King of Gods - Bölüm 125: Çılgın Meydan Okuma

---

Çeviri:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba     Bin Yaprak Göleti?   Bunu duyunca Zhao Feng’in kalbi hemen hızlandı.   Klana gireli biraz zaman geçmişti ve Yüzen Taç Sarayı, Bin Yaprak Göleti ve Boş Binalar gibi gizemli yerler hakkında az buçuk bilgi sahibi olmuştu.   Yüzen Taç Sarayı Klanın temeliydi ve orası son derece gizemli bir yerdi.Hatta Elderler ve Tarikat Ustası bile oranın sırlarını bilmiyor olabilirdi.   Bin Yaprak Göleti ise Boş Binalar ve Yüzen Taç Sarayı kadar olmasa da, yine de klas bir yerdi.Alan doğanın kendisi tarafından yaratılmıştı ve daha sonraları, Klandan uzmanlar gelmiş ve şuan bin yıldır duran Enerji Toplama Düzeneğini kurmuşlardı, ve bu da göletin suyuna bazı özel etkiler vermişti.   Eğer Zhao Feng Bin Yaprak Göletine girebilirse, Gümüş Duvar Tekniği için harika olurdu.   “Yardımcı Lider Zhang, Bin Yaprak Göletine sadece iç saha öğrencilerinin girebildiğini duymuştum…” Zhao Feng sordu.   “Hahaha, Bin Yaprak Göleti Klandaki önemli yerlerden birisidir.İç saha öğrencileri bile onu istedikleri gibi kullanamazlar, ama Klan Görev Şubesinin Yardımcı Lideri olarak, ben o alanda da görevliyim.Eğer düzenekler konusunda büyük bir beceriye sahipsen, örneğin, verilen kitapların hepsini 7 günde tamamen kavramak gibi, bu senin Bin Yaprak Göletine girmene izin verilmesi için bir mazeret olabilir.” Yaşlı adam Zhang gülümseyerek açıkladı.   Zhao Feng hemen anladı.Kurallara göre, onun gibi bir dış saha öğrencisinin oraya girmesine izin verilmezdi, sadece az sayıda kişi bu özel muameleye sahipti.Ama yaşlı adam Zhang bir Yardımcı Liderdi ve bu alanı o kontrol ediyordu, yani Zhao Feng’in arka kapıdan girmesine izin verebilirdi.   Açıkçası, Zhao Feng’in oraya girmeye hakkı olduğunu kanıtlaması için düzenek kurma konusunda son derece yüksek bir beceri göstermesi gerekiyordu.   Yaşlı adam Zhao’yu ardında bırakan Zhao Feng 7 kitabı zihninde yüzeye çıkardı.     Kitapların ilerleyişi kolaydan zora doğruydu.7 kitap içinde, Düzeneklere Giriş en kolayıydı, çok fazla izaha gerek yoktu.Sadece ezberlemiş olmak ile kitabı 70-80% öğrenmiş oluyordun.   Zhao Feng avlusuna döndüğünde, ilk kitap olan Düzeneklere Girişi öğrendi.   Sırada Yeni Başlayanlar İçin 49 Düzenek vardı, bu kitap okuyuculara düzeneklerle ilgili temel bilgileri veriyordu.   “Eğer başka biri olsa, bu kitapları öğrenmek için 2-3 yıla ihtiyacı olur.Bir dahinin bile bir kaç ay süresini alır.”   İkinci kitaptan sonrasında, Zhao Feng zorlaştığını hissetti.   Belli bir bakış açısına göre, yaşlı adam Zhang ona bu 7 kitabı vererek işleri zorlaştırıyordu!   Bu normal bir deha için imkansız bir görevdi, ama Zhao Feng yine de hepsini kavramaya çalıştı.   İkinci kitap, Yeni Başlayanlar İçin 49 Düzenek de zor değildi, onu da muhtemelen o gece yarısına kadar bitirebilirdi.Ama kitaptan bir şeyler anlamaya çalışırken, Zhao Feng bir şey fark etti.   İllüzyon Balık Resminin bu kitapların içeriğiyle benzerliği, sanki aynı kökenden geliyormuş gibiydiler.Bunun anlamı eğer İllüzyon Balık Resmi ile kitapları aynı anda kavramaya çalışırsa, daha hızlı olacaktı.   Zhao Feng’in gözlerinden heyecan parladı, sanki onları tek lokmada yutmak istiyormuş gibiydi.   Ama öğlen gelen haberler onu durdurdu. “Yedek iç saha öğrencisi Zhao Feng, 16.sıradaki yedek iç saha öğrencisi Xiao Sun sana meydan okudu ve 3 gün sonra dövüşeceksiniz.”   Bu haber Dış Salon Şubesinden geldi.   Meydan okuyan: Xiao Sun, 16.sıra.   Meydan okunan: Zhao Feng, 13.sıra.   “Bu Xiao Sun bana gerçekten meydan mı okudu?”   Zhao Feng mektubu bir kenara attı ve bunu fazla takmadı.Ama çok geçmeden, Prenses Yun Mengxiang geldi.   “Xiao Sun’a karşı dikkatli olmalısın! O Xiao Ailesinin Yanan Güneş Kılıcı Tekniğini öğrenmiş, bu Kırık Ay Klanının Orta Sınıf Ölümlü Yeteneği “Yanan Güneş El Kitabı”nın basitleştirilmiş bir versiyonu.Klana girdikten sonra, bir çok ilkel kristal taş harcadı ve bağlantıları sayesinde Yanan Güneş El Kitabının tam kopyasını aldı.Bu el kitabını aldıktan sonra, onun yetişimi büyük bir sıçrama yaptı.Yarım-adım Yükselme Alemi seviyesindeki yetişimiyle birlikte onun ilk 10’a meydan okuyabilecek gücü var.” Yun Mengxiang temkinli bir şekilde konuştu.   Orta Sınıf Ölümlü Yetenek? Bunu duyunca, Zhao Feng bile hafiften etkilendi.   Ölümlü yetenekler ölümlü dünyadaki adıyla Kutsal dövüş sanatlarıydı ve düşük, orta, yüksek, zirve olmak üzere 4 farklı dereceye ayrılıyordu ve bunların arasındaki fark çok büyüktü, bulut ve çamurun arasındaki fark gibiydi.   Zirve Sınıf Ölümlü Yetenekler Kırık Ay Klanını ünlü yapan şeydi, onların gücü akla hayale sığmaz düzeydeydi.   Eğer Orta Sınıf Ölümlü Yetenekler hakkında konuşmak gerekirse, Bei Moi’nin “Dalgacık Tekniği” bunlardan biriydi.   Geçen sefer Guanjun Sarayındaki sahte dövüşte, Bei Moi Zhao Feng ve diğer öğrencileri sadece tek bir hamle ile yenmişti.O zaman, Yang Qingshan, Nan Gongfan ve Zhao Feng’in hepsinde de Kutsal dövüş sanatı vardı ve yetişimlerinde ufak bir fark olsa da, çok fazla değildi.   Klana girdikten sonra, Zhao Feng Bei Moi’nin Dalgacık Tekniğinin Orta Sınıf bir Ölümlü Yetenek olabileceğini fark etti.   Ve şimdi, Zhao Feng’in rakibinde de Orta Sınıf Ölümlü Yetenek vardı ve yetişimi yarım-adım Yükselme Alemindeydi!   “Orta Sınıf Ölümlü Yetenekler Yükselme Aleminin altındakiler için öğrenmesi fazlasıyla zor.Yani Xiao Sun Yanan Güneş El Kitabında ne kadar ilerleme kaydetmiş olabilir ki?”   Zhao Feng’in kendine güveni arttı.   Xiao Sun Be Moi kadar becerikli olmadığından dolayı, yüksek seviyelere ulaşamayacaktı.   Zhao Feng’in tepkisini görünce, Yun Mengxiang sadece hafiften şaşırdı çünkü birlikte geçirdikleri günlerde Zhao Feng’in tavrını öğrenmişti.   “Bir şey daha var.” Yun Mengxiang hafif bir tereddütten sonra konuştu.   “Devam et.” Zhao Feng hemen cevapladı.   “Görünüşe göre...İki kardeşinin durumu tam anlamıyla iyi değil...bunu biliyor muydun?”   “Nan Gongfan ve Yang Qingshan? Ne oldu!?”   Zhao Feng’in ifadesi hafiften değişti   …...     Kısa bir süre sonra Zhao Feng ve Yun Mengxiang dış saha öğrencilerinin yaşadığı yere gitti.   Zhao Feng daha önce burada yaşamıştı çünkü o zaman normal bir dış saha öğrencisiydi.   Zhao Feng Yang Qingshan’ın odasına geldi çaldıktan sonra kapıyı açtı.Gördüğü şey cılız bir surattı.   Yang Qingshan onu gördükten sonra duraksadı ve tam bir şey söylemek üzereyken bir ağız dolusu kan tükürdü.   “Kardeş Yang!”   Zhao Feng hemen ona Çim-Orman Şubesinden aldığı bir “Kan hapı” verdi.      Hapı yuttuktan sonra, Yang Qingshan biraz daha iyi hissetmeye başladı.   Daha sonra yan kapıdan Nan Gongfan içeri girdi.Yang Qingshan gibi iç yaralar yerine dış yaraları vardı.   Ne olup bittiğini sordukta sonra, Hou Yuan’ın liderliğinde bir kaç yedek iç saha öğrencisinin onlara zorbalık yaptığını öğrendi.   “O piçler gelip ortada bir neden yokken bilerek bize sıkıntı çıkardılar…” Nan Gongfan’ın ifadesi sönüktü.   Zhao Feng hemen neler olduğunu anladı.   Zhao feng Ji Fengyun’u yendiği gün gücünü kabul ettirmişti.İkili istikrarlı bir hayat yaşamaya başlasa da bu iyi günler çok uzun sürmemişti.   4-5 gün önce, Hou Yuan ile birlikte 8. ve 9. sırada bulunan Hong kardeşler, o ikisine sıkıntı çıkarmaya başlamışlardı.   Sadece bir kaç günde, Nan Gongfan ve Yang Qingshan’ın  artık ne çalışmaya ne de yetişime azimleri kalmamıştı.   Hou Yuan bir kaç kez kendini göstermişti, esas saldıranlar Hong kardeşlerdi.   Hong kardeşler ikizdi ve sırasıyla Hong San ve Hong Si olarak çağırılıyorlardı.   Bu ikiz çiftin becerisi yüksekti ve uzun süredir 8. ve 9.sırayı ellerinde tutuyorlardı.   “Neden bana daha önce söylemediniz?” Zhao Feng öfkesini bastırmaya çalıştı.   Nan Gongfan ve Yang Qingshan karamsar ve utanmış görünüyordu.   “Kardeş Zhao’yu sekteye uğratmaktan korktuk ve buna bir süre daha katlanabileceğimizi düşündük.”   Nan Gongfan başını eğdi ve Zhao Feng’in gözlerine bakmaktan korktu.   “Görünüşe göre daha uzun sürecek daha iyi bir yol bulmalıyım.”   Zhao Feng gözlerinde soğuk bir ışık parlarken yavaşça ayağa kalktı.   Nan Gongfan ve Yang Qingshan’ın ifadesi çarpıcı bir şekilde değişti: “Kardeş Zhao, aceleci olma! Hou Yuan bir kaç gün önce 3.sıradaki kişiye meydan okudu ve kazandı.”   3.sıra!   Bu dış saha öğrencilerinin zirve düzeyindeydi, onlar iç saha öğrencisi olmanın yarım çizgi gerisindeydi.   Yun Mengxiang’ın yüzünde endişe belirirken Zhao Feng’in ihtiyatsız bir şey yapmaktan kaçınmasını sağlamaya çalıştı.     “Rahat ol, ne de olsa bu benim asıl hedefim.” Zhao Feng’in sesi son derece soğukkanlıydı.   Yun Mengxiang onun gözlerinin soğuk ve sakin olduğunu fark etti, düşüncesizlikten hiç bir iz yoktu.   Üstelik, Yun Mengxiang Zhao Feng’in hiç aceleci bir şey yaptığını görmemişti, sanki her şey onun kontrolü altında gibiydi.   Teng!   Zhao Feng bulanıklaşarak belli bir yere doğru hareket etti.   “Kardeş Zhao! Nereye gidiyorsun?”   Üçlü arkasından onu takip ederken bağırdı.   “Dış Salon Şubesine.” Zhao Feng’in sesi soğuk bir öldürme niyetiyle doluydu.   Bir süre sonra, Zhao Feng Dış Salon Şubesine vardı.   Dış Salon Şubesi dış saha öğrencilerinden ve onlara nasıl muamele edileceğinden sorumluydu.   “Artık geç oldu, neden buradasın?” Yükselme Alemindeki yaşlı bir adam kaşlarını kaldırarak sordu.   “Bir yedek iç saha öğrencisine meydan okuyacağım.” Zhao Feng konuştu.   “Adın ne ?”   Yükselme Alemindeki yaşlı adamın bakışları Zhao Feng’e döndü.     “9.sıradaki Hong Si’ye...Meydan okuyorum!”   “8.sıradaki Hong San’a...Meydan okuyorum!”   “3.sıradaki Hou Yuan’a...Meydan okuyorum!”   Öldürme niyeti ve soğuklukla dolu bir ses salondan yankılandı.   Ne!?   Yaşlı adamın gözleri hızla dönerken bağırdı: “Hepsine meydan okuyabileceğine dair bir kural yok.”   O sırada, ona yetişmiş olan Yun Mengxiang, Nan Gongfan ve Yang Qingshan’ın ifadesi değişti.   Bu çok çılgıncaydı...   “Kardeş Zhao!”   Şok içindeki çığlıklar atarlarken, Zhao Feng’in duygularını kaybediyor olduğuna dair hiç bir iz olmadığını fark ettiler.   Eğer bir kişi 9. 8. ve 3.sıradaki kişilere meydan okumaya karar verdiyse,bu herkesi şok edecekti.   “Hayır! Bu kurallarla bağdaşmaz.” Yükselme Alemindeki yaşlı adam başını salladı.   Zhao Feng buna gönülsüzmüş gibi olduğu yerde kımıldamadan durdu.   Üçüne aynı anda meydan okumak istiyordu çünkü bu zaman tasarrufu sağlayacaktı.Ama eğer bu mümkün değilse, tek yapabileceği sadece biriyle dövüşmekti.   Tam Zhao Feng vazgeçmek üzereyken.   “Onun şartlarını kabul et!”   Salonun derinliklerinden kibirli, soğuk bir ses duyuldu, o tıpkı bir tanrı gibiydi.       Not:Herkese iyi Bayramlar :)