Bölüm 61: Beni Seviyor mu?

avatar
6980 34

Library of Heaven's Path - Bölüm 61: Beni Seviyor mu?


 

Çevirmen: W2G

 

Dün Zhang Xuan'ı  akşam yemeğine davet ettikten sonra, Shang Bin’le karşılaşmışlardı.

 

Bir kıdemlinin torunu ve akademinin yüksek seviyeli bir hocası olarak, bu şekilde rezil olduktan sonra, intikam aramaması tuhaf kaçardı!

 

Ancak akademi, sınırları içerisinde hocalar arasındaki özel düelloları yasaklamıştı. Shang Bin, Zhang Xuan’a saldırmak için birisini göndermiş olabilir miydi? Belki de, bu adamın yüzünü gizlemesinin arkasındaki neden buydu!

 

Shen Bi Ru’nun bu şekilde düşünmesine şaşmamalıydı. Sonuçta, Yao Han’ın giyinişi oldukça tuhaftı. Tüm yüzü kalın bir bez tabakasıyla örtülmüş olup, sadece gözleri görünüyordu. İlk bakışta diğerlerinde, kimliğinin açığa çıkmasını istemeyen biri izlenimi veriyordu!

 

Bunun yanında, kim olduğu sorusuna yanıt vermeyi de reddetmişti!

 

Şimdi düşününce, dün Zhang Xuan’ın peşinden gelmesine izin vermemesinin nedeni, Shang Bin’in bu durumu alttan almayacağını biliyor olmasıydı. O Shang Bin’in intikam almak için kesinlikle birini bulacağının farkındaydı!

 

Shen Bi Ru’nun kısılmış gözlerinde soğuk bir parıltı belirdi. Bütün bu durumun nedeni kendisiydi ve doğal olarak kenardan izlemesi doğru olmazdı. “Akademide bir öğretmene saldırmanın cezasını biliyor musun?”

 

“Bir öğretmene saldırmak mı?”

 

Yao Han güzel bayanın böyle bir soru sormasını beklemiyordu. Önce şaşırdı fakat çok geçmeden dün Shang Bin’le yaşadığı olayı hatırladı ve bir anda, keskin bir tahminde bulundu. “Acaba sen Shen Bi Ru olabilir misin?”

 

Shang Bin tarafından dövülmesinin nedeni, ikisinin Shen Bi Ru’nun beğenisini kazanmak için ettikleri mücadelede, Shang Bin’in kıskançlık krizine girmesiydi. O gece ölümüne dövülmüş olsa bile, bu olay zihninin en derin kısımlarına yazılmıştı. Şimdi ise güzel bir bayan çıkagelmiş ve bir hocaya saldırmanın cezasının farkında olup, olmadığını soruyordu. Bu güzel bayan Shen Bi Ru’dan başka kim olabilirdi?

 

Görünüşe göre, o(Shen Bi Ru) dün takipçisi dövüldüğü için Shang Bin’in intikamını aramaya gelmişti.

 

“Bu doğru!” Yumruklarını sıkıca sıkarken, Shen Bi Ru’nun yüz ifadesi dikkatli bir hal aldı. Aurası dalga dalga kabardı ve “Herhangi bir sıkıntıyla uğraşmak istemiyorsanız, şimdi ayrılın. Aksi takdirde, kaba davrandığım için beni suçlamayın!”

 

Savaşçı 5-dan zirvesindeki biri olarak, bütün gücünü serbest bırakarak, karşısındakine şiddetli bir baskı uyguladı.

 

“Kaba davranmak mı? Sen zaten buraya bana sıkıntı vermek için gelmedin mi? Ne kadar kötü bir bahane!”

 

Daha iki kelime etmiş olmalarına rağmen, karşı tarafın nasıl harekete geçemeye hazırlandığını görünce, Yao Han’nın yüzü son raddesine kadar karardı.

 

Baiyu Şehir Lordu Konağının baş uşağı olarak, o Baiyu Şehri'nde güçlü bir şahsiyet olarak görülüyordu. Kiminle tanışırsa tanışsın, her zaman ona saygı gösterirlerdi. Ancak buraya gelmesiyle, ilk önce birisi tarafından dövülmüş, şimdi ise aşağı seviye sıradan bir öğretmenin saygısız tavırlarıyla yüzleşmişti. İçi öfkeyle dolup taştı.

 

Bu sözleri duyduktan sonra nasıl sakin kalabilirdi? Yumruğunu sıkarken, cildi karardı. Hiçbir şey söylemeden, ileriye doğru atıldı.

 

Harekete geçtiği an, Shen Bi Ru’nun yapmak üzere olduğu azarlama boğazında kaldı. Artık başka bir şansı olmadan, sadece onunla yüzleşebilirdi.

 

Peng peng peng!

 

Bir anda, kafa kafaya çarpışmaya başladılar.

 

Shen Bi Ru sadece Savaşçı 5-dan zirvesinde olsa da, inanılmaz bir dayanıklılığa ve engin tekniklere sahipti. Ayrıca, Yao Han savaş kabiliyeti açısından çok daha üstün olmasına rağmen, yaralı olduğu için onun işini kısa bir sürede bitiremezdi.

 

………………………………

 

“Shang Shaoye, Kıdemli Shang ne dedi?”

 

Akademinin kaldırımında, Cao Xiong yürümekte olan genç adama soru sormasına engel olamadı.

 

“Rahat olabilirsin. Öğrencin kendi isteğiyle Zhang Xuan’ı hocası olarak kabul etmediyse, bu sefer işini bitirdik!” Shang Bin soğuk bir şekilde alay etti.

 

Bu sabah, Kıdemli Shang Kıdemli Mo’yu bulup buraya davet etmek için Öğretmenler Birliğine gitmişti.

 

Zhang Xuan ve öğrencisini【Aydınlanma Arzu Testine】soktuğu sürece, Zhang Xuan’ın itibarı yerle bir olacak ve Hongtian Akademisinden kovulacaktı!

 

"Bu harika. Zhang Xuan'ın akademiden atılırsa, Shen laoshi kesinlikle gongzi‘nin kararlığından etkilenecektir! Bu yaşandığında ise, kendini sizden uzak tutması zor olacaktır…”

 

Cao Xiong bir gülümsemeyle beraber pohpohladı.

 

“Un! Hiç şüphe yok ki, Shen Bi Ru dün o gencin süslü konuşmasıyla kandırıldı ve onunla yemek yemeye razı oldu. Bu velet okuldan defolup gittiği sürece, onu elde etmek için verdiğim uğraşların boşa gideceğini sanmıyorum!”

 

Aklına Shen Bi Ru geldiğinde, Shang Bin bir kez daha özgüvenle doldu.

 

Uzun boylu ve havalı olmasının yanında o bir kıdemlinin torunuydu ve üst seviye bir öğretmendi. Hangi yönden bakacak olursak olalım, Zhang Xuan’dan sayısız kere daha üstündü!

 

Bütün akademide, sadece Shen Bi Ru gibi büyüleyici bir bayan onun eşi olmaya layık olabilirdi.

 

Israrcı olmaya devam ederse, Shen Bi Ru ondan başka birisini düşleyebilir miydi?

 

“O zaman, güzel bayanı en yakın zamanda evine getirmesi için Shang shaoye’ye en iyi dileklerimi sunuyorum!

 

Cao Xiong yaltaklanmaya devam etti.

 

“Merak etme, Shen laoshi ile bir çift olabilirsek, seni güzelce ödüllendirdiğimden emin olacağım…” Shang Bin tam hunharca gülmek üzereydi ki, kazara incinmiş kaslarını çekiştirdi ve dayanılmaz bir acıyla dolup taştı. “Ayrıca, Zhang Xuan’ın dışında, dün çıldırmış gibi üzerime atlayan Yao Han’ı da affetmeyeceğim! Baiyu Şehir Lordu Konağının uşağıysa ne olmuş? Burası Tianxuan Kraliyet Şehri, her istediğini yapabileceği bir yer değil!”

 

Bu adam onu herkesin önünde yumruklayıp, yüzünün biçiminin bozulmasına neden olmuştu. Nasıl olur da onu bağışlayabilirdi?

 

“Tabi ki!” Cao Xiong başını salladı. Hemen sonrasında ise hızla eliyle ileriyi gösterirken, donakaldı. “Shang shaoye, çabuk, şuna bakın…”

 

“Ne oldu?” Shang Bin şaşırmıştı. Merakına karşı koyamayarak, hemen bakmak için o tarafa döndü. O anda, gözleri kısıldı, “Bu Shen laoshi değil mi? Neden başka biriyle savaşıyor? Bir dakika… Bu  Yao Han!”

 

Zhang Xuan’ın sınıfının hemen dışında, ikisi şiddetli biçimde kavga ediyordu.

 

Birisi rüyalarında bile aklından çıkaramadığı tanrıçası Shen Bi Ru iken, diğeri ise biraz önce bahsederken sinirden dişlerini birbirine geçirmesine neden olan Yao Han’dı.

 

Bu ikisi birbirini tanımıyordu, neden kavga ediyor olabilirlerdi ki?

 

“Shang shaoye, Shen laoshi... sizin bu adam tarafından dövüldüğünüzü öğrendikten sonra, sinirlenip öcünüzü almak istemiş olabilir mi?”

 

Bir anlığına duraksadıktan sonra, Cao Xiong’ın aklına aniden bir fikir geldi ve düşüncesini belirtti.

 

“Un? Bu doğru olabilir?” Shang Bin şaşırmıştı.

 

“Kesinlikle. Aksi takdirde, bu ikisinin birbiriyle savaşması için hiçbir sebep yok! Shen laoshi yumuşak bir kişiliğe sahiptir ve diğerlerine karşı nazik davranır, bu yüzden kolay kolay biriyle savaştığı görülmez. Bunu siz benden daha iyi biliyorsunuzdur. Siz dövüldükten hemen sonra, bu adamla büyük bir savaşın içine giriyor. Eğer bunu Shang shaoye için yapmıyorsa… Bunun arkasında yatan başka bir mantıklı sebep göremiyorum! Sizin için bu kadar ileriye gittiğine göre, Shen laoshi’nin de sizin için bir şeyler beslediğinden eminim ve bu büyük olasılıkla… aşk olabilir!” dedi Cao Xiong.

 

“Beni seviyor mu?”

 

Bir mutluluk dalgası bütün vücudunu sararken, Shang Bin’in vücudu donakaldı.

 

[Doğru, Shen Bi Ru'nun bu adamla savaşması için olası başka bir neden yok.]

 

Buluşma davetlerini sürekli olarak reddedip, onunla arasına her zaman mesafe koymaya çalışan bu kadının aslında… ona çok değer verip, sevdiği aklının ucundan geçmezdi!

 

Savaşçı-5-dan olmasına rağmen… bir Savaşçı 6-dan ustasıyla çarpışacak kadar işi ileriye götürmüştü!

 

“Bunu yapamaz. Benim yüzümden incinmesine izin veremem!”

 

Kalbi heyecanla dolan Shang Bin, sanki yeniden doğmuş gibi hissetti ve içindeki savaşçı ruh ortaya çıktı.

 

Bir güzelliğe karşı borçlu kalma, taşıması en zor olan borçtu.

 

Karşı taraf bunu çoktan ciddi bir seviyeye getirmişti, tereddüt etmesi için herhangi bir sebep mi vardı?

 

Eğer burada tereddüt etmeye devam ederse, bundan sonra kendine erkek diyemezdi!

 

“Shen laoshi, size yardım etmeye geldim…”

 

Öfkeli bir kükremeyle, Shang Bin ileriye atıldı.

 

Yao Han, Shen Bi Ru’yla yaptığı savaşın ortalarındaydı. Onlarca darbeyle onun gücünü test ettikten sonra, çoktan karşı tarafın saldırı yöntemlerini kavramıştı. Ciddi olduğu sürece, onun işini birkaç darbeyle bitirebileceğine olan inancı tamdı. Tam o anda nihai tekniğini kullanmak üzereydi ki, bir bağırmayla beraber Shang Bin önünde belirdi.

 

“Düşündüğüm gibi, onlar birlikteymiş. Kahretsin, kahretsin!”

 

Shang Bin’in geldiğini gören Yao Han’ın, öfkesi bir kez daha alevlendi.

 

Biraz önce bu olayın sadece bir tesadüften ibaret olup olmadığından şüpheleniyordu, fakat şimdi önündeki manzaraya bakınca, bunun yanlış anlamayla alakası olmadığını anladı!

 

Bu ikisinin birlikte olduğu açıktı ve onun işini bitirmeyi kafalarına koymuşlardı.

 

Bunun hakkında düşündükçe siniri artıyordu. Bu karşı konulamaz öfkeyle beraber, kendini tutmaktan vazgeçti ve acımasızca Shang Bin’e saldırdı.

 

“Un?”

 

Shang Bin bir anlık gazla hızla ileriye atıldıktan hemen sonra, Yao Han’ın darbelerine maruz kalmıştı. Shen Bi Ru bu ani durum değişikliğine tepki veremedi.

 

İkisinin bir anda birbiriyle savaşmaya başladığını gören Shen Bi Ru, şaşırmasına engel olamadı.

 

“Yanlış bir tahminde mi bulundum, bu adam onu tarafından gönderilmedi mi?”

 

Böyle düşünürken, aklına başka bir ihtimal geldi ve yüzü karardı, “Anlıyorum, o bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor. Tuhaf gelmesine şaşmamalı. Bu maskeli adam Zhang Xuan’la uğraşmak isteseydi, direkt olarak içeri girerdi. Girişte boş boş dolanmasının hiçbir nedeni yok. Şimdi olayın düzenlenişine bakınca, görünüşe göre dikkatimi çekmek için güzel kızı kurtaran bir kahraman rolü kesmeyi amaçlıyor. Hmph!”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr