Bölüm 433: RUH

avatar
12873 29

King of Gods - Bölüm 433: RUH


Bölüm 433 - Ruh

Shua!

Lu Tianyi’nin figürü kanyonun içini aydınlattı ve onun Yuan Qi’sinin görkemini Yüce Ağaç Yao yakınında hissetti ve lanetledi.

“İnsan bundan kaçamayacağız gibi duruyor.”

Yüce Ağaç Yao acı bir ses tonuyla konuştu.

Zhao Feng, Lu Tianyi’nin gelişiyle Yüce Ağaç Yao’da bir tehlike duygusunun oluştuğunu biliyordu.

Yüce Ağaç Yao güç olarak zirvede olsaydı Lu Tianyi ile çarpışabilirdi fakat Hükümsüz Tanrı Koruması tarafından vurulduktan sonra, ana gövdesi ortaya çıkmıştı.

Dahası üç mezhepten gelen saldırılarla yüzleşmek için Ağaç Ruhu Esansının büyük bir kısmı kullanılmıştı, yani eskisi kadar güçlü değildi.

“Bu Lu Tianyi cidden güçlü. Çekirdek Köken Alemindekilerle çarpışacak yeteneğe sahip ve benim baş edemeyeceğim birisi.” Zhao Feng derin bir iç çekti.

Bundan önce, Zhao Feng Gerçek Lordların onundan fazlasını yaralamıştı fakat bunu gerçekleştirebilmesinin asıl sebebi Yüce Ağaç Yao’nun korumasına sahip olmasıydı.

Teke tek bir savaşta,Ye Yanyu veya Zhuang Wan’er ile yüzleşme konusunda kendisine çok güvenmiyordu. Sonuçta, bu ikisinin savaş gücü en azından Demir Kan Mezhebinin Patrik Vekiliyle karşılaştırılabilirdi ve onlar Çekirdek Köken Alemine yarılamış birisine kafa tutabilirlerdi.

Lu Tianyi’nin gücü başka bir seviyeye ulaşmıştı.Tanrı’nın Ruhsal Gözü sayesinde ettiği kontrolle, Zhao Feng Lu Tianyi’nin her hareketinin toprak gücü içerdiğini gördü.

Lu Tianyi’nin garip rüzgarı sıradan bir şeymiş gibi parçalayabilmesinin nedeni buydu.

Ye Yanyu ve Zhuang Wan’er bunu yapamazdı.

“Ağaç Kardeş yenemeyeceğimiz biriyle savaşmamız gerekmiyor. Değerli Sarayın kalıntıları yakında ortaya çıkacak.Sen sadece bütün desteğini ver ve gerisini bana bırak.”

Zhao Feng’in sesi hala sakindi fakat aynı zamanda kendini tehlikede hissediyordu.

Değerli Sarayın Kalıntılarının çökeceği gerçeği kesin olmasaydı, Zhao Feng çoktan kaçmış olurdu. Geride kalma sadece ölüm manasına geliyordu.

Lu Tianyi ve diğer Gerçek Lordlarla kapışmak, bir Çekirdek Köken Alemi Hükümdarına meydan okumaya benziyordu.

Ölümle dans etmek ve bir hükümdara meydan okumak arasında bir fark var mıydı?

“İnsan bana çok fazla sürpriz yaşattın bile. Umarım aynı şekilde devam edebilirsin.”

Yüce Ağaç Yao’nun duyguları, Ağaç Özünün Ruhunu Zhao Feng’e yayarken dengeliydi.

Ne kadar enerji kullanıldığını bundan daha az önemseyeceği başka bir zaman olamazdı. Sonuçta evrenden silinmenin yanında bu, çok hafif bir bedeldi.

Bu sırada, Lu Tianyi Saf Ay Ruhu Mezhebinden dahilerle buluştu.

Üç mezhebin halini görmek Lu Tianyi’de şok etkisi oluşturdu:”Size ne oldu böyle?”

Onun dışındaki on Gerçek Lord, iki numaralı ve üç numaralı Gerçek Lord da dahil olmak üzere burdaydı.

Saf Ay Ruhu Mezhebi’nin yenilgileri Lu Tianyi’yi sinirlendirdi.

Üç mezhep arasında en çok kayıp veren Saf Ay Ruhu Mezhebiydi.

Yu Luo ölmüştü, Li Hong’un ölüden bir farkı yoktu, diğer Gerçek Lordalardan ve Mistiklerden ölenler de vardı.

“Kardeş Yu tam zamanında geldin. Senin gelmenle beraber bu veledi öldürmemiz neredeyse kesinleşti.”

Ye Yanyu çok keyifliydi.

Lu Tianyi daha da şaşırdı.Genelde sakin olan kız kardeş Ye öldürme arzusuyla dolup taşıyordu.

Çok Geçmeden Ye Yanyu yaşananları Lu Tianyi’ye anlattı.

“Cidden bunlar mı yaşandı!?”

Bunları duymak Lu Tianyi’yi sinirlendirdi.

En son ne zaman Saf Ay Ruhu Mezhebi’nin çekirdeğini oluşturan müritler bu derece bir aşağılanmaya maruz kalmıştı?

“Sen sadece sakin olup o piçi öldürmemi bekle.”

Gözleri ay kadar parlak bir hale gelirken, Lu Tianyi’nin miskinliği kayboldu. Gözlerinde kan çizgileri vardı ve Ölüm Tanrısı gibi görünüyordu.

Bu durumdayken, Lu Tianyi bir şey hissetti ve gökyüzüne doğru baktı.

Shua!

Ona doğru soğuk bir şekilde bakan, cennetlerden ve yeryüzünden oluşmuşa benzeyen mavi bir göz belirdi gökyüzünde.

“Bu şerefsizin göz soyu mu bu? Daha önce buna benzeyen herhangi bir şey görmedim de duymadım da.”

Lu Tianyi korku içinde zıpladı.Bunun Tanrı Gözlerinden birinin neslinden geldiğini düşündü.

Eğer bu göz Sekiz Muhteşem Tanrı Gözünün varislerinden olsaydı, Lu Tianyi bile ciddi bir tutum takınırdı.

Bu sırada, bulutların içindeki göz soğuk bir şekilde baktı ve tarifsiz bir baskı oluşturdu aşağıdakilerin üzerinde.

Lu Tianyi dışındaki herkes derin bir baskı hissetti.

Sonuçta Zhao Feng’in kendi zihinsel enerji seviyesi bile zirve seviye Gerçek Lordların derecesine erişmişti ve Ağaç Ruhu Esansının desteğine sahipti.

“Onun niyeti benimkisinden çok da farklı değil fakat anlayamadığım bir şey var gibi görünüyor.”

Lu Tianyi hareketsiz durmaya devam etti ve gözleri en üstünün hükmettiği altından aylar gibiydi.

Hareket etmemesine rağmen, Cennet ve Dünya Yuan Qi’sinden oluşan bir girdap etrafını sardı ve onun doğayla birleşiminden oluşan karşı konulamaz bir güç getirdi.

Yok edin!

Lu Tianyi’nin avucunda parlak bir altından ay belirdi ve gökyüzüne doğru ateş etti.

Üç mezhepten dahiler sersemlemiş bir şekilde nefeslerini tuttular.

Tam o sırada yaptığı hareketin gücü bir köyü yok edebilirdi, Cennetin Gözünün aurasını bile bastırıyordu.

Shuu----

Altın sarısı ay Cennetin Gözünün olduğu alanın üzerine yıkıcı bir güç getirdi ve üç-dört mil içindeki her yeri kuşattı.

Yüce Ağaç Yao bile bir titreme hissetti ve Yuan Qi’nin uğuldaması dallarının sallanmasına neden oldu.

Her şey sona erdikten sonra. Gökyüzündeki bulutlar yok olmasına rağmen Cennetin Gözü kusursuz bir şekilde duruyordu ve Lu Tianyi’ye şakacı bir tavırla baıyordu.

“Lu Tianyi, bu göz hükümsüz bir varlık ve Hükümsüz Tanrı Aleminin alt seviyesindeki saldırılar gerçekten onu yok edemez. Bunu yapmanın en kolay yolu, şu şerefsizi öldürmek.”

Chi Gui’nin cılız sesi duyuldu. Lu Tianyi’nin saldırısı oldukça güçlüydü fakat yanlış bir şekilde kullanmıştı ve havaya saldırmaktan bir farkı yoktu.

Ruh Dao’sunda uzmanlaşmadığı veya Zhao Feng’le kıyaslanabilecek göz soyu olmadığı sürece, Cennetin Gözünü imha etmek aşırı derecede zordu.

“Enteresan.” Lu Tianyi çok şaşkın görünmüyordu.

Cennetin Gözü ona yok edilemeyeceğine dair bir his vermişti fakat Lu Tianyi bu kadar çabuk pes eden birisi değildi.

Daha sonra Cennetin Gözüne başka bir saldırı parçası gönderdi, bunlar yakınındaki dahilerin titremesine neden oldu.

Ama bu girişimlerin hepsi başarısızlıkla sonuçlandı.

Cennetin Gözü hala yukarıdaydı ve üzerlerine daha fazla baskı uyguluyordu.

“Gülünç.”

Lu Tianyi daha fazla dayanamadı. Bir göz tarafından izlenmeye tahammül edemiyordu.

“Lu kardeş hemen git ve şu şerefsizi öldür. Zhao Feng senin gelişini gördükten sonra geri çekilmedi. Bir şey olacağından şüpheleniyorum.”
Ye Yanyu huzursuz hissetti.

Bu Zhao Feng’le olan etkileşimlerinin ona kattığı bir sezgiydi.

“Tamam, şimdi o şerefsizi öldüreceğim.”

Lu Tianyi başını salladı. İkisi de Hükümsüz Tanrı Aleminin Tanrılarının öğrencileriyken ve yetenek açısından benzerlerken Lu Tianyi sadece Ye Yanyu’yu biraz dinlerdi. Ye Yanyu ondan daha küçüktü ve gelecek açısından onun aşağısında değildi.

Shua!

Yüce Ağaç Yao’ya doğru hareketlenmişken, Lu Tianyi’nin görüntüsü belirdi gözlerinin önünde.

Üç mezhepten dahiler gözlerinin bulanıklaştığını hissetti, Lu Tianyi sadece yarım mil uçmuştu.

Gökyüzüne doğru bakan Zhao Feng bile korktu.

Lu Tianyi çok hızlıydı ve yanına ulaşması için on adım veya biraz daha fazlasını atması yeterliydi.

Buz Ruhunun Gözü!

Aniden Cennetin Gözü Lu Tianyi’ye doğru bir ışık huzmesi fırlattı.

“Hmm?” Lu Tianyi’nin hareketleri yavaşladı ve zihninin içine düşüncelerini dondurmaya çalışan bir soğukluk girdi.

Üstüne üstlük, Zhao Feng’in Buz Ruhunun Gözü, Cennetin Yeryüzü Yuan Qi’si çağırdı ve anında Lu Tianyi’nin etrafındaki her şey buzla kaplandı.

Zhao Feng bu sefer Ruh Atış Çizgisini kullanmamıştı çünkü Buz Ruhunun Gözü Lu Tianyi’nin hareket hızını düşürebilirdi fakat Zhao Feng Buz Ruh Atış Çizgisinin veya Yıldırım Ateşi Tanrı’nın Gözünün, ikinci kullanımının zihinsel enerji seviyesi Çekirdek Köken Alemini yarılayacak düzeyde olduğu zamanki kadar hasar vermeyeceğini biliyordu.

“Hehe,i lerleyişimi kimse durdurumaz.” Lu Tianyi, etrafındaki Cennet Yeryüzü Yuan Qi’si uğuldarken hafifçe gülümsedi.

Zhao Feng’in Buz Ruhunun Gözü normal Gerçek Lordları donduracak ve yavaşlatacak kadar güçlüydü. O saldırılara maruz kalsalar, uzun süre boyunca onlar da Li Hong’un başına gelen şeyleri yaşarlardı.

Ama Lu Tianyi’nin hiçbir yeri incinmedi bile.


Tek etkisi, hızını yavaşlatması oldu.

“Onun zihinsel enerji seviyesi benimkisinden daha yüksek ve bu enerji seviyesi yarım bir Ruh koruma eşyası.”

Zhao Feng, Cennetin Gözü sayesinde bunu çok net bir şekilde gözlemledi.

Lu Tianyi,Ye Yanyu ve Zhuang Wan’er gibi dahilerde koruyucu eşyalar nadir parçalar değildi.

Normal şartlar altında, Zhao Feng, güçlü zihinsel enerjilere ve iyi ruh koruyucu eşyalara sahip olan bu insanlara karşı, gerçekten zihinsel enerji ataklarını kullanmak istemezdi.

“Bunu yaparak sadece Lu Tianyi’yi durdurabilirim.”

Zhao Feng derinden bir iç çekti.

Tam bu sırada Yüce Ağaç Yao, onun amaçladığı şeyleri anladı ve Zhao Feng’in zihinsel enerji dünyasına doğru saf bir ruh özü dalgası akıttı.

Cennetin Gözünün altında, Zhao Feng hızlıca Ağaç Ruhu Esansının gücünü özümsedi ve az bir kısmını da Ruhsal Gözünde depoladı.

Hmm?

Lu Tianyi düşüncelerinin yavaşladığını ve Buz Ruhunun Gözünün gücünün daha da arttığını farketti.

Cennetin Gözünün oluşturduğu baskı giderek artıyordu.

Bu süre zarfında, Zhao Feng, bir kaç nefes süresi arasında Yüce Ağaç Yao’dan yardım aldı, Zhao Feng’in ruhu normal seviyedeki Gerçek Lordların zirvesini geçti.

Zihinsel enerji gücü açısından Zhao Feng Lu Tianyi’nin çok da uzağında değildi.

Tabi ki gerçek zihinsel enerji seviyesi açısından, Zhao Feng hala zirve seviye Gerçek Lordlarının seviyesindeydi.

Bunların hepsi Yüce Ağaç Yao’nun en büyük hazinesi sayesinde gerçekleşmişti - Ağaç Ruhunun Esansı.
Çekirdek Köken Alemindeki hükümdarlar bile bunu yararlı bulurlardı.

Dahası Zhao Feng, Ağaç Ruhu Esansının üçte birinden fazlasını özümsemiş ve depolamıştı bu zamana kadar.

 

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44325 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr