavuzun özünü derleyerek yarattığı bir teknikti. Tüm karmaşık hamleler sadeleşerek bu tek özlü hamlede toplanmıştı. Vücudundaki zhenqi çalkalandı ve elindeki mızrak okyanusun dibinden fırlayıp göklere ulaşan bir akım gibi uçtu.

 

"Ne?"

 

Başlangıçta durumu fazla önemsemeyen Wang Chong, mızrağın doğruca ona geldiğini gördüğünde tüyleri diken diken oldu ve neredeyse dehşete kapılıyordu.

 

Hamle basit, şatafatsız ve hatta çirkin görünüyor olabilirdi, ancak gelişim üstadının tüm gücünü ve ruhunu tek bir noktada topluyordu. Bu... Bu... Bu en yüksek dereceli bir mızrak sanatı!

 

Bom!

 

Wang Chong fazla düşünme fırsatı bulamadan tüm gücünü tek bir saldırıya odakladı ve Zhang Xuan'in saldırısını kendisininkiyle karşıladı.

 

Tüm gücünü kullandığı için gelişim alemi de ortaya çıkmıştı... 7-Dan Dövüşçü Tongxuan alemi!

 

Çın!

 

İki mızrak havada buluştuğunda devasa bir şok dalgası oluştu ve yoğun bir rüzgar sağanağı başladı.

 

Çan çan çan çan!

 

Zhang Xuan durmadan önce yedi sekiz adım kadar geriledi. Öte yandan Wang Chong hala olduğu yerde sabitti.

 

Bu basit karşılaşmada kimin galip geldiği ortadaydı.

 

Zhang Xuan tüm gücünü kullanmamıştı. Gücünü 40 ding olarak sınırlamıştı ve doğal olarak Tongxuan alemi ileri kademeki bir üstadın tüm gücüyle yaptığı saldırıya karşı koyamazdı.

 

Ancak vücudunun inanılmaz dayanıklılığı ve saf zhenqisi sayesinde geriye savrulsa da, en ufak yara bile almamıştı.

 

"Bir mızrak ustasından beklendiği gibi, inanılmaz!"

 

Karşı tarafın Semavi Yolun Kütüphanesiyle oluşturulan bir teknikle kolayca baş ettiğini gören Zhang Xuan etkilenmişti.

 

Öte yandan Wang Chong neredeyse korkudan bayılacaktı.

 

Karşı tarafın basit görünen mızrak sanatı onu en iyi kozunu oynamak zorunda bırakmıştı. Dahası... Tek bir adım bile geri çekilmemiş ve çarpışmadan üstün çıkmış gibi gözükse de, göğsünde bir sancı vardı ve kan akışı düzensizleşmişti. Çarpışmanın sonucunda önemli ölçüde yaralanmıştı.

 

Kendini zorlamasa, ağız dolusu kan tükürecekti.

 

Ne olursa olsun Tongxuan alemi ileri kademe bir uzmandı... Pixue alemindeki bir rakiple baş edememesi... Aralarında tüm bir gelişim alemi kadar fark vardı.

 

Normalde birinin yüksek gelişim alemindeki bir rakibi yenmesi imkansızdı.

 

Karşısındaki genç adamın gücünün yalnızca yarısını kullandığını öğrense, kim bilir ne düşünürdü.

 

"Bu hamle gerçekten müthiş..."

 

Nefesini ayarlamak için uzunca bekledikten sonra, Wang Chong iltifat etmeden duramadı.

 

Bu hamle fazla inanılmazdı!

 

Her zaman kendisinin bir dahi olduğunu düşünmüştü ve o da birkaç mızrak tekniği yaratmıştı. Ancak bu hamleye kıyasla hepsi çöptü. Bu teknik karşısında, toz toprağı bir mücevherle kıyaslamak gibiydi.

 

"Bu harika. Bu hamleyi öğrencime öğretmek istiyorum. Kardeş Wang hamlemi geliştirmem için bana rehberlik edebilir mi?"

 

Zhang Xuan sordu.

 

"Rehberlik..." Wang Chong'un yüzü kızardı.

 

Eczacı Zhang, buraya yüzümü tokatlamaya mı geldin?

 

Mızrak Nabzına ulaştığını ve yaptığın her hamlenin bir mızrak sanatı olduğunu bir kenara bırakırsak, bu hamle... Daha içeriğini bile kavrayamazken, sana nasıl rehberlik edebilirim?

 

Bir mızrak ustası da olsa, rakibinin hamleyi nasıl uyguladığını ve saldırının ona nasıl ulaştığını anlayamamıştı... O kadar utanıyordu ki intihar edebilirdi.

 

"Bu hamlenin... hiçbir eksiği yok. Öğrencine bu şekilde öğretebilirsin!"

 

Bu sözlerin ardından Wang Chong'un yüzünün yandığını hissetti.

 

Bir saat önce bu genç adamın mızraktan anlamadığı ve mızrak sanatını aşağıladığını düşünmüştü. Ama şimdi... Mızrak sanatına hakaret edenin kendisi olduğunu düşünüyordu.

 

Karşı taraf yalnızca iki saat süreyle kitap okuyarak Mızrak Nabzını kavramakla kalmamış, üzerine böyle inanılmaz bir teknik geliştirmişti. Öte yandan, kendisi kırk yılı aşkın süredir mızrak eğitimi yapmasına rağmen yalnızca saçma bir seviyeye ulaşabilmişti...

 

O anda vücudundaki kanın toplandığını ve her an kan kusabileceğini hissetti.

 

Utancın ardından zihninde cüretkar bir fikir belirdi.

 

Karşı tarafın tekniğinin özünde birinin tüm gücünü tek noktada toplamak yatıyordu. Bu yönden Mızrak Nabzına fazlasıyla yakındı. Eğer bu hamleyi öğrenebilirse, önündeki son engeli de aşıp Mızrak Nabzını kavrayabilirdi.

 

"Eczacı Zhang, bana... bu hamleyi öğretir misiniz?"

 

Bir anlık tereddütten sonra utanarak da olsa sordu.

 

"Öğrenmek mi istiyorsun? Pekala, sana öğretebilirim!"

 

Zhang Xuan bir anlık şaşkınlıktan sonra adamın ricasını gülümseyerek kabul etti.

 

İkisinin konuşmalarını duyan Ouyang Cheng yalpaladı.

 

Wang Chong'dan mızrak sanatını öğrenmek için buraya gelen Zhang Xuan değil miydi?

 

Nasıl olmuştu da... rolleri... değişivermişti?