King of Gods - Bölüm 749: Ölüm'ün Takibi (12)

---

 

Bölüm 749: Ölüm'ün Takibi (12)

 

Sınırsız okyanusun üzerinde karanlık bir figür, Yuan Qi'nin Azure Çiçek Kıtasından daha da fazla olduğu bir adaya girdi.

 

Bir saat sonra, adadaki bir buçuk yıldızlı bir klanın içerisi:

 

"Arghhh!"

 

Çığlık sesleri her yerden geliyordu ve Ölüm İmparatoru, parçalanmış Küçük Ölüm Dünyası klanın etrafını sararken havada durdu.

 

“İmparator, neden benim klanımı katlediyorsun?” Bir hükümdar yere diz çöktü ve titrek bir sesle sordu. Gözleri kırmızıydı.

 

“Luo Lin Klanının İmparator'la hiçbir hüsumeti yok, lütfen bizi bağışlayın....” Başka bir Hükümdar yalvardı.

 

Ölüm İmparatorunun Küçük Dünyası kırık olmasına rağmen, bir buçuk yıldızlı bir klanın karşı koyabileceği bir şey değildi. İki yıldıza ulaşamamış olan güçler, Ölüm İmparatoru'nun gözünde karıncadan daha küçüktü.

 

“Ölümün Dokunaçları!”

 

Ölüm İmparatoru'nun bedeninden siyah dokunaçlar fırlamaya başladı ve Gerçek Ruh Alemi ile Çekirdek Köken Alemi yetişimcilerinin etrafını sardı. Yetişimcilerin yaşam gücü ve özü akmaya başladı ve Yuan Qi'si yenilendiğinde Ölüm İmparatoru'nun soluk yüzü renkli bir hal aldı.

 

Ölüm Dokunaçları kendini iyileştirmek ve Yuan Qi'sini kurtarmak için başkalarının yaşam gücünü yiyen iyileştirici bir teknikti. Bu tekniğin en büyük avantajı hızlı olmasıydı, ancak zayıf olan nokta yenilenen Yuan Qi'nin saf ve rafine zamana ihtiyacı olmasıydı. Aşırı kullanırsa, Gerçek Yuan'ının kökenini değiştirecek ve özellikle ağır yaralanmışsa onu tamamen iyileştiremeyecekti. Ayrıca, buna fazla bel bağlamak ardında gizli yaralar bırakmasına neden olabilirdi.

 

Ancak, bu zayıflıkları olmasına rağmen, Ölüm Dokunaçları yine de cennete meydan okuyan bir yöntemdi.

 

Bir saat içerisinde tüm Luo Lin Klanı, Ölüm İmparatoru tarafından yok edildi.

 

“Yuan Qi'min %40-50'sini kurtardım, ancak yaralarım düşündüğüm kadar iyileşmedi...” Ölüm İmparatoru mırıldandı.

 

Luo Lin Klanı beyaz kemiklerden oluşan bir dağa dönüşmüştü, ancak Ölüm Dokunaçları'nı kullanırsa sadece Çekirdek Köken Alemi veya daha üstündeki kişiler onun üzerinde etkili olabilirdi.

 

Birkaç saat sonra, Ölüm İmparatoru başka bir yıldız klanını yok etti ve Gerçek Yuan'ının %60-70'ini kurtardı.

 

“Yaralarımın iyileşmesi çok yavaş....” Ölüm İmparatoru kaşlarını çattı.

 

Bir İmparator'a zarar verebilecek kadar etkili olan hasarı iyileştirmek kolay olmazdı. Dahası, Zhao Feng'in Kızıl-Altın Renkli Yıkım Rüzgar Yıldırımı, Tanrı Müsibetleri Yıldırımının gücünü içeriyordu.

 

“Daha hızlı iyileşmek için birkaç Kral bulmam gerekir....”

 

Ölüm İmparatoru adadan ayrıldı ve Hükümdarların ruhunu aradıktan sonra yakınlarda iki yıldızlı bir tarikat olduğunu buldu.

 

Normal iki yıldızlı tarikatlar Ölüm İmparatoru'nun gözünde hiçbir şeydi.

 

Yarım gün sonra, Yakıcı Gökyüzü Tarikatı adında iki yıldızlı bir tarikatta:

 

“Ölüm İmparatoru, neden tarikatıma saldırıyorsun?” Mavi alevlerle çevrili iri bir erkek kükredi.

 

Ölüm İmparatoru Küçük Ölüm Dünyası'nı, Büyük Çekirdek Köken Alemi ya da daha üstündeki tüm uzmanları kapsayacak şekilde kullandığında, Yakıcı Gökyüzü Tarikatı'nın her yerinden feryat sesleri geliyordu.

 

“Ölümün Dokunaçları!”

 

Ölüm İmparatoru'nun siyah gözleri mavi alevlerle birlikte iri erkeğe döndü ve ikincisinin ruhu donmuş gibi görünüyordu. Karşı koyamıyordu ve Ölüm Dokunaçları kısa bir süre sonra mavi alevlerle erkeğin etrafını sarıp onun yaşam gücünü ve özünü emmeye başladı.

 

“Ölüm İmparatoru, dur ~ ~ ~!”

 

Daha sonra bir uçma sesi geldi ve üç Boş Tanrı Alemi Kralı oraya geldi. İçlerinden biri bir elbise giyen güzel bir kadındı; Zirve-kademe bir kraldı.

 

Hımm? Ölüm İmparatoru biraz şaşırdı. Yardımın bu kadar çabuk gelmesini beklemiyordu.

 

İki tek yıldızlı klanı öldürdüğünün izleri bulunmuştu ve bu iki yıldızlı tarikatlar birbirine uzun mesafeli mesajlar gönderme yeteneğine sahipti.

 

"Hahaha.... Dört Boş Tanrı Alemi Kralı, bir Zirve-kademe Kral da dahil olmak üzere, bazı yaraları iyileştirmek için yeterli olacaktır,” Ölüm İmparatoru güldü ve Küçük Ölüm Dünyası'nın gücünü krallara doğru fırlatmaya başladı.

 

Mavi alevler içindeki iri erkek, yaşam gücü ve Gerçek Yuan emildikçe daha da  zayıf bir hal almaya başladı.

 

Yeni gelen üç kralın ifadeleri büyük ölçüde değişti ve hepsi tereddüt etmeden Ölüm İmparatoru'na saldırdı. Ölüm İmparatoru'yla savaşacak cesaretleri vardı çünkü o yaralıydı ve Küçük Dünyası yıkılmıştı.

 

“Ölüm İmparatoru, bu kadar çok insanı öldürüp kendine bu kadar fazla düşman oluşturmamalısın. Abim İmparator Yu; Onu duyduğunuza inanıyorum....” Elbiseli kadın son derece çekiciydi.

 

Ancak, Ölüm İmparatoru soğukkanlılıkla kıkırdadı, “Yalan. Eğer siz de benimle aynı durumda olsaydınız, siz doğru yoldaki yetişimciler benden daha vahşi olurdunuz.”

 

Ölüm İmparatoru aptal değildi; boş zamanlarında gidip gördüğü herkesi öldürmedi. Aksine, bahsi geçen ilkeyi çok iyi biliyordu — ilk kez öldürüldüğünde, çok fazla imparatoru düşman edinmişti ve birçok zirve imparator onu yenmek için birlik olmuştu.

 

Ancak son umut olarak bunu görüyordu ve Ölüm İmparatoru'nun iyileşmek için en hızlı yöntemi kullanması gerekiyordu. Ancak böyle bir yöntemle işleri tersine çevirip zafer elde etme imkanı olurdu.

 

Güm! Güm! Bam~~~~!

 

Üç Kral, Ölüm İmparatoru'na karşı savaştı. Ölüm İmparatoru, Çekirdek Köken Alemi ve diğer Kral'ın yaşam gücü ile özünü absorbe etmek için Ölüm Dokunaçları'nı kullanırken bile üçünü kolayca bastırıyordu.

 

Bu Kralları kazara öldürmek istemediği için tüm gücünü kullanmadı.

 

“Ölüm İmparatoru ağır yaralanmasına rağmen nasıl bizi kolayca bastırabiliyor!?”

 

Üçünün ifadeleri ciddiydi ve hayrete düşmüşlerdi. Ölüm İmparatoru, ne tür bir savaş yaşamıştı da gücünü iyileştirmek için bu yönteme başvuruyordu?

 

Tam o anda, mavi alevler içerisindeki erkek Ölüm Dokunaçları'nın beyaz kemiklerine dönüştü.

 

“Sıra sende,” Ölüm İmparatoru dudaklarını yaladı. Boş Tanrı Alemi Kralları üzerinde Ölüm Dokunaçlarını kullanmak çok daha etkiliydi.

 

Üç Kralın yürekleri soğudu ve zihinlerinde geri çekilme düşünceleri oluştu.

 

“Sonsuz Ölüm!”

 

Ölüm İmparatoru, Ölüm Gözleri'nde bir uçurum ortaya çıkıp üç Kral'ı kaplarken korkunç bir şekilde güldü.

 

“Ahh!”

 

Üç Kral, Ölüm Okyanusu'na girdiklerinde çığlık attılar.

 

“Ölümün Gözü'nün illüzyonuna düştüm!” Kadın bağırdı, ama ne kadar mücadele etseler de, Ölüm'ün gücünden kaçamadılar.

 

“Ölümün Dokunaçları!”

 

Ölüm İmparatoru'nun figürü üçünün üzerinde belirdi ve onları dokunaçlara sardı. Aynı zamanda, üç kral fiziksel boyutta mücadele etmeye başladı. Kadın zar zor uyanık kalabiliyordu ama Ölüm İmparatoru elini omzuna indirdi ve onun düşüncelerini dondurdu.

 

“... Yani bu bir imparatorun gücü mü?” Kadının yüzü soluk beyazdı ve acıyla doluydu. Ölüm İmparatoru yaralanmış ve Küçük Dünyası kırılmış olsa da, başa çıkabilecekleri biri değildi.

 

Üç Kral katledilmek üzereyken:

 

Whoosh~~~~!

 

Sınırsız okyanustan bir yıldırım yayı geldi ve oraya doğru yaklaştı. Cennet ve Dünya'da alevler ve yıldırımla kaplı büyük bir yıldırım yayılmaya başladı.

 

“Çok hızlı!” Ölüm İmparatoru eliyle kadını sert bir şekilde tutarken bağırdı ve yüreğinde bir umut doğan kadının suratında şok ifadesi belirdi. Ölüm İmparatoru'nun daha korkunç biri tarafından kovalandığı belli oluyordu. Bu yüzden etrafta koşturup, gücünü tekrar kazanmak için başkalarını katlediyordu.

 

Shu~~!

 

Havada delici bir ses yankılandı ve kadının yüzü beyaza döndü. Ruhu sarsıldı ve etraftaki alan belli bir güç tarafından kısıtlanmış gibiydi. Sanki ne yaparsa yapsın kaçamayacakmış gibiydi.

 

Shua!

 

Ölüm İmparatoru'nun vücudunu kızıl altın renkli bir ok delerken kadın her yere kan sıçradığını hissetti. Karanlık gizemli bir oyma okun yüzeyinde parladı ve ölümsüz bir aura yaydı.

 

Siii!

 

Ölüm İmparatoru, ruhunda acı dalgalanırken inledi.

 

Weng~~

 

Kafasındaki altın taç, Ruh dalgalarının yanında parlak bir ışık yaydı.

 

“Gelen ok bir ruh saldırısı içeriyordu!” Kadın ruhu soğuyormuş ve sanki on bin yıldırım sesi geliyormuş gibi hissetti.

 

Bu saldırı altında Ölüm İmparatoru, Kızıl-Altın Renkli Yıkım Rüzgar Yıldırımının yanı sıra Tanrı Müsibetleri Yıldırımının yanma hissiyle karşı karşıya kaldığı için hafif yaralandı.

 

Kadın bu fırsatı Ölüm İmparatoru'nun elinden kaçmak için kullandı. Diğer iki Kral bu kadın kadar güçlü değildi, bu yüzden hâlâ Ölüm Dokunaçları tarafından tutuluyorlardı.

 

“Kıdemli, kurtar bizi ~ ~ ~!” Kadın, yaklaşan muhteşem aura'ya doğru uçtu. Kızıl altın kanatları olan ve elinde bir yay tutan mor saçlı bir erkek ortaya çıktı. Erkeğin sol gözü mordu ve yıldırım çakıyor gibiydi ve soğuk bir öldürme niyetiyle doluydu.

 

“Ölüm İmparatoru'nu bu duruma zorlayan kişi o mu...?” Kadın şaşkınlık içerisindeydi. Bu yeni gelen kişinin yaşam aurası son derece genç görünüyordu, ancak ondan yayılan güç, Ölüm İmparatoru'ndan daha zayıf değildi. Kendine güveni güçlüydü ve daha da önemlisi, zarar görmedi, bu da takip eden kişinin o olduğunu açıkça belli ediyordu.

 

“Ölüm İmparatoru, yaralarını iyileştirmek için gerçekten bu yöntemleri mi kullanıyorsun? Ne yaparsan yap, ölsen bile Tanrı Müsibetleri Yıldırımının neden olduğu hasarı iyileştiremezsin.”

 

Zhao Feng şok oldu ve Tanrı'nın Manevi Gözü ile incelerken yüz ifadesi soğuk bir hal aldı. Normal bir İmparator'un neden olduğu hasar olsaydı, Ölüm İmparatoru çoğundan kurtulabilirdi, ancak Tanrı Müsibetleri Yıldırımının gücü bu kadar kolay iyileşemezdi.

 

"Hahaha.... Zhao Feng, henüz yaralarımdan tam olarak kurtulmasam da enerjim iyileşti. Sadece ikiniz benim dengim değilsiniz,” Ölüm İmparatoru yüksek sesle güldü.

 

Zhao Feng'in Yuan Qi'sinin henüz tam olarak iyileşmediğini fark etti. Ölüm İmparatoru'nu kovalayıp ona dinlenmesi için fırsat tanımamak için Zhao Feng'in Yuan Qi'si biraz tükenmişti.