Kumo 84: Örümcek vs Ateş Ejderi (5)

avatar
3245 1

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo 84: Örümcek vs Ateş Ejderi (5)


 

Çeviri: İkarus Düzenleme: Sapphire

 

Tavana kaçabilmem gerçekten güzel bir şey, ancak şu anki durumum çok da iç açıcı değil. Tavandayken yerde olduğumdan daha yavaşım. Yerdeyken Yılan Balığının saldırılarından en yüksek hızımı kullanarak zar zor kaçınıyordum, tavanda iken hiçbir şansım yok.  Eğer yakın zamanda yere inemezsem, vurulup öleceğim.

 

Diğer bir açıdan Yılan Balığının keyfi de pek yerinde değil. Çoktan çok fazla mana harcadı. Eğer kalanın hepsini harcamak isterse maksimum 3 Ateş Nefesi ya da 16 Ateş Topu atabilir. Savaşın başladığı noktaya kıyasla çok daha az. Ancak hala beni tavandan düşürmeye yetecek gücü olduğunu düşünüyorum.

 

 Asıl soru yere kendim inebilecek miyim yoksa Yılan Balığı mı beni indirecek?

 

Anında koşmaya başladım ve en yakındaki duvara nişan aldım. Yılan Balığı bu anı bekliyormuş gibi yoluma ateş topu attı. Tavandayken sıyrılmam aşırı zor. Şu anda sarı staminamı düşünecek vaktim yok! Koşabileceğim kadar hızlı koştum ve hızla ateş topunun yolundan çekilmeye çalıştım. Otomatik SP Yenileme ve SP Kullanımını Azaltma'ya güvenmek dışında başka seçeneğim kalmadı. Sarı staminam tamamen bitmeden önce duvara yaklaşmak zorundayım.

 

Geri çekilerek ateş topunu atlatmayı başardım. Ancak geri çekildiğim için duvara öncekinden daha yakın değilim! Ve tabi ki de sarı staminam şuan daha az. İyi değil. Eğer sarı staminam biterse duvara yapışmak çok zor olacak. Ancak, ne pahasına olursa olsun ateş toplarından kaçınmaya devam etmeliyim.

 

Bütün bunları aklımda tutmama rağmen, altımdan gelen ateş topları varken planımın tıkır tıkır işlemesi mümkün değil. Sonunda, Sarı staminam dibe vurdu. Bir anda bir yorgunluk dalgası bedenimin içinden geçti ve acımasızca gelen bir ateş topu gözüktü.

 

Guh!

 

Buna karşı savunmamın hiçbir yolu yok, kendimi tavandan aşağı bıraktım. Ateş topu tam yanımda kendini patlattı, patlama nazikçe bedenime sürtündü ve beni sarstı. Havada bedenimi kontrol etmeye çalıştım ve bir iplik ateşledim. İpliğim duvara yapıştı, aynı anda başka bir ateş topu bana doğru yol almaya başladı. Tıpkı bir sarkaç gibi sallanarak inmeye başladım, tam vaktinde bırakarak kaynayan magma yerine katı zemine inmeyi başardım. Yere indiğim de bir ateş topu daha bana doğru yol almaya başladı. Düşmemin sağladığı hız ile yuvarlanarak sıyrılmayı başardım.

 

Bu gerçekten acıttı. Sarı staminam tamamen bitti, ama hala hareket etmek zorundayım. Yorgunluğum ve acım çok fazla, beni boğuyor. Acı Umursamazlığı ve Acı Toleransını kullanarak zorla acımı görmezden gelmeye çalıştım.

 

Kendimi bu kadar zorlamamın nedeni, Yılan Balığının başka bir Ateş Nefesi fırlatmaya hazırlandığını görmüş olmam.

 

Titreyen bedenimi tüm hızımla ileriye fırlattım. Kükreyen alevlerin ışığı etrafımdaki her şeyi parlak kırmızıya boyadı. Yakıcı bir ateş dalgası arkamdan bana yaklaştı, tüm hızımla koşmaya devam ettim ve başka bir ateş nefesinden daha ucu ucuna kurtuldum.

 

"Uzmanlık gereksinimi sağlandı. Yeteneğin, [Kaçınma (SV 6)] seviye 7'e yükseldi."   

 

Ateş Nefesini atlattıktan sonra nefeslenmek için biraz vaktim oldu. Sarı staminam tekrar dolmaya başladı.

 

Gelen başka ateş topu yok. Sonunda Yılan Balığının manası bitti. Uzun mesafe saldırılarını yitirdiği için karaya çıkmaya başladı, sonunda gerçek varlığını görebildim.

 

Yılan balığı gibi gözüken tek tarafı onun kafası. Geri kalanı Çin ejderhalarının vücutlarına benziyor. Ayrıca bütün manası bitmiş olmasına rağmen gözleri çok keskin bakıyor. Nedenini anlamasam da, beni kesinlikle düşman olarak görüyor. Belki en başında Yılan Balığı benim sadece manzarayı bozduğumu düşündü, ama savaşın ortasına doğru olay ciddileşmeye başladı, Ateş Nefesi kullandığı zaman savaş gerçekten ciddi bir hal aldı. Yılan Balığı bütün saldırılarını atlattığım için çok sinirli gözüküyor.

 

Şuan kaçmaya çalışsam bile bana izin vereceğinden şüpheliyim. Manası bitmiş olmasına rağmen hala staminası dolu. Öte yandan ben, basitçe hiçbir şeyim kalmadı.Sarı staminam bittikten sonra bile koşmaya devam ettiğim için Kırmızı staminam görmezden gelemeyeceğim kadar azalmış durumda. Oburluktan gelen depom hala bayağı dolu, yani yere yıkılmak gibi bir tehlikede değilim ama Yılan Balığı ile fiziksel savaş yaparsam kesinlikle kaybederim.

 

Kaçamam. Geriye sadece bir seçeneğim kaldı: Savaşmak ve kazanmak.

 

Statlarımızın sayılarını karşılaştırırsam, kazanmamın hiçbir yolu yok. Ancak benim statlarım tüm hikayeyi anlatmıyor. Dövüşmenin iyi bir şey olmadığını bilmeme rağmen sanırım bu dünyadaki en önemli şey dövüşme yeteneği.

 

Dürüst olursam, bu statlarla şuana kadar hayatta kalabilmiş olmam bir mucize. Bu mucize,tabi ki benim becerilerim sayesinde oldu. Eğer bütün becerilerimi tam potansiyalinde kullanırsam, devasa stat farkının üstesinden gelebilirim ve zar zor Yılan Balığı ile yakın güçte olabilirim. Statlarımız arasında büyük bir fark olsa da, bu sayılar her şeyi göstermiyor. Becerilerimi akıllıca kullanarak aramızdaki farkın üstesinden gelebilirim.

 

Artı, Yılan Balığının bütün becerilerini görebiliyorum. Şuanda manası bitti ve umursadığım sadece 3 şeyi var: Nişan Alma, Kaçınma ve Olasılık Desteği kombosu. Ayrıca Ejderha derisinin sağladığı saf savunma gücünü de aklımda tutmam lazım. Bu Ateş Ejderi becerisinin 3. seviye becerisi. Son olarak, devasa bedeninin sağladığı saf gücü hakkında da dikkatli olmam lazım.

 

Sadece ona bakarak bile zorlu bir düşman olduğu anlaşılıyor. Ancak benim hala bir gizli kozum var, benim en güçlü silahım: Ölümcül zehrim. Zehrime karşı hiçbir savunma statı işe yaramaz. Sert pullarına değdiği anda onları aşındırmaya başlayacak ve derisinden içine girerek seni ölü ve seğirir halde bırakacak. En sonunda, sadece becerilerime güvenebilirim. Bu şeyi aşmamın tek yolu becerilerimi kullanmak. Bu ayrıca onu gerçekten de aşabilirim demek.

 

İkimizde diğerimizin saldırılarına dayanamıyor. Tek bir saldırı ölüm demek, ve birimiz kesinlikle ölecek. Bütün bunların sonucuna karar verecek olan hamle....

 

Aynen bu şekilde, Yılan Balığı ile olan savaşımın 2.bölümü başladı, bu defa katı zeminde.

---------------------------------------------------

ÇN: Unutan varsa not düşeyim sarı stamina anlık kullandığı stamina,  Yani bazı oyunları oynarken adam bir süre hızlı koştuktan sonra dinlenmesi gerekir.

Kırmızı stamina yemek yiyerek kazandığı uzun süreli bir stamina, ne olduğunu bende biraz unuttum, sarı staminası biterse kırmızı stamina azalmaya başlıyor, ayrıca kırmızı stamina biterse ölebilir. unuttuğum bir şey varsa yorumlara yazarsınız.

Orta katmandaki balıkların nasıl gözüktüğüyle ilgili bir resim buldum, resim fan yapımı, yani tam olarak gerçek olmayabilir.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr