King of Gods - Bölüm 896: Geri Dönüş

---

 

Bölüm 896: Geri Dönüş

 

“...Bana Yüz Kökenli Kutsal Bal'ın bir kısmını daha verirsen, atılım yapmak için kendime olan güvenim %70 falan,” Yaşlı Canavar Xu söyledi. Zhao Feng'in hayal kırıklığına uğramış yüz ifadesinin artık çirkinleştiğini fark etmemişti.

 

Yaşlı Canavar Xu'nun kendi planı vardı. Yüz Köken Kutsal Bal'ı çoktan kullanmıştı ve eğer hiç ilerleme kaydedememişse o zaman artık pazarlığa yer kalmamıştı. Ancak Mistik Işık Alemine yarım adım atmıştı ve varoluş durumu Yarı-Kutsal Lord seviyesine ulaşmıştı.

 

Yarı Kutsal Lord'un savaş gücü Tianfeng Büyük Ada Bölgesi'nde neredeyse rakipsizdi.

 

“Küçük Dostum Zhao, önceki anlaşma hâlâ geçerli. Bana Yüz Köken Kutsal Bal'dan biraz daha verirsen... İleride sana büyük bir iyilik borcum olur ve bana on kere emir verebilirsin. Ne dersin?” Yaşlı Canavar Xu söz verdi ve gülümsüyordu. Zhao Feng'in ona yatırım yaptığı için şimdi vazgeçmeyeceğine inanıyordu.

 

“Hmh.” Bunu duyunca Zhao Feng'in ifadesi yüz ifadesi çirkin bir hal aldı ve soğuk bir şekilde güldü. “Seni yaşlı ölümsüz, Yüz Köken Kutsal Bal'ımın bir kısmını çoktan harcadın ve şimdi de daha fazlasını istemeye utanmıyor musun?”

 

Yaşlı Canavar Xu nefesini tuttu. Zhao Feng'in birden çıldırıp ona bu kadar saldırgan bir şekilde karşılık vermesini beklemiyordu.

 

O sırada Zhao Feng'in gözleri ilahi bir ışık parladı. Ruh boyutunda şimşekler çakıyordu. Yaşlı Canavar Xu ortaya çıkan öldürme niyetini ve ruhuna gelen baskıyı hissetti. Ama bunu pek takmadı çünkü artık Yarı-Kutsal Lord'un savaş gücüne sahipti.

 

“Genç adam, sakin ol. Atılım yaparken başarısız olmak benim kontrolüm dışındaydı.” Yaşlı Canavar Xu gülümsedi.

 

Zhao Feng'den korkmuyordu ama Zhao Feng'le arasındaki ilişkinin kötüleşmesini istemiyordu. Ne de olsa Zhao Feng'in Yüz Köken Kutsal Balı vardı ve onu zorla alabileceğinden emin değildi.

 

“Daha fazla Yüz Köken Kutsal Bal'ım olduğundan neden bu kadar eminsin?”

 

Zhao Feng'in yüz ifadesi karanlıktı ve şimdi daha da mutsuz bir hal almıştı. Yaşlı Canavar Xu atılım yapamadığı için hayal kırıklığına uğramış olsa da şanssız olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Yanlış kişiye yatırım yapması Zhao Feng'in kendi hatasıydı.

 

Zhao Feng, Yüz Köken Kutsal Bal'ın bir kısmını Yaşlı Canavar Xu'ya iki nedenden dolayı vermişti.

 

Birincisi On Bin Kutsal Klan'dan dolayıydı, Zhao Feng, On Bin Kutsal Klan'a borçlu olduğunu hissetmişti. İkinci olarak Yaşlı Canavar Xu'nun ömrünün sonuna yaklaşmasıydı ve Zhao Feng ona karşı sempati hissetmişti.

 

Ancak ondan sonra Zhao Feng, Mistik Işık Alemine atılım yapma kurallarını anladı. Biri atılım yapamazsa başarı şansı ileride daha da düşecekti. Bunun nedeni insanın hayatı ve ruhunun bu süreçte kullanılması ve yenilenememesiydi.

 

Yaşlı Canavar Xu kesinlikle birden daha çok kez başarısız olmuştu. Bu durum ise yaşam gücünün çok daha düşük olduğu anlamına geliyordu.

 

Görünüşüne bakıldığında Yaşlı Canavar Xu'nun başarısız olduğu anlaşılıyordu. Yarı-Kutsal Lord seviyesine ulaşmak zaten oldukça iyi bir şeydi.

 

Zhao Feng başarısız yatırımı yüzünden hayal kırıklığına uğradı ve şanssız olduğunu itiraf etti. Ancak Yaşlı Canavar Xu'nun “utanmaz” tutumu onu kızdırdı ve onu bir kenara fırlatmak istiyordu. Zhao Feng'den bal aldığı için minnettar olmak yerine gelmiş daha fazlasını istiyordu ha?

 

“Hehe, haberlere göre Xie Yang Sarayı'ndan en fazla Yüz Köken Kutsal Bal'ı sen almışsın Küçük Dostum Zhao.”

 

Yaşlı Canavar Xu'nun suratında bir “hani anlarsın ya” ifadesi verdi.

 

Zhao Feng'in kalbi hızla atmaya başladı ve nedenini anlayınca gözünü kırptı. Duanmu Ailesi ve Gökyüzü Kılıcı Köşkü'nün güçleri, Yüz Köken Kutsal Bal'ı ele geçirdiğinde ve grubundaki diğer üyelerle paylaştığında oradaydı.

 

Düşman olmamalarına rağmen yine de bir sorun vardı ve dikkat eden herkes bunu yakında öğrenecekti. Görünüşüne göre Yaşlı Canavar Xu'nun arkasında bir güç vardı; On Bin Kutsal Klan küçümsenmemeliydi.

 

Zhao Feng'in bunu inkar etmediğini görünce Yaşlı Canavar Xu'nun yüzünde güller açmaya başladı. “Küçük Dostum Zhao gerçekten güçlü olsa ve Dokuz Karanlık Sarayı'nın zirve İmparatorları bile sana bir şey yapamasa da Dokuz Karanlık Sarayı'nın bir Kutsal Lordunun harekete geçmek üzere olduğunu duydum....”

 

Zhao Feng'i övüyor gibi görünse de Yaşlı Canavar Xu şu anda çok kendini çok beğenmiş bir şekilde davranıyordu. Bir Kutsal Lord'un tehditiyle birlikte Yaşlı Canavar Xu, Zhao Feng'in onu geri çevirebileceğine inanmıyordu, Yüz Köken Kutsal Bal avucunda sayılırdı. Ufak bir miktar alırsa kendine olan güveni %100 hale gelmezdi bu yüzden Zhao Feng'i Bal'ın üçte birini vermeye zorlamayı planlıyordu.

 

“Hehe, beni kutsal bir Lord ile mi tehdit ediyorsun? Buna mı güveniyorsun?” Zhao Feng kendine güvenen Yaşlı Canavar Xu'ya bakarken öfkelenmek yerine gülmeye başladı.

 

Zhao Feng, Yaşlı Canavar Xu'ya Yüz Köken Kutsal Bal'ın bir kısmını vermişti ama Zhao Feng tüm yatırımını Yaşlı Canavar Xu'ya yapmamıştı.

 

“Bu bir tehdit değil. Benim yardımımı almak zorunda değilsin.” Yaşlı Canavar Xu kendinden emin bir şekilde konuştu ama Zhao Feng'in cevabına şaşırmıştı. Gelen Mistik Işık Alemi Kutsal Lordu'ndan korkmuyor muydu?

 

“Yaşlı Canavar Xu, Yüz Köken Kutsal Balı'mı boşa harcadığın için seni suçlayamam. Bunu On Bin Kutsal Klan'a bir iyilik olarak kabul et. Ancak yakında bana yalvaracaksın.” Zhao Feng bir kez daha sakinleşti.

 

Şu andan itibaren On Bin Kutsal Klan ve Zhao Feng'in birbirlerine hiç borcu yoktu.

 

“O kadar kendinden emin misin?” Yaşlı Canavar Xu kaşlarını çattı ve bu gencin gerçekleştirdiği mucizeleri düşünürken huzursuz hissetti.

 

“Öncelikle Yüz Köken Kutsal Bal'ın bir kısmını isteyecek tek zirve imparator ya da Yarı Kutsal Lord sen değilsin. Daha dürüst ve daha potansiyelli başka birini kolayca bulabilirim. Mesela Dük Nanfeng, o da Yarı-Kutsal Lord.” Zhao Feng'in yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.

 

Bunu duyunca Yaşlı Canavar Xu'nun yüz ifadesi biraz değişti. Zhao Feng birlikte çalışacak başkalarını bulabilirdi, bu yüzden biraz pişmanlık hissetti. Yarı-Kutsal Lord gücüne bu kadar bel bağlamamalıydı.

 

“Ayrıca varoluş durumun Yarı-Kutsal Lord seviyesine ulaşmış ve ömrün artmış olsa da, ömrünün gerçekte fazla artmamış. 10 yıl içinde Mistik Işık Alemine ulaşmazsan öleceksin.”

 

Zhao Feng'in gözlerindeki ilahi ışık daha parlak hale geldi ve “ölmek” kelimesini vurgulu bir şekilde söyledi.

 

“Gerçekten biliyor musun...?”

 

Yaşlı Canavar Xu, gencin gözlerinden gelen niyet güçlenirken ruhunda bir patlama hissi hissetti. O sırada Yaşlı Canavar Xu'nun kalbi buz kesilmişti. Zhao Feng'in ruhunun bu kadar güçlü olmasını beklemiyordu. Ne yazık ki ömrü hâlâ sona yaklaşıyordu.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Zhao Feng'in mor saçları göz soyunu açtığı sırada rüzgarda savruldu ve mor yıldırım yayları, Yaşlı Canavar Xu'nun ruhuna doğru ilerledi.

 

Weng~

 

Bir anda birkaç yüz tane Tanrı Musibet Yıldırımı sembolü, Zhao Feng'in mor Ruh Denizinde parıldadı.

 

“Ahh!” Yaşlı Canavar Xu çığlık attı ve suratı mahvolurken bembeyaz bir hal aldı. Bu hasarı iyileştirmek gerçekten zor olacaktı.

 

“Dur! Seni...” Yaşlı Canavar Xu bağırdı. Ruhu sarsıldığı için bedeni giderek dengesiz hale geliyordu. Zhao Feng'in Ruh Dao'daki ustalığının Kutsal Lordları bile tehdit etmeye yetecek bir seviyeye ulaşmasını asla beklemiyordu.

 

Zhao Feng ilk defa Tanrı Musibetleri Yıldırımının sembollerini tam gücüyle dolaştırmıştı. Bu şeyin patlayıcı gücü Mistik Işık Diyarı Kutsal Lordları'nı bile tehdit etmeye yeterliydi.

 

Boom! Boom! Boom!

 

Üç nefesin ardından Yaşlı Canavar Xu nihayet yere çöktü.

 

“Artık sadece üç ya da dört yılın kaldı. Bu sana bir ders!”

 

Zhao Feng ciddi bir ifadeye büründü.

 

“Sen...!”

 

Yaşlı Canavar Xu, korku ve pişmanlık ile yere diz çöktü.

 

Zhao Feng, Yüz Köken Kutsal Bal'ı pek umursamıyordu ama şimdi On Bin Kutsal Klan'a bir şey borçlu olmadığı için Yaşlı Canavar Xu'ya bir ders vermişti.

 

“Büyük Yaşlı!”

 

Yaşlı Canavar Xu'nun çığlığı, İmparator Ling Qiong gibi On Bin Kutsal Klan'ın diğer üst kademe üyelerini alarma geçirmişti.

 

Shua!

 

Geldiklerinde geriye sadece bir gümüş tabakası kalmıştı ve o da hızla solup gitmişti.

 

“Büyük Yaşlı, sana ne oldu?”

 

“Bu kaybolup giden kişi Zhao Feng'e benziyordu....”

 

İmparator Ling Qiong ve yanındakiler geldiklerinde hızla Yaşlı Canavar Xu'ya yardım ettiler. Yaşlı Canavar Xu aşırı derecede sarsılmıştı ve bayılmak üzereydi.

 

“Hepsi benim utanmaz tavırlarım ve açgözlülüğüm yüzünden... Zhao Feng'i mutsuz ettim... Zamanı geldiğinde onu ziyarete gideceğim.”

 

Yaşlı Canavar Xu acı bir şekilde gülümsedi. Zhao Feng'le çalışmak istiyordu ama Zhao Feng'in ona başka Bal vermediği için gergindi, bu yüzden utanmaz bir şekilde davranmıştı.

 

“Zhao Feng, On Bin Kutsal Klan'ın ne olduğunu düşünüyor? Burası istediği gibi at koşturacağı bir yer değil.”

 

İmparator Ling Qiong elinden bir şey gelmeyen bir şekilde öylece dikildi.

 

Zhao Feng burada uzaysal bir işaret bırakmıştı. Böylece istediği zaman geri dönmek için Puslu Uzaysal Dünya'yı kullanabilirdi.

 

Başka bir yerde Zhao Feng'in figürü Dük Sarayı'nda ortaya çıktı. Ortaya çıktığı yer daha önceden kaldığı bahçeli bir binadaydı.

 

“Zhao Feng?” Sarayın derinliklerinde olan Dük Nanfeng bir şey hissetti ve seslendi.

 

“Rahatsız ettiğim için özür dilerim Dük.” Zhao Feng, inzivaya çekilmeden önce Dük Nanfeng'i selamladı.

 

Oraya geri dönmesinin iki nedeni vardı. Zhao Feng peşinden gelmelerini bekliyordu ama ortaya çıkmama ihtimalleri de vardı. Eğer ortaya çıkmazlarsa bir Boş Tanrı Alemi İmparatoru olana kadar sessizce hareket edecekti ama bu pek gerçekçi değildi.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar neredeyse bir ay geçti.

 

Bir gün Zhao Feng'in üstü mavi ve yeşil yıldırım yaylarıyla parlamaya başladı.

 

“Yakında....”

 

Zhao Feng, Beş Element Rüzgar Yıldırım Tekniği'nin 7. seviyesinin sınırına ulaştığını hissedebiliyordu. Bir sonraki adım 8. seviyeydi, Rüzgar Yıldırım Ateşi.

 

Rüzgar Yıldırım Ahşabının yetişim hızı son derece yüksekti, bunun nedeni çok sayıda Yüz Köken Nektar gibi ahşap element kaynaklarının olmasıydı.

 

Dük Sarayı'nın üstünde, Rüzgar Yıldırım bulutunun aurası bir aşma noktasına ulaşmıştı. Boş Tanrı Aleminde olanlar için Zhao Feng'in önemli bir yetişim aşamasında olduğunu görmek zor değildi.

 

Bahçenin dışında:

 

“Hmph, işte beklediğim fırsat.”

 

Hizmetçi gibi giyinmiş orta yaşlı bir erkek, karanlık bir ışığa dönüştü ve binaya doğru ilerledi.

 

Yetişim odasında Zhao Feng oturuyordu. Rüzgar Yıldırımı Tekniği'nin sekizinci aşaması olan Rüzgar Yıldırım Ateşine geçmek üzereydi.

 

Shua!

 

Arkasında aniden karanlık bir ışık belirdi ve bu ışık daha sonra gizemli bir erkek figürüne dönüştü.

 

“Sol Gözlü Göksel İmparator, Kara Perde Tekeli'nin suikast listesinde 10. sıradasın, ki bu Dük Nanfeng'den bile daha yüksek. Geri geldiğim için beni suçlama.”

 

Yüce İmparator Karanlık Gece, buz gibi soğuk bir hava yayan karanlık bir kılıç tutuyordu ve bu kılıcı sessizce Zhao Feng'e batırdı.