King of Gods - Bölüm 943: Kutsal Lord Kara Şeytan

---

 

Bölüm 943: Kutsal Lord Kara Şeytan

 

“Zhao Feng!” Kutsal Lord Kara Şeytan bağırarak siyah renkli bir alev topuna dönüştü ve yol boyunca ilerlemeye başladı.

 

Kutsal Lord Kara Şeytan'ın grubunun diğer üyeleri şaşkınlıktan kurtulduktan sonra hemen onu takip etmeye başladılar.

 

“Hahaha, Zhao Feng'den beklendiği gibi!” Kutsal Lord Yüz Rafine kahkahalarla kükredi. Zhao Feng konusunda hiçbir şey yapamazdı, bu yüzden Kutsal Lord Kara Şeytan'ın Zhao Feng tarafından oyuna getirildiğini gördükten sonra çok keyifli hissetti.

 

Kutsal Lord Kara Şeytan, Dokuz Karanlık Sarayı'nın en güçlü başlangıç aşamasındaki Mistik Işık Diyarı Kutsal Lordu'ydu ve görünüşe göre Mistik Işık Alemi'nin ilk aşamalarında bir atılım yapma yeteneğine sahipti.

 

Üç Yaşamlı Kötü Hayalet Çiçeği aslında Zhao Feng'indi ve Kutsal Lord Yüz Rafine ile hiçbir ilgisi yoktu.

 

Kutsal Lord Yüz Rafine ile Ji Dengtian, Zhao Feng'in On Üçüncü Prens'in grubunu çekmesiyle birlikte çok daha rahat hissettiler.

 

Kutsal Lord Yüz Rafine, yardım edebilseydi Kutsal Lord Kara Şeytan'ın düşmanı olmak istemezdi. Dokuz Karanlık Sarayı, bir zamanlar dört yıldızlı bir kuvvet olan zirvedeki bir üç yıldız gücüydü. Güçleri Sekiz Büyük Aile'den bile daha yüksekti.

 

Veliaht Prens olma mevzusunda iki tane yerleri vardı: Kutsal Lord Kara Şeytan ve Yarı-Kutsal Lord Xi Peng. Tahminleri doğruysa Kutsal Lord Kara Şeytan'ın üzerinde kesinlikle o eşya vardı.

 

Kırmızı ve beyaz renkli bir yıldırım, karanlık yolda bir meteor gibi parlıyordu. Zhao Feng hareket ederken birkaç Yeşil Su Gökyüzü Lotus'u parçası yedi.

 

Başka bir kuvvet olsaydı Zhao Feng Üç Yaşamlı Kötü Hayalet Çiçeği'nin alınmasını pek umursamazdı, çünkü zaten işe yaramazdı. Ancak bunu Dokuz Karanlık Sarayı'na kesinlikle veremezdi. Ayrıca istese bile Zhao Feng, Kutsal Lord Kara Şeytan'ın söylediğine nasıl inanabilirdi ki?

 

“Zhao Feng, Üç Yaşamlı Kötü Hayalet Çiçeğini bana verirsen Veliaht Prens savaşında sana saldırmayacağıma söz veriyorum.”

 

“Kutsal Lord Kara Şeytan, boş boş konuşmayı kes.” Zhao Feng soğuk bir şekilde hıçkırarak hızını artırdı. Veliaht Prens savaşında kimseden korkmuyordu.

 

“Hmph, madem öyle İmparatorluk Mezarı'nı terk edemezsin.” Kutsal Lord Kara Şeytan iletişim kurmaya çalışmaktan vazgeçti.

 

“Hızlı Kara Mürekkep!” Kutsal Lord Kara Şeytan'ın vücudunun etrafındaki karanlık alevler aniden patladı ve hemen ardından Kutsal Lord Kara Şeytan havada süzülmeye başladı. Karşılaştığı direnç büyük ölçüde azalmıştı.

 

“Hmm?” Zhao Feng Kutsal Lord Kara Şeytan'ın aradaki mesafeyi kapattığını gördüğünde bir an için durakladı.

 

“Yıldırım Kanatları Uzaysal Parıltısı!” Zhao Feng'in kanatları parladı ve hızı bir kez daha arttı. Havayla birleşmiş gibi görünen kızıl renkli bir yıldırıma dönüştü ve her göz kırpışında biraz daha uzaktaydı.

 

“Hayda. Uzamsal uçuş tekniğim burada bastırıldı.” Zhao Feng'in çirkin bir yüz ifadesi vardı. Kutsal Lord Kara Şeytan'ın gizli tekniği pek etkilenmemişti ve uzaysal uçuş tekniği bastırılmıştı.

 

Ancak Kutsal Lord Kara Şeytan'ın kısa bir süre içinde ona yetişmesi imkansızdı.

 

Whoosh!

 

Kırmızı renkli bir yıldırım ile zifiri karanlık şeytani bir figür, yol boyunca endişe verici bir hızla ilerliyordu.

 

“Çıkış!”

 

İleride ufak bir ışık görülüyordu.

 

Hu~~

 

Zhao Feng yoldan çıktı ve gökyüzüne doğru uçtu.

 

“Zhou Su'er burada değil.”

 

Zhao Feng etrafa baktı.

 

Kutsal Lord Kara Şeytan büyük ihtimalle Zhou Su'er'e karşı bir şey yapmaya cesaret edemiyordu. En kötü ihtimalle onu yalnızca Ejderha Yeşimi'nin içindeki diziyi kullanmaya zorlardı.

 

O ısrada zifiri karanlık şeytani bir figür yolun dışına çıktı.

 

“Rüzgar Yıldırım Gözü Alevi!” Yarı saydam bir ateş topu ve Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın Yıkıcı aurası, Kutsal Lord Kara Şeytan'ın bedenine doğru ilerledi.

 

Weng~~

 

Kutsal Lord Kara Şeytan'ın kafasındaki siyah taçtan siyah bir ışık çıktı ve ardından bir ışık tabakası Kutsal Lord Kara Şeytan'ın bedenini kapladı. Kutsal Lord Kara Şeytan'ın karşı karşıya kaldığı ruh saldırısı zayıflamıştı. Ancak Zhao Feng'in ruh alevini, Kutsal Lord seviyesindeki ruhunun gücüyle tamamen engelleyebilmesine rağmen, Tanrı Müsibetleri Yıldırımı'nın gücünü engelleyemiyordu.

 

Boom!

 

Kutsal Lord Kara Şeytan'ın ruhu ve siyah tacı biraz hasar görmüştü.

 

“Yıkım Kanunları!” Kutsal Lord Kara Şeytan'ın yüz ifadesi değişti. Yıkım kanunları tamamen yok etmek için var olan bir şeydi ve bu tür yaralanmaları iyileştirmek zordu. Ölmeyen bedenlerin yenilenme kabiliyeti bile sınırlı bir hal alırdı.

 

“Hakim Kutsal Yıldırım Bedeni!”

 

Zhao Feng'in vücudu uzamaya başladı ve altın ve mavi bir parıltı çıkardı. Fiziksel gücüyle her şeyi bastıran dev bir altın yıldırım kulesine dönüşmüş gibiydi.

 

Zhao Feng'in bu kadar çabuk hareket etmesinin asıl nedeni Zhou Su'er'i ele geçirmekti. Boyutun bastırması konusunda sahip olduğu avantajı göz önüne aldığında Zhao Feng Kutsal Lord Kara Şeytan'dan korkmuyordu.

 

“Eğer savaşmak istiyorsan, hadi savaşalım Kutsal Lord Kara Şeytan!” Zhao Feng, kırmızı-altın renkli bir yıldırım çizgisi dönüştü ve bir dağ saldırmaya başladı.

 

“Şeytani Alevler Kutsal Gücü!” Kutsal Lord Kara Şeytan soğukkanlılıkla hıçkırdı ve avucunu dışarı doğru itti. Zhao Feng'e doğru ilerlerken karanlık bir ışık demeti neredeyse uzaydan geçmişti.

 

Zhao Feng'in kalbi soğudu. Vücudunun, ruhunun ve hatta etrafındaki havanın kilitlendiğini hissediyordu. Bu saldırı tarzı tam olarak Dokuz Karanlık Şeytani Lordu ile aynıydı.

 

“Kutsal Yıldırım Koruması!” Zhao Feng, Kutsal Yıldırım Bedeni'nin fiziksel gücünü ve Rüzgar Yıldırımı'nın gücünü birleştirdi.

 

Whoosh!

 

Anında ortaya yoğun bir yıldırım bariyeri çıktı. Bu şey karanlık ışığı engelleyen altın bir ışık parıltısı yayıyordu. Yıldırım çatırdamaya başladı ve yıldırım bariyerinin yüzeyinde patladı.

 

Zhao Feng acımasız bir hale büründü. Kutsal Lord Kara Şeytan'ın ortaya koyduğu savaş gücü, Kutsal Lord Yüz Rafine'nin ortaya koyabileceğinden çok daha güçlüydü. Kutsal Lord Kara Şeytan da hız konusunda uzmanlaşmıştı ve Zhao Feng ile yakından savaşmamıştı.

 

Boom!

 

Zhao Feng'in vücudunda birden cam benzeri bir ateş tabakasıyla birlikte kavurucu bir aura ortaya çıktı. Zhao Feng tıpkı bir güneş gibiydi.

 

Zhao Feng'in bedeni ateşle kaplandı ve Kutsal Yıldırım Bedeni'nin de eklenmesiyle tıpkı yanan şeytani bir hükümdar gibi görünüyordu.

 

Whoosh!

 

Zhao Feng'in sırtındaki kanatlar çırpındı ve yumruğunu dışarıya doğru savurdu.

 

Kutsal Lord Kara Şeytan, Zhao Feng'e karşı yakından savaşmak istemediği için Zhao Feng, savunmadan feragat edip Kutsal Lord Kara Şeytan'a yaklaşacaktı.

 

Boom!

 

Mükemmel Kanlı Şeytan Güneşi Soyu'nun da eklenmesiyle birlikte Zhao Feng'in hızı, Kutsal Lord Kara Şeytan'a doğru ilerlerken anında arttı.

 

“Sen gerçekten Tie Ailesi'yle akrabasın! Ama Dokuz Karanlık Sarayı'nın Tie Ailesi'nden korkacağını sanma.” Kutsal Lord Kara Şeytan olduğu yerde dururken kıs kıs gülmeye başladı. Kutsal Lord Kara Şeytan bir avuç daha çıakrdı ve Zhao Feng'den önce siyah renkli bir ışık demeti geldi.

 

Boom!

 

Zhao Feng'in hızı düşmedi. Kutsal Yıldırım Bedeni'ni dolaştırdı ve Kutsal Lord Kara Şeytan'ın saldırısını Kanlı Şeytan Güneşi soyunun yardımıyla ele geçirdi.

 

Weng~~

 

Yıldırım bariyeri paramparça oldu ve altın renkli ışık dalgalanması geri yansıdı, ancak Kutsal Lord Kara Şeytan'a hiçbir zarar verememişti. Zayıflamış Kara Alev Kutsal Gücü Zhao Feng'e doğru indi, ama hiç korkmuyordu.

 

“Yıldırım Kanatları Uzaysal Parıltısı!”

 

Zhao Feng'in hızı aniden arttı ve Kutsal Lord Kara Şeytan'ın önünde ortaya çıkan bir yıldırım şeklini aldı. Daha sonra ona bir yumruk attı.

 

“Çömez, geleceğini bekliyordum!” Kutsal Lord Kara Şeytan, vücudunun etrafındaki siyah alevler yanardağ gibi patlamaya başladığında çok sevinçli bir ifade ortaya çıkardı. Görünmez bir güç Zhao Feng'i tamamen bastırmıştı.

 

“Eyvah!” Zhao Feng bir şeylerin ters gittiğini düşündü. Kutsal Lord Kara Şeytan'ın hala başka bir hamlesi olduğunu düşünmüyordu, ama çoktan yumruk attığı için geri adım atamazdı. Yıldırımın Kızıl Kanatları'nı sadece kendini kenara itmek için kullanabiliyordu.

 

“Artık çok geç, Zhao Feng.” Kutsal Lord Kara Şeytan'ın vücudunun etrafındaki karanlık şey havayla karışıyor ve güneşi engelliyor gibiydi. Bin mil içindeki her şey kararmıştı ve karanlığın içinde kötü ve kaotik görüntüler görülebiliyordu.

 

“Küçük Dünya!? Gücün...?”

 

Zhao Feng donup kalmıştı. Bu kadim boyutun bastırılması nedeniyle normal İmparatorlar ve Kutsal Lordlar Küçük Dünyaları'nı hiç kullanamıyordu. Atrıca Kutsal Lord Kara Şeytan'ın ortaya çıkardığı aura Zhao Feng'in kalbini titretmişti.

 

“Aynen. Normal İmparatorlar burada toplam gücünün yalnızca yarısını kullanabilirken, Kutsal Lordlar yüzde altmışını kullanabilir... Ama gerçekten Dokuz Karanlık Sarayı'nın buna karşı hazır olmayacağını mı düşündün?” Kutsal Lord Yüz Rafine kahkahalarla kükredi.

 

Bunu duyan Zhao Feng, Kutsal Lord Kara Şeytan'ın sözlerinin mantıklı olduğunu hissetti. Zhao Feng'in yalnızca son aşamada olan bir Kraldı; Kadim Rüya Alemi'nin kadim aurasına alışmış olmasaydı şu anda tam gücünün yalnızca yüzde kırkını kullanabilecekti.

 

Buraya uyum sağladıktan sonra Zhao Feng tam gücünün yüzde altmışını kullanabiliyordu, ancak Kutsal Lord Kara Şeytan'ın gösterdiği aura kesinlikle Kutsal Lordların yüzde altmışlık sınırını aşıyordu.

 

“Hahaha, Dokuz Karanlık Sarayı, bu boyuttaki kanunlara uyum sağlayabilecek bir hazine yaratmak için çok büyük bir bedel ödedi ve bir düzine bin yıl harcadı.” Kutsal Lord Kara Şeytan, Zhao Feng'in panikleyen ifadesini görünce kendini beğenmiş bir ifadeye büründü.

 

“Artık tam gücümün neredeyse yüzde seksenini kullanabiliyorum. Aynı tür hazineye sahip diğer Kutsal Lordlar dışında, kimse benim dengim değil.” Kutsal Lord Kara Şeytan'ın gözleri siyah bir ışıkla parıldıyordu. Elini salladı ve bu boyutun yasalarından birkaç tutam kontrol etti.

 

Boyutun kısıtlaması ve Küçük Dünya'nın gücü Zhao Feng'in hareket edememesine sebep oldu ve nefes almakta bile zorlanıyordu.

 

“Zhao Feng, geber!"” Kutsal Lord Kara Şeytan, Dokuz Karanlık Kutsal Parşömeninden bir teknik kullandı ve avucunu dışarıya doğru itti. Zhao Feng'in önünde birden siyah renkli bir ışık demeti belirdi.

 

Sanki bu saldırı doğrudan Zhao Feng'in önünde oluyordu ve Küçük Dünya'nın gücünün de eklenmesiyle birlikte daha da güçlenmişti.

 

“Uzaysal Hareket!”

 

Zhao Feng'in önünde bir girdap belirdi.

 

Shu~~

 

Zhao Feng'e inmek üzere olan siyah renkli ışığın bir kısmı aniden kayboldu. Işığın geri kalanı ikiye bölünmüştü ve Zhao Feng'in omzunu sıyırmıştı.

 

“Uzaysal Hareket mi?” Uzayın bu şekilde bir kullanımı...” Kutsal Lord Kara Şeytan bir an için durakladı. Zhao Feng'le ilgili raporlarda bu konuda hiçbir şey söylenmemişti.

 

Yüz ifadesi aniden değişti, sanki bir şey hissetmiş gibiydi.

 

Boom!

 

Işığın kaybolan kısmı kafasını kesmişti ve bir tutam siyah renkli kan akmasına neden olmuştu.

 

“Saçmalık!” Kutsal Lord Kara Şeytan öfkeyle kükredi. Bu saldırı Şeytani Dao Kutsal Bedeni'ne karşı çok etkili olmasa da, kendi saldırısıyla yaralandığı için daha önce bu kadar aşağılanma hissetmemişti.

 

“Karanlık Şeytani Kutsal Güç!” Kutsal Lord Kara Şeytan ellerini salladı ve çok sayıda ışık Zhao Feng'i kuşatmaya başladı. Sanki bu ışıkların bir canı varmış gibiydi.

 

Kutsal Lord Kara Şeytan aptal değildi, Zhao Feng'in Uzaysal Hareketini sadece küçük bir menzilde kullanabileceğini biliyordu.

 

“Bir sonraki hamle seni diziyi kullanmaya zorlayacak. Bir daha seni görürsem senin ecelin olacağım.”

 

Kutsal Lord Kara Şeytan şeytani bir şekilde kahkaha attı. Karanlıklar dünyasında dururken, eşsiz bir şeytani Tanrı gibiydi.

 

Tam o anda Kutsal Lord Kara Şeytan'ın grubunun diğer üç üyesi İmparatorluk Gökyüzü Mirası'ndan kaçmıştı.

 

“Çok güçlü!” Duanmu Ailesi'nden olan bir doktorun yüzü şaşkınlıkla doluydu.

 

“Hmph. Dokuz Karanlık Sarayı'nı hafife alırsan sonun ölüm olur.” Mor ve siyah cübbeli Xi Peng, Zhao Feng'in Kutsal Lord Kara Şeytan tarafından tuzağa düşürülmesini izlerken kıs kıs gülüyordu.