Çeviri: Allenwalker Düzenleme: Berkay Lamba

Güney Sahnesindeki dahilerin hepsinin yüzünde soğuk ve şaşkın ifadeler oluştu.

Haykırış sesleri yankılanmaya başladı ve hatta bazı kızlar çığlık bile attı.

Yüz bin seyircinin hepsi de bu sahneden sonra soğuk bir nefes almıştı.

"Birileri öldürüldü."

"Bu Taiyun Shuangzi çok acımasızmış. Herkesin gözü önünde bir dahiyi öldürdü."

Bu bağırışlar Güney Sahnesinde yankılanmaya başladı ve bir çok kişi onun cezalandırılması yönünde konuşmalara başladı.

"Taiyun Suangzi’nin kurala göre cezalandırılması lazım. Kasıtlı olarak birini öldürdükten sonra Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısından atılması gerekmektedir."

Birileri tavsiyelere bile başlamıştı.

Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısındaki rekabet son derece şiddetliydi ve ölen insanların olması daha önce görülmüş bir olaydı.

Kutsal Birlik üyeleri milyarlarca insan arasından seçilip de bu turnuvaya katılmaya hak kazanan dahilere değer de veriyordu.

Bundan dolayı Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında rakibini bilerek öldürmek yasaklanmıştı. Özellikle de teslim olduktan sonra öldürmek kesinlikle yasaklanmıştı.

Seyircilerin içinden Gerçek Mistik Derecenin zirvesinde olan bir uzman ayağa kalktı ve acılı bir ses tonuyla "Kutsal Birlik, kurallara göre bu veletin öldürülmesi gerekiyor veya en azından Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısından men edilmesi lazım." dedi.

"Saçmalık! Ben rakibimin benim tek yumruğuma dayanamayacak kadar zayıf olduğunu nasıl bilebilirdim ki? Bu nasıl olur da bilerek öldürmeye girer?"

"Hehe, kurallara göre, teslim olmadan önce birisini öldürmek kurallara aykırı bir davranış değildir. O çocuk ben saldırmadan önce teslim olmamıştı."

Taiyun Shuangzi'nin iki kafası da korkusuzca konuşmaya başladı.

Onun kuralları adı gibi bildiği çok belliydi.

Taiyun Shuangzi saldırdığı anda, Gerçek Ruh Alemi aurasını kullanarak rakibini baskı altına almıştı ve rakibini tepki bile veremeden öldürmüştü.

"Bu Taiyun Shuangzi yeni yükselen 'ezici dahilerden' birisidir. Onun yetişim seviyesi Gerçek İnsan Derecesinin geç aşamalarındadır. İki kafası ve dört eliyle birlikte o iki tane Gerçek Mistik Derece uzmanla karşılaştırılabilir. Görünüşe göre de Gerçek Lord Derecesi altındakiler arasında benzersiz birisi."

"Taiyun Shuangzi, gerçekten de Yu Tianhao'nun en büyük rakibi olarak görülmeye layık birisiymiş."

Seyirciler ve dahiler Taiyun Shuangzi'nin gücünü değerlendirmeye başlamışlardı.

Tam bu sırada, şikayetleri duyan Hükümdar Hakem duygusuzca "Taiyun Shuangzi, ilk uyarını aldın. Bu dahinin ejderha lütfunun yüzde onunu alın." dedi.

Bunları dedikten sonra Hakem Gerçek Ejderha Bayrağını salladı.

Shua!

Taiyun Shuangzi'nin ejderha lütfu yüzde on azaldı onun parıl parıl parlayan altın Gerçek Ejderha Nişanı biraz soluklaşmıştı.

Kaybettiği ejderha lütfu Güney bölgesinde ki dahiler arasında dağıtıldı.

"Hehe, bedavadan ejderha lütfu."

Prens Jin gülümsedi ve onun Gümüş Gerçek Ejderha Nişanı daha parlak bir hale gelmişti.

"Sikiyim böyle işi, neden?"

"Biz onu bilerek öldürmedik! O sadece çok zayıf olduğu için öldü!"

Taiyun Shuangzi'nin iki başı da isteksizce dişlerini sıktılar.

"Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısının kurallarına göre rakibini bilmeyerek öldürme sonucunda sahip olduğun ejderha lütfunun yüzde onu senin nişanından silinir."

Hakem hareket etmeden yerinde kaldı.

Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısının kuralları mükemmeldi.

Ezici Dahi olduğu için Kutsal Birlik ona karşı esnek davranmıştı.

"Patron, görünüşe göre herkesi öldüremeyeceğiz."

Dedi Taiyun Shuangzi'nin ikinci kafası.

"Zhe, zhe, zhe, kurallar rakibini bilerek öldüremezsin diyor, rakibini sakatlayamazsın demiyor.."

Dedi Taiyun Shuangzi'nin büyük abisi dudaklarını yalayarak.

Xin Wuheng ciddi bir ses tonuyla "İkisi saldırılarını birleştirmede uzmanlaşmışlarsa güçleri büyük ihtimal iki katına çıkacaktır."

Xin Wuheng, Prens Jin ve diğerleri Güney Bölgesine gönderilmişti tıpkı Taiyun Shuangzi gibi.

Savaştan sonra,

Güney Bölgesinde ki dahiler Taiyun Shuangzi ile kendi aralarındaki mesafeyi korumuşlardı.

Çok fazla insan şansları yaver gitmez de Taiyun Shuangzi ile karşılaşırlarsa hemen yenilgiyi kabullenmenin en doğru seçenek olduğunu düşünmüştü.

Antik Arenada,

Beş bölgedeki savaşlar devam ediyordu.

Her savaş iki rakibinde Gerçek Ejderha Nişanlarının parlaması ile kararlaştırılıyordu.

Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısı ne kadar galibiyet aldığına bakmıyordu, ne kadar ejderha lütfu topladığına bakıyordu.

Kuzey Bölgesi.

Tanrıça Bing Wei'nin galibiyetinden sonra bir kaç dahi daha kendi aralarında savaşmışlardı.

Önceki toplantıları örnek alacak olursak her bölgede bir kaç yüz dahi olduğundan dolayı bu süreç yaklaşık olarak on gün boyunca devam edecekti.

Zhao Feng gözlerini kapatıp bağdaş kurdu, odağının büyük kısmını kavramaya ayırmıştı ama yine de odağının az bir kısmını dış dünyada bırakmıştı.

"Benim şu anki gücümle ilk yirmiye girmem zor gibi duruyor."

Zhao Feng yine de vazgeçmemişti, en ufak bir şans bulduğu anda gücünü artırmak için kavramaya devam etti.

Zihninde.

Yıldırım Mirası ve Mistik Çiçekli Değerli İncil birbirleriyle birleşmeye devam ediyordu.

Buz Ruhu Küresinin ikinci seviyesi sabit bir şekilde artmaya devam ediyordu.

Bundan başka.

Zhao Feng'in Tanrının Ruhani Gözü, Kara Göz'ün tamamlanmamış sayfası üzerinde yeni fikirleri ve düşünceleri oluşmuştu.

Birkaç aylık kavrama süresinden sonra Zhao Feng'in ruhsal enerji seviyesi şu anda Gerçek Mistik Derece bir uzmanla aynı seviyede sayılabilirdi.

Sol gözünün içindeki boyutta,

Soluk Mavi buz gölünün boyutu bir metreye ulaşmıştı ve öncesine göre daha soğuk bir hal almıştı.

Zhao Feng’in ruhsal enerji kaynağı öncesine göre iki kat artmıştı ve Buz Ruhu gücü daha da güçlenmişti.

Belirli bir süre geçtikten sonra,

Zhao Feng gözlerini açtı ve savaşları izlemeye başladı.

Her ne kadar içinde kavramaya devam etse de hala odağının birazını dış dünyada tutabiliyordu. Tanrının Ruhani Gözünün evrimleşmesinden sonra iki işi aynı anda yapabiliyordu.

Kuzey Bölgesi Arenası.

Bei Moi derin bir nefes aldı, etrafında koyu mavi dalgalar ortaya çıktı hızlı bir şekilde rakibine saldırdı.

"Velet, pes et!"

Kırmızı cübbeli adam güldü ve avucunun ortasında parlayan bir ateş gözüktü. Bei Moi'ye doğru avucunu salladı.

Kırmızı cübbeli adamın yetişimi Gerçek İnsan Derecesinin ilk aşamalarındaydı ve Bei Moi'nin yetişimi olan başlangıç aşamasına göre biraz daha yüksekti.

Bei Moi'nin Kara Su Mirası her ne kadar güçlü olsa da Gerçek Ejderha Toplantısına katılan her bir yarışmacının geçmişi oldukça güçlüydü.

Kırmızı cübbeli adam Bei Moi'ye mükemmel bir şekilde karşılık veriyordu ve onun yetenekleri Bei Moi'nin yeteneklerinde daha iyiydi.

Otuz hamle sonra.

Bei Moi kırmızı cübbeli adam tarafından geri çekilmeye zorlanıyordu.

Arenanın genişliği on mil kadardı ve Bei Moi  sağlam defansından dolayı zar zor arenada kalabiliyordu.

"Kara Su Mirası bu turnuvada işe yaramaz ve benim Yıldırım Mirasım bile bu turnuvada sadece ortalama olarak görülebilir. Şanslıyım ki Yıldırım Mirasımı Mistik Çiçekli Değerli İncil ile birleştirebildim."

Zhao Feng kendisini şanlı hissetmesine engel olmadı.

Bei Moi'nin Kara Su Mirası zayıf değildi, sadece bu turnuvaya katılan herkes Cennetin Çocuklarıydı ve doğdukları andan itibaren yüksek mevkileri ve servetleri vardı.

Bulut Bölgesi onlarla karşılaştırıldığı zaman uzak bir ülkede ki küçük bir köy olarak sayılırdı.

"Velet, eğer teslim olmazsan, seni öldürsem bile kurallara karşı gelmemiş olacağım."

Kırmızı cübbeli adam ateş kırmızısı ejder tahta kılıcını çıkarttı ve Bei Moi'nin Koyu Dalgalarına doğru salladı.

Ahh!!

Bei Moi bir ağız dolusu kan tükürdü ve kırmızı cübbeli adamı kendisine doğru gelirken izlemeye devam etti.

"Kara Su Buz Formu!"

Bei Moi'nin gözleri kan kırmızılaştı bu sırada onun Gerçek Ruh Qi’si görünüşe göre gelişmişti.

Wuu!!

Bei Moi'nin sıvı haldeki savunma dalgası buz haline geldi ve etrafa bir soğukluk yaydı.

Kara Suyun Buz Formu Bei Moi'nin nihai saldırısıydı ve Kara Su Mirasının en güçlü tekniğiydi.

Shuaa!

Kırmızı cübbeli adam koyu mavi buz bıçağı tarafından kesildikten sonra yaradan bedeninin içine doğru bir soğukluk yayılmaya başladı ve geri çekilmeye zorlandı.

"Eğer Gerçek Ruh Alemine girmemi sağlayan ruh hapları olmasaydı, ben Kara Su Mirasımın en güçlü iki yasasından birini bile kavrayamazdım."

Bei Moi etrafındaki buz ve su etkileşime geçerken derin bir nefes aldı. Her saldırısından sonra buz atlaması oluyordu ve yumrukları sanki buz dağlarından oluşmuş gibi duruyordu.

Elli hamle sonrasında.

Bamm!!!

Bei Moi'nin yumruğu kırmızı cübbeli adama çarptı.

"Kazandım."

Bei Moi kanı ağzından sildi ve sanki kanının kaynamaya başladığını hissetti.

Duygusuz ifadesinin yerini heyecan ve delirme hissi almıştı.

Bu sahne de Bei Moi sonsuza kadar hatırlanmak istemiyordu sadece bir süreliğine sahne ışıkları altında olmak istiyordu.

Zaferden sonra.

Ejderha lütfu Bei Moi'nin Gerçek Ejderha Nişanının içine doğru aktı ve onu beyaz nişanı biraz daha parlak bir hal aldı.

"Bei Moi'nin şu anki gücü Büyük Gök Kubbe Ülkesinde ilk ona girmesine yetecektir."

Zhao Feng kafasını salladı.

Bei Moi  şu anki gücüyle onun Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısında ilk üç yüze ulaşması zor olsa da sahip olduğu arka plana göre bu başarı inanılmaz olarak sayılabilirdi.

Kuzey Bölgesi Sahnesinde.

Karşılaşmalar şiddetli bir hal almıştı ta ki Zhao Feng'in Gerçek Ejderha Nişanı vızıldamaya başlaya kadar, onun sahneye doğru ilerlemesini söylüyordu.

"Benim sıram geldi."

Zhao Feng bir yıldırım parıltısına dönüştü ve sahneye gitti.

Rakibi, düşük seviye Ruhsal derece bir bıçağa sahip gençti.

"Bu benim ilk savaşım, kesinlikle kaybedemem."

Gao Peng Gerçek Ruh Qi'sini açığa çıkarttı ve elindeki bıçağı sıkıca kavradı.

Karşısında duran mavi saçlı çocuğa baktı ve anında zihni anılarla doldu.

"Biz ayrılmadan önce Güçlü Guanyin ülkesinin kıdemlileri bizlerden çok şey bekliyorlardı. Neredeyse yirmi yıllık zorlu çalışmalardan ve sayısız savaşlardan sonra buraya gelebildim. Aynı yetişim seviyesine sahip olan bir rakibe karşı kaybedersem benim karşımda yenilmiş olan dahilerle nasıl yüzleşebilirim."

Gao Peng'in savaş arzusu doruk noktasına kadar ulaşmıştı.

"Yirmi yaşında bile değil ve Gerçek İnsan Derecesinin ilk aşamalarında...."

Zhao Feng karşısında ki gence sessiz bir şekilde bakmaya başladı. Yeteneği ve potansiyeli en üst seviyedeydi.

Zhao Feng'in ilk savaşı olmasına rağmen yine de hafife almak gibi bir düşüncesi yoktu.

Yıldırım Bıçağı!

Zhao Feng’in avucunda bir metre uzunluğunda azur renkte bir bıçak ortaya çıktı.

Uçan Turna Bulut Kesen Bıçak!

Gao Peng kükrerken gözlerinden savaşma niyeti açığa çıktı ve bıçağı havada salladı, görünüşe göre şu anda bıçakla bir olma seviyesindeydi.

Çevik hareket yeteneği ve baskın bıçak birbirine ters gibi dursa da bu saldırıda mükemmel bir şekilde birleşmiş gibi duruyordu. Gerçek Ruh Qi vuruşu düzinelerce metre boyunca etrafı sardı.

"Uçan Turna Bulut Kesen Bıçak, ne kadar keskin bir bıçak arzusu. Kutsal Gerçek Ejderha Toplantısındaki her bir rakip çok güçlü."

Zhao Feng ufkunun genişlediğini hissetti.

Fışşş!!

Zho Feng'in bedeni anında bıçak tarafından parçalanmıştı.