King of Gods - Bölüm 886: Zhao Feng'in Son Kozu

---

 

Bölüm 886: Zhao Feng'in Son Kozu

 

Dük Sarayı'nın üstünde ortaya çıkan altın ve mor renkli girdap, Cennet ve Dünya'da parıldayan bir ışık yayıyordu. Neredeyse Mistik Işık Alemine ulaşan bu aura, Dük Sarayı'nın etrafındaki her şeyi ezdi ve saraydaki uzmanlar Gerçek Yuan'larını hareket ettiremedi.

 

Bu güç sadece fiziksel boyuta baskı yapmıyordu, Ruhlara ve Niyetlere de baskı uyguluyordu. Bu durumda, sadece az sayıda Boş Tanrı Alemi Kralı ve İmparatorlar güçlerini kontrol edebiliyordu.

 

“Görünüşe göre Dük Nanfeng'in Mistik Işık Alemine yaptığı atılım sorunsuz ilerliyor.”

 

Zhao Feng kaldığı binadan çıktı. Mistik Işık Aleminin nasıl bir his olduğunu görmek ve anlamak istiyordu. Bu düşüncede olan sadece Zhao Feng değildi, sarayda aynı düşünceye sahip olan bazı güçler de vardı. Şu an meydana gelen durum son derece nadir görülen bir fırsattı.

 

O sırada Dük Sarayındaki bulunan diğer üç İmparator da dışarı çıktı.

 

“Bulut İpek Böceği Aziz Kelebeğinin Poleni kesinlikle Dük Nanfeng'e çok yardım etti.”

 

"Dük Nanfeng bir Kutsal Lord olursa, Büyük Gan Lord Hanedanı'nda dengeler değişecek.”

 

Üç İmparatorluk grup iki erkek ve bir kadından oluşuyordu ve hepsi gülümsüyordu. Aralarında aurası normal imparatorları aşan gümüş saçlı bir yaşlı vardı. O da bir zirve İmparatordu.

 

Dük Nanfeng, inzivaya çekilmeden önce Zhao Feng ile bu üç İmparator'u tanıştırmıştı. Ama bu üç İmparator, Boş Tanrı Alemine yeni geçen birine fazla önem vermemişti.

 

“Hımm? Bu ne aurası?” Gümüş saçlı yaşlı aniden bir şey hissetti ve bir yöne doğru baktı.

 

Zhao Feng de tam o sırada bu aurayı hissetmişti.

 

“Ha?” Zhao Feng aniden dört ya da beş tane sinsi auranın yaklaştığını hissetti. Her ne kadar bu auralar kendilerini gizlemeye çalışsalar da çok güçlüydüler ve çok hızlı hareket ediyorlardı, bu yüzden tamamen saklanamamışlardı.

 

Burada önemli olan şey Dük Nanfeng'in atılımının en kritik aşamasında olmasıydı.

 

Sou! Sou! Sou!

 

Dük Sarayı'na toplam beş tane güçlü ve sinsi aura girmişti.

 

Zhao Feng ve gümüş saçlı yaşlının yüz ifadeleri, İlahi Hisleriyle etrafı tararken büyük ölçüde değişti.

 

“Beş İmparator ve hepsi zirve İmparator gibi görünüyor!” Gümüş saçlı yaşlının vücudu sarsılmaya başladı.

 

Zhao Feng sol gözüyle bu dört erkek ve bir kadının görünümleri ile auralarını inceliyordu.

 

Beş zirve imparator! Zhao Feng korkudan yerinden sıçradı. Normal üç yıldızlı güçler için böyle bir gücü aynı anda göndermek zordu.

 

“Lord Koruyucu, Zhao Feng'in inzivaya çekildiği yere kilitlendik.” Koyu yeşil cübbeli kadın saygıyla söyledi.

 

Zhao Feng, oh Zhao Feng... Bugün kaçamayacaksın. Bi Qingyue, güçlü İlahi Hissi ile Dük'ün sarayını tarayıp Zhao Feng'in bulunduğu yere kilitlendiğinde derinden bir iç çekti.

 

Planlarını yaparken Dük Sarayı'nda neyin nerede olduğunu ve Zhao Feng'in nerede kaldığını biliyorlardı. Bu nedenle beş zirve İmparatoru Dük Sarayı'na girdikten sonra hızla Zhao Feng'e kilitlenmeyi başarmıştı.

 

“Öldür şu veledi!” Şeytani İmparator Xuan Luo'nun sesi sanki cehennemden geliyor gibiydi.

 

Beş zirve imparatorun güçlü auraları, Zhao Feng'in kaldığı binaya doğru hareket ederken birden serbest kaldı.

 

Dük Sarayı büyük bir yerdi ancak tüm hızıyla hareket ederlerse bir zirve İmparator için o kadar büyük bir yer değildi. Zhao Feng'in saklanacak yeri yoktu.

 

“Onları engelleyin!” Dük Sarayı'nda bulunan üç Boş Tanrı Alemi İmparator'u kükredi.

 

Gümüş saçlı yaşlı, diğer erkek ve kadını Zhao Feng'e destek olmaya yönlendirerek ilk tepkiyi veren kişi oldu. Dük Nanfeng Zhao Feng'i onlarla tanıştırmıştı ve şimdi Zhao Feng'in başı dertte olduğu için ona yardım edeceklerdi.

 

“Düşman saldırısı! Gardınızı alın!”

 

"Lordumu koruyun ve bütün düşmanları öldürün!”

 

Dük'ün sarayındaki Krallar harekete geçmeye başladı. Neyse ki beş zirve imparator, Dük Nanfeng'e değil onun misafirine saldırıyordu.

 

Şeytani İmparator Xuan Luo soğukkanlı bir şekilde emretti “Dük Nanfeng ve prenses dışında, bizi durdurmaya çalışan herkesi öldürün,” Büyük Gan İmparatorluk'un önemli üyelerine zarar vermedikleri ve sadece Zhao Feng'i öldürdükleri sürece Hanedanlıkla bir sorun yaşamayacaklardı.

 

Beşli tam Zhao Feng'in etrafını sarmak üzereyken:

 

“Buraya gel!” Gümüş saçlı yaşlı ve diğer iki İmparator olay yerine geldi.

 

Beş zirve imparatora karşı kazanmaları gerekmiyordu. Yapmaları gereken tek şey Zhao Feng'in kaçmak için kullanabileceği bir boşluk yaratmaktı. Zhao Feng kaçmaya odaklanırsa diğer beş zirve imparator onu yakalayamazdı.

 

“Zhao Feng'e kaçması için fırsat vermeyin.” Bi Qingyue kaşlarını çattı. Zhao Feng hakkındaki tüm bilgileri biliyordu. Zhao Feng'in Toprak Ruh Salonundan olan Boş Tanrı Alemi uzmanlarını katledebilmesinin sebebi hızı ve göz soyuydu.

 

Zhao Feng'i öldürmek için etrafını sarmaları ve ona kaçma şansı vermemeleri gerekiyordu. Bunu yapmak için en az dört tane zirve İmparator gerekiyordu.

 

“Bırak ben yapayım.” Şeytani İmparator Xuan Luo'nun ifadesi, gümüş saçlı yaşlıya ve diğer iki İmparator'a soğuk bir şekilde bakarken iyiden iyiye acımasızlaştı.

 

“Kavurucu İblis Ruh Bedeni!”

 

Bir anda Şeytani İmparator Xuan Luo genişlemeye başlarken vücudu siyah bir alev tabakasıyla kaplandı. Kuvvetli bir güç yayan alevli şeytani bir hükümdara dönüşmüştü.

 

Wu ~ ~ Boom!

 

Dük Sarayı'nın yarısı karanlık şeytani bir alevle kaplanınca sarsılmaya başladı. Bu sırada Dük Nanfeng atılım yapmanın son aşamalarındaydı ve Mistik Işık Kutsal gücünün ortaya çıkardığı bozulma, Şeytani İmparator Xuan Luo'nun gücünü bastırıyordu.

 

“Ne?” Yeni gelen üç İmparator'un yüz ifadeleri, şeytani hükümdarın önünde sarsılmaya başladıklarında büyük ölçüde değişti. Sanki şeytani bir canavarla yüzleşiyorlarmış gibi hissettiler.

 

“Defol git!” Şeytani İmparator Xuan Luo, yanan şeytani bir hükümdara dönüştü, elini savurdu ve dev bir alevli el üç İmparator'a doğru uçtu.

 

“Altın Yuan Gökyüzü Özü!” Gümüş saçlı yaşlı, parlak bir altın ışık ortaya çıkardı.

 

Yanında bulunan diğer iki İmparator da saldırılarını yaptı. Ancak dev alevli el ortaya çıktığı anda iki İmparator'un yüzü kızarırken kan tükürmeye başladılar.

 

Çat!

 

Gümüş saçlı yaşlıdan fırlayan altın renkli ışık parçalara ayrıldı ve yüz metre geriye doğru ilerledi.

 

“Aghh!” Dev şeytani el kendisini parçalarken kadın çığlık atmaya başladı.

 

Bam!

 

Erkek İmparator bir zirve İmparator değildi, bu yüzden el tarafından geriye püskürtüldü ve anında kan tükürdü.

 

Bir anda üç İmparator'dan biri öldürülmüş, diğeri ağır yaralanmış ve sonuncusu ise hafif yaralanmıştı.

 

Sii!

 

Dük Sarayında bulunan diğer Krallar savaşa girmek üzereyken yüz ifadeleri büyük ölçüde değişti ve donakaldılar.

 

Zirve imparatorların en güçlülerinden biri olan gümüş saçlı yaşlı, On Bin Kutsal Klan'da ortaya çıkan ve Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları'na döndüğünde Duanmu Qing'e yakın olan Toprak Ruh Salonu'ndan altın cübbeli İmparator Zhang Xuandong ile eşitti.

 

“Şeytani İmparator Xuan Luo, sensin!” Gümüş saçlı yaşlı ağzındaki kanı sildi. Şok olmuştu. Az önce tüm gücünü kullanmıştı ama Şeytani İmparator Xuan Luo'nun Kavurucu İblis Ruhu Bedeni'ne karşı işe yaramamıştı.

 

Şeytani İmparator Xuan Luo, Mistik Işık Diyarı Kutsal Lordları tehdit etme yeteneğine sahip eşsiz bir İmparatordu.

 

Beş zirve imparator vardı ve bunlardan biri bir zamanlarki Ölüm İmparatoru'ndan biraz daha güçlüydü. Zhao Feng binanın dışında dururken yüzündeki şaşkınlığı gizleyemedi. Gümüş saçlı yaşlının gücü, Gerçek Dövüş Kutsal Topraklarında olan ustası Duanmu Qing'e yakındı.

 

Güç açısından Şeytani İmparator Xuan Luo, Ölüm İmparatorunu bire bir savaşta bastırabilirdi ama ölüm kalım savaşı olsaydı sonucu tahmin etmek imkansız olurdu.

 

Tek bir savaş yaparlarsa Zhao Feng'in Şeytani İmparator Xuan Luo'ya karşı kazanma şansı oldukça düşüktü ve bunun yanı sıra dört tane zirve İmparator daha vardı. Bu durum oldukça tehlikeliydi.

 

Sou! Sou! Sou! Sou!

 

Şeytani İmparator Xuan Luo saldırırken diğer dört İmparator Zhao Feng'in etrafını başarıyla kuşattı.

 

“Zhao Feng, ortağın Nan Gongsheng, Xie Yang Sarayı'nda Dokuz Karanlık Sarayı'nın elitlerini öldürdü. Bugün bu işten seni sorumlu tutacağız.”

 

"Hehe, Cang Okyanusu'nun Sol Gözlü Göksel İmparatoru ne kadar güçlüymüş görelim bakalım.”

 

Bi Qingyue'nin dışında, mor suratlı bir yaşlı, karanlık yüzlü olan orta yaşlı bir erkek ve siyah zırhlı bir genç daha vardı. Bu üçü, Dokuz Karanlık Sarayı'nın zirve imparatorlarıydı. Bi Qingyue'ye ek olarak toplamda dört tane zirve imparator şu anda Zhao Feng'in etrafını sarmıştı.

 

“Bu veledi üç nefeste indirin!” Şeytani İmparator Xuan Luo hızla yaklaştı.

 

Gümüş saçlı yaşlı ile diğer İmparatorlar ve Krallar'ın suratlarında acı ifadeler vardı. Bu işi tersine çeviremezlerdi, Şeytani İmparator Xuan Luo tek başına herkesi öldürebilirdi. Tek yapabildikleri şey zirve imparatorlar Zhao Feng'in etrafını sararken derinden bir iç çekmekti.

 

“Üç nefes mi?” Zhao Feng yerinde öylece durdu ve soğukkanlı bir şekilde kıkırdadı. “Güzel. Canlı kurtulmayı unutabilirsiniz.”

 

Gencin sergilediği soğuk ve alaycı gülüş, Bi Qingyue ve diğer imparatorların soğuk hissetmesine neden oldu.

 

Bi Qingyue nedense kendisini fazlasıyla huzursuz hissetti. Zhao Feng hakkında bir şeyler biliyordu ve bu gencin Kutsal İllüzyon Boyutunda sergilediği bazı mucizeleri duymuştu.

 

Hımm? Gümüş saçlı yaşlı ve yanındakiler de şaşırmıştı. Bu durumda işleri yeni Kral olan birini geçtim herhangi bir zirve İmparator bile tersine çeviremezdi.

 

“Bize blöf yapmaya çalışma.”

 

“Öldürün!”

 

Orta yaşlı erkek ve zırhlı genç Zhao Feng'e hem soldan hem de sağdan sıçradı.

 

“Şu anda Ben şahsen kendim dört zirve İmparator ve bir eşsiz İmparator'un dengi değilim ama..."

 

Zhao Feng ifadesi garip bir şekilde oldukça sakindi. Elini uzattı ve elinde başparmak büyüklüğünde yeşim renkli tombul bir ipekböceği belirdi ve bu böcek yarı saydam kanatlarını çırpmaya başladı.

 

Bu şey enerjisinin çoğunu iyileştiren Bulut İpekböceği Aziz Kelebeğiydi.

 

Weng~ Whoosh Whoosh Whoosh

 

Bulut İpekböceği Aziz Kelebeği ağzını açtı ve havaya doğru renkli bir ipek fırlattı ve bu ipek birkaç yüz metre içerisindeki her şeyi kapladı.

 

“Arghhhh, ne!?” Saldırıya geçen iki zirve imparator, çok renkli bir ipek dalgası ile sarılırken anında dondu.

 

“Bulut İpekböceği Aziz Kelebeği!”

 

"Bu Zhao Feng, Bulut İpekböceği Aziz Kelebeğini nasıl kontrol edebiliyor?”

 

Bi Qingyue ve mor-yüzlü yaşlı adam hızla geri çekildi ama yine de bacakları ipekle sarılmıştı.