King of Gods - Bölüm 969: Tanrı Gözü Parçalanması

---

 

Bölüm 969: Tanrı Gözü Parçalanması

 

“Ölüm Samsara'sından kaçabileceğim ve senin Tanrı Gözü'nü ele geçirirsem yeni bir hayat kazanacağım.”

 

Ölüm İmparatoru çok heyecanlıydı ve sert sert bakıyordu. Tek şansı buydu.

 

Weng ~ ~ Boom!

 

Yeni Ölüm Bakışı, Tanrı'nın Gözü'nün Bakışı ile karşılaştı ve bu iki korkunç Göz Niyeti birbiriyle çarpışıp etraftaki siyah renkli sisin altın ve mor ışıkla iç içe geçmesine neden oldu. Aynı zamanda korkunç bir Ruh aurası, bin millik bir yarıçapa yayıldı ve etrafı yasaklı bir bölgeye dönüştürdü.

 

Boom!

 

Zhao Feng'in ruhundaki tüm Tanrı Müsibetleri Yıldırımı sembolleri parlıyordu. Ruhu yıldırımın yaratıcısı gibiydi ve tüm ruhu boyunca yıldırım yayılıp ölüm niyetinin aşınmasını engelledi. O sırada Zhao Feng, bedelini umursamadan Kutsal Yıldırım Bedenini dolaştırdı.

 

Şu anda kimin kazanacağını dayanıklılık belirleyecekti. Ölüm İmparatoru'nun ruhunu sol gözünün boyutuna çekmeyi başarırsa kazanacaktı. Ölüm İmparatoru ise Zhao Feng'in tüm yaşam gücünü emmeyi başarırsa o zaman o kazanacaktı.

 

Ancak durum pek iyi görünmüyordu. Ölümün İmparatoru'nun Ruh Niyeti ile Zhao Feng'in Niyeti aynı seviyedeydi ve Zhao Feng'in Tanrı Gözü Bakışı ilk etapta Ölüm Bakışı'ndan değiştirilmişti ki bu, Ölüm İmparatoru'nun bu şeye karşı olan direncinin oldukça güçlü olduğu anlamına geliyordu.

 

Bu noktada Ölüm İmparatoru'nun yalnızca kafası çekilmişti. Öte yandan Zhao Feng'in Kutsal Yıldırım Bedeni şimdiden sınırlarına ulaşıyordu. Vücudunun etrafındaki yıldırım kararmaya başlamıştı.

 

Neyse ki Zhao Feng Yıldırım Ruh Bedeni'ne de sahipti, bu yüzden ruhunun zayıflaması nispeten daha yavaştı. Sonuçta Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın çok sayıda sembolü Zhao Feng'in ruhuna damgalanmış ve onu etkilemeye başlamıştı. Ayrıca Yıkım yasalarının bazı özelliklerini ona vermişti.

 

“Yaşam gücün ve ruhun ilk düşündüğümden çok daha güçlü, ancak bu senin ölümün sınırlarında biraz daha uzun süre dayanmana olanak sağlayacak,” Ölüm İmparatoru sesi ruh boyununda yankılanıyordu.

 

Ölüm İmparatoru'nun ruhunun bir parçası çıkarılmış olsa da gözleri hala Zhao Feng'in üzerindeydi. Büyük miktarda Ölüm Niyeti Zhao Feng'i kuşattı ve yavaşça onu yuttu.

 

O sırada bin mil uzakta:

 

“Zhao Feng, gelip sana yardım edeceğim!” Dokuzuncu Prens'in sesi yankılanıyordu.

 

Yaşlı Ying, “Ekselansları, lütfen dikkatli olun.” diye uyardı.

 

Dokuzuncu Prens'in sahte Veliaht Prens Mührü'nden altın bir ışık yayılmaya başladı ve etrafında ejderhalar oluşuyordu. Ejderhamsı takdir sayesinde Zhao Feng ve Ölüm İmparatoru'nun savaştığı bölgeye girmeyi başardı.

 

“Dokuzuncu Prens” Zhao Feng bir an için ne yapacağını bilemedi.

 

Şu anda Ölüm Bakışı'na karşı savaşmak için tam gücünü kullanan Zhao Feng, Dokuzuncu Prens ve sahte Veliaht Prens Mührü'nü hafif de olsa hissedebiliyordu.

 

Sahte Veliaht Prens Mührü eskisinden çok daha sönüktü, muhtemelen Kutsal Lord Karanlık Ruh'un işini bitirmek için bir demet kullanmıştı. Aksi takdirde o savaş bu kadar çabuk bitemezdi.

 

“Dokuzuncu Prens, buraya gelme!” Zhao Feng Ruh Niyetini biraz sıkmayı başardı ve zayıf bir şekilde konuştu.

 

Ejderhamsı takdir, imparatorluk soyundan gelenlerin savaş gücünü arttırabilirdi. Ancak Dokuzuncu Prens Ruh Dao konusunda uzmanlaşmamıştı, bu yüzden durumunu çok fazla etkileyemezdi. Sadece ejderhamsı takdirini boşa harcamış olurdu.

 

“Hmph, ruhta uzman değilsin. Savaş gücünü arttırmak için ejderhamsı takdir kullanmak hiçbir işe yaramaz.” Ölüm İmparatoru soğuk bir şekilde güldü ve Dokuzuncu Prens'i tamamen görmezden geldi.

 

Dokuzuncu Prens ikisinin de ne dediğini duymamış gibi davranıyordu. Zhao Feng'in yüz mil yakınına yavaşça ulaşmak için ejderhamsı takdirinin korumasına güveniyordu.

 

Dokuzuncu Prens'in sahte Veliaht Prens Mührü'nden birden beyaz bir ışık parıltısı çıktı ve Zhao Feng'in vücuduna inmeden önce altın renkli bir ejderha pençesine dönüştü.

 

Weng~~

 

Zhao Feng'in etrafını altın bir ışık tabakası ve ejderhamsı takdir sardı.

 

“Zhao Feng, senin için yapabileceğim tek şey bu.”

 

Bunu yaptıktan sonra Dokuzuncu Prens, sözde Veliaht Prens Mührü'nü aldı ve hızla geri çekildi.

 

“Kahretsin, bu velet...!” Ölüm İmparatoru küfretti. Bu ejderhamsı takdir tabakasının Ölüm ve Yıkıma benzer bir eşsiz gücü vardı ve bir anda Ölüm Bakışı'nın baskısını azalttı.

 

Zhao Feng'in gözleri sert bir hal aldı ve Ölüm İmparatoru'nun ruhunu çıkarmak için Göz Niyetini tamamen dolaştırdı.

 

Ne yazık ki bu ejderhamsı takdir, onu yalnızca anlık olarak koruyabiliyordu. Zhao Feng gerçekten ejderhamsı takdiri kullanabilirse, o zaman bu şeyi Tanrı Gözü Bakışı'nın gücünü arttırmak için kullanabilirdi.

 

“Hmph, ejderhamsı takdir bile eninde sonunda solup gidecek.” Ölümün Niyeti siyah gözlerinden dökülüp gücü artarken Ölüm İmparatoru soğuk bir şekilde kıkırdıyordu.

 

Weng~ Weng~

 

Zhao Feng'in vücudunun etrafındaki ejderhamsı takdir kalkanı kararmaya başladı, ancak Zhao Feng'in bedenindeki ve ruhundaki aşınma çok küçüktü.

 

“Hayır... Ölüm Bakışı Ölüm Niyetini maksimuma çıkarırken, Tanrı Gözü Bakışım İllüzyon Dao'sunun yalnızca birazını kullanır. Ölümün İmparatoru'nun ruhu o kadar güçlü ki tekniğimi görmezden gelebilir.”

 

Zhao Feng güvendeyken bu vakti düşünmeye harcadı.

 

Kutsal Krallar İmparatorluk Mezarı'na giremezdi ve Tanrı Katleden Okun gücü Kutsal Kral seviyesine ulaşmıştı, bu yüzden onu kullanamıyordu. Ayrıca Tanrı Katleden Oku'nu kullanmayı başarsa bile Ölüm İmparatoru'nu öldüreceğinin bir garantisi yoktu. O yüzden bunu neden harcasın ki?

 

Ancak Zhao Feng bu ölüm kalım tehlikesiyle başa çıkmak için başka ne yapabilirdi?

 

“Ne, pes mi ettin? Hahaha!” Ölüm İmparatoru Zhao Feng'in Tanrı Gözü Bakışı'nın zayıfladığını hissetti ve anında gülmeye başladı.

 

“Kırıl!” Ölüm İmparatoru'nun soğuk sesi etrafta yankılanıyordu.

 

Hu~~

 

Zhao Feng'in vücudundaki ejderhamsı takdir ölüm niyeti tarafından yutuldu ve sınırsız Ölüm gücü Zhao Feng'i milyonlarca zehirli yılan gibi kuşattı.

 

Canı ve ruhu solmaya başladı....

 

“Ölümün Gözleri Ölüm Niyetini içeriyor.... Peki ya benim Tanrı Gözüm?” Zhao Feng'in bir sorusu vardı. Etrafındaki sınırsız Ölüm gücünü hissediyordu.

 

“Madem öyle...”

 

Zhao Feng'in sol gözünde gizemli bir altın ışık aniden yanıp sönmeye başladı ve altın saçları rüzgarda çılgınca savruldu. Sol gözünün boyutunda bulunan gizemli altın top hareket etmeye başladı ve dünyadaki her şeyin kökenini barındıran altın bir dalgalanma yayıldı.

 

“Tanrı... Gözü... Parçalanması!”

 

Zhao Feng'in sol gözünde altın ve mor renkli bir ışık dönmeye başladı ve anında Ölüm İmparatoru'nun içinden geçti.

 

“Bu nedir?” Tanrı Gözü Bakışı sona erdikten sonra Ölüm İmparatoru'nun ruhu  bedenine geri döndü, ancak bu gizemli altın dalgalanma onun rahatsız hissetmesine neden olmuştu.

 

Ölüm İmparatoru aniden vücudunun bir kısmının yavaşça ortadan kaybolduğunu fark etti. Çıplak gözle görülemeyen atomlar yavaş yavaş yok oluyorlardı.

 

Ölüm İmparatoru'nun sahip olduğu birer birer tükeniyordu.

 

“Bu... Bu güç de ne böyle?” Ölüm İmparatoru korku içinde haykırdı.

 

Ölüm yasaları, hem fiziksel nesneler hem de ruh dahil olmak üzere her şeyin yavaş yavaş yaşlanmasını sağlamıştı. Ancak o bile Zhao Feng'in sergilediği bu gizemli gücün ardındaki teoriyi anlamamıştı.

 

Sanki bir insan ellerinin ve ayaklarının aniden yok olup gitmesini izliyor gibiydi.

 

Sonunda Ölüm İmparatoru'nun hiçbir şeyi kalmayacak ve tamamen ortadan kaybolacaktı.

 

Weng~~

 

Zhao Feng'in sol gözü boyutundaki gizemli top her saniye çok sayıda altın ışığı serbest bırakıyordu.

 

“Göz Niyetim çok çabuk tükeniyor!” Zhao Feng korkuyla yerinden sıçradı. Tanrı Gözü Parçalanması, gizemli altın topun içindeki gücü, Ölüm İmparatoru'nun bedenini dağıtmak için kullandı.

 

Güç açısından Ölüm Bakışı'yla eşitti. Ancak, Zhao Feng Ölüm gücüne karşı savaşmayı başardı. O sırada Ölüm İmparatoru kendisine ait olan şeylerin yavaş yavaş solduğunu izleyebiliyordu.

 

Ölüm İmparatoru'nun bedeni kısa bir süre sonra parçalandı ve ardında bıraktığı ruhu havada süzülüyordu. Zhao Feng, Samsara Ölümsüz Bedeni'nin atomlarının iyileşmek için yavaş yavaş bir araya geldiğini hissedebiliyordu, ancak iyileşme oranı, dağılma oranı kadar hızlı değildi.

 

Zhao Feng soğuk sesiyle,"Ölüm İmparatoru, yavaş yavaş bu dünyadan kayboluyorsun,” dedi.

 

“Bu nasıl mümkün olabilir!? Tanrı Gözün yeniden evrimleşse bile, bu kadar garip bir yeteneğe sahip olamazsın!” Ölüm İmparatoru korkuyla bağırdı.

 

Korkmasının sebebi Samsara Ölümsüz Bedeni,'nin iyileşmemesiydi. Ölüm İmparatoru tamamen ortadan kaybolursa bir daha Ölüm Samsara'sından uyanıp uyanmayacağını merak ediyordu.

 

Zhao Feng'in Kutsal Yıldırım Vücudu zayıftı, ömrünün birkaç bin yılını kaybetmişti ve bedeni solmaya başlamıştı, ancak Ölüm İmparatoru'nun bedeni tamamen ortadan kaybolmuştu ve ruhu şeffaf bir hale geliyordu.

 

Ruhu solarken ruhunun gücü belli ki azalmıştı ve bu durum Ölüm Bakışı'nın zayıflamasına neden oldu.

 

Siii!

 

Zhao Feng, güçlü Göz Niyeti'nin tamamen tükenmek üzere olduğunu hissetti ve sol gözünde acı verici bir his ortaya çıktı. Böyle devam ederse Zhao Feng daha da fazlasını kaybedecek ve Ölüm İmparatoru tamamen parçalanmış olsa bile Ölüm Samsara'sından yeniden canlanabilecekti.

 

Weng~

 

Zhao Feng'in Göz Niyeti gizemli altın topa bir kez daha dokundu ve dalgaların sıklığı arttı. Ölümün İmparatoru ruhu, bir hiçliğin içine girerek daha da hızlı bir şekilde kaybolmaya başladı.

 

“Bu, bu...!” Samsara Ölümsüz Beden'i ele geçirdiğinden beri Ölüm İmparatoru hiç bu kadar korkmamıştı.

 

“Samsara Ölümsüz Bedenim hala iyileşmedi...!” Ölüm İmparatoru aniden Ölüm Bakışı'nı durdurdu.

 

KAÇ! Ölümün imparatoru karanlık bir ışığa dönüştü ve kaçmaya çalıştı.

 

“Kaçmak mı istiyorsun? Hmh!” Zhao Feng soğuk bir şekilde kıkırdadı ve tekrardan Göz Niyeti'ni umursamadan Tanrı Gözü Bakışı'nı kullandı.

 

Zhao Feng'in altın sol gözünden güçlü bir emme kuvveti çıktı. Zhao Feng bu sefer hazırdı; Ölüm İmparatoru'nun Yuan Ruhu'nun geçen seferki gibi kolayca kaçmasına izin vermeyecekti. Ölüm İmparatoru Zhao Feng'in sol gözünün boyutuna girdiğinde onu kilitleyip ölmesine asla izin vermezdi. Ölümün Samsara'sında canlanmasını engelleyecekti.

 

Ancak havada aniden bir dalgalanma ortaya çıktı ve karşı konulmaz bir güç yaydı. Cehennem gibi bir çift göz yavaşça Ölüm İmparatoru'nun zayıf ruhunun üzerinde göründü ve karanlık bir dalgalanma, Yaşam ve Ölümün Samsara'sına gibi yavaşça dönmeye başladı.

 

“Yaşamı ve ölümü, Ölüm Samsara'sına ait.”