Çevirmen: W2G

Bir süre daha konuştuktan sonra, Zhang Xuan’a Hongjin İnci Meyvesini nereden aldığı soruldu. Bu meyveyi rastgele bir marketten aldığını söylemesi, Usta Lu Chen ve diğerlerinin onun ne kadar talihli olduğunu haykırmasına neden oldu.

“Pekala, Zhang Xuan kardeş, sen buranın yerlisi misin yoksa…” Lu Chen sordu.

“Ben Hongtian Akademisinde bir öğretmenim!” Zhang Xuan yanıtladı.

“Bu derece bir güce sahip olup, resim konusunda da derin bir anlayışınızın olmasına şaşmamalı!” Usta Lu Chen onu övdü. Daha sonra yanında oturmakta olan Huang Yu ve Bai Xun'a döndü ve “Resim bireyin kişiliğini şekillendirip, karakterini geliştirebilir. Beyinlerinizin tüm gün boyunca savaşma ve öldürmeyle meşgul olmasına izin vermeyin! Zhang Xuan akademinin bir öğretmeni olduğuna göre, boş olduğunuzda akademiye gidip onun bilgi ve deneyiminden yararlanmaya çalışın. Ondan kim bir şeyler öğrenebilirse, onun geçmesini ve istediği şeyi almasını göz önünde bulunduracağım!”

“Tamam!”

Bai Xun’un gözleri heyecanla parlarken, Huang Yu buruk bir ifadeyle yanıtladı.

Çarpışmaları sonucunda, Zhang Xuan’ın şu anki yeteneğinin onun çok üzerinde olduğunu anlamıştı. Böyle bir ustadan bir şeyler öğrenmek, kesinlikle sıkıcı boyama derslerinden daha ilgi çekiciydi!

En azından, Usta Lu Chen yerine ondan ders alacağı için çok daha rahatlamış hissediyordu.

“Bugünkü ani davetsiz gelişim için özürlerimi sunuyorum. Saat biraz geç oluyor, bu yüzden size veda ediyorum usta. Başka bir gün tekrar ziyarete geleceğim!”

Geliş amacını gerçekleştirdikten sonra, Zhang Xuan ayrılmaya karar verdi ve iki elini bir araya getirerek Lu Chen’e saygılarını iletti.

“Bu sefer, buraya Savaşçı 6-dan yetiştirme teknikleri bulmak için geldin fakat acıdır ki elimde o konu hakkında fazla kitabım yoktu. Birkaç gün sonra Shen Zhui’yle, seni krallığın Kitap Toplama Mahzenine götürme konusunu konuşacağım, böylelikle oradaki kitapları da inceleyebilirsin! O önümüzdeki birkaç gün boyunca avlanmada olacak, bu yüzden şu anda başkentte değil!” dedi Usta Lu Chen.

“Son derece minnettarım, usta!” Bu sözleri duyan Zhang Xuan’ın gözleri parladı.

Sıradan yerlerde, fazla miktarda Savaşçı 6-dan yetiştirme tekniği el kitabı bulman imkansızdı. Ancak, krallığın Kitap Toplama Mahzeninde, yani Tianxuan Krallığı'ndaki en eksiksiz kitap koleksiyonuna sahip olmasıyla ünlenen yerde, kesinlikle yetiştirme konusunda çok fazla kitap bulabilirdi.

Savaşçı 6-dan yetiştirme tekniklerine göz atmak için mahzene girebilirse, Cennet Yolu Kutsal Sanatını biçimlendirip, başarılı bir şekilde yükselme yaşayabilirdi.

“Çok kibarsın…”

Lu Chen bir gülümsemeyle birlikte başını salladı.

Ustanın evinden ayrılan Zhang Xuan akademiye doğru yöneldi.

Shen Bi Ru ile yemek yerken güneş çoktan batmıştı. Şu anda, iyice kendini belli eden ay soğuk gümüş renginde bir parıltıyla yeri aydınlatıyordu. Önceki hayatındaki saat sistemine göre, saat on iki civarında olmalıydı.

Saate rağmen, kendini biraz olsun yorgun hissetmiyordu. Aksine, gözleri coşkuyla parlıyordu.

Ustanın evine yaptığı ziyaret kesinlikle geçen zamana değmişti!

Cennet Yolunun Altın Bedeninin derlenmesi, fiziksel vücudunun güçlenmesini sağladığı gibi kabiliyetini de bir ileri seviyeye taşımıştı. Şu anki yetiştirmesiyle, bir  Pixue alemi zirve ustasıyla karşılaşsa bile, zorlanmadan ona boyun eğdirebilirdi!

Ayrıca, Savaşçı 6-dan yetiştirme tekniği hakkında olan bir düzine civarında kitabı inceleme fırsatı da olmuştu. Bu, Cennet Yolu Kutsal Sanatının tam versiyonunu derlemek için yetersiz olsa da eğitimi için yararlı bir gelişmeydi.

“Fiziksel vücudum çoktan 90 ding gücüne ulaştı. Eğer daha yüksek seviye fiziksel vücut geliştirme teknikleri bulabilirsem, daha da güçlü bir hale mi geleceğim?”

Usta Lu Chen’in çalışma odasında bulduğu fiziksel vücut eğitim kitapları çok sayıda olmasına rağmen, bunlar en basit ve temel yetiştirme yöntemlerini içeriyordu. Bu kitaplar bile Cennet Yolu Kütüphanesinde derlendikten sonra bu kadar etkili oluyorsa bu, daha derin bir fiziksel vücut el kitabı seti bir araya getirdiğinde, derlenen kitabın çok daha inanılmaz olacağı anlamına gelmiyor muydu?

Bu doğruysa, muhtemelen fiziksel vücudu gelecekteki savaş kabiliyetinde oldukça önemli bir rol oynayacaktı!

Sevinç içinde aklından bunlar geçerken, kulakları titredi.

Fiziksel bedenindeki güç artışı, işitme ve görme duyusunu da daha keskinleştirmişti. Aniden birinin onu takip ettiğini fark etti!

Adımlarını giderek yavaşlattı ve durdu. “Arkamdan beni takip eden arkadaşlar, ortaya çıkın!”

“Hehe, senin bu kadar dikkatli olacağını beklemiyordum!”

“Bizi fark ettiysen ne olmuş! Delikanlı, bugün para kaybetmemize neden oldun, bizden kaçmayı aklından bile geçirme...”

Hualala!

Sesin şiddeti azalırken, birkaç insan silüeti karanlıktan fırlayıp, etrafını sardı. Her biri sanki bir cesede bakıyormuş gibi soğuk bir şekilde  Zhang Xuan’ı süzdü.

“Bu kadar mısınız?”

Zhang Xuan onları tanıdı.

Gruptakilerden birinin, bugün pazarda foyasını ortaya çıkardığı Usta Mo Yang, diğerinin ise onunla birlikte çalışan eser satıcısı olduğunu fark etti.

Kalan birkaç kişi ise kalabalığın içinde gizlenmiş olan ‘destekçileri’ olmalıydı.

O anda, Usta Mo Yang’ın yüzü kızarık ve şişik, gözlerinin çevresinde ise siyah bereler vardı. Kıyafetlerinin bir kısmı yırtılmış ve eskiden sahip olduğu sakin ve aydın görünüşünden eser kalmamıştı. Doğrusu, şu anki haliyle birisi onun sokaktaki bir dilenci olduğunu iddia etse, insanlar ona inanırdı.

Görünüşe göre gerçek yüzü ortaya çıktıktan sonra, ‘kurbanları’ onun kolay bir şekilde ayrılmasına izin vermemişti.

Fakat bu durumun aksi de düşünülemezdi. Sonuçta, pahalı hazine yorumlama eğlencesiyle uğraşan kişiler özel ailelerden gelmiyor muydu?

Dolandırıldıklarını fark ettikten sonra, Usta Mo Yang ve tayfasını oracıkta öldürmemeleri bile nazik davrandıkları anlamına geliyordu.

Eser satıcısının durumu da ondan çok farklı değildi. İki gözü de morarmış ve ağzının iki tarafındaki sosise benzeyen şişlikler, konuşmasının anlaşılmaz olmasına neden oluyordu.

Zhang Xuan’a dik dik bakarlarken, gözlerindeki kin ve öfke açıkça görülüyordu.

Ayarlamak için bir servet harcadıkları bu dalavere, buradaki genç adam tarafından baltalanmıştı. Midelerine girmek üzere olan eti tükürmek zorunda kaldıkları yetmezmiş gibi, bir de neredeyse ölene kadar dövülmüşlerdi. Bu nedenle, ona karşı besledikleri şiddetli kin anlaşılabilirdi.

“Seni küçük serseri, geçen sefer hızlıca olay yerinden tüymüştün. Bakalım şimdi nereye kaçacaksın!”

Eser satıcısının gözleri çılgına dönmüş gibi parladı.

“Beni öldürmek mi istiyorsunuz?”

Etrafındakilerin korkutucu bir şekilde duygusuzlaşan aurasını fark eden Zhang Xuan, kaşlarını çattı.

“Birini suçlayacaksan, söylenmemesi gereken şeyleri söyleyecek kadar koca ağızlı olduğun için kendini suçla. Bir sonraki hayatında, çeneni kontrol etmeyi unutma!”

Usta Mo Yang’ın yumruklarını sıkarken vahşice gülmesi, çevrede jiya jiya seslerinin yankılanmasına neden oldu.

Dolandırıcılıkları bu adam yüzünden başarısız olmuş ve sonrasında onu bulmaları biraz zamanlarını almıştı, dolayısıyla ellerinden kaçmasına kolay kolay izin veremezlerdi!

“Üzgünüm, ama şu anda ölme gibi bir niyetim yok ve çenemi kapalı tutmayı da düşünmüyorum!” dedi Zhang Xuan.

“Ölme gibi bir niyetin yok mu?” Usta Mo Yang’ın gözleri bir acımasızlık duygusuyla  alevlendi. “Bu elinde olan bir şey değil. Kardeşlerim, öldürün onu, parçalara ayırıp, köpeklere ziyafet çekin!”

“Anlaşıldı!”

‘Destekçilerden’ biri soğuk bir şekilde burnundan soluyarak ileriye çıktı, kollarını yukarı kaldırdı ve Zhang Xuan’a doğru bir avuç içi darbesi gönderdi.

Hareketini yaptığı anda, yetiştirme alemi ortaya çıktı. Savaşçı 5-dan zirvesi!

Liuzhu Krallığı tarafından suçlu ilan edildikten sonra bile Tianxuan Krallığına kaçıp, burada bir dolandırıcılık düzenlemelerine şaşmamalıydı. Bu eleman gerçekten de biraz yetenekliydi.

Bu yaşananlar dün gece başına gelmiş olsaydı, Zhang Xuan bu elemanı mağlup edebilseydi bile, onun zayıflığından faydalanmak için Cennet Yolunun Kütüphanesini kullanmak zorunda kalırdı. Ancak fiziksel vücudundaki karşı konulamaz güç artışı sayesinde ulaştığı yüz ding’lik güçle, Dingli zirvesi şu anda onun için hiçbir anlam ifade etmiyordu.

Hafifçe gülümseyerek, saldırganına bir tokat gönderdi.

“Sen ölümünü arıyorsun!

“Dört Numaranın lakabı Metal Avuç İçidir. Çıplak elleriyle kayaları bile parçalayabilir. Geçmişte, Liuzhu Krallığı'ndayken, Pixue alemi temel seviyesinde olan bir adamı tek bir avuç içi darbesiyle öldürmüşlüğü var. Ancak, bu adam hiçbir hazırlanma yapmadan onunla yumruk yumruğa çarpışmaya cesaret ediyor? Cahil kişiler kesinlikle korkusuz oluyor!”

“Böyle bir adam tarafından açığa çıkarıldığımızı düşünmek, ne talihsizlik!”

…

Karşılarındaki adamın hiç korkmadan, Dört Numaraya karşı durduğunu gören Usta Mo Yang ve diğerleri, alaylı bir şekilde küçümsediler.

[Bu destekçi sıradışı görünmeyebilir, fakat gücü göstermelik değil. Elleriyle bir metali bile ortadan ikiye ayırabilir, daha yirmi yaşında bile olmayan bir genç onun karşısında ne yapabilir? Kafa kafaya çarpışmayı düşündüğüne göre, ölümünü aramaktan başka ne yapıyor olabilir?]

Tam Zhang Xuan’ın yediği darbeyle beraber sakatlanacağını düşünürlerken, ‘Dört Numara’ Metal Avuç İçi dedikleri adamın bir soya peyniri kadar zayıf olduğunu gördüler. Zhang Xuan’ın gücüne karşı koyamayarak, kemikleri parçalanmış ve yediği tokatla beraber havaya uçtuktan sonra göğüs kafesi içeri girmişti. İlk önce kafasının yere saplandığı için, şu anda yabani bir soğan gibi görünüyordu.