King of Gods - Bölüm 115: Hap Yapım Dahisi (1)

---

Çevirmen:RassNt  Düzenleme:Berkay Lamba     Hap yapma konusunda dahi mi? O…   Yun Mengxiang’ın gözlerinde kuşku ve şok ifadesi yükselirken hafiften duraksadı.Normal biri olduğunu düşündüğü gencin bir “hap yapım dahisi” çıkacağını hiç düşünmemişti, ve yaşlı adam Guan’ın tonuna bakılırsa Zhao Feng için başka bir yardımcı lider ile bile kavga etmişti.   Bunu duyunca, Hap Ustası Yun Yao da şaşırdı ve artık Zhao Feng’e bambaşka gözlerle bakmaya başladı.   Hap yapımı konusunda, Yun Yao Yardımcı Lider Guan’ı en iyi ve bilgili kişilerden biri olarak kabul ediyordu.Ama ne kadar dikkatli bakarsa baksın, Zhao Feng ile ilgili herhangi özel bir şey göremiyordu.Eğer onun dahi olmasının nedeni yaşı ve potansiyelinin büyük olması olsa bile, o yine de genç yaşından beri hap yapma konusunda çalışan klanın bazı hap ustalarıyla karşılaştırılamazdı. Prenses Mengxiang’ın ifadesine bakınca, Yun Yao yaşlı adam Guan’ın gözlerinin bozulmuş olduğunu düşündü.   “Daha önce hap yapımını öğrendin mi ya da birilerine yardım ettin mi?” YunYao sordu.   Hap yapımı temel olarak muazzam miktarda bilgi gerektiriyordu.   “Hayır, hiç bir şey bilmiyorum.”   Zhao Feng bunu saklamadı çünkü yaşlı adam Guan ve yaşlı adam Zhang bunu zaten biliyordu.Gerçekte, Yardımcı Lider Guan ve Yardımcı Lider Zhang’ın neden onu seçtiklerini de merak ediyordu.   Hiç bir şey bilmiyor mu?   Yun Yao ve Yun Mengxiang inanamayarak birbirlerine baktılar.Hap yapımı konusunda hiç bir şey bilmeyen bir genç için bir hap ustası ve bir düzenek ustası kavga etmişti.   Memnuniyetsizlik hemen Yun Mengxiang’ın kabinde yükseldi.Zhao Feng’den daha kötü olduğuna inanmıyordu ve ayrıca Yuan Yao da yeğeni için memnun değildi çünkü genç yaşından beri bugün için hap yapımını öğrenmeye başlamıştı.   Buraya kadar düşündükten sonra, Hap Ustası Yun Yao  yaşlı adam Guan’ı bir kenara çağırdı.   “Yardımcı Lider Guan, benim yeğenim Bulut Ülkesinin Prensesi ve o genç yaşından beri hap yapımı yolunu öğrendi.Hap yapımı ve yetişim anlamında o Zhao Feng isimli gencin çok önünde…”   Yun Yao kendinden emin bir şekilde yeğenini yaşlı adam Guan’a önerdi.   Yeğeni hangi yönden Zhao Feng’den daha zayıftı? Kimlik anlamında, o Prensesti ve bu iç saha öğrencilerini bile aşıyordu.Yetenek ve hap yapımı konusundaki bilgi anlamında, Yun Mengxiang Zhao Feng’i kolayca yenebilirdi.   “Haha, Hap ustası Yun Yao, benim gözlerimin bozulduğunu mu düşünüyorsun? Neredeyse 100 yıldır klandayım, görmediğim dahi türü kaldı mı ki?” Yaşlı adam Guan güldü.   Yetişim ve otoriteyi bir kenara bırakırsak, o Yun Yao’yu sadece tecrübesiyle bile yenebilirdi.   Yun Yao söyleyecek kelime bulamadı.Evet, o sadece yeğenini düşünmüştü ama Yardımcı Lider Guan’ın da tecrübesini unutmuştu.Neredeyse 100 yıllık zamanda Yardımcı Lider Guan bir çok dahinin yükselişini ve düşüşünü görmüştü.   Belki de Zhao Feng de değişik bir şeyler vardır.   Böyle düşünmesine rağmen yine de tatmin olmamıştı, Zhao Feng ile ilgili özel olan şeyi görmek istiyordu.   “Çim-Orman Şubesine yeni geldiğin için, “Hap Yapımı Başlangıç Rehberi” ve Hap Alevli Kalp El Kitabı” kitaplarıyla alıştırma yapmalısın, eğer bu kitaplardan içgörü kazanabilirsen, bu çok daha iyi olur.Bunun dışında Hap Ustası Yun Yao’yu takip ederek hap yapımının temellerini öğreneceksin…”   Yaşlı adam Guan hemen Zhao Feng’e yapması gerekenleri anlattı.   Zhao Feng dediği iki kitabı aldı, daha sonra başını sallayarak ayrıldı.   “Yaşlı adam Guan önümüzdeki bir kaç gün içinde son derece önemli bazı Ruhani Haplar yapıyor olacak, bü yüzden haplarla ilgili sorularını ben cevaplayabilirim.” Yun Yao gülümseyerek konuştu.   Böylece, Zhao Feng ve prenses Yun Mengxiang Yun Yao’dan öğrenmeye başladılar.   “O hap yapımının temellerini bile bilmiyor, Hap Yapımının Başlangıç Rehberinde nasıl içgörü kazanabilir? Ben bile Hap Alevli Kalp El Kitabını öğrenmeyi zor buluyorum.”   Prenses Mengxiang küçümser bir şekilde dudaklarını büktü.   Zhao Feng başını çaresizce sallarken ifadesi masumdu.Buraya gelmeyi kendisi bile seçmemişti.   Prenses Yun Mengxiang sanki bir yastığa vuruyormuş gibi hissetti, Zhao Feng nasıl bu kadar şanslı olabilirdi?   “Mengxiang, saygısızlık yapma.”   Yun Yao sert bir şekilde konuştuktan sonra özür dilercesine Zhao Feng’e doğru döndü: “Hap yapımı ilmi muazzam büyüklüktedir. Bütün bitkilerin hangi tip element olduğunu hatırlamalısın ve bunu baz alarak, bu bitkilerin sadece özünü toplayacaksın.Kırık Ay Klanında, bütün hap yapımcıları “On Bin Bitki Örneklemesini” tanımalı hatta ezberlemelidir.”   Yun Mengxiang afalladı, On Bin Bitki Örneklemesini tanımak son derece zordu.   Bu kitap on bin kaynak kapsıyordu ve normal hap yapımcıları bunu sadece birazını ezberleyebiliyordu.Hatta prenses Yun Mengxiang bile kendisi sadece 2000-3000 bitki ve onların elementini ezberleyebilmişti.   Teyzenin Zhao Feng’e On Bin Bitki Örneklemesini okutturmakta ki amacı neydi?   Yun Mengxiang’ın jeton aniden düştü ve anladı.Dudaklarında bir gülümseme belirdi, bu velet On Bin Bitki Örneklemesini gördüğünde, bu muazzam miktar bilgi karşısında işi bırakacaktı.   “Öneriniz için teşekkürler.”   Zhao Feng hiç şüphelenmemişti.   Shua! Shua Shua!   Zhao Feng önce Hap Yapımı Başlangıç Rehberi ve Hap Alevli Kalp El Kitabına göz gezdirdi ve hemen ikisini de ezberledi.   Hap Yakımı Başlangıç Rehberini anlamak son derece kolaydı çünkü içeriği kafasına yerleşmişti ve bu nedenle onu anlaması daha da kolaylaşıyordu.Bunun dışında, Zhao Feng’in kavrama ve analiz yeteneği aynı yaştaki diğer gençlerin çok daha üstündeydi.   Alengirli olanı Hap Alevli Kalp El Kitabıydı, o neredeyse Düşük Sınıf Ölümlü yetenekleri kadar zordu ama asıl problem Zhao Feng’in temel bilgi eksikliğiydi.   “Görünüşe göre Hap Ustası Yun Yao haklı.”   Zhao Feng On Bin Bitki Örneklemesini bulmaya gitti.On Bin Bitki Örneklemesi pahalıydı ve normal dış saha öğrencilerinin okumasına izin verilmiyordu ama hap ustası Yun Yao’nun yardımıyla, bu problem değildi.   Zhao Feng kısa bir süre sonra On Bin Bitki Örneklemesini aldı ama onu görünce bir an duraksadı.   Bu kitap bir atlı araba büyüklüğündeydi ve farklı tür bitkilerle ilgili bilgileri ve elementlerini içeriyordu.   Zhao Feng’in şaşkın ifadesini görünce, Yun Mengxiang içten içe güldü.   Shua! Shua! Shua…!   Hiç bir şey söylemeden, Zhao Feng On Bin Bitki Örneklemesine göz gezdirmeye başladı.Onun bu hareketi Yun Yao ve Yun Mengxiang’ı afallattı.   “Zhao Feng, acele etme.Dahilerin bile onu tamamen kavrayabilmek için bir kaç yıla ihtiyacı vardır.” Yun Yao güldü.   Zhao Feng cevap vermedi, onun yerine kitabı yemek istiyormuş gibi hızını artırdı.   Zhao Feng’in bu “aceleci” ifadesini görünce, Yun Yao ve Yun Mengxiang birbirlerine baktı ve gülümsedi.   Yarım saat sonra.   Hu~   Zhao Feng On Bin Bitki Örneklemesini heyecanlı gözlerle iade ederken uzun bir nefes verdi.Bu kitabı okuduktan sonra, bilgi birikimi önemli ölçüde artmıştı, kitabın içeriğini daha önce hiç duymadığı şeylerden oluşuyordu.   Bazı efsanevi eşyaların inanılmaz etkileri vardı. Örneğin, Zhao Feng’in gördüğü “Mistik Göklerin Ruhani Kökü” isimli bitki, bir kişinin normal Ruhani vücudunu hemen Yeryüzü ya da Gökyüzü Vücuda yükseltebiliyordu.   Bir kişinin vücudunun çürümeden bin yıllık uykuya yatmasını sağlayan Bin Yıl Uyku Çimi gibi tuhaf bitkiler de vardı, ya da Tanrıların gücünü kazanarak üç başlı altı kollu bir figüre dönüşmeni sağlayan “Antik Tanrıların Kanı” bitkisi...   Sonuçta On Bin Bitki Örneklemesi Zhao Feng’in dışarıda daha büyük bir dünyanın olduğunu fark etmesine neden oldu ve hissettiğine göre, şuan bulunduğu Klan gerçek dünyanın sadece bir köşesiydi.   “Dünyanın aslında ne kadar renkli bir yer olduğunu fark etmemi sağladığınız için teşekkürler.” Zhao Feng’in kitabı iade ederken yüzü kızardı.   Yun Yao’nun ifadesi son derece tuhaftı, Zhao Feng’in kitabı bu kadar çabuk getirmesini beklemiyordu.   “Biraz daha okumak istemez misin?”   Yun Yao, Zhao Feng’in kitabın ne kadar zor olduğunu fark edip bıraktığını düşündü, ama Zhao Feng’in ifadesi hiç de öyle görünmüyordu.   “Bir kez baktım yeter.”   Zhao Feng gülümsedi, ama açıklamada bulunmadı çünkü normal bir hap ustasının On Bin Bitki Örneklemesini ezberlemesi için en az on yıla ihtiyacı vardı.   Sonraki 2 gün boyunca, Zhao Feng hızlıca zihnindeki On Bin Bitki Örneklemesinin içeriğine baktı ve nasıl kullanıldıkları konusunda biraz bilgi sahibi oldu.   Bunu temel alarak, Hap Yapımı Başlangıç Rehberi öğrenmesi son derece kolaydı ve Hap Alevli Kalp El Kitabı için ise, Zhao Feng bir parçasını öğrenmişti.Ama tamamen kavrayamamasının nedeni bu el kitabı gerçek hap yapımı pratiği gerektiriyordu.   2 günün ardından, Zhao Feng Yuan Yao’dan bir kaç tane kitap daha alarak bilgi birikimini genişletti ve soru soracağı zaman ise Yun Yao’ya gitti.   İlk başta, Yun Yao son derece küçümseyiciydi ama sonradan şok oldu.Çünkü Zhao Feng’in sorduğu sorular hap yapımını yeni öğrenmeye başlamış birine benzemiyordu.   Zhao Feng okyanusta suyu hızlıca emen bir sünger gibiydi.   Zaman farkına varmadan hızlıca geçti ve o gün Zhao Feng bir şey olduğunu hatırladı.   “Siktir! Bugün Ji Fengyun’a meydan okuma günüm!”   Zhao Feng hemen Yun Yao ve yaşlı adam Guan’a durumu anlatırken ifadesi değişti.   “Bir yedek iç saha öğrencisine meydan mı okudun?”   Yun Yao şaşırmış bir şekilde bunu teyit etmesi için Yun Mengxiang’a döndü.Onun da başını sallamasıyla bunun gerçek olduğu doğrulanmış oldu.   “Saçma! Senin yetişimdeki yeteneğin sıradan, onun yerine her şeyini hap yapımına vermelisin.” Yaşlı adam Guan konuştu.   Zhao Feng normal yeteneğe sahip olduğu ve yeni bir öğrenci olduğu için hiç kimse onun kazanabileceğini düşünmüyordu.   Yaşlı adam Guan’ın bakış açısına göre, Zhao Feng ilerde onun öğrencisi olabilirdi ve bu yüzden onun saygınlığını yitirmesini istemiyordu.   “Birincisi, bu dövüşte kendime güveniyorum.İkincisi, bana öğrettiğiniz şeyleri öğrendim.”   Zhao Feng geri adım atmadı.   Kendine güveniyor mu?   Yaşlı adam Guan’ın sinirden neredeyse sakalları dökülecekti, ama daha sonra gülümseyerek gözleri parladı: “Biraz önce...Öğrettiğin her şeyi öğrendim mi dedin?”   “Bu Doğru.” Zhao Feng kendinden emin bir şekilde konuştu.   “İmkansız!”   Yaşlı adam Guan inanamaz bir şekilde soğukça homurdandı: “Sana bir kaç soru soracağım ve eğer onlara cevap verebilirsen, bu dövüşe gitmene kimse engel olmayacak.”