King of Gods - Bölüm 236: Kral Kim (3)

---

Çevirmen:RassNt Düzenleme:Berkay Lamba

 


“Göz bandını çıkart.”   Lin Tong’un soğuk sesi diğer öğrencileri şaşırttı ve gözleri Zhao Feng’in üzerine kilitlendi.   Zhao Feng’in onlara verdiği izlenim soğuk ve acımasızdı. Onun tek gözünü ve azur gözünü unutmak zordu. Bunlar onu daha havalı ve zalim gibi gösteriyordu.   Ama Lin Tong’un sözlerine göre Zhao Feng’in diğer gözü başka şeyler için de kullanılıyor muydu?   Neydi o?   “13 Klanın en iyi tekniklerinden biri olan İlahi Kayıp Gözler ismini hak ediyor.”   Zhao Feng’in gözünde bir ışık parladı.   O bile zihinsel enerji konusunda yüksek bir ustalık seviyesine erişmiş olan Lin Tong’dan çekiniyordu. Ama bu aynı zamanda Tanrının Ruhani Gözünün gücünü bileme zamanıydı.   Zhao Feng içten içe plan yaptı.   Kalabalığın bakışları altında Zhao Feng yavaşça göz bandını çıkardı.   Loş gri bir göz ortaya çıktı.   Herkesin kalbi dondu.   Ama sonraki an azur bir ışık Zhao Feng’in loş sol gözünü sardı.   Azur göz yavaş yavaş kristal kadar güzel bir şekle döndü ve onun keskinliği her şeyi delebilecek gibiydi.   Bu göze doğrudan bakan herkesin kalbi titredi. Sanki kalpleri bile bu göz tarafından görülüyor ve bütün sırları ortaya çıkıyormuş gibi hissettiler.   “Bu senin zihinsel enerji tekniğin mi? Biz cidden aynıyız.”   Soy gücünün titremeye başlamasıyla Lin Tong’un dudaklarında bir gülümseme kıvrıldı, ama bunun huzursuzluktan mı yoksa heyecandan mı olduğu belli değildi.   Aynı zamanda tribünlerdeki izleyiciler arasında tartışmalar patlak verdi.   “Ne tür bir zihinsel enerji tekniği bu? Çok keskin.”   “Gizli teknik İlahi Kartal Gözü gibi görünüyor, ama açık bir şekilde Lin Tong gibi soy gücü temelli.”   Kadim Mabet insanları telaşlandı.   Zhao Feng’in zihinsel enerji tekniğini daha önce hiç görmemişlerdi ve onun tasviri onların kayıtlarında yoktu.   İlahi Kayıp Göz.   Lin Tong’un siyah cübbesi savruldu ve görünmez güç havayı aşındırdı.   Kapkara uçurum gözlerinde koyu kırmızı bir ışık belirdi ve Lin Tong’un etrafındaki ışık sönükleşmiş gibi göründü.   Shua!   Zhao Feng’in kalbi titredi ve sanki başka bir boyuta girmiş gibi hissetti.   Sonraki an Zhao Feng kapkara bir boyuttaydı.   Etrafında şekillenen siyah metal bir kafes görülüyordu.   Kapkara boyut soğuk, tuhaf ve ölümcüldü.   Zhao Feng’in önündeki havada Lin Tong ona sanki bir kralmış gibi tepeden baktı.   “Zihinsel enerjiyi kullanarak bir kafes yaratmak ve rakibin zihnini bu manzaraya sokmak…”   Zhao Feng soğuk bir nefes aldı.   Vücudu hala sahnedeydi, ama bilinci buraya giriş yapmıştı. Ne kadar güçlü olursa olsun bilinci olmadan vücudu sadece bir cesetti.   “Zihinsel enerjinin zamanı dış dünyadan farklıdır.Senin bilincin buraya İlahi Kayıp Gözüm tarafından getirildi ve bilincin sayısız işkenceyle yüzleşecek. Buradaki bir günlük süre dış dünyada sadece bir kaç nefeslik süreye denk geliyor.”   Lin Tong vahşice güldü ve dikenli bir kamçı alarak Zhao Feng’e doğru salladı.   Pa!   Vücudunda bir kesik ortaya çıkınca Zhao Feng “hmph” sesi çıkardı. Bu saldırı fiziksel vücudunu etkilemese de, bilinci sonsuz acıyla yüzleşecek ve tükenecekti.   “Normal insanlar burada sadece bir kaç saat direnebilir, ama Cang Yuyue orospusu neredeyse 20 saat boyunca direndi.Bakalım sen ne kadar direnebileceksin.”   Lin Tong dudaklarını yaladı ve Zhao Feng’e doğru kamçısını salladı.   Pa! Pa! Pa!   Metal kamçı eti ve kanı birbirinden ayırdı.Eğer normal bir insan bir kaç saniye bile buna dayanabilirse inanılmaz bir şey olarak görülürdü.   Bir kişinin iradesi buna ne kadar direnebileceğine karar verecek olan şeydi.   Tabii ki Lin Tong’un zihinsel enerjisi sınırsız değildi. Eğer bir kişi son derece güçlüyse, Lin Tong’u yorgun düşürebilirdi.   Ama zihinsel enerji yolunda yürüyen Lin Tong’un zihinsel enerjisi diğerlerinden çok daha güçlüydü.Onun zihinsel enerji kaynağı aynı yetişim seviyesindekilere göre kat kat daha fazlaydı.   O anda Zhao Feng siyah kafese sokulmuştu ve Lin Tong tarafından işkence görüyordu. İlk önce metal kamçı daha sonra diğer silahlar ve teknikler kullanıldı ve onlar inanılmazdı.   “Cang Yuyue’nın, bir kızın, nasıl 20 saati burada geçirebildiğini hayal etmek zor. Kılıç Arzusu tohumunu yoğunlaştırmasına şaşırmamak gerek.”   Zhao Feng bu kızın ne kadar korkunç olduğunu düşündü.   Normal şartlar altında 7.Sema yetişimciler bile buna maksimum 2 saat dayanabilirdi ve bu boyuttaki 2 saat dış dünyada göz açıp kapama süresine denkti.   Bu nedenle Lin Tong’un rakipleri “bir bakışla” anında yeniliyordu.   Tecrübe etmeden kimse bu acıyı anlayamazdı.   “Zihinsel enerjin düşündüğümden daha güçlü. Bu tür saldırılara karşı direnme konusunda fazla çaba göstermiyor.”   Lin Tong uçurumun üstünde süzüldü.   “Haha, devam.”   Azur gözüyle kafesi incelerken Zhao Feng’in dudaklarında soğuk bir gülümseme belirdi.   “Pekala, bakalım ne kadar dayanabileceksin.”   Lin Tong’un saldırı gücü çarpıcı bir biçimde arttı.   Kılıçlar, süvari kılıçları, değnekler, ateş ve buz. Faklı farklı silahlar ve elementler Zhao Feng’i sardı ve bu saldırılar karşısında Zhao Feng ifadesizdi.   Bu saldırıların fiziksel vücuda etki etmediğini anlamıştı ve tüm bunlar sadece zihinsel enerji ve bilince zarar veriyordu.   Fakat, Zhao Feng’in zihinsel enerji kaynağı ne kadar güçlüydü?   Sol gözünün içindeki boyutta bulunan uçurumdaki azur ışık döndü ve rengi karardı.   Final sahnesinde Zhao Feng Lin Tong ile yüzleşiyordu ve Lin Tong’un İlahi Kayıp Gözünde bulunan kırmızı nokta dönmeye devam ediyordu.   Zhao Feng’in sol gözü azur ışıkla parıldadı ve keskin ve parlak bir şekilde kalmaya devam etti.   Bir nefes...İki nefes...Üç nefes...   Bu geçen kısacık süre sanki son derece uzunmuş gibi geldi.   4-5 nefes sonra Lin Tong’un alnında soğuk terler belirdi ve vücudu hafiften çırpınırken Lin Tong iki elini sıkıca kenetledi.   Kadim Mabet.   “Bu kadar uzun süre geçmesine rağmen o veledin işini bitiremedi mi?”   “Lin Tong için durum iyi görünmüyor. Zhao isimli velet çok tuhaf ve zihinsel enerji kaynağı inanılmaz. Bu kadar uzun süre geçmesine rağmen yara almamış gibi görünüyor.”   Kadim Mabedin üst düzeyleri temkinli bir ifadeye sahipti.   Lin Tong’un rakiplerini yenmesi için genellikle 1 saniye yetiyordu, ama şuan ki durum son derece tuhaftı.   Zhao Feng’in dudaklarında bir gülümseme vardı ve son derece kayıtsız görünüyordu.   Kapkara boyutta.   “Bu nasıl mümkün olabilir…?”   Lin Tong siyah kafesin içindeki Zhao Feng’e dik dik baktı, şok içindeydi.   Zhao Feng’e kaç saattir “işkence” ediyordu, ama o bütün saldırıları herhangi bir inleme sesi bile çıkarmadan alıyordu.   Lin Tong zihinsel illüzyon saldırılarını cansız bir kayaya vuruyor gibi hissetti, hatta zihinsel enerji kısmı da absorbe edildi.   Zhao Feng’in zihinsel enerjiye karşı muazzam bir direnci vardı. Geçen sefer başlıklı figür bile başarısız olmuştu.   Lin Tong’un tekniği illüzyonlar konusuna odaklanıyordu, çok fazla güce dayalı değildi. Onun bilinci şuan hafiften yorulmaya başlarken Zhao Feng hala zirve durumundaydı.   “Tamam, bu iş burada biter. Senin zihinsel enerji tekniğini şimdi anladım.”   Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü aniden boşluğu bile kesebilecek gibi olan güçlü bir azur ışığı serbest bıraktı.   Çaat!   Lin Tong’un İlahi Kutsal Gözü tarafından yaratılan siyah kafes aniden parçalandı.   Final sahnesi.   Hu~   Lin Tong yorgunluktan nefes nefese kalmıştı.   Diğer taraftan Zhao Feng hala enerji doluydu ve sol gözü hala keskindi.   “Bu...Nasıl mümkün olabilir..? Benim zihinsel enerji tekniğime karşı neredeyse tam dirence sahip.”   Lin Tong suskundu ve afallamıştı.İlahi Kayıp Gözü başarılı bir şekilde yetiştirdiğinde onun yolu başarılı olmuştu. Zihinsel illüzyon tekniklerine karşı neredeyse tamamen dirence sahip birisiyle ilk defa karşılaşıyordu.   “Hehe, sıra bende.”   Sol gözündeki uçurumda bulunan azur ışık dönerken Zhao Feng hafifçe güldü.   Shua!   Lin Tong’un kalbi titredi ve güçlü bir zihinsel enerji kuvveti tarafından alıp götürüldü.   Sonraki an Lin Tong bulutlarla kaplı bir dünyada ortaya çıktı.   “Bu nasıl mümkün olabilir!? Bu benim İlahi Kayıp Gözüm…” Lin Tong bağırarak konuştu.   O anda onun içinde bulunduğu boyut Zhao Feng’in Tanrının Ruhani Gözü tarafından yaratılmıştı.   “Bu doğru senin İlahi Kayıp Gözünü öğrendim ve onu Yıldırım Mirasıyla birleştirdim. Daha önceki 20 saatlik işkence benim öğrenme bedelim oldu.”   Zhao Feng hafifçe gülümsedi.   Sözlerini bitirir bitirmez gökyüzünden bir yıldırım topu düştü.   Lin Tong çabalarken elektrik zincirlerinin cızırtıları onu yerinde tuttu ve uyuşturdu.   “Kırıl! Kırıııııııl!”   Lin Tong zihinsel enerji tekniklerini kullandı, bu illüzyonu kırmak istiyordu.   Fakat Zhao Feng’in zihinsel enerji kaynağı son derece güçlüydü ve Tanrının Ruhani Gözünün kontrolünde illüzyon oldukça sabitti.   “Zihinsel illüzyon konusunda bu derece nasıl uzmanlaşabilirsin?”   Lin Tong bir yıldırım topu tarafından vuruldu ve Zhao Feng’e inanamaz gözlerle baktı.   Zhao Feng’in zihinsel enerjisi Birlik Ziyafetine katılmadan önce de zaten inanılmazdı ve bu daha önce kavradığı İllüzyon Balık Resmiyle alakalıydı.   İllüzyon Balık Resmi İllüzyon Düzeneği yoluna aitti ve onun da kökeni zihinsel enerji illüzyonlarıyla aynıydı.   İllüzyon Balık Resmini kavradıktan sonra Zhao Feng’in zihinsel enerji illüzyonları sudaki balık gibi olmuştu. Bu sayede Lin Tong’un İlahi Kayıp Gözlerini öğrenebilmişti ve istediği her şeyle birleştirebiliyordu.   “Bu Tanrının Ruhani Gözü tarafından yaratılan Azur Gökyüzü İllüzyonum. Onun gücü daha fazla ve kırması daha zor. Yıldırım Mirasımı onunla birleştirince saldırı gücü de çarpıcı bir biçimde arttı. Bakalım ne kadar dayanabileceksin.” Zhao Feng soğukça güldü.   Bu “zihinsel enerji illüzyonları” arasındaki bir savaştı.   Zhao Feng şuan Lin Tong’u Azur Gökyüzü İllüzyonuna hapsetmişti.   Hong- Long Long---   Sayısız yıldırım topu Lin Tong’a doğru kavis çizdi.   İki saat sonra.   Lin Tong’un zihinsel enerjisi çöktü ve bilinci bayılmanın eşiğindeydi.   Shua!   Final sahnesi.   Pat.   Lin Tong yere yarı diz çöktü, soğuk terle sırılsıklam olmuştu.Yüzü bembeyazdı ve hiç enerjisi kalmamıştı.

  //Toplu, günde 10 bölüm sınırlamasından dolayı saat 12'den sonra 3 bölüm ile devam edecek.Ayrıca bu topluya sponsor olan Emreknyr'ye teşekkürler.