King of Gods - Bölüm 931: Ruh Mührü Gizli Teknik Tılsımı

---

 

Bölüm 931: Ruh Mührü Gizli Teknik Tılsımı

 

Jing Kai gücünü ortaya koyduktan sonra siyah kıyafetli kadının ruh konusunda uzmanlaştığı ortaya çıkmıştı. Bu pozisyonun sahibi aslında Zhao Feng olmalıydı, ama bu pozisyon yerine Canavar Terbiyecisi pozisyonunu almıştı.

 

“Boş Okyanus Köşkünden Yaşlı Ge Xiang, Bayan Su Qingling'e meydan okumak istiyor.” Elinde asası olan barışçıl görünümlü yaşlı bir adam yavaşça Dokuzuncu Prens'in salonundan çıktı.

 

Pozisyonlar için verilen mücadele başlamadan önce bir yer elde etmeyi başaramayan güçler, bir yeri olan kişileri analiz analiz edip kimin yerini almalarının daha kolay olacağını tartışırdı.

 

Shi Yulei, Sekiz Büyük Aile'den geliyordu ve bir önceki nesilden gelen eşsiz bir dahiydi. Onda ya da arkasındaki güçte herhangi bir kusur yoktu.

 

Yaşlı Ying aslen İmparatorluk Gökyüzü Ağı'nın üst kademesinin bir parçasıydı ve hem algılama hem de izleme konusunda uzmanlaşmıştı. Görünüşe göre İmparatorluk Mezarları ile ilgili bir sürü bilgisi de vardı. Yaşlı Ying aynı zamanda Yarı-Kutsal Lord'un savaş gücüne sahipti. Kimse böylesine önemli bir ekibin üyesine meydan okumazdı.

 

Zhou Su'er bir zamanlar Kutsal İmparator'un en gözde prensesiydi ve uzun zaman önce şanı bir şifacı olarak yayılmıştı. İmparatorluk doktorları bile onu övüyordu. Kimse onun hakkında pek fazla şey bilmiyordu, ama bir İmparator olduğu için onu rahatsız etmemek herkes için en hayırlısıydı.

 

Shen Jizi'nin şöhreti yüz yıl önce Büyük Gan Lord Hanedanlığı'na yayılmıştı ve kehanet konusunda uzmanlaşan az sayıda insan vardı. Çoğu güçte kehanette bulunabilecek tek bir kişi bile yoktu.

 

Zhao Feng'in ise On Bin Kadim Irk'tan bir evcil hayvanı vardı. Mistik Işık Alemi'nde olan evcil bir hayvanı olmadığı sürece kimse ona karşı bir şey yapamayacaktı.

 

Bu nedenle yalnızca iki seçenek vardı: Jing Kai ve Su Qingling.

 

Su Qingling genç neslin bir üyesiydi ve pek ünlü değildi. Arkasındaki kuvvet, on Büyük Dük Sarayı'nın en zayıf yeri olan Büyük Dük Su'nun Sarayıydı ve Dokuzuncu Prens'i destekleyen tek Büyük Dük Sarayı'ydı.

 

Dokuzuncu Prens'in salonunda duran ve Su Sarayı'nı temsil eden adam sakalını okşadı ve hafif gülümsedi. Hiç endişelenmiyordu.

 

Su Qingling yavaşça dışarı çıktı ve biraz yaşlı bir ses tonuyla, “Nasıl istersen.” dedi.

 

Weng~

 

Ge Xiang'dan Bir Ruh Niyeti dalgalanması çıktı ve bu dalgalanma daha sonra Su Qingling'e doğru ilerleyen düzinelerce beyaz renkli ışığa dönüştü.

 

“Ruh Işınları!” Ge Xiang, Ruh Niyeti'ni dolaştırdı ve hemen ardından birkaç düzine beyaz Ruh ışını güçlü bir ruh gücünün dalgalanmasıyla birlikte büyük ve yoğunlaştırılmış bir Ruh ışını oluşturmak için bir araya geldi.

 

Bu saldırı, Su Qingling'in ruhunu vücudundan atabilecek kapasitede olan güçlü bir ivme içeriyordu.

 

Su Qingling'in vücudundan soğuk bir ruh gücü yayılırken sakin bir yüz ifadesi vardı.

 

“Kalkan,” Su Qingling yavaşça ellerini döndürdü ve havada bir şeyler çiziyormuş gibi görünüyorken konuştu. Kısa bir sürenin ardından Ruh gücü yayılmaya başladı ve dev bir Ruh Tılsımı Mühür birden havada süzülüp bir Ruh Kalkanına dönüştü.

 

“Ne garip bir gizli ruh tekniği.” Ge Xiang'ın gözlerinde bir ışık parıldadı. Ruh Mührü Gizli Teknik Tılsımı'nı daha önce duymuştu ama bugün bunu görmeyi beklemiyordu.

 

Boom!

 

Ruh ışını Ruh Kalkanı'nın üzerine doğru indi ve çarpışmanın ardından düşük yetişimcilerin ruhları titredi.

 

Ruh ışını ve Ruh Kalkanı şiddetli bir çarpışmanın ardından paramparça oldu. Su Qingling'in savunma tekniği Ge Xiang'ın saldırısını tamamen engellemişti.

 

“Peki buna ne yapacaksın bakalım. Ruh Hapishanesi!” Beyaz saçları rüzgarda savrulan Ge Xiang bağırdı ve çok miktarda beyaz Ruh gücü ortaya çıktı.

 

Weng ~ Weng~

 

Su Qingling'in üzerinde ise beyaz renkli ışınlar ortaya çıktı ve devasa bir Ruh Niyeti ile brilikte bir hapishane oluşturdu. Bu şey hedefi kısıtlamak için kullanılan geniş çaplı bir Ruh Tekniğiydi.

 

Su Qingling'in Ruh tekniğine tamamen karşı konulmuştu.

 

Zhao Feng'in ifadesi değişti. Bu yaşlı adamın ruh gücü kuvvetliydi, ancak bu Ruh Hapishanesi çok fazla enerji kullanmıştı ve Zhao Feng'in Ruh Zincirlerine kıyasla daha az güçlüydü. Öte yandan Su Qingling'in gizli Ruh tekniği son derece derindi. Zhao Feng bu şeyi hatırlıyordu sanki, Ruh Mührü Gizli Teknik Tılsımı.

 

“Buz, mühür!” Siyah kıyafetli kızın yüz ifadesi hiç değişmedi. Başını kaldırdı ve iki eliyle dev bir Ruh Mührü Tılsımı çizdi.

 

Weng~~

 

İki tane Ruh Mührü Tılsımı, Ruh Hapishanesi'ne çarpan bir ruh gücü dalgası ortaya çıkardı. Ge Xiang'ın Ruh Hapishanesi'nin bir kısmı anında Ruh Niyeti tarafından mühürlendi ve gücü azaldı.

 

Aynı zamanda soğuk bir ruh gücü de ortaya savrulmuştu ve Ruh Hapisanesi'nde bir buz tabakası oluşmasına neden oldu. Buzla kaplanan Ruh Hapishanesi hiçbir tehdit oluşturamıyordu.

 

Su Qingling o sırada birkaç adım ileriye doğru yürüdü ve Ruh Hapishanesi'nin menzilinden çıktı.

 

“Kılıç.” Su Qingling kolunu kaldırırken gözleri soğuktu ve o sırada garip bir ruh gücü çırpınmaya başladı.

 

“Yenilgiyi kabul ediyorum.” Ge Xiang çaresizce iç çekti. Ruh Hapishanesi, Ruh Niyeti'nin çoğunluğunu tüketmişti bile. Ayrıca Su Qingling'in gizli ruh tekniği çok garipti ve Ge Xiang'ın tekniği, unutulmuş Ruh Mührü Gizli Teknik Tılsımı'nın yanına bile yaklaşamıyordu.

 

Mücadele sona erdi ve ardından bu pozisyon için savaşmayı planlayan çok sayıda uzman anında geri çekildi. Birçok insan Su Qingling'in Ruh tekniklerini görememişti bile ve arenadaki insanlar sonunda bu kadını ciddiyetle incelemeye başladılar.

 

Zhao Feng ruh konusundaki ustalığının kötü olmadığını kabul etmek zorundaydı, ancak Ruh Niyeti çok güçlü değildi, yoksa çok daha fazla savaş gücü ortaya çıkarabilirdi. Gizli tekniği güçlü olsa da bu şey doğal yetenek gerektiriyordu ve Ruh tabanlı göz soyu olanlar için uygun değildi.

 

“Dokuzuncu Prens'in pek fazla üyesi olmamasına rağmen üyelerinin hepsi elit.” Dük Nanfeng biraz daha kendinden emin hale gelirken hafif gülümsedi.

 

Dokuzuncu Prens'in gözleri parladı. Su Qingling sergilediği savaş gücü gerçekten iyiydi.

 

Büyük Dük Su Sarayı'ndan gelen temsilci, Su Qingling'e bakarak hayran bir şekilde güldü. Su Qingling Kutsal İllüzyon Boyutu'nda bu gizemli tekniği miras almıştı ve şimdiye kadar yalnızca bir kısmını kavrayabilmişti.

 

Jing Kai ve Su Qingling savaş gücünü sergiledikten sonra kimse Dokuzuncu Prens'in üyelerine meydan okumadı. Su Qingling'in eşsiz Ruh teknikleri, arenadaki diğer üyelerin bile ciddiyete kapılmasına neden oldu. Dokuzuncu Prens'i destekleyen pek çok güç olmamasına rağmen grubun üyeleri bazılarına göre olağanüstü kişilerdi.

 

Savaş sona erdikten sonra Zhao Feng, diğer arenalara daha fazla dikkat etmeye başladı. Düşük rütbeli prenslerin arenalarındaki savaşlar çok şiddetliydi, çünkü bu prenslerin Veliaht Prens olma niyetleri yoktu, bu da diğer prensler için herhangi bir tehdit oluşturmadıkları anlamına geliyordu. Bu kişilerin grupları bireysel fayda üzerine tasarlanmıştı.

 

Zhao Feng dikkatinin çoğunu ilk dörtte yer alan prenslere verdi. Bu prensler ise Dördüncü Prens, On Üçüncü Prens, Yedinci Prens ve Sekizinci Prens'di.

 

Daha sonra Zhao Feng bir düşünceyle On Üçüncü Prens'in arenasına doğru baktı.

 

“Yeryüzü Şeytan Tarikatı'ndan Tang Ze ana savaş gücü ile savaşmak istiyor.” Ölümcül bakışları ve mor-siyah renkli cübbeleri olan bir yaşlı, siyah kıyafetli bir figüre doğru baktı.

 

Yeryüzü Şeytan Tarikatı, On Üçüncü Prens'i destekleyen üç yıldızlı bir süper güçtü ve siyah cübbeli “ana savaş gücü", On Üçüncü Prens'in ana dövüş pozisyonlarından birini alması için bizzat kendisinin tuttuğu birisiydi.

 

Ancak diğer üyeler adının ne olduğunu bile bilmiyorlardı; onlar sadece onun bir Yarı-Kutsal Lord olduğunu biliyorlardı. Bu nedenle On Üçüncü Prens'i destekleyen birçok kuvvet bu adama bakıyordu.

 

Siyah cübbeli adam yavaşça ayağa kalktı ve kendisinden bir Ölüm aurası yayıldı.

 

”Gel,” ruh boyutunda rahatsız edici bir ses yankılanıyordu.

 

Ruha karşı önyargılı bir uzman.  Tang Ze şaşırdı. Ruh konusunda uzman olmamasına rağmen bu şey onun zayıf noktasıda değildi. Ancak, rakip ruhta uzmanlaşmış ise, bu durum onların fiziksel becerilerinin zayıf olduğu anlamına geliyordu.

 

Tang Ze ölümcül bir şekilde gülümsedi ve Küçük Dünyası'nı açtı.

 

Yarı-Kutsal Lord'un Küçük Dünyası, gerçek bir dünyanın zar zor dayanabileceği bir şeydi.

 

Tang Ze hemen arkasında Karanlık ve soğuk Küçük Dünya ortaya çıktı ve tüm arenayı sardı. Görünmez kanunlar ve Niyetler, siyah cübbeli adamı kısıtlamaya başladı.

 

“Geber!” Tang Ze'nin savaş gücü kendi Küçük Dünyasındayken ikiye katlanmıştı ve Şeytani bir Hükümdar gibi saldırmaya başladı.

 

“Hmph!” Siyah cübbeli adam soğuk bir şekilde kıkırdadı ve bandajlarla kaplı uzun ince bir kol anında Tang Ze üzerine doğru yöneldi. Aynı zamanda bir Ölüm tabanlı Ruh gücü dalgalanması da ortaya çıkmıştı.

 

Hu~~~

 

Siyah cübbeli adamın gücü Tang Ze'nin vücudunu sardı ve Ölüm yasalarının güçlü bir dalgalanması ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu şey herkesin dikkatini çekmişti.

 

Gerçek Yuan'ı, yaşam gücü ve bedenindeki ruh, bir Ölüm girdabı tarafından emilen Tang Ze donmuştu. Kokrunç Ölüm aurası Tang Ze ve tüm gözeneklerini sarmıştı.

 

“Arghhh, yapma...!” Tang Ze, arenadaki Karanlık Küçük Dünyası yavaşça solarken çığlık attı.

 

Hu ~

 

Siyah cüppeli adam daha sonra kolunu geri çekti. Elbiseleri değişmişti ve kurumuş bir ceset yere doğru düşmüştü.

 

Sii!

 

On Üçüncü Prens'in salonundaki herkes kalplerinin soğuduğunu hissetti ve siyah cübbeli adamın yerini almaya hazırlananların da sırtlarından terler akıyordu. Ölümün kıyısından dönmüş gibilerdi.

 

Bu siyah cübbeli adam kimdi? Nasıl bir teknikti bu yaptığı şey? Son derece gizemli ve güçlü biriydi. Tek bir kol hareketiyle Yeryüzü Şeytan Tarikatı'ndan gelen bir uzmanı öldürmüştü. Hem de korkunç bir şekilde. Ona hiç merhamet bile göstermemişti.

 

Diğer arenalardan gelen ve onları izleyen diğer güçlerin uzmanları da şaşkına dönmüşlerdi. Siyah cübbeli adama baktıklarında ruhlarının titrediğini hissediyorlardı. Hepsi Yarı-Kutsal Lordlar'dı ama bu siyah cübbeli adam fazlasıyla güçlüydü.

 

Xin Wuheng, Xuanyuan Wen ve Dördüncü Prens'in arenasında bulunan kişiler ciddi ifadelerle siyah cübbeli adama baktılar.

 

En ciddi ifadelere sahip olan kişiler Ruh savaşlarında uzmanlaşmış üyelerdi çünkü İmparatorluk Mezarına girdiklerinde ruh saldırılarından onlar sorumlu olacaklardı. Ruh konusunda uzmanlaştıkları için siyah cübbeli adamın ne kadar korkunç olduğunu biliyorlardı.

 

“Ne güçlü bir Ölüm Ruhu Niyeti dalgalanması” Su Qingling şaşkın bir şekilde söyledi.

 

“Ölümün Niyeti!” Zhao Feng sol gözünü dolaştırdı, ama siyah cübbeli adamın içini göremiyordu çünkü onu durduran gizemli bir güç vardı. Siyah kıyafetli bu adamın Ruh Niyeti kendininkinden zayıf değildi ve Ölümün Niyeti, Zhao Feng'in Ölüm İmparatorunu hatırlamasına neden oldu, ancak siyah kıyafetli bu adam daha da güçlü ve daha da korkutucuydu.

 

“Tam beklediğim gibi. En üst düzey prenslerin arkasındaki insanlar sıradan kişiler değil.” Yeryüzü Şeytan Tarikatından gelen bir Yaşlı anında ayağa kalktı ve öfkeyle siyah cübbeli adama bakarken Kutsal Lord aurasını serbest bıraktı. “Hayatta kalmak için hiç imkân vermiyorsun, değil mi? Veliaht Prens olma savaşından sonra Yeryüzü Şeytan Tarikatı'na iyi bir mazeret sunmazsan... Hmph!”

 

Siyah cübbeli adam güçlü olmasına rağmen tek bir kişiydi, Yeryüzü Şeytan Tarikatı ise üç yıldızlı bir süper güçtü. Bu konuyu öylece kapatamazlardı.

 

Siyah cübbeli adam hiçbir cevap vermedi. Yalnızca yerine oturdu ve yanındaki iki üye korkudan hıçkırmaya başladı.