King of Gods - Bölüm 239: En Yüksek Ödül

---

Çevirmen:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba

Birlik Ziyafetinin en iyi savaşı tek hamlede sonuca kavuştu.   Cang Yuyue’nin saldırı gücü hala dayanılmazdı, ama yenilen kişi o olmuştu.   “Bu nasıl mümkün olabilir? Zhao Feng kolayca yendi.”   “Sadece tek hamlede! Cang Yuyue bilerek yenilmiş gibi hissediyorum.”   Katılımcı öğrencilerin çoğu neler olduğunun farkında değildi. Görünüşte Zhao Feng kolayca kazanmış gibiydi.   Başından sonuna kadar Zhao Feng tahmin edilemeyen boyutlardaydı ve kazanacağından emin gibiydi.   Bu diğerlerine Cang Yuyue’nın bilerek yenildiği hissi vermişti.   Ama gerçekte Zhao Feng bu savaşı şansla kazanmıştı. Herhangi bir değişiklik Cang Yuyue’nın tek hamlede onu yenmesine neden olacaktı.   Bu vuruşmayı görebilen sadece bir kaç insan vardı.   “Şanssızlık...Cang Yuyue’nın 70%’den fazla kazanma şansı vardı, ama buna rağmen kaybetti.”   “Cang Yuyue’nın zihninde bazı yaralar var ve kılıç arzusu tohumu dengeli değildi. Dolayısıyla kaybetti.”   Bulut Kılıcı Klanı kıdemlileri iç çekti.   Cang Yuyue’nın savaşı sinir bozucuydu.Onun kazanacak gücü vardı ama kaybetmişti.   Gerçek Ruh Alemi uzmanları sonucu belirleyen faktörü görebilmişti.   En başta Zhao Feng sözleriyle Cang Yuyue’nın özgüvenini sarsmıştı.   Birincisi, Zhao Feng’in sahip olduğu Tanrının Ruhani Gözü Cang Yuyue’nın her hareketini kontrol edebiliyordu ve onun sırlarını görebiliyordu.   İkincisi, zihinsel enerji engellenemezdi, Cang Yuyue’nın zihni zaten yaralıydı ve onun kılıç arzusu tohumu dengede değildi.   Bu ayrıca Zhao Feng’in rakibinin zayıflığını ve açığını en başından beri kavradığı anlamına geliyordu. Bu da Tanrının Ruhani Gözünün en güçlü yanıydı ve zihinsel enerjiyle birlikte kullanıldığında etkisi ikiye katlanıyordu.   Cang Yuyue onun niyetini anlamış olsa da, yine de kılıç arzusu tohumunu misilleme yapmak için kullanmaya zorlanmıştı.   Ve bu da Zhao Feng’in planları dahilindeydi.   Zhao Feng rakibinin özgüvenini sarsmıştı ve saldırı yaptığı anda kılıç arzusu tohumunu parçalamıştı.   İkinci adım birinci adımın başarılı olmasına bağlıydı.   Dikkatsizlik Cang Yuyue’yu bir kez daha başarısızlığa uğratmış ve kılıç arzusu tohumunun yarısı azaltılarak saldırısının da kırılmasına neden olmuştu.   Elbette ki Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü ve soy gücü de şok ediciydi.   En kritik anda, Zhao Feng Cang Yuyue’nın kılıç arzusu tohumunun üstesinden gelmişti ve yaralanma pahasına Cang Yuyue’nın kılıcını engellemişti.   Bu yolla zafer Zhao Feng’e doğru kaymıştı.   İlk bir kaç adım Cang Yuyue’nin inanç ve özgüvenini sarsmak üzerineydi. Onun saldırısını engelledikten sonra ise tüm durum tersine dönmüştü.   Cang Yuyue ikinci saldırısını yoğunlaştırdığında Zhao Feng bunun icabına kolayca bakmıştı.   Zhao Feng ona yaklaştığı anda zafer garantilenmiş oldu.   Kılıç yetişimcileri saldırı konusuna odaklanıyordu, tek kılıçla 10 bin yeteneğin üstesinden gelmek.   Bu nedenle saldırı anlamında aynı yetişim seviyesindekilere göre üstündüler.   Ama her şeyin bir zayıflığı vardı.   Kılıç yetişimcileri saldırı dışında her konuda zayıftı.   Dünyada karşı koyulamayacak bir çok gizemli yetenek vardı.   Örneğin, Yüz Mezarın Laneti Gerçek Ruh Alemindeki yetişimcilere bile kabus oluyordu.   Bu nedenle, Zhao Feng kılıç yetişimcilerini kıskanmıyordu. Dünyada seni anında öldürebilecek bir çok teknik vardı.   Eğer Cang Yuyue kılıç arzusu tohumunu kavramasaydı, Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü ya da Lin Tong’un İlahi Kayıp Gözü tarafından bir anda öldürülebilirdi.   “Zhao Feng kazandı!”   Hakem Zhao Feng’e karmaşık bir ifadeyle baktı. Zhao Feng’in bu savaşı kazanabilmesinin nedeni zekasıydı.   Cang Yuyue’nın  kılıcının Gerçek Ruh Aleminin altındakiler için direnilmez olduğu söylenebilirdi.   Sonuç duyurulunca Cang Yuyue’nın zihni kendine geldi ve solgun bir yüzle Zhao Feng’e soğukça bakarken havayı kılıç arzusu doldurdu.   Kaybetme nedenini anlamıştı ve yaptığı bu oyunu düşününce buz gibi bir his yaşadı.   Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü Cang Yuyue’nın gözleriyle buluşunca onun kılıç arzusundan korkmadı.   Soy gücünün itici etkisiyle Tanrının Ruhani Gözü gizemli bir güç barındırıyor gibi görünüyordu. Ama şimdiye kadar nasıl kullanacağını bilmediğinden onu genel olarak saldırı yerine savunma için kullanmıştı.   O anda, kazanan belli olmuştu. Zhao Feng ve Cang Yuyue hiçbir şey söyleyemezdi.   Zhao Feng’in zaferi şansa bağlı olsa da, onun hamleleri buna zemin hazırlamıştı.   Kırık Ay Klanı izleyici tribünü.   “Kazandı, gerçekten de kazandı!”   1.Elder içindeki heyecanı bastıramadı ve gözlerinin kenarları ıslandı.   Birlik Ziyafetinin birincisi. Bu Gök Bulutu Ormanı bölgesinin küçükleri arasında en yüksek onuru temsil ediyordu.   Kırık Ay Klanı bin yıldır ilk defa birinciliği alıyordu.   Daha önceleri Kırık Ay Klanı hep en altta kalıyordu ve 1-2 öğrencisini bile ilk 20’ye sokmakta zorlanıyordu.   Ama bu sefer birincilik Kırık Ay Klanına aitti.   Finaldeki 12 kişi arasında Bei Moi muhtemelen ilk 10’a girecekti ve son 12’ye kalamasa da Yang Gan’ın sırası muhtemelen ilk 20’de olacaktı.   Kırık Ay Klanının üst düzeylerinin mutluluğu tarif edilemezdi.   Sadece kalbindeki huzursuzluğu saklamaya çalışan Hai Yun Ustanın yüzünde yapmacık bir gülümseme vardı.   Olmasını hiç istemediği şey olmuştu.   Yüzen Taç Sınavından beri Zhao Feng imkansızı mümkün kılmıştı.   Kabiliyet, potansiyel, irade, zihin… Her anlamda o üst düzeydi.   Özellikle zeka konusunda. Zhao Feng kendi yaşındakilere göre çok daha zekiydi.   13 Klanın diğerleri birbirine baktı ve tartışmalar patlak verdi.   Bulut Kılıcı Klanı ve Kadim Mabet izleyicilerinin yüzünde çirkin bir ifade vardı. Birincilik onuru şimdiye kadar hep en dipte olan Kırık Ay Klanına gitmişti.   Lin Ay Klanı da şaşkındı.   Üç Ay Klanı en başta tek bir Klandı ve Kırık Ay Klanı daima en aşağıdaydı.   Daha bir süre önce 3 Klan Partisinde herkesi şaşırtmışlardı.Ama şimdi o zamanı düşününce Kırık Ay Klanının 3 Klan Partisinde kendini tuttuğu söylenebilirdi.   Zhao Feng ve Cang Yuyue’nın savaşından sonra Birlik Ziyafeti teknik olarak bitmişti. Zhao Feng ve Cang Yuyue’ye karşı herhangi bir direnç yoktu.   Finallerdeki 12 katılımcının 11 savaş yapması gerekiyordu.   En sonunda Zhao Feng 11 savaş, Cang Yuyue ise 10 savaş kazandı.   Lin Tong da sadece bu ikisine yenilerek 9 zaferle bitirdi.   Hiç şüphesiz Zhao Feng bu Birlik Ziyafetinin Kralıydı.   “Yetişmeyi başaramadım.”   Zhao Yufei’nin gözleri hafiften sönüktü.   Final sahnesinde Zhao Yufei Zhao Feng’e karşılık bile verememişti.Onun zihinsel enerjisi ve saldırı gücü Tanrının Ruhani Gözüyle birlikte zirveye ulaşıyordu.   Direnilemez saldırı gücüne sahip Cang Yuyue dışında kimse ona tehdit oluşturamazdı.   Ama daha sonra Zhao Yufei’nin gözlerinde bir ışık parladı: “Eğer onu geçemiyorsam, o zaman onu hedef olarak kullanırım. Bu da bir tür inançtır.”   Zhao Yufei’nin kalbindeki kusur aniden ortadan kayboldu.   Eğer Zhao Feng’i geçemiyorsa, neden kalbinin sesini dinleyip onu amaç olarak kullanmıyordu?   Kalbindeki değişim onu bir kez daha genç kız yaptı.   Bunun kendine göre avantajları ve dezavantajları vardı.   İyi tarafı Zhao Yufei’nin kalbinde artık bir kusur olmayacaktı ve Zhao Feng gelişmeye devam ettikçe o da güçlenecekti.   Ama dezavantajı ise eğer Zhao Feng birisi tarafından tamamen yenilirse bu Zhao Yufei’yi de etkileyecekti çünkü onu artık hayat amacı ve uzun bir dağ gibi görüyordu.   2-3 gün sonra.   Final savaşları en sonunda bitmişti.   Birinci: Zhao Feng   İkinci: Cang Yuyue   Üçüncü: Lin Tong   Bu sefer sadece 3 Yıldıza Karar verildi.   Çünkü Ao Yuetian ve Xu Zixuan diğer üçü tarafından anında yenilmişti, artık bir Yıldız olarak nitelendirilemezlerdi.   Daha sonra hemen Birlik Ziyafeti ödülleri geldi.   Birlik Ziyafeti 13 Klan tarafından düzenleniyordu ve her Klan ödüllerin hazırlanması için bir miktar bedel ödüyordu.   Diğer bir deyişle bu 13 Klanın ortaya büyük paralar yatırdığı büyük bir kumardı.   Kazanmak ya da kaybetmek temsilci öğrencilere bağlıydı.   Hiç şüphesiz ilk üçe girenler hepsini kazanıyordu.   Sadece birinci değeri ölçülemez derecede olan Dökülen Ruhani Hapa sahip olacaktı.   Bilindiği üzere 13 Klan bu hapı arıtmak için büyük bedel ödemişti ve bu hapı yapmak için 1-2 yıl önceden bir çok Hap Ustası toplamışlardı.   Dökülen Ruhani Hap bu seferki en büyük iddiaydı ve hiç kimse bu ödülün Kırık Ay Klanından adı hiç duyulmamış bir öğrenciye gideceğini düşünmemişti.   Hayır.   Zhao Feng artık ismi duyulmamış biri değildi.Birinci sırayı aldığı anda ismi tarih kitaplarına kaydedildi ve ünü Gök Bulutu Ormanı bölgesine baştan başa yayıldı.   Birlik Ziyafetinin sona erdiği gün, ilk on kişi ödüllerini almak için gitti.   Birincinin ödülü bir tane Dökülen Ruhani Hap ve on bin düşük derece ilkel kristal taş idi.   Bunun dışında, ilk üçe girenlerin hepsi Çekirdek Kökeni Harabelerine giriş hakkı vardı.   Aç gözlü, kıskanç, isteksiz ve haset gözler altında Zhao Feng Dökülen Ruhani Hap ödülünü aldı.   Hap yeşim bir kutunun içindeydi ve baş parmak tırnağı boyutunda olan hap yüzeyinde saydam morla birlikte saf bir yeşil renge sahipti.   Kutu sallandığında ruhani hapın yüzeyinde hoş bir dalgalanma oluyordu.   Zhao Feng bu hapı kullanarak sonraki Semaya 100% ulaşma şansı olacaktı.   “Feng’er, bu hapın değeri çok fazla. İstenmeyen şeyler olmadan önce onu hemen kullanmanı öneririm.” 1.Elder temkinli bir şekilde konuştu.  
//Bu topluya sponsor olan Emreknyr'ye teşekkürler.