Bölüm 10: İddiaya Karşı Çıkmak

avatar
7452 37

Library of Heaven's Path - Bölüm 10: İddiaya Karşı Çıkmak


 

Çevirmen: W2G

 

“Pekala, dört öğrenci kabul ettiğini söylediğine göre, şimdi onları buraya getir, böylelikle talebini onaylayabiliriz. Veya, şimdi bize tokatlamamız için yüzünü sunmak mı istersin?”

 

Onlarla kendini beğenmiş bir şekilde iddiaya giren, en dipteki hocaya bakan Qian Biao soğukça sırıttı.

 

“Öğrencileri buraya getirmek mi?” Zhang Xuan başını hayır anlamında salladı. “Hepiniz lojistik şubenin hocalarısınız, bu kadar basit bir şeyi bilmemenize imkan yok! Benim, dört öğrenci toplayıp toplamadığımı onaylamak oldukça kolay. Öğrenciler tokenimin sahipliğini talep ettikleri sürece, onların kişisel bilgileri otomatik olarak Eğitim Bürosunda belirecektir. Eğitim Bürosuyla onaylarsak, gerçek herkesin görebileceği kadar açık olacak. Sonuçta, Eğitim Bürosunun sizi kandırmak için benimle çalışma imkanı yok!”

 

Bir öğrenci bir hocayla ilişkisini onayladığı sürece, bilgiler otomatik olarak Eğitim Bürosuna iletilir ve orada kayıt altına alınırdı. Hiç kimsenin sonuçları değiştirmesine imkan yoktu.

 

“Li Yuan, sen gidip bir bak! Sonuçları gördükten sonra bu adamın hala bu kadar kendini beğenmiş bir şekilde takılıp, takılamayacağını görmek istiyorum!”

 

Zhang Xuan’ın kendine güvenen yüz ifadesini görüp, söylediklerini duyduktan sonra Qian Biao, arkasına dönüp Li Yuan’a emir vermeden önce, bir anlığına afalladı.

 

Li Yuan, önceden Zhang Xuan'a alay eden öğretmenlerden biriydi. Emirleri duyunca, arkasına döndü ve Lojistik Şubeden dışarı çıktı.

 

Eğitim Bürosu ve Lojistik Şubesi, Yönetim Şubesine bağlıydı. Li Yuan’ın kasvetli bir yüzle gelmesi uzun sürmedi.

 

“Nasıldı?”

 

Li Yuan’ın yüz ifadesini gören, Qian Biao’nun kafasında uğursuz bir önsezi belirirken, kalbi hızlı bir şekilde atmaya başladı, ‘ge dong!‘,

 

“Dört… onu öğretmenleri olarak kabul eden dört öğrenci var! Bunlar isimleri ve kişisel bilgileri…”

 

Li Yuan’ın yüzü, çarpıcı biçimde soluk bir hal aldı.

 

Şimdi bile, bu gerçeklere inanamıyordu.

 

Bu dört öğrenci kör müydü? Hongtian Akademisinde o kadar hoca dururken, neden gidip de Öğretmen Yeterlilik Sınavından sıfır alan hocayı, hiçbir şey hakkında bilgisi olmayan bir adamı seçmişlerdi!

 

“Şunu ver de bir bakayım! Her an okuldan uzaklaştırılabilecek, engelli ve kör elemanları öğrencisi olarak almadığından emin olalım!”

 

Qian Biao isim listesini eline aldı.

 

Diğer iki hocada aceleyle yanına geldi.

 

Sahip oldukları öğrenci sayısını arttırmak için yetersiz öğrencileri kabul eden oldukça fazla sayıda öğretmen vardı. Bu tip yetersiz kişilerin kovulması an meselesiydi. Şu anda akademide bulunsalar bile, bu durum büyük ihtimalle birkaç aydan fazla sürmezdi.

 

Qian Biao’ya göre, Zhang Xuan gibi dibinde dibinde olan biri, başarılı bir şekilde öğrenci toplamayı halletse bile, o sadece en kötülerini, hiç kimsenin istemediklerini ikna edebilirdi.

 

Puanını şişirmek için bu tip öğrencileri kabul etmek, öğretmene en ufak bir onur katmaz aksine itibarını lekelerdi.

 

“Wang Ying ... bir kadın? İsmi hiç tanıdık gelmiyor. Büyük ihtimalle giriş sınavında en kötü puanı alan öğrencilerden birisi…” Listedeki ilk isme bakan Qian Biao, küçümseyici bir tavırla homurdandı.

 

Hongtian Akademi herkesin girebileceği bir yer değildi. Kaydolmak isteyen birinin ilk önce giriş sınavını geçmesi gerekiyordu. Daha sonra, öğrenciler sonuçlarına göre sıralanır ve  ön koşulları karşılayanlar kabul edilirdi.

 

Giriş sınavında ilk sıralarda yer alan birkaç öğrenci, daha seçkin öğretmenler için sıcak hedeflerdi. Onların her biri akademide ünlüydü ve aralarında Wang Ying adında bir öğrenci yoktu.

 

“Qian laoshi, bakmaya devam edin…” Qian Biao lafını bitiremeden, yanındaki öğretmenlerden birinin titreyen sesini duyuldu.

 

“Neden? Tarif ettiğimden daha mı kötü?”

 

Soğuk bir kahkahayla, Qian Biao listeye göz atmaya devam etti. Tek bir bakışla, Wang Ying isminin altındaki detaylı bilgiyi okurken, Qian Biao’nun gözleri şaşkınlık içerisinde kısıldı. “Giriş sınavında 67. sırada, Wang Tao’nun küçük kız kardeşi, bir Kıdemlinin öğrencisi ve Tianxuan Şehrindeki dört büyük aileden birinin genç hanımı!”

 

“Wang ailesinin genç hanımı mı? Wang Tao’nun küçük kız kardeşi mi?” Qian Biao’nun şaşkınlık içerisinde nefesi kesildi.

 

[Tianxuan Krallığında dört büyük aile var ve bunlardan biri de Wang ailesi. Bu kadar saygın bir ailenin genç hanımı, Öğrenci Yeterlilik Sınavından sıfır puan alan adamı mı öğretmeni olarak kabul etti? Benimle kafa mı buluyorsun?

 

Böyle birisinin Lu Xun veya Wang Chao’yu tercih etmesi gerekmez miydi?]

 

Qian Biao’yu korku içinde bırakan onun ailesiyse, umutsuzluğa düşmesine neden olan Wang Ying’in abisi, Wang Tao’ydu!

 

Akademiye iki grup önce yazılmıştı ve yazıldıktan sonra, yıllık geniş kapsamlı değerlendirmelerde hep ilk onda yer almıştı. Bu yıl, akademideki bir kıdemli bile onu gözüne kestirip ve öğrencisi olarak kabul etmişti!

 

[Abisi bu kadar yetenekliyken, küçük kız kardeşi ne kadar kötü olabilir ki?]

 

Böyle etkileyici bir geçmişi, yeteneği ve iyi bir abisi olmasına rağmen, yine de bu adamı hocası olarak kabul etmeyi seçti?

 

Gözlerim böyle bir hata yapacak kadar kör olmalı!]

 

Qian Biao, etrafında yıldırımların gürlediğini duydu ve bayılmanın eşiğindeymiş gibi hissetti.

 

“Onun bir altına bak…”

 

Gördüklerine inanamama duygusu içinde kıvranırken, yanındaki hocalardan biri titrek bir sesle bağırdı.

 

“Muhtemelen, Wang Ying’ı sahip olduğu bütün şansı kullanarak ikna etti. Ondan daha inanılmaz birisini göreceğimize inanmıyorum.” Dişlerini sıkarak konuşan Qian Biao listeye bakmaya devam etti. O ismi gördüğünde, tüm vücudu bir kez daha donakaldı ve gözünün önü kararıyormuş gibi hissetti.

 

“Zhao Ya? Giriş sınavında 7. olan Zhao Ya? Baiyu Şehir Lordunun kızı?”

 

Qian Biao, gözyaşları her an gözlerinden akıp gidecekmiş gibi hissetti.

 

Az önce, Zhang Xuan’ın ondan daha inanılmaz bir öğrenciyi sınıfına katabileceğine inanmıyorum demişti ve en çılgın rüyalarında bile böyle bir şeyin yaşandığını hayal edemezdi… Sadece bu kadarda değildi, o sayısız hocanın uğruna delirdiği popüler bir öğrenciydi.

 

Zhao Ya akademiye kayıt olmadan önce bile, Qian Biao onun bahsini işitmişti. O, Baiyu Şehir Lordunun kızıydı ve tek özelliği güzel olması değildi, aynı zamanda harika yeteneklerle kutsanmıştı.

 

İmkansız, böyle bir şeyin yaşanması imkansız!

 

Zorla duygularını bastırmaya çalıştı. Aşağıya doğru baktığında, diğer iki ismi gördü, Liu Yang ve Zheng Yang. Bu ikisi çok ünlü olmayabilirdi fakat giriş sınavındaki sıralamaları düşük değildi, ilk yüzün içine girmeyi başarmışlardı.

 

Özellikle Zheng Yang’ın mızrak konusunda uzman olduğu söyleniyordu. Sınavdaki kısıtlamalardan dolayı, tüm gücünü kullanamaması, sıralamasının geriye düşmesine neden olmuştu. Mızrağını kullanmasına izin verilseydi, ilk yirminin içine bile girebilirdi.

 

Listedeki dört isme tekrar tekrar bakan Qian Biao ve diğer hocalar, deliriyormuş gibi hissetti.

 

Bu akla mantığa sığmıyordu!

 

“Onların seni kabul etmesi için bir çeşit kandırmaca kullanmış olmalısın! Seni öğretmenleri olarak onaylamış olsalar bile, gerçekte senin kim olduğunu bilmiyorlar. Öğrendikleri an, senin derslerinden ayrılırlar...”

 

Aniden, Qian Biao vahşi bir yüz ifadesiyle birlikte bağırdı.

 

Yeterlilik Sınavından sıfır alan bir hoca, hangi hakla böyle seçkin öğrencileri toplayabilirdi? Hiç kimsenin bilmediği bir çeşit kandırma yöntemi kullanmış olmalıydı. Bu yöntem ortaya çıktığında, kandırdığı öğrenciler onu öfke içinde terk edecekti!

 

Yani, dört öğrencisi olduğu doğru olsa da, büyük ihtimal bu öğrenciler onu uzun süre takip etmeyecekti. Onun derslerinden ayrılmaları an meselesiydi.

 

“Derslerimden ayrılacak olup olmamaları sizi ilgilendirmez. Kararlaştırdığımız iddia, şu anda öğrencim olup olmadığı hakkındaydı. Şimdi hepiniz dört öğrencim olduğunu onayladığınıza göre, bahsimizin koşullarını yerine getirmemiz gerekmiyor mu?”

 

Akılları allak bullak olmuş, bu vahşi görünümlü dörtlünün dediklerini umursamayan Zhang Xuan, sakince konuştu.

 

Qian Biao, Li Yuan ve diğer iki öğretmenin yüzleri, cenazedelermiş gibi bakıyordu.

 

Gerçekten de bahsin içeriği şimdi öğrencisi olup olmadığına dairdi, gelecekte ne olduğunun bir önemi yoktu.

 

Böyle giderse, kaybetmiş olacaklardı.

 

Fakat, kaybettikleri gerçeğini ve akademideki en kötü hoca tarafından tokatlanmayı kabul edemezlerdi!

 

“İddia mı? Küçük dostum, ya böyle bir iddia olduğunu reddedersek?”

 

Kısa süreli bir tereddütten sonra, Qian Biao soğukça sırıttı ve tombul suratında acımasız bir bakış belirdi.

 

“Aynen öyle, kendi sözlerimizle ters düşsek bile, bu konuda ne yapabilirsin? Haha, bizi dövmek mi istiyorsun? Gerçek şu ki, buna yapabilecek yeteneğe sahip misin?”

 

“En kötü yetiştirmeye sahip, akademideki en kötü hoca. Önümüzde bu kadar kendini beğenmiş davranan sen, seni kafan bir domuz kafası gibi şişene kadar dövsek bile, birisinin gelip bizi durdurmayacağını bilmiyor musun?”

 

“Havalı davranmayı bırak, böylelikle akademide biraz daha kalabilirsin. Aksi halde, kovulman ve rezil olman uzun sürmez!”

 

Li Yuan ve diğerleri, anında Qian Biao’nun niyetini anladı ve alay ederek, gülümsediler.

 

Zhang Xuan, sadece Yetiştirme Sınavından en kötü sonuç alan hoca değildi, aynı zamanda yetiştirmesi de tüm hocalar dahilinde ortalamanın altındaydı. En kötü olmasa bile, ondan çok da uzakta sayılmazdı!

 

Öğrencilerinin eğitimindeki sorunları fark edicek bir göze sahip olmamasının nedeni de tam olarak buydu.

 

Doğal olarak, Qian Biao ve diğerleri tokatlanmak istemiyorlardı. Karşısındaki, onlara bunu zorla yaptıracak güce sahip olmadığına göre, sonuna kadar söylediklerini yalanlayabilirlerdi.

 

“Oh? Bir başka ifadeyle, hiçbiriniz iddia kurallarına uymayı düşünmüyorsunuz?”

 

Zhang Xuan sinirli değildi. Aksine onlara doğru gülümsedi.

 

“Bu doğru! Seni velet, kim olduğunu düşünüyorsun sen? Beni tokatlama düşüncesi içinde olduğun için, seni şu anda ölene kadar tokatlayabileceğime inanmıyor musun?”

 

Bu adamın nasıl geri adım atmadığını ve kendini beğenmiş bir şekilde konuşmaya devam ettiğini gören Li Yuan, bir anda tahrik oldu ve ona doğru bir tokat gönderdi.

 

Tokat daha ona ulaşmadan önce bile, rüzgarının oluşturduğu basınç birinin nefes darlığı yaşamasına neden olabilirdi.

 

Li Yuan sadece Lojistik Şubedeki bir hoca olmasına rağmen, yetiştirmesi düşük değildi. Çoktan, Savaşçı 4-dan Gelişmiş seviyesine erişmişti.

 

Bir Savaşçı için 9 tane ‘dan’ vardı, 1-dan Juxi, 2-dan Dantian, 3-dan Zhenqi, 4-dan Pigu, 5-dan Dingli, 6-dan Pixue, 7-dan Tongxuan, 8-dan Zongshi, 9-dan Zhizun.

 

Her seviyede yeni bir dünya beliriyordu. Ne kadar yükseğe tırmanırsan, ilerlemen o kadar zorlaşıyordu.

 

Her seviyede, dört aşama vardı; temel, orta, gelişmiş ve zirve.

 

Bu sene, Zhang Xuan tüm akademideki en genç hocaydı, henüz 19 yaşındaydı ve yetiştirmesi sadece 3-dan Zhenqi Zirvesindeydi!

 

Li Yuan, ondan bir seviye üstteydi!

 

Her seviye arasındaki fark çok büyüktü ve neredeyse üstesinden gelinecek bir durum söz konusu değildi.

 

Pah!

 

Tam herkes Li Yuan’ın Zhang Xuan’ın yüzüne vurup, onu baygın bir hale sokacağını düşünürken, etrafta aniden gelen gevrek bir ses yankılandı. Kanların fışkırmasıyla beraber, herkes bir anda Li Yuan’a baktı ve yüzündeki kızarıklık iziyle, dişlerinin büyük bir kısmının yere düştüğünü gördü.

 

“Nasıl… Bu nasıl mümkün olabilir?”

 

Herkes, şaşkınlıktan dilleri tutulmuş bir şekilde oldukları yerde donakaldı, çıldırmanın eşiğindelerdi.

 

Ç.N: Merhaba gençler ben W2G, bu serinin hem çevirmenliğini hem editini yapmaktayım. Çevirmenlik konusunda çok tecrübem olduğu söylenemez, o yüzden yapacağım yanlışlar ve geç bölüm gelmesi gibi sıkıntılar için şimdiden kusura bakmayın. Sınavlarım olduğu için bir süreliğine 2 günde 2 bölüm atmayı düşünüyorum, sonrasında bu sayıyı arttırmaya çalışacağım. Herkese iyi okumalar.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr