Kumo 121: Hadi Çabucak Unutalım

avatar
1843 8

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo 121: Hadi Çabucak Unutalım


--- Hadi Çabucak Unutalım

 

Ye.

Ye.

Ye.

Acı.

Çok acı.

Acı, biraz tatlı ve biraz üzücü.

 

Günaydın.

Sabah mı değil mi bilmiyorum ama bugün de güvenli bir şekilde kalkabildim.

 

Ne yazık ki, çok kullanışlı "Paralel İrade" uyurken sırayla kullanılamıyor.

Ne kadar irade olursa olsun sonuçta bir tane vücut var.

Bu yüzden vücudum uyursa bilincim de uyuyor.

Buna çare yok.

 

Dün, Şeytan Tanrı olan D'yle konuştuktan sonra bir süre dalgındım.

"Bilgelik"i elde ettiğimde varlığı doğruluyabilmiş olsam da, benimle öyle konuşacağını hiç düşünmemiştim.

Gerçi onun hakkında anladığım tek şey çok tehlikeli olduğuydu.

Un.

Anlamadığım şeyi anladım.

 

Gizemler yine arttı.

Akıllı telefon, akıcı Japonca, siyah adam.

Siyah adamın kim olduğunu bilmesem de, sanırım bu dünyadan bir insan.

D'ye gizemli bir dille konuştu, bu yüzden konuştuğu dil muhtemelen bu dünyanın diliydi.

Ama öyleyse, bir sorum var.

D neden Japonca'yı akıcı konuşabiliyor?

 

Hepsini geçtim asıl akıllı telefonun olması garip.

Nereden bakarsam bakayım o bir telefondu.

Bu dünyanın teknolojisinin ne seviyede olduğunu bilmiyor olsam da, benimkiyle aynı seviyede olsa bile farklı bir dünyada tamamen aynı şekilde bir akıllı telefon yapılabileceğini düşünmek zor.

Peki o zaman o akıllı telefon Dünya'nın ürünü müydü?

 

Öyle düşününce D'nin neden Japonca'yı akıcı konuşabildiğini anlayabiliyorum.

O Japonya'da.

Şu anda Japonya'da olup olmadığını bilmiyorum ama Japonya'ya gittiğinden eminim.

 

Aslında, cennetin sesi ve değerlendirme sonuçlarının ikisinde de Japonca konuşuluyor.

Bu dünyada doğal olarak kullanılan Japonca konusunda garip hissetmeliydim.

Sadece Japonca bildiğimden bana uyduğuna ikna oldum ama muhtemelen yanılıyorum.

Japonca yapan D'ydi.

 

Şüpheli olan gizemli bozuk metin becerisi.

Bu becerinin farklı dünyanın dilini Japonca'ya tercüme etme fonksiyonu olabilir.

Eğer öyleyse siyah adamın konuşmasını anlıyor olmalıydım, yani yanılıyorum.

Lakin sistemle alakalı sesler ve görüntüler Japonca'ydı.

Bunlar olası gibi görünüyordu.

Bu beceride çeşitli sırlar sıkıştırılmış olabilir.

 

Oraya kadar iyi olsa da gerisini anlamıyorum.

Yönetici denen varlık da ne? Cidden beni sadece bir eğlence olarak mı görüyor?

Bilmiyorum.

 

Hmm.

Durum kötü.

İş giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Ben böyle değilim.

Burada her zamanki ben gibi olmalıyım, bilmediğim şeyler bilinmeyen olarak kalmalı.

 

Onun Şeytan Tanrı olup olmadığını bilsem de, birazcık izlemekten zarar gelmez.

Utanç verici bir hayat yaşama niyetinde değilim.

Ah, özür dilerim.

Popomun yandığı kısmı çıkartalım.

 

Pekala, amacı her neyse ben benim.

Bundan sonra daha çok kendim gibi yaşamalıyım.

Aynen öyle.

Hadi öyle yapalım.

 

Şimdilik D'yi unutalım

çünkü siyah adamın karışmayacağını söyledi, yani unutmakta sorun yok.

 

Ama D "Bilgelik" becerisini bir ödül olarak verdiğini söylemişti.

Belki de, ona teşekkürlerimi iletmeliyim.

... Şeyy.

Eğer bir daha gelirse o zaman söylerim.

'Sonra' demişti.

 

Tamam o zaman keşfe yeniden başlayalım.

 

Vücuttan Sorumlu, dün ben dalgınken Ateş Ejderhası'nı yedi.

Tadı beyaz balık ve tavuk karışımı gibi bir şeydi.

Lezzetliydi.

Ama sonuçta baharat olmazsa olmaz.

Şu ana kadarki iştah kesici canavarlardan daha lezzetli olsa da, biraz sevmedim.

Ah, kedi balığı yediğimden beri bir sürü lezzetli şey yedim. Bu yüzden arzularım ortaya çıkmış olabilir.

 

Tadı böyle hissettirse de, büyüklüğü de iyiydi.

O kadar büyüktü ki, ölümcül dövüşüm sırasında oldukça azalan SP depolarım tamamen dolmuştu.

İsraf olduğundan SP'mi beceri ustalığı kazanmak için tükettim ve bunu yaparken de geri kalanları yedim.

 

Eğer "Uzay Büyüsü"nün seviyesi artarsa eşya kutusu gibi bir büyü öğrenebilecek miyim?

Bunun başta gereksiz olduğunu düşünsem de, böyle büyük bir şeyle tekrar karşılaşırsam hepsini yemek zor olur.

Çünkü arkada bırakmak istemiyorum, eğer yiyemediğim parçaları yanıma alırsam çok güzel olur.

 

Bu arada Gölge Batağı, eşya kutusunun yerini alamaz.

Eğer içine bir şey konulursa geri çıkartılamaz.

Bu cidden garip bir büyü.

Yani "Gölge Büyüsü"nün kendisi bile bayağı garip.

Hem saldırı becerisi hem de kullanışlılığı var.

Kullanışlı olması için seviye 6 yükselmesi de sıkıntıydı, yani geç serpilen bir yetenekti.

Ayrıca, geç serpilen derken serpilen şey de garipti.

 

"Gölge Büyüsü" seviye 10 olduğunda "Karanlık Büyü"ye evrimleşecek veya türeyecek mi?

Muhtemelen olacak ama çoktan en yüksek seviye "Karanlık Büyü"yü elde eden ben cazibesini pek hissetmiyorum.

"Cehennem Büyüsü"nün yüksek gücü yüzünden istenildiği gibi kullanılamama zayıflığı var. Bu yüzden orta saldırı gücü olan bir büyü almaya hazırım.

 

Ancak, Ateş Ejderhası'nı yendiğimden orta tabakada bana gerçekten de düşman kalmamış olabilir.

Hadi durum buyken orta tabakayı aşalım.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44299 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr