King of Gods - Bölüm 155: Ödül

---

Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba

    Şimdiye kadar 10 hamlenin 8’i bitti.   Son iki hamle!   İzleyiciler nefeslerini tutarak dövüşe odaklandılar.   Xu Ren, Lin Fan ve Xiao Sun’un kalbi titredi.Zhao Feng’in gücünü daha önce görmüş olsalar da gücünün bu derece olduğunu fark etmemişlerdi.   Hai Yun Ustanın yüzünde de temkinli bir ifade belirdi.   Kısmi Ayın Bıçağı!   Quan Chen derin bir nefes alarak Gerçek Gücünü topladı ve tırpan biçimli bir kılıç yoğunlaştırdı.   Shewwww….   Hava aniden titremeye başladı, bu tırpan sanki ölümün sembolü gibiydi ve yaşayan tüm canlıların hayatını elinden alabilecekmiş gibiydi.Bu hamle Quan Chen’in ölümcül hamlesiydi ve genelde sadece kendisiyle aynı seviyedeki yetişimcilerle yüzleşirken ve öldürmeye çalışırken kullanırdı.   “Güzel!” Zhao Feng bağırarak Yıldırım Rüzgar Avcunu tam kapasitesinde deveran etti.   Yıldırım Rüzgar Yıkımı!   Zhao Feng avcunu ileri doğru saplayınca onun üzerindeki ışık darbeleri görülebiliyordu.   Boom!   İki figür arasında devasa bir fırtına koptu.   O sırada Zhao Feng’in Gerçek Gücü 1.Semanın sınırlarını neredeyse aştı ve Yıldırım Rüzgar Avcu daha da güçlü bir hale geldi.   Teng! Teng!   Zhao Feng bir kaç adım geriye itilirken Quan Chen sadece birazcık sallandı.Dondurucu Ay Bıçağı kırıldı, ama hemen tekrar şekillendi.   Dışarıdan bakılınca Quan Chen üstün olan taraf gibiydi çünkü yetişim anlamında 2 sema üstteydi ve Yüksek Sınıf Ölümlü yeteneğe sahipti.   Zhao Feng Yıldırım Rüzgar Avcunun gücünün Yüksek Sınıf Ölümlü yeteneklerden hiçte zayıf olmadığını düşündü.Ama sınırlı yetişimi yüzünden sadece İlahi Hava Rüzgarı Tekniğini kullanabiliyordu.   Bu teknik İlahi Rüzgar Tanrısı Tekniğinin basitleştirilmiş versiyonuydu ve onun yüksek bir seviyeye kadar çalışmış olsa da, onun gücü yine de biraz daha zayıftı.   Ama yine de Zhao Feng’in performansı herkesi şaşkınlığa uğrattı.   3 Elder şaşırmış bir şekilde birbirlerine baktılar, kendisinden 2 sema yüksek biri karşısında ayakta kalmak, bunu hayal etmek zordu.   “Yıldırım Rüzgar Avcunun hiç şüphesiz yasaklı bir teknik.Bu çocuk onu 3.seviyeye kadar çalışmış ve büyük miktarda kavrayış elde etmiş ama bu çok üzüntü verici…” Elder Xue acıyıcı bir tonla konuştu.   “Yıldırım Rüzgar Avcu? O geçen sefer Oyuk Binaya gelen velet mi?” 1.Elder soğukça konuştu.   Bu yeteneği seçmek konusunda Zhao Feng’i uyarmıştı ama o 1.Elderi gelişigüzel bir şekilde başından savmıştı.Ama biraz düşününce, normal olan hiç kimse Yıldırım Rüzgar Avcunu çalışmazdı, bu yüzden 1.Elder bunun üzerinde çok kafa yormadı.   …..

“Son hamle!”   Yakınlardaki öğrenciler bağırdı.   İki figür yüz yüze geldi ve Quan Chen 10 hamle diyerek kibirli davrandığını fark etti çünkü şuan geri dönme şansı yoktu.   Yarım Ay Bıçağı!   Quan Chen’in yüzünde kararlılık belirerek Kısmi Ay Bıçağı aniden genişledi.Bir anda Kısmi Ay Bıçağının gücü ikiye katlandı.Zhao Feng büyük bir tehlikenin altında olduğunu hissetti, soy gücünü kullanmadıkça Yarım Ay Bıçağındaki güç onun sınırlarının üstündeydi.   “Bu iyi değil! İnsanlar ölebilir!” Elder Xue’nin ifadesi değişerek  enerjisini deveran etti.   “Elder Xue, Zhao Feng Kan Cesedi Koruyucusuyla dövüşürken de ölüm kalım durumu içindeydi ve muhtemelen şimdikine göre çok daha dehşet vericiydi.” Hai Yun Ustanın berrak sesi Elder Xue’nin zihninde duyuldu.   Elder Xue hafiften duraksadı ve tuhaf bir şekilde en genç Eldere baktı.Bu aralıkta hamle yapıldı ve Elder Xue’nin tepki vermesine bile zaman kalmadı.   1.Elder gözlerini kısarak baktı ve araya girmeye niyetli görünmüyordu.   Baskı altında Zhao feng’in Gerçek Gücü maksimum seviyede deveran oldu.Potansiyeli içgüdüsel olarak ortaya çıkmaya zorlandı.   Huang--   Zhao Feng’in vücudu titreyerek kendisini yeni bir seviyeye ulaşmış gibi hissetti, tıpkı soy gücünü kullandığı zamanki gibi.   Yükselme Aleminin 2.Seması, başarılı.   Her Sema kişinin özelliklerini artırıyordu ve 7 değişimden sonra Gerçek Ruh Alemi geliyordu.   Yıldırım Rüzgarı Öfkeli Ejderha!   Zhao Feng kükreyerek Yıldırım Rüzgar Avcunun en korkunç hamlelerinden birini kullandı.Şuan 2.Semaya ulaştığından bu hamleyi zar zor kullanabiliyordu çünkü bu hamle Yükselme Aleminin 4.Semasındakiler için tasarlanmıştı.   Kükrer---   Zhao Feng avcunu ileriye doğru sapladığı an bir “yılan ejderi” şekillendi ve onda yıldırım cızırtıları görülebiliyordu.Bu ejderha önüne çıkan her şeyi yok edebilirmiş gibiydi.   Huang--- Boom---   Dağlar sallandı ve duvarın parçaları yere indi.Burası Kırık Ay Şeytan Mezhebinin bir sığınağıydı ve sağlam materyallerden yapılmıştı.Eğer dışarıda olsalardı büyük bir çukur meydana gelecekti.   O anda Yarım Ay Bıçağı şiddetli bir biçimde Yıldırım Rüzgarı Öfkeli Ejderha ile çarpıştı.   Yarım nefes sonra.   Yarım Ay bıçağı yavaş yavaş kırılırken Yıldırım Rüzgarı Öfkeli Ejderha patladı.   İki figür birbirinden ayrılırken aynı zamanda vuruşma noktasından kaçmaya çalışıyordu.   Girdap şeklini alan kaotik enerji 4.Semanın altındaki normal yetişimcileri paramparça edebilirdi.   Bu iyi değil!   Quan Chen panikledi ve Zhao Feng’in ona yardım etmek gibi bir niyeti yoktu.   “Bastır!”   Elder Xue bağırdı ve gökyüzünden gelen bir güç hemen girdabı dağıttı.   Gerçek Ruh Alemindeki bir Elder sadece tek bir kelime söylemesiyle rüzgarı bastırabildi.   Zhao Feng bununla birlikte Gerçek Ruh Alemindekilerin gücünü daha iyi anladı.Onlar gerçekten de “Ölümlülüğün” sınırlarını aşmıştı ve daha çok bir “ruh” olmuşlardı.   Zhao Feng ve Quan Chen hafiften yaralandı, ama hayatı tehdit edecek düzeyde değildi.   Quan Chen’in yüzü son derece soluktu ve ayaklarının altında ezdiği birisinin öğrencisine karşı kaybettiğini düşünmek sinirlerini bozmuştu.   Geçmişte onu bastırmak için yaptığı şeyler hep başarısızlıkla sonuçlanmıştı ama onların bir önemi yoktu.Ama bu sefer bizzat kendisi saldırmıştı ve Yarım Ay Bıçağı bile rakibinin işini bitirememişti.Quan Chen’i en çok sinirlendiren şey ise Zhao Feng’in bu baskı altında Yükselme Aleminin 2.Semasına ulaşmış olmasıydı.   Her Sema arasındaki fark yer ve gök gibiydi, bazen Lord Guanjun gibi bir çok insan bir üst semaya hayatı boyunca geçmeyi başaramıyordu.   Baskı altında olanlar bu geçişi yapma konusunda daha fazla şansa sahipti.   “On hamle bitti, teşekkürler.” Zhao Feng konuştu.   Gerçekten de on hamle boyunca Quan Chen’e karşı koymuştu ve üstelik rakibinin yetişimi ondan daha yüksekti.Ve eğer Zhao Feng ölümcül hamlelerinden bir kaçını kullanmasaydı nihai sonuç bunu sürdürseler bile iyi olmayacaktı.   Daha sonra 3 Elder gizlice bir yerde aralarında tartıştılar.   En sonunda 1.Elder konuştu: “Zhao Feng, senin gücün gerçekten de grubun içinde “ en güçlüsü” ve görev boyunca sakin kalman ve aklını kullanman bir çok kişinin hayatını kurtardı.Övgüyü hak ediyorsun.”   3 Elder daha sonra verilecek ödüllere karar verdi.   Ödüller ikiye ayrılıyordu: Birisi görev için ve diğeri ise Kızıl Ay Şeytani Mezhebini bulmak  ve bunu Klana rapor ettikleri için.   İçerdiği tehlikeden dolayı görevin yıldızı da 4’e yükseldi.   Bu nedenle grubun ödülü 100 standart altı ilkel kristal taş ve 100 katkı puanından 2000 standart altı ilkel kristal taş ve 2000 katkı puanına yükseldi.   Zhao Feng’in ilgi çekici performansı nedeniyle ayrıca 1000 puan daha aldı.   Bunun anlamı ödül grup arasında paylaşılınca ona 500 ilkel kristal taş ve 1500 katkı puanı düşüyordu.   Bu puanlar Klanda bir çok şekilde kullanılabilirdi ve silah, yetenek, haplar ve diğer şeyler karşılığında takas edilebilirdi.Yeterli katkı puanıyla bir Elderden tavsiye almak gibi şeyler Klandan istenebilirdi.   İşin özü katkı puanlarıyla neredeyse her şey yapılabilirdi.   “Hahaha, bu kadar puanla gücümüz çarpıcı bir şekilde artacak.”   Xu Ren ve diğer ikisi son derece heyecanlandı.Bu sadece görevden gelendi daha savaş ganimeti de vardı.   Zhao Feng’in elde ettiği bu büyük miktarda ödül Yuan Zhi ve Quan Chen’in ifadesinin kararmasına neden oldu.Bir görevden çok miktarda ilkel kristal taş elde etmişti ve Zhao feng’in katkı puanı 1500’e ulaşmıştı, bu Çekirdek öğrencileri bile kıskandıracak bir şeydi.   “Yaşlı piç Xu Ren’in başka bir tane daha iyi öğrencisi olduğuna inanamıyorum.Kabiliyeti yüksek olmasa da potansiyeli çok iyi.”   Hai Yun Ustanın soğuk bakışları Zhao Feng’e doğru hızla kaydı ve Zhao Feng bunu hemen hissetti.Ama Hai Yun Ustada öldürme niyeti yoktu, sadece endişe vardı.   Zhao Feng’in gözleri pırıldadı ve bir karar verdi.   “3 saygıdeğer Elder, rapor etmem gereken bir şey daha var.”   Zhao Feng hemen 3 Eldere doğru boynunu eğdi, daha doğrusu 1.Eldere.İçgüdüleri ona bu üçü arasında en güçlü olanın 1.Elder olduğunu söylüyordu.   “Oh?”   1.Elder ona devam etmesini işaret etti.   Zhao Feng hiç bir şey söylemedi, sadece bir çanta çıkardı.Çantanın içinde 2 tane eşya vardı: Hayvan derisinden bir harita ve kan renginde kırık bir kılıç.   “Bu iki eşya kaçarken Cesetten düştü.Şimdi bunları Elderlere gösteriyorum.”   Zhao Feng bu iki eşyayı temkinli bir şekilde eline aldı.Sadece onlara bakarak bu eşyaların basit olmadığı söylenebilirdi, özellikle kılıcın.Kılıcın aurası 3 Elderin ifadesinin değişmesine neden oldu.   “Ruhani silah!”   1.Elder uzandı ve kılıca dokundu.Aniden bir öldürme arzusu dalgası ona doğru hücum etti.   Kaşları çatıldı ve bu öldürme arzusunu bastırmak için ezici bir Gerçek Güç gönderdi.   “Bu muhtemelen yüzlerce yıl öncesinden “Kan Ayı Yok Edici Ruh Kılıcı” ve Yüksek dereceye yakın.Şuan bile Düşük derece.” 1.Elder mırıldandı.   Kan Ayı Yok Edici Ruh Kılıcı!   Elder Xue ve Hai Yun Usta arzulu bir ifadeye sahipti.Onların bile bir Ruhani silahı yoktu.   “Üzerindeki işaretlere göre bu harita 4 büyük mirastan biri olan Kızıl Ay Mirasını tarif ediyor.Bu Kızıl Ay Atası tarafından yüzlerce yıl önce yaratıldı ve toplamda 108 tane harita var.” 1.Elder derin bir şekilde konuştu.   Kızıl Ay Mirası!   Elderlerin yüz ifadesi tekrar değişti.   Onların seviyesindeki biri elbette Kızıl Ay Mirasının anlamını bilirdi.