Kumo S17: Bir Ses Harabe Hakkında Bilgi Veriyor

avatar
2884 5

Kumo Desu ga, Nani ka? - Kumo S17: Bir Ses Harabe Hakkında Bilgi Veriyor


Kumo S17: Bir Ses Harabe Hakkında Bilgi Veriyor

 

Hugo saldırdığından beri, etraf bayağı sessiz. Ancak o kaza bazı şeyler hakkında daha farklı düşünmemi sağladı. Bu dünyanın japonya ile aynı olduğunu düşünemem. Burası tehlikeli bir dünya, her an canım bilinmeyen şeyler yüzünden tehlikede olabilir. Ancak, derinlerde değişmek istemiyorum. Bu saf bir düşünce olabilir, özellikle de olan şeylerden sonra ancak Japonya’da öğrendiğim ahlak tamamen terk etmek istediğim bir şey değil. Ayrıca, etrafta dolaşıp gördüğüm herkesi öldürmek de istemem.

 

Böyle söylesem bile, kendimi korumaya çalışmalıyım. Saldırıya uğradığım zaman, etrafımdaki insanları çok fazla endişelendirdim. Bunun için çok büyümüş olmasına rağmen bana yapışan Sue sağlığım hakkında çok endişeli, tabii ki Katia ve Yulie’de öyle. Katia saldırıya uğramam hakkında özellikle çok tedirgin görünüyor, tahmin ettiğimden daha da fazla.

 

“Saldırıya uğradığını duyduğumda, aklım tamamen boşaldı, çok fazla panikledim,” dedi bana.

 

Eğer böyle bir şey Katia’ya olsaydı muhtemelen ben de aynı tepkiyi verirdim. Bunu ona söylediğimde bir nedenden dolayı kafasını eğdi ve mırıldanmaya başladı.

 

“Cidden? Cidden, beni? Bu doğru olamaz, değil mi?”

 

Bu da neydi? Bunun hakkında biraz endişeliyim.

 

Ancak, onu çok fazla endişelendirdiğim bir gerçek. Dürüstçe, eğer Bayan Oka gelmeseydi, büyük ihtimal Hugo orada beni öldürürdü. Bunun hakkında düşünmek beni endişelendiriyor. Ölüm korkutucu.

 

Bu yüzden,  güçlü olmaya karar verdim. Bu zamana kadar, güçlenmek hakkında proaktifdim ama bundan daha ciddi olmam lazım daha fazla beceri puanı harcamalıyım, daha kullanışlı gözüken becerileri seçmeli ve onları geliştirmeliyim.

 

Müfredatımızın bir parçası olarak canavarlar ile savaşıyoruz. Çok çalıştığım için, gerçek bir savaş tecrübem olmasa da onları kolayca yenebiliyorum. Ancak tecrübe puanları kazandım ve seviye atladım. Artık Hugo’nun bana saldırdığı zamanki gibi seviye bir değilim.

 

Bedenim olgunlaştığından statlarım çok fazla büyü üzerine olmaktan daha dengeli olmaya geçti. Çünkü bedenimi daha güvenilir bir şeye geliştirdim. Fiziksel statlarım Büyü statlarıma yetişti. Şu anda hem büyü hem de kılıç yeteneğim en üst seviye denilebilir. Buna rağmen eğitime devam ediyorum.

 

Güçlü oldum. Artık bunu hissedebiliyorum. Ancak bendene güçlü birini tanıyorum. Hiçbir zaman o yüce yüksekliğe ulaşabileceğimi sanmıyorum ancak kendimi onun yakınına itebilirim

 

Sanırım güçlü olduğum için arzumu keşfettim. Normalde, kendi hayatımı korumak için güçlü olmak istiyordum. Ama artık benim için değerli olanları da korumak istiyorum. Başta Sue ama yakınımda koruyabileceğin güçsüz biri yok gibi görünüyor. Yine de, başka bir şey olursa kendime güvenebilecek kadar güçlü olmak istiyorum.

 

Zamanla, korumak istediğim kişilerin listesi sadece yakın arkadaşlarım olmaktan çıktı. Önceden uzaktan bana hayranlık duyan öğrenciler, Paltun’dan başlayarak bencilliklerini aştılar ve bana açılmaya başladılar. Hala arkadaş diyeceğim kadar yakın değiller, ancak onları koruyabilirim, ve onları korumak istiyorum.

 

Son zamanlarda, acaba kraliyetten olanlar bu şekilde mi hissediyor diye düşünüyorum. Abim, Julius, Kahraman, bu duyguları kalbinde tutarak mı savaşıyor? Böyle düşündüğüm zaman kendimi ona biraz daha yakın hissediyorum.

 

Akademiye geldiğimden beri abimi göremedim. Şu anda nerede olduğunu veya ne yaptığını bile bilmiyorum. Şeytan ırkının son zamanlarda biraz hareketli olduğunu duydum ancak bu akademi dışarıya kapalı, dışarıdan çok fazla haber girmiyor, şu anda şeytanlar ile savaşıyor olması mümkün. Eğer kardeşim, Julius’dan bahsediyorsak endişeye gerek yok ama hala şeytanların hareketliliği hakkında endişeliyim.

 

Bayan Okazaki’yi de görmedim, belki de şeytanların hareketlerindeki artış yüzünden. Önceleri, zaman zaman sınıfa gelirdi ancak geçen yıldan beri bir kere bile gelmedi. Bazen kampüste onu görüyorum yani hala bu yeri operasyonları için bir üs olarak kullandığını biliyorum ancak onu görmediğim zamanlarda ne yaptığına dair hiçbir fikrim yok.

 

Görmediğim bir kişi daha var. Hugo bana saldırdığından beri onu bir kere bile görmedim. Akademide olup olmadığını bile bilmiyorum. Saldırdıktan hemen sonra buralarda ve kampüsün etrafında görüldüğünü duyuyordum, ancak geçtiğimiz birkaç yılda hiç duymamaya başladım. Muhtemelen artık akademide değil.

 

O olaydan sonra Hugo için endişelenmedğimi söylesem yalan söylemiş olurum. Şimdi bile yaptıkları için onu affedemiyorum. Aynı anda biraz da olsa ona yakınlık duyuyorum. O kadar fazla gücü vardı ki içinde boğuluyordu ve hepsini kaybetti. Onun gibi biri için güç her şeydir, bütün gücünü kaybetmek, sahip olduğu her şeyi kaybetmek ile aynı şey olmalı. Safça davrandığımı biliyorum ama yine de onun için üzülmeden edemiyorum.

 

Bayan Okazaki’de Hugo’da buralarda değil, geçen günler şaşırtıcı şekilde sakin. Derslere katılıyorum, Sue ve diğerleriyle sohbet ediyorum, boş vakitlerimde de antreman yapıyorum. Bu şekilde günler geçti. O kadar sakindi ki şeytanların gerçekten hareketli olup olmadıklarından şüpheleneceğim.

 

“Gereksinimler karşılandı. [Kahraman] unvanını kazandın, [Kahraman (SV 1)] ve [Parlak Büyü (SV 1)] becerilerini almaya hak kazandın.”

 

Ses sakinliği böldü.

 

“Huh?”

 

Sınıfın ortasındayım, ve görünüşe göre şaşkın sesim biraz fazla çıktı.

 

“Slaine,” Sordu öğretmen, “Sorun ne? Anlamadığın bir şey mi var?”

 

Aklım o kadar telaş içinde ki onun sesi yanımdan geçip gitti.

 

“Slaine? Slaine!! Ne oldu?!”

 

Bu noktada, suratım tamamen soldu. Sonuçta, bu garip değil mi? Sadece bir insan kahraman unvanına sahip olabilir ve sadece bir tane kahraman olabilir. Unvanlar da, bir kez alındığında vazgeçebileceğin bir şey değil, değil mi? Diğer bir değişle, kahraman unvanından vazgeçemezsin, hayatta olduğun sürece.

 

Yani bu demek ki, o şey oldu. İnanamıyorum. İnanmak istemiyorum. Unvan açıkça stat ekranımda listelendi.

 

Bu gün, bir kahraman öldü ve başka bir tane doğdu.

 

(Çn: Bu bölümden savaş 3’e kadar olan bölümleri çok uykum varken çevirdim normalde tekrar okuyup düzenlerdim ama bu defa yapmayacağım, düzenleyici halledebilir umarım. Bir kaç nedenden dolayı çeviri bırakmaya karar verdim, ilk neden, çok fazla vakit alıyor olması, diğerlerini bilmiyorum ancak ben bütün bölümü elle yazdığım için uzun sürebiliyor. İkinci neden, açıkçası attığım bölümün çok sonra siteye ulaşması biraz şevkimi kırdı, en başından(77.bölüm) beri bir iki sefer hariç sitede bölümü gördüğüm anda diğer bölümü atıyordum. Ama en önemli neden okulların başlıyor olması, önemli bir yıla giriyorum ve muhtemelen ilk iki neden olmasaydı bile burada çeviri bırakırdım. Serinin silinmesini istemiyorum, umarım çevirecek biri bulunur. Herkese iyi okumalar.)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44262 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr