Library of Heaven's Path - Bölüm 38: Nakarat Zili

---

 

Çevirmen: W2G

 

Hongtian Köşküne tam bir kaos ortamı hakimdi.

 

“Ne oldu? Kısa bir süreliğine yoktum ve döndüğümde böyle bir manzarayla karşılaşıyorum?”

 

Bir odada, bir ihtiyar diz çökmüş olan Yönetici Wu’ya soğukça bakıyordu.

 

O, Hongtian Köşkünün arkasındaki kişi, Kıdemli Hong Hao’ydu.

 

“Kıdemli, şu şekilde oldu. Kıdemli Shang Chen’in torunu olan Shang Bin buradaydı…” Yönetici Wu hiçbir şeyi gizlemeye cesaret edemedi ve yaşanan her şeyi anlattı.

 

Ölümsüz Sarhoşu, Yeşil Uçurum İçkisiyle değiştirmesi de anlattıkları içerisindeydi.

 

“Wu Chou, buna nasıl cüret edersin?”

 

Wu Chou’nun söylediklerini dinledikten sonra, Kıdemli Hong Hao’nun yüzü karardı ve sinirli bir şekilde ona bir tekme attı.

 

Peng!

 

Tekmenin isabet etmesiyle, Yönetici Wu anında geriye doğru uçtu. Art arda ağız dolusu kanlar kusarken, yüzü soluklaştı. “Kıdemli, bağışlayın beni! Suçlarımdan dolayı bağışlanmayı umut etmiyorum ama bu eleman çok aşağılık birisiydi. Tüm bunları halk içinde açığa çıkarmasıyla, Hongtian Köşkünün itibarının zedelenmesine neden oldu ve sizi hiç umursamadığını açıkça belli etti...”

 

“Hmph! Bu kadar utanç verici şeyler yaptıktan sonra, diğerlerinin bunlar hakkında konuşmamasını mı bekliyordun?” Üzerinde şiddetli bir fırtına toplanıyormuşçasına, Kıdemli Hong Hao’nun yüzünde düşmanca bir bakış belirdi.

 

“Ben…”

 

Yönetici Wu kontrolsüz bir şekilde titremeye başladı.

 

Daha fazla kar elde etmek için yemeklerin içeriklerini değiştirmek kendi isteğiyle verdiği bir karardı. Bunun üzerini mükemmel bir şekilde örtbas ettiğini düşünüyordu. Ancak, herkesin gözü önünde o genç adam tarafından işin gerçek rengi ortaya çıkarılmıştı. Doğal olarak, ona karşı büyük bir kin besliyordu.

 

“Bu problemi adamakıllı çözmen için sana beş gün veriyorum. Olayın olumsuz etkilerinin en aza indirilmesini istiyorum! Eğer bunu başarırsan, yaptığın yolsuzluğu göz ardı edebilirim. Aksi takdirde, canlı bir şekilde bu işten sıyrılmayı hayal bile etme!” Kıdemli Hong Hao’nun gözleri gece yarısı başlayan bir kar fırtınası kadar soğuktu. Ayağa kalkarak sordu, “Ayrıca, bu adamın adı ne? Akademinin bir hocası mı? Eğer beni sağduyulu bir şekilde bilgilendirseydi, onu bir miktar servetle ödüllendirebilirdim fakat o bunun yerine halk içinde sorun çıkartıp, Hongtian Köşkünün itibarını lekelemeyi seçti. Bunu yapma cesaretini kimden aldığını öğrenmek için onu yarın iyice inceleyeceğim!”

 

Kızgın bağırışları, çevrede vahşi bir auranın hissedilmesine neden oldu. Sıcak havaya rağmen karşındakinin kontrolsüzce ürpermesine neden olan bir don dalgasının vücuda direkt saldırması gibi hissettirdi.

 

Savaşçı 7-dan Tongxuan alemi!

 

Kıdemli Hong Hao, bir Tongxuan alemi ustasıydı! Müdürlük pozisyonu için yarıştığına şaşmamalıydı. Sadece yetiştirme seviyesi bile hayret vericiydi!

 

“O… Zhang Xuan laoshi!”

 

Yönetici Wu hızlıca söyledi.

 

“Zhang Xuan mı? Öğretmen Yeterlilik Sınavında sonuncu olan kişi?” Kıdemli Hong Hao  şaşırdı.

 

Hongtian Akademisinde, kuruluşundan itibaren yüzyıllar boyunca Öğretmen Yeterlilik Sınavından bu derece başarısız sonuç alan bir öğretmen bile olmamıştı. Bu nedenle, Kıdemli Hong Hao gibi birisi bile Zhang Xuan’ın ismini duymuştu.

 

“Evet, o…” Yönetici Wu başını salladı.

 

“Onun gibi bir çöplük Hongtian Köşkünün itibarını ayaklar altına almaya cüret edebildi? Mükemmel!” Yumruğunu sıkarken, gözlerinde soğuk bir parıltı belirdi ve şiddetli, ölüm saçan bir niyet yayıldı.

 

Karşı taraf yıldız bir hoca veya akademide sözü geçen bir şahsiyet olsaydı, onu cezalandırma konusunda biraz tereddüte düşebilirdi. Ancak, karşısındaki akademinin ünlü çöpü olduğuna göre… Kalpsiz olduğu için suçlanmamalıydı!

 

………………………………

 

“İç çekme, ne kadar zahmetli!”

 

Kaldığı yere dönerken, Zhang Xuan kaşlarının ortasını ovuşturdu.

 

Basit bir yemeğin bu kadar fazla soruna neden olacağını hayal bile edemezdi.

 

“Unut gitsin, üzerinde düşünmenin anlamı yok. Zamanımı, nasıl Pixue alemine yükseleceğimi düşünerek harcamalıyım!”

 

Hızla, zihnini tüm lüzumsuz düşüncelerden arındırdı.

 

Bir geçişçi olmasına rağmen, bu dünyada iktidarın güce hükmettiğini biliyordu. Sadece yeterli güce sahip biri, problemleri ortadan kaldırmayı başarabilirdi.

 

Şu anda Dingli alemi zirvesindeydi ve yükselmek için Savaşçı 6-dan yetiştirme tekniklerine ihtiyacı vardı.

 

Ancak, sıradan bir hocanın akademinin 6-dan yetiştirme tekniklerini incelemeye yetkisi yoktu. Bir kıdemlinin onayını almak suretiyle sadece notunu çıkartabilirlerdi.

 

Önceki sınavda, sadece Savaşçı 3-dan gücündeydi. Eğer şimdi aceleyle bir kıdemliden 6-dan yetiştirme tekniklerini isteyecek olursa, işin sonu bir kobay faresi gibi incelenmesiyle bitebilirdi.

 

Ayrıca karşı tarafın onayı olsa bile, bir kere notunu çıkarmayla… Yetiştirme yapması yine olanaksız olurdu.

 

Hongtian Dokuz Dan Formülü baz alınacak olursa, yetiştirme teknikleri çok fazla kusur barındırıyordu. Doğru yetiştirme tekniğini aramak için diğer sayısız yetiştirme tekniklerinden elde edilecek dipnotlar yoksa, birkaç yıl boyunca aralıksız eğitim yapsa bile hiçbir sonuç elde edemeyecekti.

 

Ona göre eldeki en acil konu, koca bir yığın Savaşçı 6-dan yetiştirme tekniği bulmak ve doğru yetiştirme metodunu anlamak için onların arasındaki karşılaştırmaları çizmekti.

 

“Un, Tianxuan Kraliyet Şehrinde oldukça fazla ticaret yapıldığını duydum ve yetiştirme teknikleri de ticareti yapılan ürünlerden biri. Birkaç 6-dan yetiştirme tekniği alabilirsem, bu sorunumun büyük bir kısmını çözecek!”

 

Aniden bir şeyi hatırlamasıyla, Zhang Xuan’ın gözleri parladı.

 

Hongtian Akademisi, Tianxuan Krallığının başkenti olan Tianxuan Kraliyet Şehrinde bulunuyordu. Tianxuan Kraliyet Şehri fevkalade bir zenginliğe sahipti. Burada bulunan çok sayıdaki büyük ticaret şehri sayesinde, her türlü ticaret gerçekleştiriliyordu. 6-dan yetiştirme teknikleri nadir olabilirdi fakat buradaki sayısız dükkandan bazılarında satılmaktaydı.

 

Ayrıca Zhang Xuan, onları illaki almak zorunda olmadığını biliyordu. Onları incelemeyi başarması, gizli el kitapçığına sahip olmakla eş değerdi.

 

Cennet Yolunun Kütüphanesiyle, gizli el kitapçığının kalitesinin ve fiyatının bir önemi yoktu. Yeterli miktarda el kitapçığına sahip olduğu sürece, sayısız hatadan doğru yolu çıkartabilir ve Cennet Yolu Kutsal Sanatı otomatik olarak derlenirdi, bu da hızla gelişmesine olanak sağlayacaktı.

 

“Hala erken. Bakalım birkaç kitap bulabilecek miyim bugün!”

 

O anda, Zhang Xuan tereddüt etmeyi bıraktı ve bir anda ayağa kalktı.

 

Güneş daha yeni batmış ve gece hayatı başlayalı çok olmamıştı. Zaten boş olduğuna göre bu, çevredeki ticaret şehirlerini dolaşmak için güzel bir fırsattı. Belki, birkaç tane kullanışlı eşya bile bulabilirdi.

 

Tianyu Ticaret Şehri, Tianxuan Şehrindeki en büyük ticaret pazarıydı. Yeterli miktarda parası olduğu sürece, birisinin arzu ettiği her şeyi buradan alabileceği söylenirdi.

 

Pazarın içine adım atan Zhang Xuan, önünde uzanan sayısız ürünün manzarasıyla, görüşü bulanıklaşıyormuş gibi hissetti.

 

Önceki Zhang Xuan sıradan bir hocaydı. Maaşı azdı ve kötü bir muamele görmüştü. Bunun sonucu olarak, hiç böyle büyük bir mekanda bulunmamıştı. Bu nedenle Zhang Xuan, burada satılan ürünlerin çoğunun ne olduğunu anlamakta yetersiz kaldı.

 

Ticaret şehrinde çok sayıda küçük satıcı vardı. Her bir satış kabininin önünde bir satıcı duruyordu ve önlerinde her türden mal bulunuyordu.

 

Silahlar, ilaçlar, bitkiler, zırh, canavar derisi, canavar ilaçları…

 

Yetiştirme için gerekli olan neredeyse her şey burada bulunmaktaydı.

 

Çok fazla seçenek olduğundan, hangisinin yüksek kaliteli hangisinin düşük kaliteli olduğunu anlamak zordu.

 

“Ben hangisinin iyi, hangisinin kötü olduğunu ayırt edemiyor olabilirim fakat Cennet Yolunun Kütüphanesi bunu yapabilir!”

 

Zhang Xuan’ın aklından böyle bir düşünce geçti ve zaman kaybetmeden bir satış kabinine doğru yürüdü.

 

“Buradaki beyefendi, ne arıyorsunuz? İhtiyacınız olan her şey bende ve mallarımdan memnun kalacağınızı garanti ediyorum!” Satıcı hızla onu karşıladı.

 

“Öyle bir bakacağım!” Zhang Xuan gülümsedi ve rastgele bir eşya aldı.

 

Bu ortalama bir büyüklükte olan yuvarlak bir zildi.

 

“Bu zil özel olarak bir demirci tarafından dövülmüş olup, olağanüstü yeteneklere sahiptir. Fiyatı sadece 50 altın. Bu fiyatın doğru olduğunu size garanti edebilirim. Buradan geçen herkese aynı fiyatı söylüyorum. İlgileniyorsanız, size özel bir indirim de yapabilirim…  O sadece 20 altına sizin olabilir!”

 

Satıcı ikna etmeye çalıştı.

 

Zhang Xuan satıcının söylediklerine cevap vermeden, elindeki zili döndürdü.

 

Weng!

 

Zihnindeki kütüphane sarsıldı ve içinde bir kitap belirdi.

 

“Nakarat Zili. Aynı melodiyi tekrar tekrar oluşturarak, sersemletmeyi sağlar. Savaşçı 1-dan’lara karşı etkilidir. Mavi Bulut Atölyesinin bir 1-mo zanaatkarı tarafından yapılmış. Wujin Metalinden üretilmiş…”

 

“Kusurlar: Numara.1, nakarat melodisinin etkili olması için gereken süre uzun, en azından bir tütsü yanma zamanı kadar beklenmesi gerekiyor, bu da onu savaşlarda etkisiz bir silah haline getiriyor. Numara.2, saldırılarında ayrım gözetmiyor, kontrol eden de zarar görüyor…”

 

~ 15 dakika

 

“Gerçekten de, bu mümkün!” Zhang Xuan gülümsedi.

 

Bu eşyalara aşina olup olmamasının bir önemi yoktu. Onları elleriyle tutup, kaldırdığı sürece kütüphane eşyanın yerini tutan bir kitap derliyordu!

 

Ayrıca bu kitap, söz konusu eşyanın geçmişini, yapısı ve her türden kusurunu kapsamlı olarak detaylandırıyordu. Tek bir bakışla, eşyanın değerli olup olmadığı belli oluyordu.

 

Gerçeğin farkında olmayanlar, satıcının teklifi olan 20 altın paraya bu eşyayı satın alabilirlerdi. Zhang Xuan, kitabın içindekilere bir kez bakarak bu önemsiz şeyin 2 altın bile etmeyeceğini fark etti!

 

[Bir demirci tarafından özel olarak mı dövüldü… Mavi Bulut Atölyesi, sahte ürünler üretmede uzmanlaşmış bir kurum.

 

Dahası, 1-mo zanaatkarlar en kötü işçiliğe sahip olanlardır.]

 

Ürün ve el işi yapmada ustalaşanlar, zanaatkar olarak adlandırılırdı. Bunlar da kendi içinde 1-mo en kötüsü, 9-mo en iyisi olmak üzere 9 mo’ya ayrılırdı.

 

1-mo bir zanaatkarın eseri ne kadar değerli olabilirdi?

 

“Kütüphane buradayken, sahte ürün alırım diye endişe duymama gerek yok…”  

 

Zhang Xuan kıkırdadı.

 

Bu dünya önceki yaşantısındaki benziyordu. Gerçek ürünler taklitleriyle birlikte gelirdi. Önceki muhakeme yeteneği göz önüne alındığında, bir eşyanın gerçek olup olmadığı anlamak şöyle dursun, bir sahtenin güçlü ve zayıf yanlarını bile söyleyemeyebilirdi. Ancak kütüphanenin yardımıyla, artık bu konuda endişe duymasına gerek yoktu.

 

Bir kitabın derlenmesi için nesneyle temas halinde bulunması yeterliydi. Fakat bu pazardaki eşyaların sayısı en azından on milyon kadardı. Kalitesini anlamak için her birine dokunmak, onu ölümüne yormaz mıydı?

 

Ayrıca, burada sadece mallara bakacak olursa çok dikkat çekmezdi. Fakat gördüğü her şeye dokunacak olursa, ticaret şehri güvenlik güçleri ekibinin onu bir deli olarak damgaladıktan sonra şehirden atması sürmesi uzun sürmezdi.