Bölüm 195: Yıldırım Mirası (1)

avatar
14629 47

King of Gods - Bölüm 195: Yıldırım Mirası (1)


Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

    “Bu insanlar ya işe yaramaz ya da aptallar.Tüm sınavı düşünerek onları dışarı yollamaya karar verdim.Bu öğrenciniz ‘kibirli’ olduğu için ceza almaya razı.”   Bu günahımı….İtiraf ediyorum!   Salon bir anda öyle bir sessizliğe büründü ki iğne atsan yere düşme sesi duyulurdu.   Elderlerin yüzleri rengarenk bir hal aldı. ‘Mağdurlar’ Quan Chen, Sun Yuanhao, Bei Moi ve Lu Hu’nun yüzü yemyeşil oldu ve öfkeden titriyorlardı.   Bu nasıl günahlarını “itiraf etmek” idi? Onlarla alay ediyordu!   Zhao Feng’in sözleri onları kalplerinin en zayıf yerinden vurdu.Eğer işe yaramaz olmasalardı, İllüzyon Tilkisi tarafından kontrol edilebilirler miydi? Eğer salak olmasalardı bir kediye inanırlar mıydı?   Bu kalplerindeki utançtı.Zhao Feng olayları açıklama zahmetinde bile bulunmamıştı ve onun yerine yüzlerine tokat gibi çarpmıştı.Quan Chen ve diğerleri yargılamayı kazansalar bile ‘İşe yaramaz’, ‘aptal’ ve ‘grubu geriye çekme’ ünvanları üzerlerine yapışacaktı.   İlk tepki veren Nizam Elderi oldu.   “Kibirli velet! Hatalarını düzetmek yerine, bencillik ediyorsun...Kanunları önemsemiyorsun...Dİğerlerine çıkarların için zarar veriyorsun! Seni…” Nizam Elderi aniden konuşmayı kesti.   Aniden bir şeylerin yanlış olduğunu hissetti.   “Bu öğrenciniz kibirli olmak, bencil olmak, kanunları hiçe saymak ve diğerlerine kendi çıkarları için zarar vermekten dolayı cezalandırılmaya gönüllü.”   Zhao Feng’in azur saçları rüzgarla dalgalandı ve yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi.   Tam Nizam Elderi başka bir şey söylemek üzereyken, 1.Elder araya girdi: “Tamam, gerçek ortaya çıktı ve Zhao Feng yanlışlarını itiraf etti.”   “Ama…”   Nizam Elderinin yüzü yeşile döndü.   “Sen kendin de söyledin.Zhao Feng kibirli ve bencildi, ama diğerlerini incitme niyeti yoktu.Üstelik onun sözleri çok da yersiz değildi.” 1.Elder konuştu.   Elder Xue ve Hai Yun Usta afalladı ve diyecek bir şey bulamadı.Zhao Feng’in kendisi itiraf etmişti, başka ne yapabilirlerdi?   Baştan aşağıya o sadece “bencil” ve “kibirli” ünvanına sahipti.Bunlar günah değil, sadece kişinin tavrıydı.Bu tip insanlardan klanda çok vardı.Problemli olan kişiler sadece kendi çıkarları için başkalarına zarar verenlerdi.   “Zhao Feng’den dört yüz bin katkı puanı alıp mağdur öğrencilere vermeye ne dersiniz?” 1.Elder öneride bulundu.   “Bu harika bir fikir, dört yüz bin katkı puanı bir Yardımcı Liderin bir yıllık maaşına denk, bu ücret mağdur öğrencilerin zararını karşılamak için yeterli.” Klan Ustası kabul ederek başını salladı.   “Dört yüz bin katkı puanı gerçekten fazla.Geçmişte de katkı puanı düşürme cezaları uygulanmıştı, örnekleri var.” En başta tarafsız kalan Büyükanne Liuyue konuştu.   “Bu…” Nizam Elderi çaresizce Elder Xue ve Hai Yun Ustaya baktı.   Üçlünün yapabileceği bir şey yoktu.   Görünürde Klan Zhao Feng’i cezalandırmak için elinden geleni yapıyordu.Dört yüz bin katkı puanı çok büyük bir miktardı.Eğer bir kişi bu cezayı sorgulamaya kalkarsa, Klanı sorgulamış gibi olurdu.   Fakat Zhao Feng’in hala yüz bin katkı puanı kalıyordu.Katkı puanı bu miktara ulaştığında daha fazlası artık bir anlam ifade etmiyordu.   Ayrıca Oyuk Binaya girme hakkı da kazanmıştı.Yüzen Taç Sınavının en iyi Mirası olan Yıldırım Mirasına da sahipti, bu Miras çok fazla ilim içeriyordu.   Onun paraya, yeteneğe ya da hazineye ihtiyacı yoktu.   Zhao Feng için dört yüz bin katkı puanı hiçbir şeydi.   “Zhao Feng, bir problem var mı?” Klan Ustası sordu.   “Bu öğrenciniz için bir problem yok, ama bana kalırsa o katkı puanlarını bu aptal ve işe yaramazlara vermek yerine Klana geri versek daha iyi olur.” Zhao Feng bir öneride bulundu.   Bunu duyunca Quan Chen ve tayfasının yüzü utançtan kıpkırmızı olarak lanetler savurmaya başladılar.Bugün katkı puanı kazanmış olsalar da, bu utancı asla unutmayacaklardı ve hatta bugüne dair bir korku bile edinebilirlerdi.   Bu özellikle Bei Moi için geçerliydi, o harika bir kabiliyete ve şansa sahip olan bir dahiydi ve sınavda ikinci gelerek iki yüz bin katkı puanı zaten kazanmıştı.   İtibarının yerle bir olması onun en önemli zayıflığıydı.   “Dur.” 1.Elder Zhao Feng’e bir bakış attı ve ona yaramazlığı bırakmasını işaret etti.   O zaten en büyük kazanandı.Yalnızca cezalandırılmaktan kurtulmamış aynı zamanda Bei Moi ve diğerlerine utanç getirmişti.   Zhao Feng gülümsedi ve ustasının yanına döndü.Elderler Zhao Feng’i tekrar tekrar uyardı ve onun cezasını herkese duyurdular.   Sonunda...her şey bitmişti.   Sınavdan kaynaklanan düşmanlıklar baskılanmıştı.Bei Moi, Quan Chen ve diğerleri salondan ayrılırken yüzlerinde utanmış ve öfkeli ifadeler vardı.   Kalabalık dağıldıktan sonra.   “Benimle gel.” 1.Elder Zhao Feng’i çağırdı.   Kısa bir süre sonra.   Zhao Feng ustasının yaşadığı yere geldi.etrafta kimsenin olmadığı sessiz ve sakin bir odaydı.Zhao Feng hafifte şaşırdı, burası ustasının özel mekanıydı.Buraya girmeye çok kişinin izni yoktu.   “Konuş,Yüzen Taç Sınavından aldığın Miras ne?” 1.Elder gülümsedi.   Zhao Feng duraksadı, Ustası bunu nereden biliyordu?   “Hahaha, Yüzen Taç Sınavını ben herkesten daha iyi anlarım.Hiç bir miras almaman imkansız.En önemli nokta şu sen zihinsel enerjinin yanı sıra diğer konularda da kabiliyetlisin.Basit bir miras almak çok zor değil.” 1.Elder kendinden emin bir şekilde konuştu.   “Ustanın gözünden kaçmıyor. Evet, bir miras aldım.”   Zhao Feng yavaşça elini açtı.Avcunda ufak bir yıldırım kıvılcımı belirdi ve elindeki çizgilerle kusursuz bir uyum halindeydi.   “Bu...Yıldırım Mirası!” 1.Elderin yüzünde şok ifadesi belirirken soğuk bir nefes aldı.   O Klandaki en bilgili ve en güçlü Elderdi.Sadece bakarak bile Zhao Feng’in aldığı mirasın geçmişini anlatabilirdi.   “Bu Miras ile birlikte, Yıldırım Rüzgar Avcum kusursuz olacak.Usta, hala Yıldırım Rüzgar Avcuna çalışmama karşı mı çıkacaksınız?” Zhao Feng hafifçe gülümsedi.   1.Elder duraksadı ve Zhao Feng’e karmaşık duygularla baktı.   Yıldırım Mirasına sahip olan Zhao Feng’in kesinlikle Yıldırım Rüzgar Avcuna çalışmaya hakkı vardı.   “Eğer Yıldırım Rüzgar Avcunu öğrenmemiş olsaydım, bu Mirası alamayabilirdim.Bu “karma” olarak da biliniyor.Dahası Bei Moi’nin mirası da muhtemelen Kuzeyin Kara İlahi Suyu ile ilgili bir şeydir.” Zhao Feng devam etti.   “Karma dünyadaki anlaşılması en zor şey gerçekten.” 1.Elder acı bir şekilde gülümsedi ve başını salladı.   Zhao Feng’in çalıştığı Yıldırım Rüzgar Avcunun bu en iyi mirası almak için anahtar rol üstleneceğini kim bilebilirdi ki?   Zhao Feng Lin Fan’a da vadiye gitmesini söylemişti, ama o sadece normal bir Yüzen Taç Mührü alabilmişti, Yüzen Taç Yıldırım Mührü alamamıştı.   Bu karmaydı.   “Feng’er Yıldırım Mirasını aldığına göre sana öğretebileceğim hiçbir şey yok.Seni bir ay sonraki “Üç Klan Partisine” önereceğim.Ama ondan önce ilk beş çekirdek öğrenci pozisyonundan birini ele geçirmelisin.”   1.Elderin ifadesi övgü ve takdirle doluydu.O belki bilgili olabilirdi, ama Yıldırım Mirası karşısında hiçbir şeydi.   Daha da rahatlatıcı olan şey ise Zhao Feng’in kibirli ve umursamaz görünse de, gerçekte sakin ve kurnaz olmasıydı.Herhangi bir sempatisi yoktu ve kararlarını tereddütsüz veriyordu.   Onun bu tavrı bu dünya için oldukça uygundu.1.Elderin bakış açısına göre Yang Gan, Bei Moi, Sun Yuanhao gibi diğer öğrenciler daha olgunlaşmamıştı ve Zhao Feng kadar kurnaz değillerdi.   “Üç Klan Partisi de nedir?” Zhao Feng merakla sordu.   1.Elder hafiften şaşırdı.İlk beş Çekirdek öğrenci arasına girme olayını takmamıştı bile, buradan kendine güveni belli oluyordu.   “Üç Klan Partisi Lin Ay Klanı, Gümüş Ay Klanı ve Kırık Ay Klanını içeriyor.Her beş yılda yapılan bu etkinlikte Kırık Ay Klanı hep sonuncu oluyor çünkü Lin Ay Klanı ve Gümüş Ay Klanı 13 Klan sıralamasında bizden daha öndeler.”   Zhao Feng bunu duyunca ister istemez iç çekti: “Kırık Ay Klanının 13 Klan arasında bu kadar zayıf olduğuna inanmıyorum.”   “Siktir git! 13 Klanın hepsi küçük güçler.Hepimizin gücü birbirine yakın.Kırık Ay Klanı iş dövüşmeye geldiğinde hiç kimseden korkmaz.” 1.Elder küfürler savurdu.   “Bu...Bir Klanın ne kadar güçlü olduğu neye göre ölçülüyor?”   Zhao Feng aniden gücün nasıl ölçüldüğü konusunda ilgisi arttı.Kırık Ay Klanının sadece bir köşe talı olduğu açıktı.   “Kadim kayıtlara göre, Klanlar bir yıldızdan beş yıldıza kadar 5 düzeye ayrılıyor.1 yıldız en zayıfken 5 yıldız en güçlü.Her yıldız arasındaki fark onlarca hatta yüzlerce kat güce denk gelir.”   “Kırık Ay Klanının kaç yıldızı var?” Zhao Feng hemen sordu.   1.Elderin yüzü kızardı ve güldü: “Konuyu değiştirelim.”   Zhao Feng’in yüzü tuhaftı, sormaya devam etmedi.Üç Klan Partisi diğer gruplardaki dahileri görmek için bir fırsattı.   “Üç Klan Partisi sadece üç Klan arasında olsa da dahilerin sayısı yine de fazla olacak.Örneğin Lin Ay Klanı.Duyduğuma göre Yeryüzü Ruhani Vücut ile kıyaslanabilecek bir Değişken Vücutlu dahisi varmış.Bunun anlamı o dahinin kabiliyeti Bei Moi’den bile yüksek.” 1.Elder konuştu.   Yeryüzü Ruhani Vücut!   Zhao Feng etkilendi, bu efsanevi bir kabiliyetti.Bei Moi Yeryüzü Ruhani Vücuda yakındı.Lin Ay Klanının dahisi Sun Yuanhao gibi bir Değişken Vücuda sahipti ama bu dahininki daha yüksekti.   “Ah bu arada, eğer herhangi bir sorun olursa, büyük bir katkı yaptığın için Klana sorabilirsin.” 1.Elder gülümsedi.   Zhao Feng bir süre düşündü ve yavaşça konuştu: “Bir kaç işini hallettikten sonra bu öğrenciniz Üç Klan Partisine katılmadan önce evine gitmek istiyor.”   Zhao ailesini bırakalı uzun bir süre olmuştu.    
//Önceki bölümlerin yorumlarında bağış konusunun nasıl olduğunu vs. soranlar olmuş.Sitenin chatinden bana ulaşabilirsiniz.








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44257 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr