King of Gods - Bölüm 306: İmparatoriçe Qin

---

Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

Çekirdek Kökeni Hükümdarının ortaya çıkışı herkeste bir şok etkisi yarattı ve Gerçek Lord Derecesinden kimse onun eylemlerini göremedi.   Mistik Kılıç Hükümdarının izini yakalayabilecek tek bir kişi vardı ve o da Zhao Feng’di ama buna cüret edemedi çünkü eğer Tanrının Ruhani Gözünü kullanarak ona kilitlenirse Gerçek Mistik Derece ve üstündeki uzmanlar onu fark edebilirdi.   Muhtemelen buradaki hiç kimse Çekirdek Köken Alemindeki bir Hükümdarın gerçek gücüne tanıklık etmemişti.   Sadece bir kaç yüzyıl önce Kızıl Ay Şeytan Mezhebi tüm kıtayı alt üst ederken bir kaç Çekirdek Köken Alemi uzmanı ortaya çıkmıştı.   “Bu gerçekten de tüm kıtanın zirve açık artırması olmayı hak ediyor. Çekirdek Köken Alemi uzmanlarının bile dikkatini çekti.”   Heiyun Usta takdir etti.   Zhao Feng bu yolculukta onunla birlikte adım adım giden Tanrının Ruhani Gözünü açmaktan kendini kısıtlamıştı.   13 Ülke gibi kırsal bölgelerde  bir Gerçek Lord Derecesinde uzman bile yoktu, Kırık Ay Klanındaki en güçlü yetişimci bile sadece Gerçek İnsan Derecesindeydi.   Bu kıtada büyük ülkeler en güçlü olanlardı ve Taşkın Göl Şehrindeyken Zhao Feng’in okuduğu bazı kayıtlara göre Çekirdek Köken Alemi Hükümdarları tam olarak insanlarla aynı dünyada yaşamıyordu.   Basitçe söylemek gerekirse, iki farklı dünya vardı.   Yedi Kılıç Kısmi El Kitabının satışından sonra, Yükselen Ejderha Açık Artırmasında son bir eşya kaldı, Yeryüzü derece eşya parçaları.   Ölümlü, Ruhani, Yeryüzü, Gökyüzü.   Bu sadece kabiliyetleri ve yetenekleri değil aynı zamanda silahları da birbirinden ayrı tanımlama yoluydu.   Dünyanın kanunları son derece engindi ve kabiliyet, yetenek ya da silah gibi bir şey “Yeryüzü” düzeyine ulaşınca, dünyayı sarsmak için yeterli oluyordu. Zhao Feng’in zihninde, sadece Zhao Yufei eşsiz bir soya sahip gibi görünüyordu. O aynı zamanda Yeryüzü dereceye denk sayılabilen değişken vücut kabiliyetine sahipti.   “Yeryüzü derece eşya parçası.”   Sadece cübbeli yaşlı duygularını dizginledi ve yanındaki güzele bir eşyayı çıkarması için işaret verdi.   Bu eşya avuç büyüklüğünde bir metal parçasıydı ve farklı açılardan bakınca rengi siyahtan mora ondan da griye dönüşebiliyordu.   Zhao Feng Tanrının Ruhani Gözüyle onu hızlıca inceledi, ama görünmez bir güç tarafından geri püskürtülerek zihinsel enerjisi sarsıldı ve neredeyse kan kusacaktı.   “Yeryüzü derece eşyalar bizim ilmimizi aşıyor.”   Zhao Feng biraz önceki hareketinin biraz aceleci olduğunu hissetti.   Yeryüzü derece eşyalar tıpkı Çekirdek Kökeni Hükümdarları gibiydi, onlar gözetlenmemeliydi ve gerçekte oradaki çoğu Gerçek Ruh Aleminin Ruhani Duyusu Yeryüzü derece eşya tarafından vurulmamıştı.   Sadece Gerçek Lord Dereceler kalbinin sarsıldığını hissetti ve sanki yıldırım çarpmış gibi oldular.   “Herkesin bildiği üzere on binlerce yıl önce kutsal bir silah ortaya çıktı ve aynı zamanda bir hanedan olan Daguang Lord Şehri yok edildi. O günden beri hanedanlıklar efsanelerde yerini aldı ve yasaklandı. Diğer hiçbir ülke kendini bir hanedan olarak çağırmaya cüret edemedi.” Sade cübbeli yaşlı konuştu.   Belli ki bu son eşyayla ilgili bazı detaylar eklemesi gerekiyordu.   Zhao Feng uzakta olduğu için 13 Ülkede hanedanlar ile ilgili hiçbir şey duymamıştı.   Bu kıtada herhangi bir ülkenin kendini Hanedan ilan etmesi yasaktı. Bu nedenle sadece Küçük, Güçlü ve Büyük Ülke düzeyi vardı ve aralarında en büyük güçler Büyük Ülkelerdi.   “Bu metal parçası bir çok Hazine İnceleyicisinin elinden geçti ve materyalin Ruhani dereceyi aştığı ve Yeryüzü derece bir eşyanın parçası olduğu teyit edildi. Bu parça tam eşyanın elli de biri hatta yüzde biri bile olmasa da Gerçek Lord Derece uzmanlar bile onu kontrol etmekte zorlanıyor. Daha da önemlisi bu Yeryüzü derece eşya parçası başka bir yerden geliyor ve en az Çekirdek Köken Alemi ya da üstündeki efsanevi figürlerinin arzusunu içinde barındırıyor…” Sade cübbeli yaşlı gülümsedi ve konuştu.   Zhao Feng daha önce denilenlere çok önem vermedi. Gerçek Lord Derecesi uzmanları bu Çekirdek Kökeni Alemi uzmanlarının arzusunu içinde barındıran Yeryüzü derece eşya parçasına kesinlikle göz koyacaktı.   “Bu parçanın başlangıç fiyatı elli milyon, her bir teklif öncekinden bir milyon fazla olmalı.”   Sözlerini bitirir bitirmez sekiz büyük grup tekliflere başladı.   Parçanın materyali sıra dışıydı ve Çekirdek Köken Alemi bir uzmanın arzusunu içeriyor olabilirdi. Eğer şanslı olurlarsa yeni bir Çekirdek Köken Alemi uzmanı doğabilirdi.   Büyük Gök Kubbe Ülkesinde hiç Çekirdek Kökeni Alemi uzman yok gibiydi aksi takdirde şuanki durum çok karmaşık olmazdı.   “Altmış milyon.”   “Seksen milyon.”   “Seksen beş milyon!”   Bağırışlar arka arkaya geliyordu.   Hiç şüphesiz bu Yeryüzü derece silahın kırık parçasının değeri yüz milyonu aşacaktı.   Saygın konuk tribünlerinden birinde.   “Ahh, bu Yeryüzü derece eşya parçası gerçekten de “Boş Tanrı Alemi” bir İmparatorun arzusunu içermiyor ve içindeki arzu da oldukça zayıf.” Yaşlı bir kadın hafifçe iç çekti.   Shua!   Onun figürü parladı ve oturduğu saygın konuk tribününden neredeyse kimse göremeden kayboldu.   Birinci ve ikinci saygın konuk tribünü artık boştu.   Yaşlı kadın ayrılırken Zhao Feng ve kedi tuhaf bir hisse kapıldı ve o yöne doğru baktı.   4.Saygın Konuk Tribünü.   “Çok iyi, o kişi artık gitti. Şuan güvenli bir şekilde teklif yapabiliriz.”   Vekil Patrik Tiemo zayıf bir gülümseme ortaya çıkardı.   “Yüz milyon.”   Kan rengi saçlı adam anında fiyatı yüz milyona çıkarttı.   Açık artırma bir an sessizliğe düştükten sonra fiyat tekrar yükselmeye başladı.   Teklifler yüz yirmi milyona ulaştıktan sonra, rekabette sadece Demir Kan Mezhebi ve İmparatorluk kaldı.   Üçüncü Saygın Konuk tribünü.   “Ah, Şeytan Katleden Bıçak ve diğer eşyalar bize baya pahalıya mal oldu.”   İmparatorluk insanları biraz pişmandı çünkü Demir Kan Mezhebi daha önce fazla bir harcama yapmamıştı.   Bu özellikle Tiemo için geçerliydi, onda Işık ve Karanlığın Çarkı vardı ve hem saldırı hem de savunma özelliğine sahipti. Normal Yüksek düzey Ruhani derece hazineler onun için yok sayılabilirdi.   En sonun Yeryüzü derece eşya parçası yüz altmış milyon karşılığında Demir Kan Mezhebi tarafından alındı.   Tabii ki İmparatorluk daha önce Şeytan Katleden Bıçak ve diğer eşyalardan satın almıştı, kullanışlılık anlamında çok geri kalmıyorlardı, hatta Şeytan Katleden Bıçak Yeryüzü derece eşya parçasından aslında daha iyiydi.   Yeryüzü derece eşya parçasının satışıyla birlikte açık artırma sona erdi.   Zhao Feng bu açık artırmadan baya şey kazanmıştı ve açık artırmaya verilen satışlarda toplam 20 milyon kazanmıştı.   Bu miktar süper gruplara nazaran çok fazla olmasa da, yine de fazla sayılırdı.   “En önemli şey İmparatoriçe Qin’i bulmuş olmam.”   Zhao Feng memnundu.   Hiçbir şey bundan daha önemli değildi.   Zhao Feng saygın konuk tribününden ayrıldıktan sonra Tiemo’yu selamladı.   “Selamlar Vekil Patrik.”   Heiyun Usta bir oraya bir buraya zıplıyordu çünkü Zhao Feng’in aslında onu tanıdığını bilmiyordu.   Zhao Feng Demir Kan Mezhebiyle vedalaştıktan sonra hemen saraya doğru yola koyuldu.   “Usta, yollarımız burada ayrılıyor.”   Zhao Feng elini ona doğru uzattı ve gülümsedi.   Heiyun Usta onun gidişini gözleriyle izlerken karmaşık bir ifadesi vardı ve mırıldandı: “Vekil Patriğe Işık ve Karanlığın Çarkını yapmasında yardım eden gizemli kişinin o olabileceğini hiç düşünmemiştim.”   Sou!   Zhao Feng etrafında parlayan yıldırımla birlikte gözden kayboldu. Kısa bir süre sonra Tanrının Ruhani Gözü üzerinde Altın Yeşil Anka oyması olan uçan bir taşıta kilitlendi.   Bu uçan taşıt İmparatoriçe Qin’e aitti ve Zhao Feng’in ona kilitlenmesinin nedeni Tanrının Ruhani Gözünün İmparatoriçe Qin tarafından cezbedilmesiydi.   “İmparatoriçe, sanırım takip ediliyoruz.”   Taşıtın içindeki bir hizmetçi güldü.   Büyük Gök Kubbe Ülkesinde çok fazla kişi İmparatoriçe Qin’e karşı bir hamle yapmaya cüret edememişti. Yüzyıl önceki Su Ayı Korsanı buna bir örnek değil miydi?   Bu hizmetçi aynı zamanda güzel biriydi ve yetişimi Gerçek Lord Derecesindeydi. Belli ki normal bir hizmetçi gibi basit değildi.   Zhao Feng havada uçtu ve avcunda üç tane önceden görme sikkesi döndü.   Kısa bir süre sonra, yeşil elbiseli hizmetçi oraya geldi ve gülümsedi: “İmparatoriçe sizi konuşmak için Su Sisi Köşküne davet ediyor.”   “Peki.”   Zhao Feng başını aşağı yukarı salladı ve aniden Su Sisi Köşküne doğru yöneldi.   Başkente geleli bir kaç gün olmuştu ve Başkentin haritasını zihnine kazımıştı.   Zhao Feng bütün hızıyla gitse de, yine de İmparatoriçe Qin’in uçan taşıtına nazaran biraz yavaş kalıyordu.   Kısa bir süre sonra sakin, sisli bir bölge ortaya çıktı, burası Yükselen Ejderha Açık Artırmasından çok uzakta değildi.   Su Sisi Köşkü yiyecek ve çay servisi yapan yüksek sınıf bir mekandı.   “Lütfen takip edin, genç efendi.”   Yeşil elbiseli hizmetçi bir odanın dışında bekliyordu.   Zhao Feng bekleme salonuna girdi ve boncuklu bir perdenin arkasında eşsiz bir güzelin figürünü hafifçe gördü.   İmparatoriçe Qin yerlere kadar serilen asil bir elbise giymişti ve son derece zarif görünüyordu. İnsanın aklına kazınan eşsiz bir görünüşe sahipti.   Onun her hareketi, her gülümsemesi insanın kalbini harekete geçiren gizemli bir güce sahipti.   Zhao Feng’in görüşüne karşı boncuklu bir perde hiçbir şeydi, hatta bir duvar bile onu durduramazdı.   Eğer istese, İmparatoriçenin elbiseleri bile saydam hale gelebilirdi.   Fakat, Zhao Feng bu kadının çekiciliğini kabul etmek zorundaydı. Ona daha fazla baktıkça daha iyi hissediyordu. Zhao Feng sanki sahip olduğu en iyi şeyleri ona vermek istiyor gibiydi.   “Yeterince baktın mı?”   Zhao Feng bu tatlı sesi duyunca kendini sanki bir tanrıça tarafından kutsanmış gibi hissetti.   Boncuklu perdenin ardında, İmparatoriçe Qin’in güzel yüzündeki sakinlik bir parça da ciddiyet belirtisine sahipti.   Gerçek Lord Derece uzmanlar bile onun cazibesine direnemezdi, ama bu gencin gözleri hala mekanik gibi soğuk ve duygusuzdu. Sanki onun gözünde sadece bir kan ve kemik yığını gibiydi.   “Hayır.” Zhao Feng dürüstçe cevap verdi.   Biraz önce tek yaptığı şey incelemekti ve onun ne seviyede olduğunu bilmediği için daha derinlere inmeye cüret edememişti.   “Haha.”   İmparatoriçe Qin güldü ve ayağa kalktı. Sarayda böyle dürüst birini bulmak çok zordu.   Zhao Feng’in dediği şey doğruydu, cazibe gücüne sahip olan İmparatoriçeye daha fazla baktıkça, daha iyi hissediyordu.   Bu dünyada kusursuzluğu kim istemezdi ki?   İmparatoriçe Qin’in cazibesi bir çeşit kusursuzluk gibiydi. Bu bakış açısına göre Cazibe Taosu aslında insanların düşündüğü gibi rezil değildi.   Huala!   Boncuklu perdeler açıldı ve bir esans zerresiyle birlikte İmparatoriçe Qin’in görüntüsü tamamen göz önüne çıktı.   “Taşkın Göl Şehrindeki düğünden kaçtın ve bütün bu yolu sadece beni görmek için mi geldin?”