King of Gods - Bölüm 449 - Gözün Değişimi (1)

---

Köyün üstündeki koyu gri teller, bir mil genişliğindeki alanı çevreleyen, soğuk ışıltılı örümcek ağları gibiydi.

 

Otuz altı yetiştiricinin oluşturduğu ağ, içindekileri kafese kapatılmış kuşlar haline getirdi, kanatları olsa bile onlar için bu kafesten çıkmak imkansızdı.

 

Ejderha Öldürme İttifakının üyeleri umutsuzluk içerisindeydi.

 

Demir Bulut Ölüm Ağı hayal ettiklerinden daha muazzamdı ve bu ağdan kurtulmak için yaptıkları ilk deneme başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

 

“Bulut alanı Demir Ejderha İttifakı tarafından yönetiliyor ve bu ne kadar uzun sürerse, kaçma şansımız o kadar azalacak.”

 

Prenses Jin sinirden kudurdu fakat hiç kimse paniğe kapılmasın diye sakinmiş gibi davrandı.

 

Demir Ejderha İttifakı avantaja sahipti ve saldırmak için aceleci değillerdi, belli ki tek seferde bu işi bitirmek istiyorlardı.

 

On Sekizinci Çekirdek Kıdemli – şişman kel – şaşı göz. Gözleri ara sıra soğuk bir şekilde alevleniyordu.

 

“Ejderha Öldürme İttifakının köpekleri kaçmak istiyorlarsa bunu aşmak zorundalar fakat benim tek yapmam gereken savunma yapmak.”

 

Şişman kel sinsi bir gülümsemeyle arkasındaki dağa yaslandı.

 

Tabi ki, Ruhsal Algısıyla altındaki köyü taramayı unutmadı. Onun hedefi mavi saçlı genç, “Zhao Feng” di.

 

Demir Ejderha İttifakının üst Saray Lordu, Bir Numaralı Öldürme Emri yollamamış olsaydı, On Sekizinci Sarayın bütün gücünü kullanmazdı.

 

Aslında, önceki tecrübelere göre, Bir Numaralı Öldürme Emri verilenler bir sarayın tek başına halledebileceği kişiler değildi.

 

“Hmm?”

 

Şişman kelin Ruhsal Algısı bir odaya kitlendi.

 

Odanın içinde, sessizce uyuyan mavi saçlı bir genç ve onun yanında uyuklayan küçük bir kedi vardı.

 

Dışarıdaki ölümler ve savaş onları etkilememiş gibi gözüküyordu.

 

Şişman kel yüzünün garip bir ifadeye bürünmesine engel olamadı. Bir Numaralı Öldürme Emrinin hedefi, bu aşırı derecede genç olan çocuk muydu?

 

“Herkes Ejderha Öldürme İttifakının bir sonraki saldırı dalgasında düzgün bir savunma yapsın ve sonrasında saldırıya hazır hale gelin.”

 

On Sekizinci Çekirdek Kıdemli, Ruhsal Algısını geri çağırdı ve zafer çoktan ellerindeymiş gibi yüzü biraz daha gülümsemeye başladı.

 

Aceleci hiçbir harekette bulunmadı, Demir Bulut Ölüm Ağıyla savunma yapmayı sürdürdü.

 

Bu en kolay taktikti, en az bedelle en iyi sonucu almak.

 

“Öldürün~~~~~”

 

Öncekinden daha ateşli olan, Ejderha Öldürme İttifakının ikinci saldırı atağı başladı fakat bu saldırı sırasında Demir Ejderha İttifakının karşı saldırısıyla karşılaştılar ve bir düzineden daha fazla adam kaybettiler.

 

Weng~~

 

Koyu gümüş teller çok geçmeden, hiçbir şey olmamış gibi kendilerini yenilediler.

 

Köydeki Gerçek İnsanlar; Prenses Jin, Kıdemli Jiang ve gri cüppeli bir adamdı.

 

Bu Ejderha Öldürme İttifakının sadece üç desteğe sahip olduğu anlamına geliyordu.

 

“Prenses Jin, eğer İhtiyar Su gelmezse, hızlıca saldırmayı başarabilirsek bile öleceğiz. On Sekizinci Çekirdek Kıdemli daha saldırıya geçmedi bile.”

 

Gri cüppeli Gerçek İnsan ağzındaki kanları silip, kafasını acı bir şekilde salladı.

 

Bir Gerçek Mistiğin savaş gücü savaşın seyrini değiştirmek için yeterliydi.

 

“Jin’er, hızlıca İhtiyar Su’yu buraya getir, aksi takdirde akla hayale sığmayan şeyler yaşanacak.”

 

Kıdemli Jiang baskı yapmasına engel olamadı.

 

Prenses Jin acılı ağlamasını içine attı. Ustası iyileşmesinin kritik bir anındaydı ve aceleyle dinlenmesini bırakırsa, bu temeline büyük zararlar verecekti.

 

Prenses Jin’in sıkıntılı olduğu bu anda, köyün derinliklerinden derin bir kükreme sesi geldi.

 

“Jin’er, paniğe kapılma. Birazdan yanınıza geleceğim!”

 

Okyanusun karşı tarafından gelen bir ses duyulur gibi oldu.

 

Wu~

 

Köyün etrafında düzensiz bir fırtına esti ve Cennet Toprak Yuan Qi’sinin hareketlenmesine neden oldu.

 

Bu karşı konulamaz güç, On Sekizinci Çekirdek Kıdemlinin yüz ifadesini çarpıcı bir şekilde değiştirdi ve herkesin kalbini titretti.

 

“Gerçek Lord!”

 

“Ejderha Öldürme İttifakından İhtiyar Su gerçekten burada mı?”

 

Demir Ejderha İttifakından Gerçek Ruh Alemi ustaları panikledi fakat oluşan bu korku sıradan bir Gerçek Lordla yüzleşmenin oluşturduğu korkudan daha farklıydı.

 

Wuhu~

 

Etrafı kırmızı yeşil alevlerle kaplı olan beyaz sakallı bir kıdemli köyün üzerinde süzülüyordu.

 

Crack!

 

Kıdemli avuç içini ileriye doğru ittirdi ve göz kamaştırıcı bir ışık patlamasıyla, koyu gri tellerde on metrelik geniş bir delik açtı.

 

“İhtiyar Su!”

 

“İhtiyar Su burada!”

 

Köyden neşeli bağırışlar duyuldu.

 

Bu gelen, Ejderha Öldürme İttifakının lideri, İhtiyar Su idi. Bulut alanında, bir elin parmaklarıyla sayılabilen Gerçek Lordlardan biriydi.

 

“Bu Su Tianchen, Gök Rüzgar Köşkünün Büyük Kıdemlisiydi ve Güçlü Demir Ejderha Ülkesine karşı yapılan direnişlere yıllar boyunca liderlik etti.”

 

“Temeli hasar görüp, gücü Gerçek Mistik seviyesine gerilememiş olsaydı, biz şu an büyük ihtimal korku içinde kaçıyor olurduk.”

 

Demir Ejderha İttifakından birkaç Gerçek Ruh Alemi ustası kendini şanslı hissetti.

 

“Hahaha, Su Tianchen, bu Kıdemliye hala ne kadar gücünün olduğunu göster.”

 

Şişman kel, elinde kemikten yapılmış beyaz bir kılıç belirdiğinde güldü. Bir “weng” le kemik kılıç, onu daha kötü ve soğuk bir hale getiren, karanlık alevler çıkardı.

 

“Kötü Alev Kılıcı!”

 

On Sekizinci Çekirdek Kıdemli beyaz kemik kılıcını büktü.

 

Qiu----

 

Kırmızı ve yeşil alevlere eşlik eden, düzensiz fırtına rüzgarları “İhtiyar Su” ya doğru hızlanarak gitti.

 

Şişman kelin saldırısı inanılmaz derecede kurnazcaydı, sadece İhtiyar Su’ya odaklanmamıştı, kasti olarak Ejderha Öldürme İttifakının üyelerini de hedef almıştı.

 

“Utanmaz piç!”

 

Kollarını dalgalandırmasıyla beraber etrafında yeşil bir girdap oluşurken, İhtiyar Su çok sesli bir şekilde kükredi.

 

Bu yeşil girdap hızlıca saldırılarını yutup, köydekileri korudu.

 

Bu ikisinin savaş gücü Gerçek Mistikliğin zirvesine yakındı. Savaşlarının ardından kalan kalıntılar Gerçek İnsanları bile korkutacak cinstendi, Gerçek Ruh Aleminin altındakiler için ise bir felaketti.

 

Korkunç bir sonuçtan kaçınmak için, İhtiyar Su daha fazla enerji tüketip, daha fazla Gerçek Ruh Qi’si dolaşımı yapmak zorunda kaldı.

 

Boom boom bam----

 

İhtiyar Su ve şişman kel, havada karşılıklı olarak saldırıda bulundular.

 

Bu zaman aralığında, İhtiyar Su şişman kelin bütün saldırılarını etkisiz hale getirdi fakat bu süreçte daha fazla enerji harcamak zorunda kaldı.

 

Boom---

 

Gökyüzüne kavurucu bir yeşil ışık ateşlendi ve Demir Bulut Ölüm Ağını delip geçti.

 

“Wah!”

 

Onlarca metre geriye ittirilip, ağzından kanlar gelirken On Sekizinci Çekirdek Kıdemli derinden öksürüyordu.

 

“Gerçek Mistik seviyesine gerilemesine rağmen, o hala Gerçek Lord ustalığına sahip. Onunla tek başıma savaşamam.”

 

Şişman kel şaşırmamıştı.

 

Sekizinci Kıdemlinin geriye ittirilmesini gören Ejderha Öldürme İttifakı üyeleri neşe içinde bağırdılar.

 

“Herkes benimle gelsin, buradan çıkıyoruz~~~”

 

İhtiyar su, anında Ejderha Öldürme İttifakı üyelerini organize etti.

 

Prenses Jin aniden bir şeyi unuttuğunu fark etti ve birisinin Zhao Feng’i taşımasını emretti.

 

Savaş hala devam ediyordu fakat Zhao Feng hala derin bir şekilde uyuyordu.

 

Küçük hırsız kedi, gözlerini fırıl fırıl döndürüp, dostlarını ve düşmanlarını inceliyordu.

 

“Çıkmaya hazır olun!”

 

Prenses Jin Zhao Feng’i koruyup, bir başka saldırı atağını başlattı.

 

İhtiyar Su’nun gelmesiyle, Demir Bulut Ölüm Ağında anında iki tane delik açılmıştı.

 

On Sekizinci Çekirdek Kıdemli bunu gördüğünde paniğe kapılmadı aksine gülümsedi ve “Eğer şimdi ortaya çıkmayacaksanız, ne zaman saldıracaksınız?” dedi.

 

“Hehe, bu savaş çok sıkıcı. Bu Kıdemliyi neredeyse uyutacak.”

 

Gökyüzünde zayıf bir kadın kahkahası duyuldu.

 

Shua!

 

Geceleyin, bir ağacın üzerinde ince bir silüet belirdi.

 

Orada kim var!?

 

Arkalarına döndüklerinde, Ejderha Öldürme İttifakındakilerin adım atışları sıklaştı.

 

Arkalarında, bir anda gizemli bir kadın belirdi. Şehvetli görüntüsü ve siyah elbisesi gecenin karanlığına karışıyordu.

 

Hiç kimse bu gizemli kadının köye ne zaman geldiğini bilmiyordu. Telaş içindeki İhtiyar Su bile geldiğini fark etmemişti.

 

“O sensin…. Demir Ejderha İttifakının Onuncu Çekirdek Kıdemlisi!”

 

İhtiyar Su’nun gözleri soğuk bir şekilde parladı ve karşısındaki kişiyi tanıdı. Bu ikisinin daha önce karşılaştığı açıktı.

 

Onuncu Çekirdek Kıdemli!

 

İki taraftan da insanların, kalpleri titredi.

 

Herkes, Demir Ejderha İttifakının sahip olduğu otuz altı Çekirdek Kıdemliden neredeyse hepsinin Gerçek Mistik seviyesinde olduğunu biliyordu.

 

Ama bu otuz altı Çekirdek Kıdemli arasındaki, ilk onlunun korkutucu tarzları vardı ve standartlara göre değerlendirilemezlerdi.

 

Bu Onuncu Çekirdek Kıdemli Gerçek Mistikliğin zirvesine ulaşmıştı ve eğer birkaç ay önceki Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında bulunsaydı, sadece Yu Tianhao onun rakibi olabilirdi.

 

“Hehe, Su Tianchen, görünüşe göre yaraların iyileşmiş ama savaş gücünün sadece %30’unu kullanabiliyorsun.”

 

İnce siyah elbiseli kadın hafifçe gülümseyip, bir “Shua!” ile ortadan kayboldu.

 

“Bunun hakkında düşünme bile.”

 

Prenses Jin’in önünde beliren parlak bir ışık parıltısına dönüşürken, İhtiyar Su gürledi.

 

Qiu---

 

Bir anda, Prenses Jin’e doğru keskin bir hançer fırlatıldı.

 

Daha doğrusu, Prenses Jin’in önündeki Zhao Feng’e doğru.

 

Ding!

 

Bu kritik anda, gelen hançeri İhtiyar Su durdurdu.

 

Shua!

 

Siyahlar içindeki ince kadın tekrar kayboldu. Keskin hançeri bir ark şeklinde fırlarken, Prenses Jin’in arkasında ortaya çıktı.

 

Bu sefer saldırısı aynı anda hem Prenses Jin, hem Zhao Feng ve hem de İhtiyar Su’yu kuşatıyordu.

 

“Öldürme arzusu güdüyor….”

 

Uyuyan Zhao Feng gözlerini çok az açmayı başardı ve mavi saçları hafifçe dalgalanmaya başladı.

 

Bam!

 

İhtiyar Su bir kez daha aceleyle müdahale etmeye çalıştı ve Prenses Jin ve Zhao Feng için canlı kalkan olurken, vücudundan yeşil bir ışık dalgalanması çıktı.

 

“İhtiyar Su!”

 

“Usta~~~~!”

 

Prenses Jin’in yüzü soluk beyaz bir hal aldı ve gözleri kırmızıya döndü.

 

İhtiyar Su’nun göğsü kanlara büründü ve hafifçe sallandı.

 

“Su Tianchen, zayıf noktan değişmemiş. Bu kadar duygularınla hareket etmeseydin, tuzağımıza düşmezdin.”

 

Onuncu Çekirdek Kıdemlinin yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi.

 

Bu sırada, Prenses Jin’in dizlerinde uyumakta olan Zhao Feng gözlerini uykulu bir şekilde açmayı başardı.

 

Belki de, bir dış güç tarafından uyandırıldığı için sol gözü titremeye başladı. Dondurucu gölet ara sıra buzdan suya ve sudan buza, ileri-geri değişimlere uğradı. Ara sıra da gök mavisi rengine büründü.