Bölüm 965: Ölüm Tırpanı

Aynı zamanda siyah cübbeli adamla gelen diğer üç kişi, Dokuzuncu ve Yedinci prensler arasındaki savaşın gerçekleştiği alana doğru giden siyah cübbeli adamı gördükten sonra güneydeki Cennetin Mirası Şehri'ne doğru yöneldiler.

“On Üçüncü Prens, geri döndük.”

“Ekselansları, bu siyah cübbeli adamla ilgili bir sorun var gibi görünüyor.”

“İki prens arasındaki savaşa mı karışacak?”

Siyah cübbeli adamın grubundaki üç kişi, On Üçüncü Prens'e siyah cübbeli adamın garip davranışlarından bahsetti.

“On Üçüncü Prens, bu adam kim?” Kutsal Lord Kara Mürekkep'in acımasız bir yüz ifadesi vardı. O bile ölüm aurası yayan bu adamı gücendirmek istemiyordu.

“Onun için endişelenmeye gerek yok.” On Üçüncü Prens'in yüzünde şeytani bir gülümseme belirdi.

Siyah cübbeli adamın sahip olduğu güçle Dokuzuncu Prens'in takımından korkmasına gerek yoktu ve Dokuzuncu Prens'in sayı olarak fazla olmasının hiçbir faydası yoktu.

Bu şey siyah cübbeli adam ile On Üçüncü Prens arasında bir anlaşmaydı. On Üçüncü Prens, İmparatorluk Mezarları'na girdikten sonra siyah cübbeli adamın özgürlüğünü kısıtlamayacak ve Zhao Feng'in öldürülmesine yardım edecekti.

O sırada Yedinci Prens'in şehri dışındaki çetrefilli savaş birden sona erdi. Siyah cübbeli adamın yaydığı Ölüm Niyeti, aşağıda bulunan canavarlar için fazlasıyla ölümcüldü.

“Kim olduğunuzu öğrenebilir miyim?” bilgenin sesi yankılandı. Siyah cübbeli adamın ona verdiği his son derece garip ve korkunçtu.

“Savaş alanına bu şekilde girmen senin için pek iyi değil.” Tam harekete geçmek üzere olan bir Yarı-Kutsal Lord'un acımasız bir yüz ifadesi vardı.

“Sırf On Üçüncü Prens'in takımından olduğun için sana saldırmayacağımızı sanma!” Zhang Yi bağırdı. Siyah cübbeli adamdan yayılan Ölüm Niyeti, Zhang Yi'nin kontrol ettiği canavarlar için ölümcüldü.

Dokuzuncu Prens'in takımı da hemen duraksadı. Pozisyonlar için yapılan savaşlar esnasında bu adamın gücüne tanıklık etmişlerdi. Ruh Dao'su konusunda uzmanlaşmış ve güçlü savaş gücüne sahip olan Yaşlı Ying bile böyle güçlü ruh saldırıları olan bu adama saldırmaya cesaret edememişti. Kimse neler olup bittiğini öğrenmeden siyah cübbeli adama karşı bir şey yapmaya cesaret edemiyordu.

“Zhao Feng, senin hayatta olmanı beklemiyordum.” Siyah cübbeli adam Yedinci Prens'in takımındaki herkesi görmezden geldi ve Zhao Feng'e baktı.

“Sen...!” Zhao Feng'in yüz ifadesi çirkin bir hal almıştı ve gözlerinde bir öldürme niyeti belirdi. Başlangıçta bu siyah cübbeli adamın aurasının çok tanıdık olduğunu ve ölüm kanunlarını da kontrol ettiğini hissetmişti.

Adamın ona söylediği ilk sözler, “Hayatta olmanı beklemiyordum.” olmuştu. Zhao Feng bu olaylar karşısında yalnızca onu yeniden yetişim yapmak zorunda bırakan kişiyi düşünüyordu, Ölüm İmparatoru.

Ama bu imkansızdı. Ölüm İmparatoru, Zhao Feng üzerinde Ölümün Lanetli Sözleri'ni kullanmak için kendi canından vazgeçmişti. Ölümün Lanetli Sözleri başarılı bir şekilde etkinleştiği için Ölüm İmparatoru hala nasıl hayatta olabilirdi ki?

Siyah cübbeli adamın ses tonunu duyan Yedinci Prens ve takım üyelerinin yüz ifadeleri biraz yumuşak bir hal aldı. Görünüşe göre siyah cübbeli adam Zhao Feng için buraya gelmişti. On Üçüncü Prens'in takımının bir üyesi olsa bile bunun artık bir önemi yoktu.

Siyah cübbeli adamın ölüm yasaları, daha düşük yetişim seviyesine sahip olan varlıklara karşı fazlasıyla ölümcüldü. Siyah cübbeli adam onlara yardım etmek isteseydi artık Zhao Feng'in canavar sürüsünden korkmalarına gerek kalmazdı.

“Ölüm Tırpanı!”

Siyah cübbeli adamın etrafında bir Ölüm Ruh gücü dalgalanması ortaya çıktı ve elinde siyah dumanla kaplı bir tırpan belirdi. Bu tırpan Cennet ve Dünya'daki tüm Yer ve Göğün Yuan Qi'sini dağıtabilme yeteneğine sahip gibi görünüyordu.

Ölüm tırpanı ortaya çıktığında güçlü bir Ruh bozulması belirdi ve bu durum herkesin ruhunu titretti.

“Ne güçlü bir Ruh ve Ölüm Niyeti!” Kutsal Lord Keskin Kenar bağırdı. Böylesine güçlü Ölüm Niyeti olan birisini daha önce hiç görmemişti.

“Eyvah!” Zhao Feng'in yüz ifadesi acımasız bir hal aldı. Sol elini salladı ve birden Puslu Uzaysal Dünya'nın içerisindeki tüm hayvanları çıkardı.

Siyah cübbeli adam daha sonra Ölüm Tırpanı'nı salladı ve Zhao Feng'e doğru savurdu. Yoğunlaştırılmış Ölüm Ruhu gücü ve Yin havasından oluşan siyah renkli bir hilal anında Feng'e doğru ilerledi.

Shu~ ~ Shua! Shua!

Shen Jizi'nin savunma dizisi siyah renkli hilalin fiziksel bileşenlerini engelledi. Ancak Ölüm Ruhu saldırısı içinden geçmişti.

“Geri çekilin!” Zhao Feng geri çekildiği esnada Dokuzuncu Prens'in takım üyelerine doğru bir Rüzgar Yıldırım dalgası gönderdi ve onları geriye doğru itti.

Siyah cübbeli adamın Ölüm Tırpanı yere çarptığında siyah bir yarık oluşturdu ve etraftaki bitki örtüsünün yaşam gücünü yok etti.

Zhao Feng ve Dokuzuncu Prens'in takımının diğer üyeleri Ölüm Tırpanı'ndan kaçmayı başarmıştı. Sonuçta Zhao Feng bu saldırıya fazlasıyla aşinaydı.

Ancak Zhang Yi o kadar şanslı değildi. Siyah cübbeli adamın Ölüm Tırpanı geniş bir menzile sahipti ve saldırının bir kısmı onun canavar sürüsüne inmişti. Birkaç düzine Kral seviyesindeki canavarın yaşam gücü ve ruhları emildi ve anında öldüler.

“Sen...! ”Bu ne demek oluyor şimdi?” Zhang Yi öfkeyle kükredi. Burası Yedinci Prens'in bölgesiydi, ama siyah cübbeli adam kibirli bir şekilde etrafta geziniyordu ve etrafa saldırıp milletin canavarlarını öldürüyordu.

Ölüm yasaları cana çok fazla hasar veriyordu ve daha düşük bir varoluş durumuna sahip olan Kral seviyesindeki canavarlar bu güce karşı hiçbir şekilde savaşamazlardı.

Siyah cübbeli adamın saldırısı, Dokuzuncu Prens'in takımındaki üyelerin yüz ifadelerinin çirkin bir hal almasına neden oldu ve kalpleri ağırlaştı. Siyah cübbeli adam gelir gelmez Zhao Feng'e saldırdı ve gücü etraftaki canavarlar için ölümcül seviyedeydi.

Neyse ki Zhao Feng bunu önceden sezdi ve canavarlarını zamanında ortadan kaldırdı, yoksa büyük kayıplar verirdi. Ancak şu an durum pek iç açıcı gözükmüyordu. Siyah cübbeli adam bir Yarı-Kutsal Lord olsa da, Ölüm yasaları çoğu güce karşı koyabilirdi. Ayrıca ruh konusunda da uzmandı, bu da herkesin büyük bir sıkıntı hissetmesine neden oluyordu.

“Zhao Feng, kim bu adam?” Yaşlı Ying hemen Zhao Feng'e mesaj gönderdi. Siyah cübbeli adamın Zhao Feng için buraya geldiği belliydi. Siyah cübbeli adam Yedinci Prens'in takımını tamamen görmezden gelmişti ve Yaşlı Ying belli ki siyah cübbeli adama bir şey soramazdı.

“Geçmişten gelen bir düşman olabilir.” Zhao Feng derin bir nefes aldı. Bu siyah cübbeli adamın kontrol ettiği Ölüm gücü bir zamanlar Ölüm İmparatoru'ndan kat kat daha güçlüydü ama bu adam Zhao Feng'e bir Ölüm İmparatoru hissi veriyordu.

“Ne?” Yaşlı Ying hayrete düşmüştü. Zhao Feng'in geçmişinden gelen bir düşmanı, Zhao Feng'in yeniden yetişim yapmadan önce ortaya çıkmış olan biri anlamına geliyordu. Zhao Feng yeniden yetişim yapmaya başlamadan önce böylesine güçlü bir düşmanı nasıl gücendirmiş olabilirdi ki?

“Bu adamdan uzak dur. Bu adamın Ölüm yasaları çok güçlü ve ruh saldırıları konusunda uzmanlaşmış,” Zhao Feng Dokuzuncu Prens'in takımındaki herkese mesaj gönderdi. Ölümün gücü, hafife alınacak bir şey değildi.

“En.” Shi Yulei siyah cübbeli adama baktı. Shi Ailesi'nin soyu savunma konusunda uzmanlaşmış olmasına rağmen, siyah cübbeli adamın yalnızca fiziksel saldırılarına karşı koyabiliyordu. Ancak siyah cübbeli adamın saldırıları çoğunlukla ruh temelliydi. Shi Yulei'nin ise zayıf noktası ruhuydu. Yalnızca bir Yarı-Kutsal Lord'du, bu yüzden hiçbir şey yapmaya cesaret edemiyordu.

Su Qingling'in ruh gücü vardı ancak yetişim seviyesi çok düşüktü. Zhou Su'er, Jing Kai ve yanındakilerin ise karşı koyma yeteneği yoktu. Dokuzuncu Prens'in ekibinin üyeleri yavaşça geri çekildiler.

“Sadece Zhao Feng'i öldüreceğim. Geri kalanınız siktir olup gidin.” Siyah cübbeli adam gözlerini Zhao Feng'in üzerine dikti ve sesi herkesin ruhunda yankılanıyordu.

“Dostum, madem senin de düşmanın Zhao Feng, neden birlikte hareket etmiyoruz?” Bilge adam hafif gülümsüyordu. Düşmanın düşmanı dostumdu sonuçta. Siyah cübbeli adam Zhao Feng'le ilgilendiği sürece Dokuzuncu Prens'in takımının hiçbir canavarı olmazdı ve hiçbir şey yapamazlardı.

“Hahaha...!” Siyah cübbeli adam kahkaha attı ve vücudundan siyah renkli bir sis yayılmaya başladı. Bakıldığı zaman tıpkı ölümün tanrısı gibi gözüküyordu, korkunç ve ölümcüldü.

Hu~~

Siyah cübbeli adam bilgeye cevap vermedi. Ölüm Tırpanı'na daha fazla ruh gücü dökerken Zhao Feng'e saldırdı.

“Siz de saldırın,” bilge hemen mesaj gönderdi. Yedinci Prens'in ekibinin üyeleri anında saldırmaya başladı.

“Geri çekilin!” Yaşlı Ying, Yedinci Prens takımının üyelerininin harekete geçmek üzere olduğunu görünce kükredi.

Zhao Feng de dahil olmak üzere Dokuzuncu Prens'in takımının tüm üyeleri, Yedinci Prens'in şehrinin çevresini terk ederek geri çekilmeye başladı. O sırada Zhao Feng'in canavarlarına siyah cübbeli adam tarafından karşı konulmuştu, bu yüzden şehre saldıramadılar.

En azından geri çekilirlerse Yedinci Prens'in takım üyeleri şehri korumak zorunda kalacakları için peşlerinden gidemezdi. Gitselerdi diğer üç prens şehri ele geçirirdi.

“Zhao Feng, şimdi korkuyor musun?” Siyah cübbeli adam güldü ve Zhao Feng'in peşinden koştu. Korkutucu Ölüm aurası Dokuzuncu Prens'in takımındakilerin kalbini sarmıştı.

“Peşlerinden gidelim mi gitmeyelim mi?” Kutsal Lord Karanlık Ruh sordu. Dokuzuncu Prens'in takımı geri çekilmişti.

“Kutsal Lord Karanlık Ruh, peşlerinden git. Siyah cübbeli adamın gücü ile kendi gücünü birleştirince Dokuzuncu Prens'in takımı bir bok yapamaz.” Bilge adam söylemeden önce bir an için düşündü.

Kutsal Lord Karanlık Ruh gittikten sonra, Yedinci Prens'in takımında hala bir tane Kutsal Lord vardı. Diğer üç prens onlara saldırmaya gelse bile anında mağlup olmazlardı. Eğer Zhang Yi'nin canavarlarının zaiyatı bu kadar olmasaydı o zaman başka birini de gönderebilirlerdi.

“Tamam.” Kutsal Lord Karanlık Ruh karanlık bir ışığa dönüştü ve şehri terk etti.

“Sen Ölüm İmparatoru musun?” Zhao Feng ilk defa çirkin bir ifadeyle bir soru sormuştu.

Bunu duyan Su Qingling, Jing Kai ve Zhou Su'er şaşkına dönmüştü. Ölüm İmparatorunu daha önce duymuşlardı,  Ölüm Gözü'ne sahip eski bir İmparatordu. Gücünü şimdiden böyle bir seviyeye ulaştırmayı başarmış mıydı? Ancak Yaşlı Ying, Dokuzuncu Prens ve birkaç kişi gerçek Ölüm İmparatoru'nun Zhao Feng tarafından öldürüldüğünü biliyordu.

“Ben seni öldürecek kişiyim!” Siyah cübbeli adam Ölüm Tırpanı'nı etrafa savurdu ve Dokuzuncu Prens'in takımına siyah renkli bir hilal gönderdi.

“Hakim Kutsal Yıldırım Bedeni!” Zhao Feng hemen Kutsal Yıldırım Vücudu'nu dolaştırdı. Rüzgar Yıldırım Ateşi'ni dolaştırıp etrafa yumruk savurduğu sırada bedeninin etrafında altın renkli bir yıldırım parıldamaya başladı.

Zhao Feng'in Rüzgar Yıldırımı Ateşindeki Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın içinde bulunan Yıkım Gücü, Ölümün gücüyle aynı seviyede olan korkunç bir güçtü.

Boom! Bam!

Zhao Feng'in altın yumrukları siyah cübbeli adamın fiziksel saldırısını delip geçmişti. Ancak karanlık fırtınanın içerisinde bir hilal görüntüsü ortaya çıktı. Bu bir ruh saldırısıydı ve fiziksel saldırılardan etkilenmiyordu.

Hu~~

Zhao Feng buna hazırlıklıydı. Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın gücünü içeren bir Ruh Niyeti dalgası ortaya çıkardı ve hilal parçalandı.

“Ruh niyetin bu mu?” Siyah cübbeli adam şaşırmıştı. Zhao Feng'in Ruh Niyeti Yarı-Kutsal Lordların seviyesini aşmıştı.

“Düşündüğüm gibi. Seni hafife alamam, Zhao Feng.” Siyah cübbeli adamın soğuk bir ses tonu vardı.

“Zhao Feng, durumlar kötü! Yedinci Prens'in takımındaki Kutsal Lord Karanlık Ruh da geldi!” Yaşlı Ying'in kalbi, karanlık bir ışık demetinin uçtuğunu görünce sarsıldı.