King of Gods - Bölüm 356: Nasıl İstersen
Çeviri:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba
Zhao Feng bir ezici dahiyle ilk savaşında yenilgiye uğruyordu. Aralarındaki devasa güç farkı ona kazanma şansı tanımıyordu. Savaşı izleyenler Tanrıça Bing Wei’nin bütün gücünü kullanmadığını görebiliyordu aksi takdirde Zhao Feng şimdiye çoktan yenilmiş ya da ölmüş olurdu. Zhao Feng sahneye çıkmadan önce Tiemo ona yenilgiyi kabul etmesini ve savaştan çekilmesini söylemişti. Bir ezici dahinin karşısında yenilgiyi kabul etmekte utanacak bir şey değildi. Hatta çoğu kişi için bir onurdu. Kuzey kıtasının efsanesi Mo Tianyi de bir ezici dahi karşısında tek hamleden sonra çekilmişti. Genel olarak düşününce bu akıllıca bir hamleydi. “Zhao Feng neden yenilgiyi kabul etmiyorsun? Bir ezici dahi kadar güçlü olmasan da hala yenilgiyi kabul etme becerinin olduğuna inanıyorum.” Tiemo bunu izlerken ister istemez paniğe kapılmıştı. O Zhao Feng’in potansiyelini ve kabiliyetini biliyordu. Yu Tianhao gibi olmasa da on yıl sonra yeni bir ezici dahi olması imkansız bir durum değildi. En azından bu toplantıda kendi yaşının en iyisi Zhao Feng’di. O anda. Sayısız göz antik arenaya kilitlenmişti. Havadaki Hükümdarlar bile ilgiyle izliyordu. “Yenilgiyi kabul etmek mi?” Zhao Feng de bunun akıllıca bir karar olacağını biliyordu ama kalbinin derinliklerinde bir ses, bir güç bir inanç ona, “Yenilgiyi kabul etmek benim için göklere ulaşmaktan daha zor olacaktır.” diyordu. Hayatını düşünüyordu. Yeşil Yaprak Köyünden Güneş Tüyü Şehrine, oradan Guanjun Eyaletine, Kırık Ay Klanı, 13 Birliğe…. ve şimdi de Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısına. Aniden. Zhao Feng daha önce hiç yenilgiyi kabul etmediğini fark etti, Zhao ailesinde Zhao Kun’a yenilirken bile. Gerçekten de durum buydu. Tek yaptığı şey Kız Kardeş Ran’a bilerek yenilmekti. Zhao Feng bu inanışı sayesinde dahileri arka arkaya geçmişti. “Yenilebilirim, ama yenilgiyi kabul etmeyeceğim.” Zhao Feng aniden bu inanışını anladı. Yıldırım Alevi Tanrı Gözü. Zhao Feng’in gözünden zayıf azur yıldırım ateşi parladı. Shuu! Tanrıça Bing Wei’nin vücuduna bir patlamayla birlikte bir azur yıldırım ateşi küresi indi. Kanun kökünü kavradıktan sonra Yıldırım Alevi Tanrı Gözünün gücü bambaşka bir seviyeye yükselmişti ve kullanımı daha kolaylaşmıştı. Ezici dahiler bile bu gizli göz tekniğinin ateşlenme hızı karşısında onu atlatamazdı. Tanrıça Bing Wei’nin vücudunda kaotik bir şekilde yanan azur yıldırım ateşini gören bir çok insan bağırdı. Mistik Buz Yeşimi Çekici Vücut Cildi yeşim gibi pürüzsüz olan Tanrıça Bing Wei gülümsedi. Parlak ve ışıl ışıldı. Shuu! Yıldırım ateşi onun vücuduna indi ve yanmaya başladı ama ona hiçbir şey olmadı. Herkes afallamıştı. Zhao Feng’in göz teknikleri Gerçek Mistik Derecenin altındakileri anında yenebilir ve normal Gerçek Mistik Derecelere ciddi hasar verebilirdi. Yıldırım ateşi yangını son derece güçlüydü ama Tanrıça Bing Wei’nin savunmasını aşamıyordu. Weng~ Tanrıça Bing Wei kaşlarını kırıştırdı ve yeşim cildinden yıldırım ateşini söndüren bir soğukluk yayıldı. Yıldırım ateşi vücuduna zarar verememiş olsa da zihinsel enerji boyutuna girmişti ve neredeyse zihnine hasar vererek ufak çaplı bir sıkıntı yaratmıştı. Zhao Feng’in yeteneği hem fiziksel hem de zihinsel enerji dünyasına saldırıyordu. Yeteneğin derin kısmı buradaydı. “Bu Tanrıça Bing Wei’nin Mistik Buz Yeşimi Çekici Vücut tekniği normal Gerçek Mistik Derece saldırıları bile önemsemiyor. Toplantı genelinde onun savunmasını kırabilecek kişiler bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar az.” Zhao Feng bu sonuca vardığında ister istemez soğuk bir nefes aldı. Bu sahneyi gören diğer dört ezici dahi de afallamıştı. Bunun anlamı, Mistik Buz Yeşimi Çekici Vücut tekniğine sahip olan Tanrıça Bing Wei normal erken aşama Gerçek Mistik Derece saldırıları önemsemeyecekti ve hatta bazı normal geç aşama yetişimciler bile çaresiz kalacaktı. Neyse ki. Zhao Feng hedefine ulaşmıştı. Bu sırada. Üç Çiçekli Değerli Nilüfer. Zhao Feng’in ayaklarının altında üç renkli çiçek yaprakları belirdi ve bununla birlikte Zhao Feng’in savunması büyük ölçüde arttı. Soy gücünü şiddetle deveran etti ve Gerçek Ruh Qi’si hızlıca normale döndü. Üç Çiçekli Değerli Nilüfer azur, mavi ve mor yapraklarını uzatarak üç renkli bir bariyer oluşturdular. Bu yolla Zhao Feng’in tehlike sorunu bir anlığına çözülmüştü. Sınır Kuzey Mistik Buz Rüzgarı! Tanrıça Bing Wei kendine geldi ve oraya doğru dondurucu bir dalga gönderdi. Boom! Zhao Feng bunu atlatmadı ve bu vuruşa zorla dayanan üç renkli bariyerde çatlakla oluşmaya başladı. Buz ışığı figürü ve buz tahtı hızlıca bu enerjiyi özümsedi ve Zhao Feng’in vücuduna giren soğukluğu hissetse de neyse ki soy gücü onu etkisiz bırakmıştı. Tanrıça Bing Wei duraksadı. Zhao Feng’in sadece Yıldırım Ateşi Tanrı Gözünü kullanarak kendine gelmek için zaman kazanabileceğini hiç düşünmemişti. “Mistik Buz Şeytan Bastıran Dağ!” Tanrıça Bing Wei’nin soğukluğu arttı, elini salladı ve havadan büyük bir buz dağı figürü düştü. Bu hamle öncekine göre iki kat daha güçlüydü ve rakibi ezebileceği gibi güçlü savunmayla hedefini baskı altına alabilirdi. Bu iyi değil! Zhao Feng’in ifadesi değişti, üzerine çöken korkunç bir soğuk baskı hissetti. Sanki koca bir dağ üstüne düşüyormuş gibiydi. Bu herhangi bir insanın engelleyebileceği bir şey değildi. “Kır!” Zhao Feng Gerçek Ruh Qi’sini ve soy gücünü deveran etti, iki koluyla Mistik Çiçek Yıldırım Avucunu buz dağına doğru gönderdi. Booooom! Zhao Feng’in en güçlü hamlesi havada çiçeklendi. Bu avuç hem Yıldırım Mirası hem de Mistik Çiçek Değerli İncilin gücünü içinde barındırıyordu. Soy gücünü de sınırına kadar deveran etmişti. O anda buz dağında bir çatlak oluştu. “Ne kadar güçlü bir saldırı. Buz ve yıldırımın birleşimi daha derin gibi duruyor.” “Bu çocuk sadece Gerçek İnsan Derecesinin erken aşamasında ama Gerçek Mistik Derecenin erken aşama gücünü kullanabiliyor.” Antik arenadaki seyirci dahilerin kalpleri güm güm attı. “Benim bu hamlem kesintisiz saldırıdır.” İnsanın kemiklerine işleyen soğuk bir ses tüm sahnede yankılandı. Huang! Büyük buz dağı çatlaklarını onardı ve ardından bir kez daha aşağı doğru bastırdı. “Bu iyi değil….” Zhao Feng kaçınamadı ve Gerçek Ruh Qi’si ile soyunu deveran ederek engelledi. Büyük buz dağı Zhao Feng’in üzerine indiği anda ağırlık ve soğukluk aşağı doğru yayıldı. Eğer Üç Çiçekli Değerli Nilüfer ve buz taht olmasaydı, Zhao Feng Tanrıça Bing Wei tarafından baskılanmış olacaktı. Zhao Feng bu şartlar altında Gerçek Ruh Qi’sini ve soy gücünü çılgınca deveran ediyordu ama ağırlık ve soğukluk devam ediyordu ve yüzünün kızarmasına neden olmuştu. Wu~ Wu~ Arkasındaki buz figür soğukluğu özümsemeye devam ediyordu ve gücünün içindeki soy bu kadar fazla soğukluğu etkisiz hale getirince kaotik bir hal almaya başlamıştı. “Hmm?” Zhao Feng soyunun içindeki kaotik buz hissinin gittikçe güçlendiğini hissetti. Soyu tamamen buz dağının baskısıyla yüzleşiyordu ve tahtta oturan buz figür soğukluğu özümsemeye devam ediyordu. O, an itibariyle dengesiz bir durumdaydı ve mavi kanlar ışıldıyordu. Zhao Feng onun gittikçe güçlendiğini hissediyordu ve soyunun soğuk gücü daha da kaotik bir hal alıyordu. Bu durum bir kaç nefes boyunca devam ettikten sonra Zhao Feng’in vücudu ve soyu bir sınıra ulaştı. Aynı sırada. Tanrıça Bing Wei bağırdı ve yeşim gibi elini aşağı doğru sertçe indirdi, bunun üzerine buz dağının gücü yenilendi ve arttı. Wah! Zhao Feng bir ağız dolusu kan tükürdü ve soy gücü en sonunda patladı. Weng~ Zhao Feng vücudunun uğuldadığını hissetti ve kabaran mavi kanı aniden bir ışık yaydı. Tüm vücudundaki soy kanı ışıldamaya başladı ve Zhao Feng’in cildinin üzerinde bir kristal katman gibi mavi hasas çizgiler belirdi. Peng! Zhao Feng’in kuvveti arttı ve soy gücü en sonunda buz dağına direnmeye başladı. Hu~ Bunu izleyen Tiemo uzun bir nefes aldı ve yüzünde karmaşık bir ifade belirdi: “Bu baskı sebebiyle soy gücü atanın izinden ona bir adım daha yaklaştı.” Bir soyun atasının izini takip etmesi zor ve ağır bir süreçti, yetişim artışından bile daha meşakkatli idi ama çoğu dahi bir ölüm kalım durumundayken soylarını uyandırır ya da soylarını güçlendirirdi. Wang Xiaoguai öyle biriydi. Daima ölümüne savaşlara girerdi. Zhao Feng’in soyu ilk defa atanın izinden ona bir adım yaklaşmıştı. Onun yolu şimdiye kadar hep pürüzsüz olmuş ve çok fazla umutsuz durumla karşılaşmamıştı. Ama şimdiki durumda soy gücü en sonunda etkinleşmişti. Soy gücü ataya bir adım yaklaştıktan sonra Zhao Feng’in gücü ve buz elementi yükselmişti. Weng~ Huang! Buz dağı en sonunda Zhao Feng tarafından engellendi ve onun arkasındaki buz figürü ile tahtı daha berraklaştı ve ona daha fazla koruma sağlamaya başladı. “Bu veledin soy gücü biraz önce evrim geçirdi!” Tanrıça Bing Wei sinirlendi ve şok oldu. Bu onun sayesinde olmuştu. Eğer buz elementi kullanmasaydı ya da bu kadar baskı oluşturmasaydı Zhao Feng bunu nasıl etkinleştirecekti? “Çocuk, bu işe yaramayacak. Şu an ilerleme bile elde etsen hiçbir şeyi değiştiremeyeceksin.” Tanrıça Bing Wei’nin gözleri dondurucuydu, elini sallayarak Gök ve Yerin Yuan Qi’si ile daha fazla etkileşime geçti. Boom! Buz dağı 40-50 metreye yükseldi ve daha da soğuk br hal aldı. “Bu iyi değil Zhao Feng! Hemen savaştan çekil!” Tiemo’nun ifadesi önemli ölçüde değişti, Tanrıça Bing Wei en sonunda çılgına dönmüştü ve artık kendini tutmuyordu. Fakat. Zhao Feng yenilgiyi kabul etmedi ve bunun yerine gülümsedi. Eli elini buz dağına doğru bastırdı ve yavaşça gözlerini kapattı. Dantianındaki Gerçek Ruh Qi’sinin büyük bir kısmını harcamıştı ama aynı zamanda gizlenmiş saf Gerçek Ruh Kaynağı onu yeniliyordu. Zhao Feng Su Ayı Korsanının Gerçek Ruh Kaynağını daima gizli tutmuştu. “Nasıl istersen… Aşacağım….” Zhao Feng aniden derin bir nefes aldı ve Gerçek Ruh Kaynağından daha güçlü bir Gerçek Ruh Qi’si kabardı. Gerçek İnsan Derecesinin geç aşama darboğazı tıpkı bir kağıt gibi kolayca parçalandı.Yorumlar
Yorumları GösterEpik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..
