King of Gods - Bölüm 305: Açık Artırma (4)

---

Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

“Bir milyon.”   Bu çekici ses Zhao Feng’in vücudunun yumuşamasına neden oldu ve gönülsüz ve şefkatli bir hisse sahipti.   Orada bulunan uzmanlar kalplerinin eridiğini hissetti.   Şöyle bir deyiş vardı: Kahramanlar güzellerin üstesinden gelemez.   Bir kişi ne kadar güçlü olursa olsun, bir güzelin gülümsemesini mağlup edemezdi.   Dahası, bu sesin sahibi Büyük Gök Kubbe Ülkesinin en güzel kadını İmparatoriçe Qin’e aitti.   “İmparatoriçe Qin… Sonunda seni buldum.”   Zhao Feng’in figürü titrerken ister istemez derin bir nefes aldı.   Miyav miyav!   Ruhani Evcil Hayvan Torbasındaki küçük hırsız kedi panikledi. İmparatoriçe Qin bir milyonluk teklif yapmıştı ve şuan kimse ona karşı yarışamazdı.   Dahası, Zhao Feng ile kedi arasında yapılan anlaşmaya göre fiyat bir milyonu geçtiğinde Zhao Feng duracaktı.   Poof!   Küçük hırsız kedi ağzını açtı ve dışarıya Düşük düzey Ruhani derece bir silah tükürdü, bu silahın değeri muhtemelen bir milyon civarındaydı.   Bu küçük hırsız kedinin kişisel servetindendi.   Eğer bir kişinin ödeme yapmak için parası yeterli değilse, diğer eşyaları bunun üstüne takas yoluyla verebilirdi.   “Tamam.”   Zhao Feng’in yüzünde bir gülümseme vardı, o da her şekilde bunu planlıyordu.   “Bir milyon yüz bin.”   Zhao Feng kendinden emin bir şekilde yüz bin artırdı. Bu izleyicileri biraz şaşırttı.   Bu 50. tribündeki kişi kimdi böyle? Hem Demir Kan Mezhebine hem de İmparatorluğa karşı rekabet ediyordu.   “İmparatoriçeye karşı koyan bu vahşi velet kim?”   “Hmph, İmparatoriçe ilk defa bir teklifte bulundu. Nasıl yenilgiyi kabul edebilir?”   tribündeki İmparatorluk insanları tatminsiz bir şekilde homurdandı.   “Bir milyon yüz elli bin.”   “Bir milyon iki yüz bin.”   Zhao Feng ve İmparatoriçe Qin birbirini göremiyordu, ama sesleriyle rekabet içindeydiler.   İmparatoriçe Qin’in sesi berrak, gevrek ve çekiciydi. Bu ses sanki dünyanın en güzel sesiydi.   Diğer taraftan Zhao Feng’in sesi ise soğuk ve duygusuzdu, sanki duygunun ne demek olduğunu bilmiyor gibiydi.   En sonunda, İmparatoriçe Qin bu sesin sahibini ister istemez merak etti. Bu sesin sahibi yaşlı biri değildi gibiydi ve onun ‘Çekici Yumuşak Sesini’ engelleyebiliyordu.   Normal insanlar İmparatoriçe Qin’in sesini duyduğu anda vazgeçer ve onun rekabet etmeye utanırdı.   “Bir milyon sekiz yüz bin.”   Zhao Feng’in sesi sertti ve geri çekilmek gibi bir niyeti yok gibi duruyordu.   Üçüncü tribünde İmparatoriçe Qin iç çekti, “Ah pekala, ben zaten Hayat Taosunda uzman değilim. Senin olsun.”   Bu sesi duyanlar neredeyse sikkeyi satın alıp ona vermek istedi.   Gerçekte, İmparatorluğun gücü ve servetiyle, eğer İmparatoriçe Qin gerçekten o sikkeyi isteseydi, Zhao Feng kazanmakta zorlanırdı. Ama İmparatorluk daha önemli bir şeye odaklanmıştı ve iki milyonluk bir değer eşyanın ederinden fazlaydı.   “Eğer İmparatoriçenin güzeliğini görebilseydim, bu Kadim Kehanet Sikkesini bedava verebilirdim.”   Zhao Feng sesli bir şekilde güldü.   Bunu duyunca kalabalıkta bir kaos patlak verdi.   “Bu çocuk ölümden korkmuyor mu? Herkesin önünde İmparatoriçenin peşine mi düşüyor?”   “Neyse ki İmparator burada değil aksi takdirde bir şov izleyebilirdik.”   “Zhe zhe zhe, İmparatoriçe Qin’in cazibesi cidden az değil. Sadece onun görünüşüne bakmak için iki milyonu gözden çıkartıyor.”   Zhao Feng’in sözleri aniden bir dalgalanmaya sebep olmuştu.   Miyav miyav!   Küçük hırsız kedi dişlerini açığa çıkardı ve Zhao Feng’e öfke ve küçümsemeyle baktı.   tribün.   “Elbette, Kadim Kehanet Sikkesiyle birlikte, açık artırmadan sonra gelip beni görebilirsin.”   İmparatoriçe Qin’in tatlı sesi bir parça oyunbaz bir ton içeriyordu.   “Anlaştık.”   Zhao Feng açıkça bunu kabul etti.   Zhao Feng İmparatoriçe Qin’in bilgeliğinin farkındaydı, onunla buluşmak istediğini fark etmesi zor değildi.   Kadim Kehanet Sikkesi sadece laftı.   Kadim Kehanet Sikkesinin satılmasının ardından gelen eşyaların değeri giderek arttı, yavaş yavaş milyonlara ve on milyonlara kadar ulaştı.   “Yıldızın Karanlık Kılıcı, gizemli bir materyalden yapılan yüksek düzey Ruhani derece bir silah. Karanlıkta kendini gizleyebilir ve yıldızların gücünü kullanabilir. Bu silah Yedi Kılıç Mirasından geliyor.”   Yüksek düzey Ruhani derece, Yedi Kılıç Mirası.   Bu kesinlikle önemli bir hazineydi ve Gerçek Lord Derecesi uzmanlar bile heyecanlandı.   Dört Büyük Miras arasından Yedi Kılıç Mirası ikinci sıradaydı ve sadece Kılıç Taosu üzerine yoğunlaşıyordu.   Kızıl Ay Şeytan Mezhebi Çağında, Kılıç Azizi “Ye Wuxie” Yedi Kılıç Mirasının onayını almış biriydi.   O güçlü bir kılıç arzusunu kavramıştı, tek bir kılıçla nehirleri ikiye ayırabiliyor ve tek bir düşünceyle her şeyi bir boşluğa indirgeyebiliyordu. Bu Kılıç Azizi, Kızıl Ay Patriğini yenme konusunda büyük bir rol oynamıştı.   Yıldızın Karanlık Kılıcı Yedi Kılıç Mirasından geliyordu ve son derece güçlüydü.   “Yıldızın Karanlık Kılıcının başlangıç fiyatı yirmi milyon. Her teklif bir öncekinden bir milyon daha fazla olmalı.”   Sade cübbeli yaşlı elini salladı.   Başlangıç fiyatı yirmi milyon.   Bu bile rekabetçilerin çoğunu saf dışı bırakmıştı. Bu silahın açık artırmasına sadece sekiz büyük güç ve diğer bir kaç üst düzey grup katılabilirdi.   Ateşli bir rekabetin ardından, Yıldızın Karanlık Kılıcı Qin Kılıç Sarayı tarafından yetmiş milyona satın alındı.   “Yetmiş milyon…”   Zhao Feng’in kalbi sarsıldı. Eşyaların her bir düzey artışında değeri on kat daha fazla oluyordu.   Yüksek düzey Ruhani derece eşyalar bu kıtanın zirve noktasındaydı.   Zhao Feng daha önce zirve düzey Ruhani derece bir eşyayı ne görmüş ne de duymuştu.   Sadece Işık ve Karanlığın Çarkı keskinlik ve kombine gücüyle birlikte yüksek düzeyi aşma kapasitesine sahipti.   Zhao Feng bu Yıldızın Karanlık Kılıcının zirve olduğunu düşündü ve aynı yükseklikte başka bir eşyanın çıkmasının zor olduğu aklından geçti.   Beklenmedik şekilde, dördüncü eşya yeni rekoru kırdı.   “Şeytan Katleden Bıçak, Yüksek düzey Ruhani derece ve on bin yıl öncesinde var olan ‘Daguang Lord Ülkesinden’ geliyor. Herkesin bildiği gibi Daguang Lord Ülkesi bir gecede yok oldu ve o günden beri Lord Ülkeler bir efsane olarak kaldı. Bu Şeytan Katleden Kılıç Daguang İmparatorluğuna ait bir eşya. Bilinene göre en başta bir zirve düzey Ruhani derece silahtı fakat o felaketten sonra, Yüksek düzeye düştü…”   Sade cübbeli yaşlı eşyanın tarihini özetledi.   Şeytan Katleden Bıçağın kendisi güçle doluydu ve Şeytanları ve Hayaletleri baskılama becerisine sahipti. Daha önce, bir Zirve düzey Ruhani derece silahtı ve yüksek genel ve tarihi değere sahip Daguang Lord Ülkesinden geliyordu. Bu bıçak hatta Lord Ülkesinin neden katliama uğradığına dair sırlar da içeriyor olabilirdi.   “Şeytan Katleden Bıçağın başlangıç fiyatı yirmi beş milyon.”   Sadece cübbeli yaşlının yüzü kızardı.   “Otuz milyon.”   “Kırk milyon.”   “Kırk beş milyon.”   Bir süre sonra.   Şeytan Katleden Bıçağın değeri yetmiş milyona kadar çıktı ve en sonunda 72 milyona İmparatorluğa satıldı.   Daha sonra açık artırmada dışarı elde edilmesi zor olan ruhani derece eşyalar, teknikler ve yetenekler görücüye çıktı.   “Göklerin Kalıt Taslağı. Dünyada sadece 48 tane var ve her bir taslakta Göklerin Kalıt Mirasına dair sırlar var. Yeterli sayıda taslağa sahip olan bir kişi Göklerin Kalıt Mirasının sonraki hedefini ve zamanını hesaplayabilir.”   “Kızıl Ay Kısmi haritaları, 108 haritanın tamamını elde ettikten sonra, bir kişi Kızıl Ay Mirasını açabilir ve Kızıl Ay Patriğinin ulaştığı yüksekliğe ulaşabilir.”   Sade cübbeli yaşlı Kızıl Ay Kısmi haritalarını ve Göklerin Kalıt Taslaklarını aynı anda açık artırmaya sundu. Göklerin Kalıt Taslaklarından 18 farklı tip vardı ve her tipin yüzlerce kopyası çıkarılmıştı ve başlangıç fiyatı elli bindi.   Kızıl Ay Kısmi haritalarının ise 60 farklı tipi vardı ve her birinden yüzlerce kopya oluşturulmuştu, başlangıç fiyatı ise yirmi bindi.   Her bir Göklerin Kalıt Taslağı ve Kızıl Ay Kısmi haritalarında sadece bir kez kullanılabilecek bilgi kayışı mevcuttu.   “Toplamak mı?”   Zhao Feng bunu düşündü ve vazgeçti.   Göklerin Kalıt Taslağı ve Kızıl Ay Kısmi Haritası yüksek fiyatlara satıldı.   Göklerin Kalıt Taslakları ortalama yüz yirmi bine, Kızık Ay Kısmi Haritaları da ortalama elli bine gitmişti.   Heiyun Usta bile bunun cazibesine direnemedi ve Göklerin Kalıt Taslaklarından almıştı.   Ama bunlar Zhao Feng’i etkilemedi. Talih bir kişinin dileyebileceği bir şeydi alabileceği değil. Miras sen bu eşyaları topladın diye değil istedin diye açılırdı.   Bu iki miras eşyaları satıldıktan sonra açık artırma son kritik noktaya geldi.   Herkes bu açık artırmanın ana eşyalarının “Yeryüzü derece silah parçaları” ve “Yedi Kılıç Kısmi El Kitabı” olduğunu biliyordu.   “Yedi Kılıç Kısmi El Kitabı Yedi Kılıç Mirasından geliyor ve Kılıç Azizi ‘Ye Wuxie’ ile bazı bağlantıları var. Bu kısmi el kitabının söylenene göre Gerçek Lord Derecesi uzmanlar tarafından bile kavranması zor olduğu söyleniyor. Hazine İnceleyicilerinin tespitlerine göre bu yetenek en başta son derece yüksek bir derecedeydi ama tam olmadığı için, sadece Zirve Ruhani dereceye yakın halde.”   İlk satılan Yedi Kılıç Kısmi El Kitabı olacaktı.   “Yedi Kılıç Kısmi El Kitabı, başlangıç fiyatı: otuz milyon.”   Bu sözlerin ardından hemen kalabalık arasında bir kaos oluştu.   “Elli milyon.”   “Altmış beş milyon.”   “Seksen milyon!”   Fiyat seksen milyona ulaştığında herkes artık yavaşlamaya başladı.   O anda, sadece İmparatorluk, Demir Kan Mezhebi, Qin Kılıç Sarayı ve Tian ailesi rekabet içindeydi.   “Yüz milyon. Bana biraz müsaade edin lütfen. 1 numaralı tribünden berrak bir ses duyuldu.   Birinci Saygın Konuk tribünü.   Herkes oraya doğru baktı. O anda, İmparatorluğun ve Demir Kan Mezhebinin üst düzeyleri bile yüzüne ciddi bir ifade takındı.   Kalabalığa bir sessizlik çökmüş ve atmosfer tuhaf bir hal almıştı.   “Herkesten müsaade isteyen bu kişi de kim?”   “Niçin?”   Aşağıdaki insanlar biraz tatmin olmamıştı.   Yüz milyon neredeyse güçlerin maksimum değerine ulaşmış olsa da, bu kişi biraz küstahlık yapmıyor muydu?   “Selamlar, Mistik Kılıç Hükümdarı.”   Sade cübbeli yaşlı derin bir nefes aldı ve 1. tribüne doğru başını saygıyla eğdi.   Çekirdek Kökeni Alemi bir uzman.   Boom!   Açık artırma yerinde bir tartışma patlak verdi.   “Bu gerçek mi? Bu kıtada hala Çekirdek Köken Alemi Hükümdarlar yaşıyor mu?”   “Gerçekten mi? Eğer Çekirdek Kökeni Alemi Hükümdarlar bir kaç vuruş yapsa, başkent bile buna direnemez.”   Bazı insanlar şüpheliyken bazıları heyecanlıydı.   Efsanelerde söylenenlere göre Çekirdek Kökeni Alemindekilerin gücü yeri ve göğü yok etmeye yeterdi. Onların gözünde güçlü ülkeler ya da Büyük Gök Kubbe Ülkesinin sekiz büyük gücü hiçbir şeydi.   Onların sözleri her şeyi etkileyebilirdi.   Fakat o an, İmparatorluk ve Demir Kan Mezhebinin hepsi sessiz kaldı.   Hiç kimse onunla rekabete girmedi.    tribünden muhteşem bir auraya sahip yeşil renk elbiseli bir genç dışarı adım attı. Tek bir adımda açık artırma sahnesine vardı ve sonraki adımda ortadan kayboldu.   Onunla birlikte Yedi Kılıç Kısmi El Kitabı da ortadan kaybolmuştu.   “Güle güle Hükümdar.”   Sade cübbeli yaşlı başını eğdi ve elinde bir uzaysal yüzük belirdi.   Gerçek Lord Derecesi uzmanlar Ruhani Duyularını onlarca mil etrafa gönderseler bile Mistik Kılıç Hükümdarına dair en ufak bir iz bulamadılar.

//Merhaba arkadaşlar ben RassNt. Bu bölüm itibariyle(Bugün ing yb gelmezse:D) güncele geldik. İlk KOG çevirmeye başladığımda haftada 2-3 bölüm atarım diye başlamıştım ama ne olduğu anlamadım,işler planladığım gibi gitmedi ve bugün güncele geldik :D. Şimdiye kadar maddi ve manevi destek veren herkese teşekkürler. Ayrıca şu konuya da açıklık getireyim, LNMTL sitesinde son bölüme kadar çeviri var evet ama o makine çevirisi.Tabii ki siz isterseniz oradan okuyabilirsiniz ama ben çeviri için düzgün kaynağı bekleyeceğim. Bunun dışında yeni bir seriye başlayacağımı söylemiştim zaten.Şuan bizim sitede çevirisi 35.bölüme kadar bulunan I Shall Seal The Heavens (ISSTH) çevirisine inşallah başlayacağım.Ama hemen değil çünkü üzerimde biraz yorgunluk var ve bu çeviriyi de etkiliyor.Bu yüzden bir süre dinleneceğim.ISSTH sağlam seridir okumanızı tavsiye ediyorum (tam kadro orada olun :D) Neyse benim yorumlamam bu kadar.