Bölüm:104 6-Dan Dövüşçü Pixue Alemi (2/2)

Çeviri ve Düzenleme: Gin

"Haydi başlayalım!"

Doğru akupunktur noktasını bulduktan sonra her şey kolayca ilerledi. Her birini açma yöntemi neredeyse aynıydı. Zhang Xuan fazla tereddüt etmeden vücudundaki zen çiyi Xinqiao akupunktur noktasına doğru yönlendirdi.

Bom!

Kısa süre sonra sesli bir patlama oldu ve Zhang Xuan'in vücudu kontrolsüzce savruldu.

Aynı anda, Zhang Xuan zihinsel durumunda niteliksel bir iyileşme olduğunu hissetti.

Gerek yaşam gücü, gerekse tepki hızı büyük bir artış gösteriyordu.

Böylece başarılı bir şekilde 6-Dan Pixue alemi Dövüşçülüğe ulaşmış oluyordu!

Eğer o anda gözlerini kapatsaydı, vücudundaki akupunktur noktasının gece göğündeki bir yıldız gibi ışıldadığını hissedebilirdi.

Devam devam devamm!

Akupunktur noktasının açılmasıyla, ruhsal enerjisi anında oraya hücum edip tek bir tınıyla gücünün artmasına sebep olmuştu.

"Harika!"

Vücudundaki değişimi hisseden Zhang Xuan başarıyla seviye atlayıp bir sonraki aleme geçtiğini anlamıştı.

"Gelişim tekniği kılavuzları olmasa bile, istediğim zaman her olasılığı deneyerek doğru yolu bulmaya çalışabilirim. Gelişim yolunda on bin ihtimalle karşılaşsam bile, hatalı olanları elediğim sürece, sonunda doğru yönteme ulaşabilirim..."

Gözleri heyecanla parıldadı.

Bu, birdenbire aklına gelen bir varsayımdı, bu yüzden başarılı olacağına pek inanmamıştı.

Tabi ki böyle bir yöntem yalnızca Pixue alemi için geçerli olabilirdi. İnsan vücudunda toplamda 108 akupunktur noktası vardı ve her birinin yeri sabitti. Her birini tek tek deneyebilmesi bu yüzden mümkün olmuştu. Ancak, kendisine uygun bir gelişim metodunu sıfırdan yaratmaya çalışsaydı, Semavi Yolun Kütüphanesiyle bile kendisini ölümüne zorlardı.

Gerçekte, Zhang Xuan 36 Kilitli akupunktur noktasının ününün birden bire ortaya çıkmadığını bilmiyordu. En saf zen çi'ye sahip olmaksızın bu akupunktur noktalarını açmak imkansızdı.

Basit bir mantıkla bakılırsa, diğer akupunktur noktaları birer yola benzetilirse, 36 Kilitli Akupunktur Noktası iğne deliği boyutunda geçitlerdi. Saf olmayan zen çi çamurlu suya benzerdi. Diğer yollardan kolaylıkla geçse bile, iğne deliği boyutunda geçitlerden akıp geçebilmesi imkansızdı! Çamurlu suyun içindeki ufak bir kum bile o geçidi tıkamaya yeterdi. Biri o noktayı zorla açmaya çalışırsa, sonunda kendi akupunktur noktasına zarar vererek vücudunun dengesini bozar ve sonunda, öldürdü.

Zhang Xuan kusursuz Semanın Yolu İlahi Sanatında eğitim yapıyordu ve zen çisi katkısız, saf su gibiydi. İğne deliği boyutunda geçitler karşısında bile kolayca akıp, akupunktur noktasını başarıyla açabilirdi!

"İkinci akupunktur noktasıyla devam etmeliyim!"

Tek bir başarılı deneyimle, Zhang Xuan ikinci akupunktur noktasını aramaya devam etti. Bir süre sonra, ikinci akupunktur noktası da başarıyla açıldı.

Pixue aleminin en zor kısmı akupunktur noktasını açarken doğru sıralamayı bulmaktı. Biri onu bulduğu sürece, Pixue aleminde seviye atlamak son derece kolay bir işti.

……………………………………

Zhao Ya'nın evi. Yao Han, Zhao Ya’dan pek de uzak olmayan bir mesafede oturuyordu.

"Genç hanımım, bana şu Muallim Zhang'den ve fiziksel durumunuzdan bahsedin. Neden o şifalı otu kullanmanız gerekti?

Başlangıçta Zhang Xuan'a karşı önyargılıydı, ancak onun kendini öğrencileri için tehlikeye attığını ve yüz bin altın değerindeki bir şifalı bitkiyi öylesine hediye ettiğini görünce, daha önceki görüşlerinden şüphelenmeden edememişti.

Davranışları göz boyamak için olabilirdi ancak sakin, soğukkanlı aurası ve duruşu sadece aydınlanmış bir üstada ait olabilirdi ve taklit edilemezdi.

Böyle bir auraya, duruşa ve ahlaka sahip birinin kadın düşkünü bir çapkın olmasına ihtimal var mıydı?

Görünüşe göre başından beri hatalıydı!

Ama genç hanım tüm bu süre boyunca sağlıklıydı. O şifalı otu kullanmasına gerek vardı ki? Hem de son derece pahalı ve değerli bir ot olduğundan bahsetmeye gerek var mıydı?

Kafasında bunca şüpheyle, eve gelir gelmez konuyu açmadan edememişti.

"Muallim Zhang... Başlarda, yeteneklerini bizzat görene ve derslerini dinleyene kadar ona karşı ben de önyargılıydım..." Zhao Ya, Zhang Xuan'le ilk karşılaşmalarından beri olan her şeyi tek tek anlattı.

Fiziksel 'hastalığından' bahsederken yüzü kıpkırmızı oldu.

Geçmişte bu konudan bahsederken inanılmaz utanırdı. Her zaman yaratılışında ve vücudunda ne gibi sorunlar olduğunu merak etmişti. Ancak Muallim Zhang'den gerçeği öğrendiğinden beri, geçmişindeki bu engeli atlatmayı başarmıştı.

Saf Yin Vücuduna sahip biri olarak, saf yin gelişim tekniğinde eğitim yapması vücudundaki yin enerjisinin artmasına sebep olmuştu ve sıra dışı zihinsel dayanıklılığı olmasaydı belki de çoktan yenik düşecekti.

"Saf Yin Vücudu mu? Genç hanım Saf Yin Vücuduna mı sahipmiş? Böyle bir şeyden nasıl haberimiz olmadı! Bir de sana Beyaz Yeşim Saf Bakiresi Yeteneğinde eğitim yaptırdık..."

Kızın yıllardır maruz kaldığı acıyı ve semptomları duyan Yao Han'ın rengi soldu.

Zhao Ya'nın babasıyla aynı yaşlardaydı ve onu çoktan beri kendi kızı olarak görüyordu. Eğer Muallim Zhang sorunun temelini görmeseydi, genç hanım hala bir acı çıkmazında yaşıyor olacaktı. Bunca zamandır yanında olan bir büyüğü olarak meselenin özünü görememek onun kendini suçlamasına ve pişmanlık duymasına neden oldu.

Daha önce Eczacı Loncasında kızın eşsiz bir bünyeye sahip olduğundan bahsettiğini duymuştu. O zaman soracak ortamda değillerdi. Hayallerinde bile durumun böyle olduğunu, kızın saf yin gelişim tekniğinde eğitim yapmasının böyle etkiler yaratacağını tahmin edemezdi.

"Muallim Zhang bu kadar yetenekli olduğuna göre, ünü neden böylesine..."

Genç kızın sözlerini dinledikten sonra, Muallim Zhang büyük yeteneklere sahip inanılmaz bir figür olmalıydı. Ancak böyle inanılmaz birinin adının çok uzaklarda bile yankılanıyor olması gerekirdi. Neden araştırması adamın Öğretmen Yeterlilik Sınavını geçemediğini, hatta öğrencisinin gelişiminin kontrolden çıktığını ortaya koymuştu?

"Eğitim Bürosu bugün, Liu Yang'ın meselesi sonucu bir Aydınlanmış Zihin Duruşması yürütecek..."

Zhao Ya Aydınlanmış Zihin Kulesi'ndeki olay hakkında konuşmak için gitti.

"Ne? Diyorsun ki... Kıdemli Shang Chen'in kasıtlı baskısı yüzünden mi namı bu kadar kötü? Muallim Zhang akademinin itibarı zarar görmesin diye mi foyasını açığa çıkartmadı? Gücü çoktan Pixue aleminin zirvesinde mi?"

Yao Han ürperdi.

Bu bilgileri ilk ağızdan duymasaydı asla inanmazdı.

Köklü bir akademinin Eğitim Bürosu müdürünün böyle utanmazca davranacağını kim tahmin edebilirdi!

Diğer tarafta, Muallim Zhang... böylesine soylu bir karakter!

Görünüşe göre gerçekten de yanılmıştı!

Yalnızca o da değil, onun hakkında herkes yanılmıştı!

"Daha önce Kıdemli Shang Chen'i hiç görmedim, ancak onun torunu olan Muallim Shang Bin çıkarcı ve acımasızdır. Doğal olarak büyük babasını ondan çok da farklı olamaz..."

Eğer Eğitim Bürosu hakkındaki bu söylentileri duyan bir başkası olsaydı, duyduklarının gerçekliğinden kesinlikle şüphe ederdi. Ancak Yao Han, Zhao Ya'nın sözlerinden en ufak bir kuşku duymadı.

Shang Chen'i hiç görmemiş olsa da Shang Bin'i tanıyordu.

Yüzündeki yaralar o adamın işiydi!

Torunu böyle bir karakter olduğuna göre, büyükbabasının nasıl olması beklenirdi ki?

Aynı türde kuşlar aynı sürüde toplanırdı!

"Yao Amca, artık Muallim Zhang'in meselelerinden haberdar olduğuna göre, umarım bundan sonra ona daha saygılı davranırsın!" Açıklamalarının sonuna gelen Zhao Ya, Yao Han'a sert bir ifadeyle bakıyordu.

"Sen hiç merak etme! Amcan aptal bir adam değil. Artık ne yapmam gerektiğini biliyorum!" Yao Han başıyla onayladı. Bir sonraki an bakışları karardı. Soözlerinde güçlü bir ailenin kendine güvenen ve yetkin kahyası olmanın izleri vardı, "Ancak şu Shang Chen ve Shang Bin, Muallim Zhang'in ününe kara çaldıklarından bahsetmeden onun hakkında beni yanılttılar. Bu konuda şehrin efendisiyle konuşmalı ve onların cezalandırılmalarını sağlamalıyım!"

"Evet! Böyle kötü insanlar cezalandırılmayı hak ediyorlar!" Zhao Ya başıyla onayladı.

O Wang Ying gibi değildi.

Wang Ying uysal, dürüst bir karaktere sahipken, o şehrin efendisinin kızı olarak cesur bir karakterdeydi. Öyle olmasa diğerlerinin onu övdüğünü duyduğunda, Zhang Xuan'ın sınıfına öfkeyle dalmazdı.

Tam olarak bu nedenle, Yao Han'ın o ikiliye derslerini vereceğini duyduğunda tereddüt etmeden bu fikre katıldığını ortaya koydu.

Eğer Eğitim Bürosu'nun müdürü olmasaydı, Muallim Zhang böyle bir adaletsizliğe uğramaz, dünyanın geri kalanının dalgacı ve aşağılayıcı tavrına maruz kalmazdı.

Yoksa adamın yetenekleri düşünüldüğünde, başka öğrenci bulamama ihtimali olur muydu?

Adamlara derslerini vermek gerekiyordu, hem de itibarlarında sıkı bir azalmaya neden olacak, ciddi bir ders!

"Yao Amca, bu bilgiyi yayma konusunda sana zahmet vereceğim. Ne kadar çok insan bilirse o kadar iyi!" Bu noktada Zhao Ya istediğini belirtti.

"Evet!" Yao Han başıyla onayladı.