Ecel Eller, Weed’in ay ışığı heykeli karşısında mağlup olmuştu!
Ödül yalnızca bir Ölüm Heykeli olsa da Weed hayal kırıklığına uğramamıştı.
"Bunu satarsam bayağı para edecektir!"
Her şey parayla bağlantılıydı.
Eline geçen şey silah, zırh veya mücevher olmasa da satıp yüksek bir fiyat alabileceği sürece tatmin olurdu.
Heykelin hassasiyetine ve şekillendirildiği siyah yeşim materyale bakınca eşsiz bir öğe olduğu anlaşılabiliyordu.
Atı andıran bu büyülü yaratık heykeli yalnızca ismiyle değil, yaydığı saf havayla da insana ölümü anımsatıyordu.
“Her neyse, şimdi bunun acelesi yok.”
Cücelerin pek ortalıkta dolaşmadığı gecenin ilerleyen saatlerinde Weed, Işığın Kanatları heykelini yaptığı yere gitti.
Zarif kanatların gizemli ve büyüleyici ışıltısı her rüzgarda dalgalanıyordu. Ay Işığı Oymacılığıyla yaratılan bir eserdi.
Bu, 5 Büyük Cüce Demirciyi bile gaza getirip motive etmişti.
Hünerli Eller ismini Cüce Krallığında ünlü eden sanat eseri olmuştu.
Weed ellerini uzatarak hafifçe Işığın Kanatlarına dokundu. Işık mistik bir ışıltıyla ellerini kapladı ve gözlerinin önünde harika bir manzara belirdi.
“Bunu kardeşime gösterseydim güzelliğine övgüler sıralardı… Her halükârda buradan almalıyım sanırım. Oh, benim kıymetli heykelim, sanatkâr ruhumla yarattığım eserim… Seninle hayatımı paylaştım. Şimdi derin uykundan uyanıp bana katılma vaktin geldi. Heykele Hayat Bahşetme!”
Işık heykelinin Kurueso’da bir dekorasyon olarak çürüyüp gitmesine izin veremezdi. Onu tamamen kendinin yapmak için hayatını ortaya koyacaktı.
- Bu heykel hayat bahşedilmek için uygun bir şekle sahip değil. Sağlam olmayan şekli gereği tek başına hareket edemez fakat diğer yaşam formlarına parazitlik ederek yaşayabilir. Bu heykele hayat bahşetmek istiyor musunuz?
“Heykele Hayat Bahşet!”
- Bu heykele hayat bahşettiniz. Heykelin gücü sanat statı seviyesine bağlıdır. Sanat statı şu anda 1,196, bu nedenle heykelin ana seviyesi 406 düzeyinde. Bir Başyapıt olduğu için seviyede %20 artış söz konusu. Seviye 487’ye yükseldi. Fakat uçabilen tipte bir heykel olması gereği %10luk bir seviye engeli koyulacak. Heykelin yaşam gücü düşük ancak hızı oldukça yüksek. Bu yaşam formuna bağlı üç nitelik mevcut. Niteliklerin kalite ve güçleri heykelin seviye ve şekline göre farklılaşacak. Işık Niteliği (100%), Ateş Niteliği (100%), Kutsal Nitelik (100%). Ateş hiçbir şeye teslim olmaz. Fazlasıyla güçlü bir mücadele ruhunun yanı sıra yüksek bir defans ve büyü defansına sahiptir. Düşmanları ateş gücü kullanımıyla yakabilir. Her türlü lanet büyüsüne bağışıklığı vardır. Kara büyüye güçlü bir direnç taşır. Az da olsa İlahi/Kutsal Büyü kullanabilir. Bir zamanlar bir ışık heykeli olduğu için özel bir kabiliyet eklenmiş durumda. Lanetlenen bireyler büyüden kurtulacak ve kötü niyetli canavarların güçleri azalacak. 5,000 mana kullanıldı. Hayat kurtaran büyülerin etkinliği seviye ve statların %20si kadar artacak. Sanat Statı kalıcı olarak 6 puan düştü. Düşen puan, yeni heykel yaparak veya farklı sanatsal aktivitelerle telafi edilebilir. Seviye 1 düştü. Seviyedeki düşüş nedeniyle en son yükselen statlar 5 puan düşüşe uğradı. Düşen statlar seviye yükselişiyle tekrar yükselebilir. Lütfen heykelin hayatına özen gösterin. Hayatını yitirdiğinde tekrar diriltilebilir. Tamamen yok edildiğindeyse bir daha diriltilemez.
Işığın Kanatları, Weed’in sırtına atlayarak oraya yerleşti.
Bir bedeni olmadığı için parazit gibi bir başkasına bağımlı olmak zorundaydı.
Onlarca metre görkemli ışıktan yaratılmış kanatlar, Weed’in sırtındaki yerini almıştı.
Kanatlar yayıldıkça parlak ışıklar sessizce parıldıyordu.
Weed, harikulade kanatlarıyla bir Işık Savaşçısına dönüşmüş gibi görünüyordu.
Bedeni ansızın havada süzülmeye başladı.
“İndir beni artık.”
Tek bir cümleyle havayı dağıttı.
Işığın Kanatları iyice yayıldı.
Gümüşi mavi ışıklar menzilini adamakıllı arttırarak nefis bir ışıltıyla yolu kapladı.
Sahibini mutlu etmek için sergilediği güç ve irade!
Ancak Weed, alnını kırıştırdı ve kaşlarını çattı.
“Işığı kapat.”
“...”
“Aşağı in hadi. Yeterince uçtuk.”
“...”
Işığın Kanatları 15 kat ufalarak Weed’i yavaşça yere indirdi.
“Sahip, ismimi seç lütfen.”
Işığın Kanatları Weed’e kibarca böyle söyledi.
Bingryong ve Wyvernlerin ürpertici sesleri ve kötü karakterlerinin aksine Işığın Kanatlarının sesi saf ve meleksiydi.
“Senin ismin...”
“Işığın Kanatları olarak kalsın.”
“...”
Wyvernler, Geumini ve Bingryong orada olsaydı, kanatların acı ve ıstırabını paylaşabilirlerdi.
***
Weed Ölüm Heykelini şimdilik kendi haline bırakmaya karar verdi.
“Bana kalırsa bu heykelin arkasında bir tür gizem var...”
Durumun bu olduğunu rahatlıkla hissedebiliyordu.
Ecel Ellerle bağlantılı olarak yaratılmış bir görev öğesi!
İşin ucunda akıl almaz bir yönlendirme olduğu şüphesizdi.
“Can sıkıcı ne var ne yoksa bekletmeliyim.”
Weed şimdilik beklemeye karar vermişti.
Kurueso’da bir sürü oymacı vardı fakat şu an için mühim olan Kendellev hakkında bir ipucu bulmaktı!
- Gençken kaybolan Cüce kardeşi bul. İpuçları için gençliğini tasvir eden heykeli kullan.
Gençlik heykeline bakarak yetişkin bir Cüceyi bulma şeklinde bir yönlendirmeydi.
Cüceler gençlik görünümlerini asla korumazlardı, dolayısıyla tamamlaması inanılmaz zor bir görevdi.
Fakat Weed, aranan Cüce kardeşi Kurueso mağarasında buldu.
“Bu doğru. İsmim Norman. Beni nasıl tanıyabildin?”
“Gördüğün gibi, senin kadar aptal gözüken pek fazla Cüce yok. Gençlik halinden farksızsın.”
“Ooohhehehehhng!”
Cüce Norman bir bebek gibi hüngür hüngür ağlıyordu!
- Bu heykelin yapımında kullanılan materyalleri tespit etmek zordur.
Bu seferki de heykelin materyalini analiz etme ve o materyalin çıkartıldığı madeni bulma göreviydi.
Weed Cüce Demircileri ve Madencileri harekete geçirerek bunu da tamamladı.
Twitter isimli bir Cücenin gerçekleştirdiği maden geliştirmeleri sayesinde maden sahibi olarak adını kaydettirebilmişti.
Yakut madeni adamakıllı gelişebilirse ileride sağlam bir gelir elde edebilecekti!
Ancak Weed 10 görev tamamlamış olsa da kendisini Kendellev’e yönlendiren bir iz bulamamıştı.
Tüm heykeller eşsiz bir hatıraya sahip olmadığı için çıkmaz yola girdiği zamanlar da olmuştu.
Kurueso’daki tüm heykelleri incelemesine rağmen Kendellev’den eser yoktu.
“E sonuçta kolay bir görev değil.”
Oymacı Eğitmen Jorbid’in görevini kabul eden Cüceler, hepimiz birer aptal mıyız acaba diye merak ediyordu.
“Gerçekten yapılabilecek doğru düzgün bir şey yok...”
Fakat Demir El Köyüne geri dönüp görevi iptal etmek çok utanç verici olacağı için on gün daha Kurueso’da oyalanma kararı almışlardı.
***
“Hünerli Eller, çok sıkı çalıştığın belli.”
Herman Weed’in yanı başındaydı.
Pin ile birlikte gelip sabahtan akşama Weed’in heykel yapışını izleme kararı almışlardı.
Herman ve Pin’in yanı sıra Weed’i izleyen 50 Cüce daha vardı.
Her biri çokça görevden sonra Weed’le yakınlaşan Cücelerdi.
Ve bir de yeni bir ışık heykeli yapar umuduyla Weed’i izleyenler vardı.
Fakat Weed yeni bir ışık heykeli yapmıyordu.
‘Oymacılık yeteneğim henüz mükemmel değil.'
Işığın Kanatları mucizevi bir şekilde belirmiş olsa da yetenekleri kendisini yargılayabileceği düzeyin çok altındaydı.
Tarihi bir sanat eseri!
Son derece benzersiz olan eserlerinin sanatsal değeri muazzamdı.
Fakat o benzersiz eserleri çok sık yaratamıyordu.
Daima harika eserler çıkartmaya çalışsa da her seferinde fantastik sonuçlar vermiyordu!
Işığın Kanatlarını yaparken sayısız ufak hatası olmuştu ve onu tekrar etme niyetindeydi.
‘Işığı ekliyorum, şekillendiriyorum, özelliklerini kullanıyorum. Işığın karakterini iyi anlayamazsam hiçbiri işe yaramaz.’
Kullandıkları materyalleri teşhis etmek oymacıların doğal becerisiydi.
Weed Ay Işığı Oymacılığı yeteneğini kullanıyor ve ışıkla oynuyordu.
Ne zaman manası tükense sıradan bir odun parçası alıyor ve manası onarılana dek onu oyuyordu.
Projeleri arasında ekmek kırıntıları yiyor, her türden heykel yapıyordu.
“...”
Weed Herman’a yanıt vermemişti.
O bile kıdemlilerine saygı göstermenin ve kibar olmanın adetten olduğunu biliyordu ama bunun da bir sınırı vardı.
Herman’ın sonu gelmez sorularından ve burnunun dibinde ettiği sohbetlerden yorulmuştu.
Weed’in karşılık vermemesinden rahatsız olmayan Herman ve Pin ise aralarında konuşuyordu.
“Böyle kararlılık sahibi bir adam ne yaparsa yapsın başarılı olur. Pin, kendine böyle sarsılmaz, çalışkan bir adam bulduğundan emin ol.”
“Tabii ki. Ama onun kadar sarsılmaz bir adamı nereden bulacağım?”
"Yanı başında bir tane dururken uzaklarda aramaya ne gerek var?"
"Oh aman, dede, çok oldun ama."
Weed’e yükledikleri stres giderek artıyordu.
Herman yerinden ayrılsa bile daima onun yerini alıp bir konuşma başlatmaya teşebbüs eden başka Cüceler oluyordu.
Göreve dahil olan Cüceler ve aynı mesleği taşıyanlar kendi aralarında sohbet ediyordu.
İşleyebilsin diye kendi yaptıkları zırh ve silahları Weed’e veriyorlardı.
Weed, Kurueso Cücelerinin yaptığı hemen hemen her şeyi inceliyordu.
Cüce Demircilerin Demircilik Yetenekleri konusunda girdikleri azılı rekabeti Weed’den daha iyi bilen yoktu.
‘Fabio’nun yaptığı zırhların işlevselliği takdire şayan. Diğer eserleri eşsiz özellikler taşımıyor, bu kadar gelişmiş de değiller ama zırhlarının defans statları harika.’
Fabio'nun becerileri öyle mükemmeldi ki Weed’i bile kıskandırıyordu.
'Materyallerinin kalitesi ve herkesçe bilinen becerileriyle neredeyse hatasız işler çıkartıyor.'
Materyal konusunda cimrilik etmiyor ve küçük numaralara başvurmuyordu; yalnızca yeteneğini konuşturarak demircilik yapıyordu.
'Bu seviyeye bakılırsa... bence İleri Düzey Demircilik yeteneğine sahip olmalı.'
Weed, Fabio’nun mükemmel eseri Gökkuşağı Renkli Zırhı gördüğünde tamamen emin olmuştu.
"Tanımla!"
- Gökkuşağı Renkli Zırh: Dayanıklılık:
150/150.
Defans: 159
Canavarların en çok nefret ettiği Cücenin eseri. Bu zırhı yapmak adına nadir rastlanır
yedi materyal birleştirildi. Tüm vücudu kaplayan tam plaka bir zırh (güzelliğin
zirvesinde), bu nedenle düşük seviyeli şövalyeler tarafından giyilemez. Yapılalı
çok olmadığı ve henüz kullanılmadığı için mükemmel durumda.
Meslekler: Yalnızca 350 Seviye ve üzeri Şövalyeler, Savaşçılar.
Seçenekler: Fiziksel Direnç (%30). Büyü Direnci (%20). Çeviklik -50. Doygunluk
+80. Karizma +60. Liderlik yetenekleri güçlenir. Güçsüz saldırıların saptırılma
olasılığı yüksektir.
Bu sağlam, saygı duyulası bir savunmaydı!
Demirci Weed’in maharetinden yoksun olduğu için dayanıklılık düşüktü fakat arada bir tamir ederek kullanılabileceği için ortalamanın üzerinde dayanıklılığı olduğu sürece sorun olmamalıydı.
"Bunu yaparken kullandığı materyalleri bilmek gerçekten güzel olurdu."
Weed'in demircilik yeteneği Fabio’nunkinden düşük olduğu için kullanılan materyalleri tespit edemiyordu.
Mitril ve siyah demiri tespit etmişti ama diğerlerini bilemiyordu.
Fabio her türden lüks materyali topluyor ve etkin bir şekilde zırh yapımında kullanıyordu.
‘Fabio’dan sonra yarışın önde gelenleri Exper ve Herman.’
Mızrak ve kılıç yapan iki demirci.
Onların yetenekleri de Fabio’dan pek aşağı kalır değildi.
Demircilerin yoğun gururları ve rekabetleri gereği hiçbiri yetenek seviyesini ifşa etmiyordu.
Fakat eserlerine bakılınca bu ikilinin de ileri düzey demirciliğe yükselmiş olması muhtemeldi.
‘Bu üçlü Demircilik seviyelerini İleri Düzeye taşıdıysa henüz tanışmadığım iki Demirciyle birlikte İleri Düzeyde 5 Demirci olma olasılığı yüksek.’
Weed, Exper’i *orak uçlu mızrağının son dokunuşlarını yaparken izlemiş ve Herman da Weed’in kılıçlarından birine bakmasına izin vermişti. (Sickle spear diye bir şey, görselini aratıp ismini bulan/bilen olursa yoruma yazabilir, ben bulamadım.)
Kılıç henüz tamamlanmış olmasa da Weed, ona adanan büyük tutkuyu görebilmişti. Üretimi tamamlamak adına sağlam bir çelik, ardı ardına dövülmüştü.
Herman kılıçlardan hoşlandığı ve onları üretmek istediği için demirci olmuştu.
Fabio veya Exper Demircilik Yeteneklerinde uzman olmak adına rekabet ederken Herman, daha da iyi kılıçlar yaratmaya gayret ediyordu.
Demirciler arasında bile kişilik bağlamında büyük farklılıklar mevcuttu.
‘Bana kalırsa bir numaralı demircilik ustası... büyük ihtimalle Fabio olacaktır.’
Versailles Kıtasının en iyi Demircilerinden biri olarak hatırı sayılır bir güce sahipti.
Temin ettiği zırhlar en iyi erlerin kullandıklarıyla aynı seviyedeydi ve Fabio, onlarla bağlantılı görünüyordu.
Yüksek rütbeli kullanıcılarla arkadaş olarak onların topladığı materyalleri kullanıyor ve onlara yeni zırhlar yapıyor veya mevcut zırhlarını geliştiriyordu.
Fabio’nun hırsını görünce Üstatlığa ilk ulaşacak kişi olma ihtimali yüksekmiş gibi görünüyordu.
‘Diğer Cücelerin de -bilhassa Herman’ın- etkileyici yetenekleri var.’
Weed, Kurueso’daki tüm cüceleri bu şekilde tanıyıp değerlendiriyordu.
Göreve katılan Savaşçılar, Dövüşçüler ve Oymacılar tarafından arkadaş olarak ekleniyor, yapacak hiçbir şeyleri olmadığı için onlardan pek çok soru işitiyordu.
Cüce Demirciler, oymacılıktaki uzmanlığı nedeniyle Weed ile yakınlaşmaya çalışıyordu.
Arada bir de Kurueso’da açlıktan ölmesin diye Weed’e pirinç topu getirenler oluyordu.
***
Weed vaktinin çoğunu Ay Işığı Oymacılığına aşina hale gelmeye harcıyordu.
Oymacılık yeteneği bir sonraki seviyeye geçmeye çok yaklaşmıştı ve ışığı idare etme konusunda her gün daha iyiye gidiyordu.
Yaratmak ve hayat vermek istediği pek çok heykel olduğu için kendisini oymacılığa kaptırmıştı.
Seviyesi ve Sanat statı düşmeyeceği için oymacılığa bir son veremezdi.
Heykel yaptığı son günde, hep olduğu gibi bir sürü Cüce toplanmıştı.
“Oymacı bu kadar sıkı çalışıyorsa ben de birkaç kılıç yapsam iyi olacak sanırım.”
Weed sayesinde motive olan diğer Demirci Cüceler de demircilik yeteneklerini arttırmak için sıkı çalışmaya başlamıştı.
“Bu güzelmiş.”
Pin ve Herman ikilisi bugün de Weed’in yanına gelmişti ve onun heykel yapışını izliyorlardı.
Esasen heykel yapmak yetenek işiydi.
Yüzlerce gün heykel yapıp da elimde hiçbir şey yok diyen yalan söylerdi.
Weed de Oymacılık ve El Becerisi seviyeleri sayesinde pek efor sarf etmeden ahşap heykel yapabiliyordu.
Ahşap, en aşina olduğu materyal olarak Weed’in ellerinde hayat buluyordu.
“Sanat hakkında ne düşünüyorsun?”
Weed, Herman’ın bu sorusunu dürüstçe yanıtladı.
“Hiç para getirmeyen, işe yaramaz bir yetenek.”
“Ama acayip zengin sanatçılar da var. Haberleri izlersen 100 binlerce dolar değerinde resimler görürsün.”
“Ehh, genelde o resimler ressamlar öldükten sonra satılıyor. Yüzlerce, binlerce dolar eden eserler—satılsalar kaç yazar ki? Sen çoktan ölmüş olacaksın.”
Weed dobra dobra konuşuyordu.
“O resmi çizerken çekilen açlığı yalnızca sanatçının kendisi bilir. Ailesi de onunla birlikte açlık çekerse de bu gerçekten onun hatası olur.”
“Ama dünya çapında tanınmış başyapıtlar da o açlık tecrübeleri sayesinde yaratılmıyor mu?”
“Ressamlık da oymacılık da masayı yemekle donatmaya yaramıyor.”
Değinmeye çalıştığı noktayı karşı tarafa aktaramadığını düşünen Herman dudaklarını dövdü.
“Herkesin düşünce şekli farklı... ama hayatını yaşarken daha önce hiç kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmanın da bir değeri var.”
“Gerçekten bilemiyorum.”
“Bu yaşıma geldim ve nihayet anlayabildiğimi düşünüyorum. Hayat yalnızca yiyip içip yaşamakla alakalı değil, gerçekten istediğin en az bir şeyi kovalamakla alakalı ve eğer o kovaladığın şeyi yakalayınca hayatta başarılı oluyorsun...”
Herman’ın sözleri derinlik taşısa da Weed’i etkilememişti.
Etkilenmesi mümkün de değildi, çünkü daha on dakika önce balık ezmesi getirerek can sıkıcı şekilde Weed’den lezzetli bir yahni yapmasını istemişti.
Herman’ın sözlerinin altında bir anlam yatsa bile Pin’le birlikte tembel tembel balıklı yahnisini yemekle meşgul olduğu için Weed onu ciddiye alamazdı.
‘Balık ezmesinin materyalleri iyiyse yahninin tadı da iyi olmuştur tabii.’
O saniyede Weed’in oyma bıçağı ansızın hareketi kesti.
“Oymacı Eğitmen Jorbid’in Görevi, Bilgi
Kontrolü.”
****
- Oymacı Eğitmen Jorbid’in Talebi: Cüce
Oymacılık Loncasında geçmişe dair inanılmaz bir hikaye anlatılır. Cüceler,
aralarında sanatı için ateşi ve suyu, ışığı ve karanlığı kullanabilen bir
Oymacı olduğunu iddia ediyor. Fakat İnsanlar bu hikayeye inanmıyor. “Cüceler
inanılmaz kalitede silahlar üretebilen bir ırk olabilirler ama ne kadar yetenekli
olurlarsa olsunlar sanatsal yetenekleri çocukları andırıyor. O kısacık boylarla
heykel yapabildiklerini söyleseler de bu nasıl doğru olabilir ki? Hahaha!” Elflerin
hakaret dolu söylemleri orman boyunca yankılanıyor. “"Cüceler daha
doğanın gizemini ve güzelliğini bile öğrenemedi." Sözleri oldukça onur
kırıcı olsa da Cüce ırkı itiraz edemiyor. Cücelerin onurlarını geri
kazanabilmesi için Cüce Oymacı Kendellev’in eserlerinin izi bulunmalı.
Zorluk: Cüce Oymacı Irkı Görevi.
Ödül: Cüceler arasında onur kazanma.
Görev Kısıtlamaları: Yalnızca Cüce oymacılara mahsus. Görev başarısız olursa
Cüceler İnsanlardan da Elflerden gördüğü düşmanca muameleyi görecek.
****
Kendellev, ateş, su, ışık ve karanlığın Oymacısı!
Yanıt, görev açıklamasında gizliydi.
‘Temel oymacılık materyalleri. Öyleyse ateş ve suyla heykel yapmak için hangi materyallere ihtiyaç duyarsın?’
E tabii ki ateş ve suya. Ve ışık ile karanlıktan heykel yapmak için de bir materyal var olmalıydı.
Weed bir anda ayaklanarak göl kenarına koşturdu.
Telaşla koşturdukça kısa bacakları ve poposu seğiriyordu. Herman ve Pin de sebebini bilmeksizin arkasından koşturuyordu.
“Sorun nedir?”
“Peşine takılırsak öğreniriz herhalde.”
İlginç bir şey izleyebileceklerini düşünen diğer Cüceler de yaptıkları işleri bırakıp Weed’i göle dek takip etmeye başladı.
“Bir anda ne oldu ona öyle?”
“Heykel yapmaktan sıkılıp bu hale mi geldi ki?”
Weed gölde yüzen balıklar eşliğinde etrafına bakınarak derin bir nefes aldı.
‘Tahminimde haklı mıyım bilmiyorum. Ama Kendellev bir Oymacıydı. Heykel yapmayan bir Oymacı saçmalığın daniskası olur. Yaptığı heykeller Kurueso’nun bir yerlerinde gizli ama henüz bulabilen olmamış.’
Diye düşünen Weed, kendisini göle attı.
*Foşş!*
Su sıçrata sıçrata gölün derinliklerine daldı.
Bu yaptığı, diğer Cücelerin akıl sır erdiremeyeceği, akla hayale gelmez bir hareketti.
“Yüzme bilen bir Cüce mi?”
“Bir Cüce nasıl yüzebilir ki?”
Vücut tiplerinin sonucu olarak Cüceler kaya gibi dibe çökerlerdi.
Weed ise gölün dibine dek alçalmış ve elleriyle beceriksizce etrafında dönüp durmaya başlamıştı.
Gözlemci Cücelerin varabildiği tek sonuç, şeffaf ve temiz gölde sağlam bir şekilde duran Weed’in acayip bir şey yapıyor olduğuydu.
“Suda boğulan bir Cüceymiş gibi görünmüyor.”
“Bir şey bulma mücadelesi veriyor sanki.”
Weed’in sudaki bir şeyleri yakalamaya çalıştığı her seferde ellerinden bir yılan balığı veya kefal kaçıyordu.
Birazcık daha gayret etse bir balık yakalayabilecekti ama bu düşünceyi bir kenara bıraktı ve göl sularını kurcalamaya devam etti.
‘Buralarda bir yerlerde olmalı. Eğer Kurueso’daysa onu bulacağım.’
Nefesi tükeniyor fakat kollarını iki yana açmış şekilde delice gölün zemininde yürüyordu. Cücelerin kısacık kolları ve bacaklarından pişmanlık duymadığı tek bir an dahi yoktu.
‘Nefes alamıyorum.’
Dayanıklılığı yüksek olsa da giderek limitine ulaşıyordu.
*Şap!*
Derken ansızın göle bir şey fırladı.
Havayla dolu bir Elf oku.
O oku atan kişi, yeni bir yay satın almaya çalışırken Weed’den tavsiye alan Elf Edel’di.
Weed oka doğru yürüyerek içindeki havayı çekti.
“Acele et de dışarı çık hadi!”
Edel suyun üzerinden bağırsa da Weed onu duyamıyordu. Ve ne söylemeye çalıştığını anlamasına rağmen kafasını sallayarak gölün dibindeki arayışına devam ediyordu.
Edel ona daha çok hava sağlamak için ardı ardına sayısız ok atıyordu.
Ancak Weed gölün derinliklerine ilerledikçe okların ona ulaşmaya gücü yetmemeye başlıyordu.
‘Eğer heykelin bulunduğu yer burasıysa muhtemelen gölün en derin kısmındadır.’
Weed dalış hızını düşürmüyordu.
Geri dönmenin bir yolu yoksa bile Ölümü Reddetme Gücüyle su altında bir ölümsüz olarak yeniden doğardı.
Eğer o şey gerçekten Kurueso’daysa ve bir heykelse, buranın doğru yer olduğundan emindi!
Ve Weed, oradan çıkmanın hiçbir yolunun olmadığı bir noktada aradığı şeyi buldu.
O şey katı bir obje değil, daha ziyade farklı bir su akışıydı.
- Kendellev’in Su Heykelini buldunuz. - 200 şöhret kazandınız. – Kendellev’in su heykelini onarmak ister misiniz? 20,000 mana gerekli ve bu eseri onarmak için Sanat statı 500ün üzerinde olmalı.
Weed kabul etti.
“Glurgg. Rarrr. Blergh blergh, blerghhh.”
Ağzını her açışında çıkan sular yüzünden telaffuzu bozulmuş olsa da Weed, heykelin ne söylemeye çalıştığını anlayabiliyordu.
O saniyede göl suları hareketlendi.
Ve sular yerçekimini hiçe sayarak yükselmeye başladı.
Yıldızlar yükseldi.
Kuşlar şakıya şakıya havalandı.
Kelebekler kanatlarını açtı ve Cüce çocuklar kısa bacaklarıyla dans etmeye koyuldu.
Göldeki su damlacıkları heykelin ardından Kurueso’yu süslüyordu.
“Vaauv!”
“Göl bir heykele dönüştü!”
Weed’in durduğu yerde sudan yeni bir yol açılmıştı.
Tonlarca su aşağıdan göğe sıçrıyor, orada birleşiyor, hiddetleniyor, bir şelale gibi dökülüyor ve yeniden toplanarak bir akarsu dinginliğine ulaşıyordu.
Suda açılan yolda ağır ağır süzülen sudan bir tekne şekilleniyordu.
Direğin üzerinde bir denizci vardı ve her biri sudan yapılı olan yunuslar muazzam bir şekilde süzülüyordu.
İnsanı mutlulukla dolduracak cinsten görkemli ve güzel bir manzaraydı.
Suyun güzelliğini en iyi ifade eden eser!
- Bir Cücenin yaptığı heykeli onarırken Oymacılık seviyeniz yükseldi. Karizma, Cazibe ve Şans statları 10 yükseldi. Şöhret 50 yükseldi.
- Kendellev gençleri için yapılan su parkı heykeline tanık oldunuz. Cüce Oymacı Kendellev’in eseri. Suyun doğası, gençlerin masumiyetini yansıtıyor. Yoğun duygular gereği Bilgelik kalıcı olarak 3 yükseldi. Tam ve mutlak neşeyi tatmak için Kendellev’in gençler için yaptığı su parkı bizzat kullanılmalı.
Weed hiç tereddüt etmeden kendisini akıntıya bıraktı.
Sular güçlü bir gayzer gibi yükselirken bedeni hızla yukarı taşındı; sonra da bir kaydıraktaymışçasına akarsuyla birlikte aşağı kaydı.
Bir su yatağını aştıktan sonra bir su tepesini geride bıraktı.
Oyuncu yunuslar sıçrayıp Weed’in yüzüne burunlarını sürttü; ona sular sıçrattılar.
- Gençler için yapılmış su parkının tadını çıkartıyorsunuz. Sağlığınız, Mananız ve Dayanıklılığınız hızla onarılacak. Dayanıklılık maksimum seviyeye yükselecek. An itibarıyla yükselen su büyüsü yetenekleri mevcutsa ilişkili diğer yatkınlıklar da gelişecek.
"Eğlenceli görünüyor!"
"Hadi biz de gidelim!"
Cüceler ve Elfler bile su kayağına tırmanmaya başlamıştı.
“Vuhuuuuuuu!”
“Bayağı heyecanlı!"
Su kayağı Kurueso’nun altını üstüne getirmişti.
Demirciler bir şeyler yıkıyoruz iddiasıyla saat kulesinin altındaki alana gizlice giriş yapıyordu.
"Hooray!"
“Çok eğlenceli bee!”
Her şekil ve ebatta Cüce deliye dönmüş şekilde bağırıp çağırıyor, hepsi inanılmaz eğleniyordu.
Ferahlatıcı su akışı, yüzlerini ve bedenlerini nemlendiriyordu.
Yoğun sular arasında su kayağı yapıyormuşçasına akrobatik hareketler sergiliyor, köpekbalıklarıyla yarışırcasına ağızlarını kocaman açıyorlardı.
Keşfedilen eser, hayallerin ötesinde, peri masalı gibi bir atmosfer yaratmıştı.
Onlar su parkının tadını çıkaradururken etrafta bariz bir gökkuşağı oluşuyordu!
- Kendellev’in Mucizevi Gökkuşağının tadını
çıkartıyorsunuz. Rutubetli mağaralarda mineral çıkartan veya çelik döven
Cüceler gökkuşağı görme fırsatını pek bulamazlar. Yağmurlu günlerde yakın tavernalarda
oturup bira içmeleri yaygındır. Hafif su akıntısına çıkıp yüzmek istemeyen
Cüceler için gökkuşağı, büyülü bir armağandır.
- Sağlık maksimum bir günlüğüne yükselecek.
- Şans kalıcı olarak 6 yükselecek.
- Yağmurlu günlerde bir aylığına Gözlem ve Görüş yetenekleri yükselecek.
“Ah, güzelliğe bak!”
Elini uzatsan dokunabileceğini düşündüğün ama dokunamadığın bir gökkuşağı.
Ardından gözleri açık olsa dahi ne görebildikleri ne de işitebildikleri bir karanlığa adım attılar.
- Kendellev’in Rahatlatıcı Öğleden Sonra
Odasının tadını çıkarıyorsunuz. Uykuyu seven Oymacı Kendellev! O tüm Cüce Oymacılar
arasında tembel olan taraftaydı, bu yüzden pek çok sabahı uyuyarak geçirir ve
alkol aldığı vakitlerde ertesi günkü akşam yemeği vaktinde uyanırdı. Fazlasıyla
arzuladığı istirahat uğruna harekete geçmesi gerekliydi. Kendellev için bu,
aksi düşünülemez, kıyaslanamaz derecede hoş bir şeydi.
Sağlık, Mana ve Dayanıklılık bir günlüğüne %35 yükseldi. Rahatlatıcı Öğleden Sonra
Odası ardı ardına en az üç gün kullanılırsa Toparlanma Hızı %50 yükselir. Büyücülerin
büyülerinin aktive olma süresi kısalır ve Ezberleme yeteneğiyle erişilebilen
Büyü Yeteneklerinin sayısı %40 artar.
Işık ile karanlığın uyumu.
Kaplumbağa ve salyangozun hızla birbirini geride bırakışı.
Akan suların ferahlatıcı sesi.
Yavaş yavaş süzülen bulutların şekli.
Weed, Kendellev’in heykellerini keşfetmişti.
#Elf Edel’i bir yerlerde tekrar göreceğimizi biliyordum ama bu kadar erken görmeyi beklemiyordum. Bu arada o kadar zaman ipucu kovalayan Weed’in bir anda ‘aa su heykeli sudan yapılır’ diye düşünüp göle atlayıp pat diye heykeli bulması bir harikaydı. Su parkı, gökkuşağı, uyku odası, hepsi ayrı güzel cidden. Bizimki de bu tarz heykeller yapabilir mi, yoksa öncesinde bir şeyler öğrenmesi mi gerekecek acaba? E bir sonraki bölümü okuyup görelim bakalım, hadi orada görüşmek üzere!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..