LMS 11.7: Bir Vampir Mektubu

avatar
6169 15

Legendary Moonlight Sculptor - LMS 11.7: Bir Vampir Mektubu


 

Çeviri: AFMbey-nim

Düzenleme: Gandalf

 

 

Vampir krallığı Todeum

 

Weed ve ekibi gidecekleri yere vardılar.

 

Göze ilk çarpan, dağlarla çevrili bir alanda onlarca kırsal kaleye ait göğe doğru yükselen burçlardı.

 

Mezarlar ve Kırık mezar taşları.

 

Uzun uzadıya giden bir mezarlığın belirgin özelliği.

 

“Ah, işte Todeum.”

 

“Ne kadar çok kale var.”

 

“Çok fazla mezar.”

 

Todeum'dan yayılan sinerji ürkütücüydü.

 

Nereden geldiği belli olmayan bir soğuk ve ortalık buz gibi.

 

Bölgeyi saran kalın sis yüzünden görünmeyen ufuk.

 

-------------------------------------------------------

Vampir krallığı Todeum'u ilk keşfedensiniz.

Ödüller;

+820 şöhret

Eğer Versailles kıtasındaki bir aristokrata yada kraliyet üyesine bildirilirse, ekstra ödüller kazanılır.

Keşfedilmemiş bir bölgedeki bir krallık keşfedildiği için, bu bölgedeki görev ödülleri bir hafta boyunca ikiye katlanır.

-------------------------------------------------------

 

 

Todeum!

Buraya ulaşmak rahatlatıcı olmalıydı, bilakis daha da teyakkuz gerektiriyordu.

 

‘Fırtına öncesi sessizlik. İstekleri kabul etmede  temkinli olunmalı.’

 

Görevi kabul ettikten sonraki harcayacağı enerjiden evvel görevlerin zorluk oranına bağlı ödülleri düşünüyordu. Her şey düzgünce düşünülüp tartılırsa, o zaman beklenti büyük olabilir.

 

Yapılmazsa olmaz, emrivâki tarzda görevler ortaya çıksın istemiyordu. Çünkü olursa reddedemiyordu.

 

Ve kaçış sona erdi.

 

O tarz görevler ilk bakışta cazibeli görünen ama ölümden başka bir şeye götürmeyen işlerdi.

 

Seirundaki ilk görevleri B seviyeydi, görünüşe göre yeni başlayanlar için bir şehirdi, o yüzden Vampir krallığı Todeumdaki görevlerin kıyasla daha zor olduğu söylentileri anlaşılabilir bir şeydi.

 

‘Görev için belirtiler var. Ama henüz bir durum yok.’

 

Her biri şık ve klas şekilde inşa edilmiş kaleler birbirine bağlantılıydı, ve bir hisar meydana getiriyordu. Ama uyandırdığı his hiç insani değildi.

 

Yarasa dahil En ufak bir canlı yaşamı belirtisi yoktu.

 

Devasa Todeum tehdit edici bir yer haline döndü.

 

Kapıya yakın yerde, Weed el yazısı dolu parçalara ayrılmış ahşaplar buldu.

  

Güzel kanımızı korumak için…

  

Weed saçma zannetti ama okumaya devam etti.

 

Günde 3 defa kan iç. Sıradan bir vampir sabahları uyumadan geçirmemeli.

 

Bizim için, Todeum rahat bir yuvaydı.

 

Hobi olarak, gece geç vakitte, kalkarım ve ufak esnetme germe ile başlarım, sonra yarasaya dönüşür, Todeum etrafında uçarım.

 

Kan Sarayındaki ziyafet odası şatafatlı vampir ırkımızın güzel bir örneğidir.

 

Etrafımızda yaşayan insanlar çoktan köleliğe tâbidir.

 

İnsanlar bize kurbanlık gibi çalıştılar ve sonra kanlarını sundular.

 

Harika değil mi? İnsanların kanlarını sunmaları sayesinde ölümden uzak kaldık.

 

Todeum her geçen gün daha da kasvetli hale geldiği için, Karanlığın Gücü de arttı, ki gücümüzü de artırdı.

 

Ama Karanlığın Gücü'nün artmasıyla birlikte, düşmanımız da, esaretinden uyandı.

 

Gökyüzünde uçan Pegasus.

 

Masum sevimli Unicorn.  // Tekboynuzlu at

 

Değerli şehrimize eşzamanlı baskınlar yaptılar.

 

Efsanevi Karanlık Gücümüzden zerre etkilenmediler.

 

Barış severler olarak ve de korkmuş olsak da savaşmak zorundaydık.

 

Vampirler neden Unicornları sevmezler hakkındaysa; çok eski ve derin mevzu.

 

 

O konuda, Weed alttaki ahşap levhaya hızlıca göz gezdirdi. Vampirler ve Unicornlar arasındaki husumet yedi tahta levhada uzun uzun anlatılmıştı. Unicornların vampirlerin genç bakire kızları kaçırdığına dair ya da, altın mücevher gibi şeylerini çaldığına dair fasa fisoydu. // Bu mu fasafiso anlayışın Weed.!

 

Her neyse, Pegasus ve Unicornların saldırılarını püskürtmek zordu. İnsanların tersine, sayıca üstünlük bizde değildi. Sonra Todeum durmaksızın işgal edildi ve kale düştü.

 

Ama bu hadise bahtı kara ailemizin başına gelmiş sefaletin tamamı değildi.

 

Azalışta olan Karanlığın Gücü ile, çok önceleri burda yaşamış insanlar geri dönebilirdi.

 

Sırf bu sebepten, Todeum hisarında yapılmış bir kuleleri var.

 

Kahramanların Kulesi.

 

Orayı yok etmeni ve Vampirlerin itibarını yeniden kazandırmanı istiyoruz.

 

Bu mümkün değilse, o zaman hiç olmazsa unicorn ve pegasus'u ortadan kaldır.

 

Not; vampir ailelerimizin hiç dövizi yok, ama eğer başarılı olursan hazinemize girmene izin veririz.

 

 

Ttiring!

 

------------------------------

Bilinmeyen bir vampirden görev..

Todeum un tek bakiyesi bir vampir kaydı.

Pegasus ve unicornların tacizi altında, vampirler gizlendiler ve açığa çıkmadılar.

Vampirlerin erdemi hala bir gizem, ama görevlerine razı olmak uygun gibi görünüyor. Vampir ırkı hazinesiyle, Koldeurim'in ruhu bir kolyeye hapsoldu; kolyeyi imha ettiği anda ruhu hür olacak. Eğer Todeum un gerçek doğasını görmek istiyorsan adını levhaya yaz.

Zorluk: A.

Ödüller:

-En az 400 level seviyesinde eşsiz silah.

Silah direkt olarak silahhaneden seçilebilir.

Koldeurm'in özgürlüğü.

Görev sınırlaması : Ölünce anında Versailles kıtasına gönderilme. Görev başarısız olur.

------------------------------

 

Sonunda A seviye bir görev!

 

-----------------------------------

Ekstra bilgi: Koldeurim'in Özgürlüğü.

Koldeurim, 30 yıl önce Kallamore Krallığında bir şövalyeydi.

Krallığın kurtuluşunu sağlayan kahraman, Cennet Krallığına karşı sayısız zafer kazandı.

Bir gün, sadık bir asker atına su içirirken onun bedenini buldu. Cennet Krallığına yapılan bir kumpas ile 2013 yılında öldürüldüğü sanılıyor.

Ama gerçekte;

Cennet Krallığı vampirlerin yardımıyla onun kaçırılmasını planladı ama başarılı olmadı. Bu yüzden vampir konseyi bal tuzağı tertipledi. Vampir kraliçesinin güzelliğini kullanarak onu ayarttılar.

Yalnız başına, Koldeurim'in ruhu kayboldu ve bir kolyeye mühürlendi.

Eğer ruhu serbest kalırsa, Versailles kıtasında dirilecek ve Cennet Krallığı ile Kallamore Krallığı arasındaki yarım kalan savaş devam edecek.

Eğer ruhu serbest kalırsa, Kallamore Krallığında 23.000 halkla ilişkiler puanı alacaksın.

İki krallık arasında tam kapsamlı bir savaş ortaya çıkacak.

------------------------------------

 

“Ueaaaaaaaahhhhh.”

 

“İnanamıyorum! Ne kadar zor bir vazife.”

 

“Pegasus! 420 level civarı. Ve Unicornlar da biraz daha yüksek.”

 

“Ayrıca, gökte uçabilirler. Bu görevi kabul edemeyiz.”

 

Ekip üyelerinin A zorlukta bir görevle ilk karşılaşmasıydı ve hepsi panik modundaydı.

Ancak Geomchi ve eğitmenler başka düşüncedeydiler.

 

“Geomchi2?”

 

“Buyur, usta.”

 

“Bu pegasus ve unicorn denen piç kuruları da neymiş?”

 

“Güçleri efsanevidir.”

 

“Benden daha mı güçlü?” // kendini ne bok sanıyon acaba…

 

“Mümkün mü bu? Usta yenilmezdir.”

 

Yağcılık bu durumla başa çıkanın en iyi yoluydu.

 

Geomchi3 hemen bağırdı;

“Bebekler bile ustanın ilahi bir varlık olduğunu bilir” // yoğaaammmınaa

 

Normal şartlarda, geomchi ve eğitmenlerin savaşma isteği biraz ürkütücü görünürdü.

 

Ama on gündür manzara seyrediyorlardı. O yüzden herkes bir savaş için can atıyordu.

 

Pratisyenler de görevi almaktan yanaydılar.

 

“Ne diye muallaktayız! , güçlü elemanları öldürmek iyi değil mi!”

 

“Aynen, bir pegasusun ölümünü görme şansı bu, çok nâdir değil mi?”

 

“Nasıl savaşacağımızı belirlemek için statlarını kontrol edelim bence.”

 

“Weed bir yolunu bulur.”

 

Hiçbir tedbirleri yoktu.

 

Durum kendi kendine hallolur diye düşünüyorlardı. Bu yüzden en ufak bir endişe duymadılar.

 

‘Doğru. Weed bunu daha önce göstermişti.’

 

‘Eğer mevzu weed ise onun yönlendirmesine güvenebiliriz.’

 

Ekip Weed'e dikkat kesildi. Şimdiye dek en iyi kararı vermesi için weed'e itimat ettiler.

 

Esasında, görev ilk başta mantığa uymuyordu.

 

Pegasus ve unicornlar doğadan aldığı güçle büyü yapabilirken aynı zamanda hızlı hareket edebilirler ve göğü kullanabilirlerdi.

 

Bu yüzden, levelleri bir yana, rakip olarak bu tip canavarlarla dövüşmek zaten yeterince zordu.

 

‘Unut gitsin.’

 

‘İntihar etmek daha iyi olur.’

 

Ekip üyeleri umutsuz gözlerle birbiriyle tartışırken weed ödüllere odaklanmıştı.

 

“Vampir hazinesi ve Koldeurim'in özgürlüğü.”

 

A zorlukta bir görevin ödülü basit olamayacağı için hazine bilinmeyen itemler içeriyor olmalı. Yeurikanın yayı, Barkanın bileziği, Morata Reis'i olmak gibi ödüller.

 

Koldeurim'in özgürlüğü ödülü devasaydı.

 

“23,000 Halkla ilişkiler puanı devasa bir şey.”

 

Bu puanlar itemlerle değiştirilebilir, asker satın almak için bile kullanılabilirdi. Malzeme alırken dahi kullanılabilirdi; weed açısından, gerek olmasa da, şöhret artırmak ya da unvan kazanmak için kullanılabilirdi.

 

“Böylesine ödülleri olan A seviye bir görev piyangodur.”

 

Bu Muazzam mükafat ile karşılaşmak, aklını başından almıştı.

 

Weed hemen;

 

“Görevi kabul edeceğim.”

 

Oyma bıçağını çıkardı ve levhaya adını yazdı.

 

--------------------

Görevi kabul ettiniz.

-------------------

 

 

“Neyyy!”

 

“Weed-nim!”

 

Herkes şaşkınlık belirtti. Görev her ne kadar akla hayale sığmasa da weed hemen kabul etti.

 

Bir an bile tereddüt etmedi ve diğerlerinin adını da yazdı.

 

Pale, Maylon, Surka, Irene, Romuna …

 

--------------------

Pale görevi kabul etti.

Maylon görevi kabul etti.

….

 --------------------

Weed levhaya her isim yazdığında, yeni mesaj kutucuğu geliyordu. Ekip lideri olarak, isim yazar yazmaz ismi yazılan otomatik olarak görevi kabul etmiş oluyordu.

 

“Keukeukeu.”

 

“Bir dövüş”

 

Hâlâ bir önlemi olmayan Geomchiler neşelilerdi.

 

Pale sormadan edemedi;

 

“Weed-nim. Pegasus ve unicornlarla savaşmak için bir planın olmalı, değil mi?”

 

“Hayır. Aşama aşama düşünürüz bir şeyler….”

 

“O zaman kabul etmeden düşünsek iyi olmaz mıydı?”

 

“Buralara kadar geldik, hem Todeumdakiler karşısında ne durumdasın görmek fena mı?”

 

Görevi reddederlerse Seiruna geri dönerlerdi.

 

En az 20 gün sürer.!

 

Royal Road'ın aylık ücreti pahalı olduğu için, weed'in karşılayabileceği bir şey değildi.

 

“Weed-nimin kararına saygılıyız. Ama neden adımızı yazdın oraya?”

 

“Yalnız başıma ölmek istemedim…”

 

“…..”

 

Weed kafasından hesaplama yaptı.

 

‘Pegasus ve unicorn derileri. Harika süper dikiş malzemeleri. Onları kullanarak dikiş yaparsam, skilim çok hızlı artar, ve eminim iyi fiyata satarım.’

 

Sadece deri değildi.

 

Unicornların boynuzlarının büyüsü harika bir sınıf/rütbe değneği yapmak için ana madde olarak kullanılabilirdi.

 

Büyülü değnekler en pahalı silahlardan biridir.

 

Demircilik ve terzilik skilleri yüksellmekle kalmayacak, üretilen ürünler de iyi satılacaktı. Kimsenin kaçırmayacağı bir fırsat.

 

Koldeurim'in özgürlüğü ve vampir hazinesi önemliydi, ama kıyaslanınca hangisini geri getirmek daha kolay; hediyeler mi yoksa canavar materyalleri mi? Tabii ki canavar materyalleri.

 

Sonra bir diğer mesaj penceresi açılıverdi.

 

Ttiring!

 

-------------------------------------------------------------

Kadim insanlar tarafından inşa edildi; Kahramanların Kulesi.

Savaşın akabinde, Heraim kabileleri tarafından Versailles kıtasının dört bir yanına saçıldıktan sonra inşa edildi.

Sınır ya da uzak alanlarda konumlanmış 12 kule yapıldı.

Heraim insanları neden bu tip bilinmeyen bir şey yapmışlar.

Kahramanlar kulesi 5 kattan oluşuyor.

Bir diğer ismi de doğrudan eğitim merkezi

Üçüncü kat ve üzerine ulaşan biri Heraim'in gücünü ya da yeteğini elde eder.

Zorluk: bilinmiyor

Ödüller:

Her aşamada, Heraim halkı özel ödüller hazırladı.

Görev limiti:

Önce Todeum vampirlerinin verdiği görev kabul edilmeli.

Kahramanlar kulesine çıkabilmek için Temel eğitim merkezini ve Başlangıç eğitim merkezini geçmeli.

-------------------------------------------------------------

  

Weed açısından, görevi koşulsuz kabul etmek için bir diğer sebep.

 

İkinci bir görev

 

Çoğu orta seviye eğitim merkezini araştırmıştı, o da aslında Versailles Kıtasındaki kahramanlar kulesini keşfetmek içindi sadece.

 

Orta seviye eğitim merkezi görev şeklinde sunuldu.

 

‘En kötü ihtimalle 3. Kata ulaşmalıyım!’

 

Bilinmeyen zorluk!

 

İlk iki kat oldukça zordu. İlk kat açısından, inanılmaz ölçüde sabır gerektiriyordu, ikinci kat ise karanlık bir geçiti geçme esnasında size gelen grupla dinlenmeksizin yüzleşmeyi gerektiriyordu.

 

Savaş ruhu olmayanların geçitten geçmesi mümkün değildi.

 

Weed başlangıç eğitim merkezini oyunun ilk zamanlarında geçmişti, ki Versailles kıtasında sadece 400 yarışmacı geçebilmişti.

 

‘Bu sayı muhtemelen şimdilerde bayağı yükselmiştir.’

 

Geomchiler de başlangıç seviyesini dövüş sanatlarını kullanarak geçmişlerdi.// Weed’in izinden gitmenin faydaları..

 

Şimdi, başlangıç seviye merkezinin yeri belliydi yani.

 

Yani temel eğitim seviyesini geçenler başlangıç seviyesi için uğraşacaklardır. Başarısız olanlar vardı ama çabalayınca çoğu geçmişti.

 

Bu durumda yaklaşık 3,000 kişi vardı temel seviyeyi geçen.

 

Ama orta seviyeyi geçenler açısından sayı anca 150'dir.

 

Her iki seviye/eğitim merkezi geçildiğinde kişi güçlü skiller ya da yeni kabiliyetler edinebilir.

 

Weed kararını verdi

 

“Todeum'a sızacağım. Unicornların ve pegasusun yerini ve sayısını tespit edeceğim, zayıf noktalarına bakacağım.”

 

“Hayır hayır”

 

“Bu resmen intihar!”

 

Ekip herkesin cesaretini kırmaya uğraşıyordu. Ama weed inatçıydı.

 

“Eğer Todeum'a gireceksek bize bilgi lazım. Her halükarda bir şekilde saldırı yapacağız.”

 

“Öyleyse ben de senle geliyorum.”

 

“Gardaşım, eğer seni yanlız bırakırsak pişman oluruz.”

 

Pale ve Zephyr sızma için yardımlarını sundu.

 

Weed kafasını sallayarak;

 

“Pale-nim’in güçleri üyelerimizi kollamak için önemli”

 

“Hm?”

 

“Okçu skilleri etrafta gezinen pegasus ve unicornları tespit etmek için çok önemli.”

 

Pale inkar edemedi.

 

Okçuların karakteriydi. Ekibin güvenliği önemli ölçüde onların omuzlarındaydı.

 

Zayıf savunmalarına, rakibin atağını karşılarkenki düşük canına, büyülenebilmelerine rağmen, uçan canavarların olduğu bu durumda okçu en elzem olandı.

 

Hwaryeong gülümseyerek;

 

“O zaman ben de geliyorum.”

 

DN: "Eksik kalsan şaşardım zaten."

 

“Sen de gelemezsin Hwaryeon-nim. Her an her yer tehlike dolu ve ben her an sizi kollayamam.”

 

“Bir kişinin ani saldırı yemeğe daha müsait olduğunu düşünüyorum, bunu ister misin?”

 

“Eğer fazla kişi gelirse, yakalanma ihtimalimiz artar. O yüzden tek başıma gidiyorum.”

 

“Emin misin?”

 

“Bu, canavar sürüsüne keşif yapmaya gittiğim ilk seferim değil.”

 

Hwaryeong derin üzüntüsünü ve endişesini gizlemedi.

 

“Ne zaman dönersin?”

 

“En kısa 1 güne; en fazla da birkaç güne.”

 

“Hm? Neden o kadar uzun sürüyor?”

 

“Çünkü Todeum büyük bir kale. Her şeyi kontrol etmek için o kadar süre lazım.”

 

“Kapıdan şöyle bir baksak olmaz mı?” //hee olur gece kulübü mü..

 

“Zaten o şekilde başlayacağım. Sonra Canavarları bulmak için Todeum'a daha derin şekilde bakmalıyım.”

 

Weed'in amacı sağlam bir teftiş yapmaktı.

 

Todeum'un coğrafi özellikleri belirlenmeliydi, bölgeleri ve düşman sayısı. Ek olarak, unicorn ve pegasus’a giden her en güvenli yolu bulmalıydı.

 

Görevi kabul etmesinde sorun yoktu, ama ettiği için ödül yüzünden körü körüne dalmak yerine temkinli ilerlemeliydi.

 

Yurin hemen çizim defterini kaldırdı;

 

“Abi, defterimi kullanmak ister misin?”

 

“Huh?”

 

“Tuzakların yeri ya da canavarların konumları farketmez, çizmen senin için daha iyi olur.”

 

“Ah!”

 

Söylenen mantıklıydı.

 

Maceracılar ve sanatçılar benzerlerdi, hepsi de bulunmadığın yerin/gıyaben haritasını çıkarma yeteğine sahipti. Maceracılar saptama yoluyla canavarların tam yerini, tuzaklarını haritalayabilirdi ya da zindanlarla alakalı bilgi listesi yapabilirdi, ama hepsi bir ressamın düzgün çiziminin yanında sönük kalırdı.

 

“Çizim yapmayı öğrenmedim.”

 

“Sana bahşederim, hemen öğrenirsin.”

 

Weed kısa bir süre Yurin'den çizim dersi aldı.

 

Skili edinme süreci elmayı çizebilecek kadar basitti. Weed'in bilgelik ve becerikliliği sıradışı şekilde yüksek olduğu için çabucak öğrenebildi.

 

Bu sırada, Hwaryeong ve Irene beklentilerini gizlemediler;

 

“Harika şekilde oymacılık yapabildiği için, çizim yapmayı dakikalar içinde öğrenir.”

 

“Bu tarz bütün işleri(sanat) yapabilir galiba?”

 

Tahminlerinin aksine weed'in yaptığı bakılacak gibi değildi.

 

Elmanın tepesini sıçan yemiş gibi görünüyordu. Yuvarlak elma yerine uzatılmış kavun gibiydi.

 

Sürekli hatalar yaptığı için defalarca basit bir elma çizdi.

 

Çünkü sanat zaman alırdı.

 

Bir resim yapmak için ihtiyaç duyulanlar bir çizim defteri ve kalemdi. Ek olarak, boya kalemi, boya vb şeyler de malzemeler arasında.

 

Bu yüzden Weed için, bu malzemelerin olmaması onun daha önce hiç resim yapmadığı anlamına geliyordu. Bu yüzden resim yapmaya dair en ufak yetisi yok derken abartı yapılmıyordu.

 

Oyunun başlarında, oyma yeteneği kabiliyetten ziyade kararlı çabasından ve azminden geliyordu.

 

Skillini geliştirmek için oymaya devam etmişti.

 

Ve her eserinde kalitesi arttı da arttı ve satış rakamları yükseldi.

 

En ufak konsantre kaybı olmaksızın, resim üzerinde çalışmaya devam etti ve hatalara duyarlı hale geldi ve hatalarını düzeltti.

 

Sonra weed için düzgün bir resim çizmek kolay hale geldi ama ortada büyük bir sıkıntı vardı.

 

Hala ne resim yapmayı öğrenebilmiş ne de yapmayı istiyordu, çünkü bir sebebi var dı.

 

 Ttring!

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Tamamlanan resim berbat. Ancak, beceriklilik ve sanatçı değeri sayesinde skil kazanma şartları sağlandı.

Çizim skili kazanıldı.        

Resim skili kazanıldı.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  

Ressam için elzem olan iki skil kazanılmıştı.

 

Esasında, bir oymacı olarak, ressamlık kullanışlı bir skil olabilirdi. Ayrıca malzemelerden renk ortaya çıkarmak yapılan heykelleri boyamak için kullanılabilirdi.

 

Weed ayrıca bu skilleri bir oyma loncasından da öğrenebilirdi, ama şimdiye dek skilleri kazanmak istememişti.

 

Sebebi basitti.

 

‘Malzemeleri alma ihtimalim sıfır.’

 

Skil için para vermeyecek bir pinti ruhu.

 

Açık konuşmak gerekirse, çizim iyi mi kötü mü söylemesi zordu, bir yandan yapılan heykellerin sanatsal değerlerin değerini artırabilir diğer yandan azaltabilir de.

 

Yapılan malzemelerin ya da rengin uyuşmaması veya çizim skilinin leveli karşılayamaması gibi sebeplerden dolayı.

 

Bu yüzden en iyisi tamamladıktan sonra heykellere* dokunmamaktı.

 

//Arkadaşlar daha önce de yazılmıştı galiba, burada heykel kelimesini sculpture kelimesi için kullanıyorum ama tam olarak Weed’in oymacılık ile yaptığı eserlere tekabül ediyor kelime.

 

Defteri ve kalemi Yurin'e teslim ettikten sonra weed;

 

“Olur da ölürsem, size ne kadar ilerlediğimi ve kaç tane var yurin aracılığı ile söylerim, levelimiz yeterli olmazsa, tüyersiniz burdan, sonra ben kaçar.”

 

Weed ayağa kalktı ve ileri baktı. Sonra Todeum kapısından girdi.

 

Hwaryeong iç çekti;

 

“Whew! İnşallah başarır.”

 

Kalbi endişe ve vahametle dolmuştu.

 

Tek başına pegasus ve unicornları gözetlemek çok tehlikeliydi.

 

Ancak bu tehlikeli görevi almıştı çünkü gerekli görmüştü.

 

“Bu mürit iyi yetişti.”

 

Geomchi gururla güldü.

 

Geomchi2 acele ile kılıcını çekti.

 

Weed'in hedefi esaslı bir keşif, yani kimse ne kadar süreceğini bilmiyor. O yokken boş boş gezmek yerine, geomchi2 skilini geliştirmek için talim yaptı.

 

Zephry yakındaki nehirde avlandı, pale ve maylon da tavşan ve kuş avlamaya gitti.

 

Todeum'a girme durumunda, yiyecek bir gereksinimdi.

 

Todeum'a yol alırken, weed korkusuzca hızla ilerledi. Kapıdan geçtiği ilk adımda tavrı 180 derece değişti.

 

Salgeumsalgeum (Gizli gizli/Sinsice).

 

Attığı her adımda geride iz bırakmamaya çalıştı.

 

Yol arkadaşlarını görüş açısından uzakta bırakmak en iyi seçimdi.

 

‘Yakalanmak istemiyorum.’

 

Eğer bir başına unicorn ya da pegasus görürse savaşırdı. Ama düşman beraberse işler değişirdi.

 

Weed ellerini ve ayaklarını duvara yerleştirdi ve vücudunu duvara itti.

 

Ne kadar ezik göründüğü umrunda değildi.

 

“Hayatta kalma önce gelir. Konfüçyüs 3 kişi için; iki kişi kalan bir kişi için öğretmendir**. Sıçanların ve hamamböceklerinin hayatta kalma konusunda iyi olmasının bir nedeni var”

**Konfüçyüs der ki; 2 kişi ile yürüyorsam ikisi de benim öğretmenimdir. İyi olanın güzel yanlarını alırım ve onu örnek alırım, diğerinin kötü yanlarını da alırım düzeltip ders çıkarırım.

 

Weed Konfüçyüsün öğretisini almak yerine, sıçanlardan ve hamamböceklerinden öğrenmeyi seçti.

 

Öldükten sonra başını duvarlara vurmaktan iyidir!

 

Ttring!

-----------------------------------------------

Mevcut durumda dört ayak yürüme skili uygun.

Kullanmak ister misiniz?

-----------------------------------------------

 

Skili kullanmak için pozisyon aldı.

 

“Kullanacağım.”

 

//ÇN; Weed hayvanları nasıl taklit etmişti ve Hwaryeong ve Mapan onu nasıl da tanımamışlardı hatırlayınız.

 

Weed sessizce skili aktif etti. Eder etmez hareket hızı çok hızlandı.

 

Fiüvfiüv fiüv! (Oradan oraya hareket ediyo)

 

Hamamböceği gibi yerde sessizce gezindi.

 

Weed heyecanı hissetti.

 

Bu mükemmel his!

 

Sürünme hızı konusunda weed ile yarışabilecek kimse yoktu.

 

‘Manyak bir şey bu.’

 

Sıradan bir şey olsa da bu, Weed gururlu hissetti.

 

Todeum büyük bir hisardı. Onlarca Rosenheim krallığının serabourg kalelerinin yan yana konulmuş hali gibiydi.

 

Ön keşif tamamlandı.

 

Weed suyun içinde yere uzanmış şekilde gizlenirken hedeflerini buldu.

 

En uzun burcun yanında, gümüş unicornlar ve pegasus uçuyordu. Durum Tori'nin vampir ırkına sızması ve Morata şehrinde karargah kurmasına benzer durumdu, ama farklılıklar burada başlıyordu.

 

Vampirler zeminde yavaşça yürüyorlardı. Çoğu gözcülerden kaçınmak için insan formundaydı. Yine de görünen o ki bir damla kanla vampirler alana akın edeceklerdir.

 

Ancak, gümüş unicornların ve kırmızı pegasus'un hızları çok daha üstündü.

 

Todeum'un etrafında yarışırken kuyrukları ve yeleleri dalgalanıyordu.

 

Ve bazen, bazıları yerde kanatlarını açıp göğe yükseliyordu.

 

Weed patikayı kullanırken olabildiğince gizlendi.

 

Bedenini sakladığı yerin yakınında 10'dan fazla pegasus heyecanla geldi.

 

Dududuudud! (Eşeleme).

 

Weed'in bedeni sallandı.

 

Pegasus neredeyse 3 metre kadar uzaktaydı, ve vücudu bir troll kadar da genişti.

 

‘Çok çetin bir görev.’

 

Gerçi A zorlukta bir görevden de bu beklenirdi.

 

Pegasus ve unicornların kutsal/ilahi varlıklar olmasının yanında, ayrıca gökyüzü hayvanlarının özelliklerine de sahipti.

 

Eğer kovalamaya başlarlarsa şu anki kullandığı skili ile bile kaçamazdı.

 

 Bazen, weed patikada saklanırken, onun güzergahını koklarlardı. Bir an bile nefes aldırmadılar.

 

‘Önce, Todeum hakkında daha fazla öğrenmeli sonra da şu piçlerin sayısını bulmalı.’

 

Weed Todeum’un en ufak beyaz kalesine farkedilmeden sızdı.

Şatafatlı saray sayısız vampir işçiliği ile dekore edilmişti. Şamdan gümüşten, zırh altındandı, ayrıca heykeller ve duvar işlemeleri vardı.

 

**************************** 

Üstat Elware nin eserine şahit oldunuz.

Sanat statı 1 puan arttı.

Böylesine takdir edilen eseri kendi gözlerinizle gördünüz, çizim skili %28 arttı.

 **************************** 

 

Böylesi bir çizimi görmek bile skilini artırmıştı. Heykeller için de durum benzerdi, ama takdir görmüş sanat eserleri mevzusunda, görme sayesinde skil artması acayip yardımcı oluyordu.

 

Çizim skili başlangıç seviye 1'de olduğu için, artış çok fazlaydı.

 

Ustaların da ötesinde birinin yaptığı sanatı görmek çok nadirdi. Weed açısından, 650 sanat puanı kazanmıştı ve skili daha da fazla arttı.

 

Weed eserleri seyrederek kaleyi gezindi.

 

Heykellerin levelleri düşük ve yararı olmadığı için, başlangıç seviye çizim skili oldukça arttı.

 

-------------------------------------------------------------------------------------------

Başlangıç seviye çizim level 2 oldu. Boya ve diğer çizim malzemeleri kullanma yetisi.

Sanat daha detaylı icra edilebilir.

-------------------------------------------------------------------------------------------

   

Çizim skili hızla yükseldi.

 

Ancak Weed, bunların sınırlarını çok iyi bildiği için bu artışlardan hiç tatmin olmamıştı.

 

“İlk ve orta okuldayken ne kadar uğraşsam da çizimde hiç iyi olamadım.”

 

Çocukluğunda bir keresinde karikatürist olmayı hayal etmişti.

 

Elinden gelenin en iyisi ile çizim ve karalamalar yapmıştı ama ortaya saçma sapan bir şey çıkmıştı.

 

Çizim ile bir nesneyi ifade etmek onun için zor bir şeydi.

 

Hislerle ve oymacılık ile heykeller yapmak ile bunun arasında çok fark vardı.

 

Weed açısından durum böyleydi.

 

Tarihteki bir çok üstat gibi.

 

Dahi oymacılar başka temellere de ihtiyaç duyar.

 

Matematik, fizik, insan anotomisi, mimari ve icat bu temellerdi.

 

İster oyma olsun ister çizim, bunlar birçok alanda gerekliydi.

 

Nedeni basitti.

 

İstidat!

 

Weed o günden sonra çizimi terk etmişti.

 

Başlangıçta, skil hızlı büyüyebilir. Onun yüksek sanat ve kabiliyet statı ile, bu avantajlar onun çizimler yapmasına yardım edebilir. Ve maksimum, 6-7 başlangıç çizim seviyesine ulaşabilirdi.

 

Ama bunu pas geçmesi mümkün değildi.

 

Doğuştan gelen korkunç el yazısı ile, çizime çaylak seviyeden başlaması gerektiği görmezden gelinemezdi. Tabii ki skil bir yere kadar yardım edebilirdi ama o noktadan sonra kendi becerisi ile bir şey yapmalıydı.

 

Anladı ki çizimden başka alanlara yatırım yapmak daha iyiydi.

 

Pegasus ve unicornlardan kaçınmak için hala yavaşça salonda geziniyordu.

 

Lobinin orta yerinde, kırmızı bir tabut vardı.

 

“Bir vampir tabutu mu ki?”

 

Toktoktok!

 

Tabuta tıkladı.

 

“İçeride kimse var mı?”

 

Cevap yoktu.

 

Tabutu salladı.

 

“Boş mu?”

 

Sonra tabuttan bir hırlama sesi geldi.

 

“Keuhahang!”

 

Bir vampir şiddetle bağırdı. Ama kapaklar açılmadı.

 

Çok rahatsız ediciydi.

 

Uyuyan insanlar kaldırılmayı sevmezler.

 

Weed tabutu bıraktı ve kalenin kalanını kontrol etmeye devam etti. Sonuç olarak kalede yaklaşık 30 unicorn vardı.

 

‘30 tanesi bayağı zor olacak. Hayır hayır neredeyse imkansız.’

 

Weed kafasını salladı.

 

Geomchilerle birlikte olsa bile, 400 level üstü canavarlarla savaşmak için yeterli değildi.

 

Hasar güçleri fena değildi, ama maruz kalacakları sürekli hasar temel problemdi.

 

Zırh giymiyorlardı.

 

Unicornların boynuzları tarafından yaralanırlarsa kesin ölüm demekti.

 

Parça yıkımı sayesinde Weed en fazla 2 tanesiyle baş edebilirdi, ama kalanlar için bir şey yapamazdı.

 

Bu yüzden, karşılaştırıldığında hasar verme konusunda geride kalıyorlardı.

 

‘Şimdiye kadar 92 kişi öldürüldü, bu durumu daha da kötü hale getiriyor.’

 

tüm gün kalede kaldığı sırada weed önceden hazırladığı ekmeği yedi. Dışarıdaki unicornlar tarafından ölesiye yaralanmaktan kaçınmak için.

 

“Bu şartlardaki Todeumda, etkin şekilde savaşamayız. Unicorn ve pegasusları dışarı çekmemiz lazım.”

 

İlk bakışta yüzlerce grup vardı.

 

Todeumdakiler ve diğer yerler dahil sayı 2000 den fazla görünüyordu.

 

En küçük kalede, en az 30 unicorn görmüştü, toplam miktar devasa olabilirdi. Ki todeumda en az 40 kale vardı.

 

“Gidip ejderha yakalamayı yeğlerim.”

 

Nihayet weed mızmızlanmaya başlamıştı.

 

O zamana kadar gayet sessiz kalmıştı.

 

Görevleri tamamlarken ya da heykellerini yaparken veya hikâye anlatan insanları dinlerken, weed olabildiğince alçakgönüllü olmaya çalışmıştı.

 

Ama şuan bir çıkış noktası göremiyordu.

 

Weed’in düşüncesine göre, geomchiler ve diğer katılımcılarla birlikte dahi bu görevin altından kalkmanın imkanı yoktu.

 

Ejderhayla birlikte, yine aynı derecede zor olurdu muhtemelen, ama ufak da olsa bir umut vardı. Ucunda ölüm de olsa galibiyet de olsa sadece bir kez savaşmak vardı!

 

Ejderhanın nefesi ne kadar ürkütücü olsa da, tek bir saldırı ile, muhtemelen çok fazla zaiyatla, kazanabilirlerdi.

 

Ama unicorn ve pegasuslar küme halindeydiler.

 

Kullandıkları itemler ne kadar iyi olursa olsun nafileydi. Sayıca bayağı azlardı.

 

“Bir eseri canlandırabilirim, bu da bir avantaj olabilir.”

 

Ancak, Weed'in şimdiye kadar böyle bir niyeti yoktu.

 

Ne zaman bir eseri canlandırsa, 2 level düşüyor ve 10 sanat statı azalıyordu. Hesaplamıştı. Eşit şartlarda bir savaş yapmak için en azından 50 eser canlandırmalıydı, ve kaybı devasa boyutta olurdu.

 

“Unicornlarla denk olması için eserler klasik ya da magnum olmalı. Ek olarak, sadece burada kullanılabilir olmalarının yanı sıra, bu kadar kısa sürede böyle eserler yapabileceğimi sanmıyorum,”

 

Vampirlerin diyarı burası.

 

Eserler savaştan sağ çıksa bile, versailles kıtasına götürülemezlerdi.

 

“Siktiğimin görevi!”

 

Weed öfkeden kudurdu.

 

A zorlukta bir görev olsa da bu kadar zor olmamalıydı.

 

Kuzey keşfini yapan Oberon bile olsa bu durumda, Todeumda yarım günde katledilirlerdi.

 

Ödüller görevi karşılamıyor bile.

 

Bu görevin adı A derece zorlukta premium görev olmalıydı.

 

Her ne kadar S zorlukta bir göreve ulaşamasa da- ki S seviye görev kıtanın dengesini bozabilecek değerde. Bu aynı ölçüde bir görevdi.

 

Sıradan biri hüsrana uğrar ve çekip giderdi.

 

Ama Weed farklıydı.

 

“Bir şekilde bir yolunu bulmalıyım, bir çıkış yolu olmalı.”

 

Todeum'u keşfetmeye devam etti.

 

Günler geçti ama araştırmaktan vazgeçmedi. En ufak bir umut için bile olsa, kimsenin girmeye tenezzül etmeyeceği yerleri araştırdı.

 

Sonunda bir yer keşfetti.

 

Şehrin ortasında bir dere akıyordu, canavarların su içmek için toplandığı bir yer. Genellikle 10-12 canavarın olduğu gruplar.

 

Ancak belli bir zaman aralığına göre gelmiyorlardı, ki bazen yüzlerce grubun dereyi kullanmak için beklediği zamanlar olurdu.

 

“Bu durumda bile imkansız.”

 

Weedin hüsranı artıyordu.

 

Ama Todeum birçok kalenin toplamı kadar olduğu için savaşa uygun bir yer aramaktan vazgeçmedi.

 

Daha sonra karanlık bir kale keşfetti.

 

Bu; terkedilmiş güzel kırmızı, sarı ve hatta yeşil kalelerin arasından simsiyah bir kaleydi.

 

Artık, birçok kaleyi gezdikten sonra, bilgi toplamıştı.

 

Genelde kalenin ana girişinin yanında bir levha olur.

 

Kont Christopher'ın kalesi

 

Vikont* Burachya nın kalesi. // Kont’un bir alt rütbelisi, baronun bir üstü.

 

Weed kaledeki daha önemli yerler için devam etti.

 

Kalebe sahibinin kaldığı en geniş oda.!

 

Burada bile, koridorlarda dolaşan pegasus ve unicornlar vardı.

 

Sabret ve bekle.

 

Onlardan biri koridordan her gelişinde, yüksek ayak seslerini duyabiliyordu.

 

Sahibin odasına ulaşabilmek için weed uzun bir süre geçmelerini bekledi.

 

Ferah geniş odanın ortasında büyük siyah bir tabut vardı.

 

‘Kalenin sahibi olmalı.’

 

Weed gelip de tabuta dokunduğunda pek bir şey beklememişti. Sonra kulak tırmalayıcı bir ses duydu.

 

“Sevimli güzel kızları severim, eğer bir kız değilsen siktir git burdan”

 

Kasvetli ses çok defa kızları konu ederek konuştu.

 

Yüksek sesle vampir bağırması duymak beklenmedik olsa da, weed daha önce bu sesi bir şekilde duyduğunu hissetti.

 

Weed;

 

“Kimsin?”

 

“Ben mi? Benim gibi genç ve güzel birine saçma bir soru. Ama hiç de memnun kalmadım. İstirahat için yeni yatmıştım, o yüzden sana net şekilde söyleyeyim. Todeum'un yeni kontuyum ve ayrıca kudretli bir klanın da lorduyum.”

 

Kulağa ne şekilde gelirse gelsin, tanıdık bir sese benziyordu.

 

Weed boğazında bir yumruyla tabuta doğru;

 

“Ben Weed”

 

“….”

 

“Kimsin sen?”

 

Uzun bir duraksamadan sonra tabuttaki vampir;

 

“Kesinlikle Tori değilim.”

 

 //Kesin Tori değildir :D

DN: “Bölümümüz burada bitiyor. Ben düzenlerken çok keyif aldım. Umarım siz de okurken keyif almışsınızdır.”

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr