King of Gods - Bölüm 696: Bir Boş Tanrı Alemi ile Mücadele

---

 

Bölüm 696: Bir Boş Tanrı Alemi ile Mücadele

 

"Hmm? Şu çocuk...!” Gri cüppeli yaşlı şaşırdı. Kral Niyeti uzaysal alanı kontrol ediyordu ama üç yaşındaki çocuk bir delik açmıştı. Çocuğun gücü ve Niyeti, uzamsal alanının en zayıf noktasını vurduğu için dünyayı aşmış gibiydi.

 

Rüzgar ve Yıldırım Kanatları! bir ışık parıldadı, çocuk Yarı Tanrı uzaysal alanda bir boşlukta uçtu.

 

Çok hızlı! Gri cüppeli yaşlı bunu beklemiyordu. Uzaysal alanındaki deliği düzeltmek için zamanı bile yoktu.

 

Çocuk Yarı Tanrı ve Zhao Feng birlikte iyi iş çıkardılar. Biri delik açtı ve diğeri ise Kral'ın alanından çıkmak için Rüzgar ve Yıldırım Kanatları'nı kullandı.

 

“Alan-Seviyesi Kral, ortaya çık ve dövüş.”

 

Zhao Feng'den savaş niyeti çıktı ve sırtındaki Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı kanatları yanıyor gibiydi. Kanatlar kavurucu aura yaydılar ve karanlık savaş gemisine birkaç yüz metre genişliğinde kırmızı bir rüzgar gönderdiler.

 

Çocuk Yarı Tanrı Zhao Feng'in sırtına tutundu ve her şeyi kül haline getiren yıkıcı Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımını hissetti.

 

Tek bir İmparator'un mirası bu kadar güçlü olabilir mi? Çocuk Yarı Tanrı hayrete düşmüştü. Gerçek Dövüş Kutsal Topraklarında olduğu zamana göre Zhao Feng'in Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı şimdi iki kat daha güçlüydü.

 

“Ne güçlü bir aura... diziyi aç!” dedi gri cüppeli yaşlı. Bu kanatlı gencin savaş gücünün normal bir kralla savaşmak için yeterli olduğunu kabul etmek zorundaydı. Gri cüppeli yaşlı, Zhao Feng'in mirasının uzun zaman önce en yüksek hıza sahip olan ve ilk Korsan İmparatoru kadar ünlü olan Rüzgar Yıldırım İmparatoru'ndan geldiğini bile görebiliyordu.

 

“Buraya gel!” Gri cüppe yaşlı havaya sıçradı ve Kral Niyeti karşısındaki genci kanatlarla sarmaya başlayan bir alan oluşturdu. Tek bir düşüncesi, Boş Tanrı Aleminin altındaki herkesi kısıtlayabilir ve ruhlarını parçalayabilirdi.

 

"Yıldırım Kanatları Rüzgar Parlaması!"

 

Zhao Feng'in Rüzgar ve Yıldırım Kanatları hızla çırpındı ve havada parladı.

 

Yavaşlamak yerine hızı arttı. Rüzgar ve Yıldırım Kanatları uzayı kırma yeteneğine sahipti ve Zhao Feng'in ruhu, bedeni ve varoluş durumu bir Kral ile aynı seviyeye ulaşmıştı. Bu yüzden bir Kralın Muhteşem Gücü'nden korkmuyordu.

 

“Kır!” Çocuk Yarı Tanrı'nın vücudunun etrafında altın renkli bir ışık tabakası belirdi ve havada olduğu sırada, Kral Niyeti ile kıyaslanabilecek olan güçlü altın yumruklar gönderdi.

 

Güm! Güm! Bam!

 

Uzaysal alan tamamen tamamen oluşamadan, Zhao Feng ve çocuk Yarı Tanrı tarafından kırıldı.

 

Qiu~~~~~!

 

Zhao Feng'in hızı gri cübbeli yaşlıyı şok eden bir dereceye ulaştı. Artık Alan-Seviyesi Kral'a saldırma kapasitesine sahipti.

 

“Bu velet... güçlü,” karanlık savaş gemisindeki korsanlar hayrete düşmüşlerdi.

 

Yıldırım Kanatları Rüzgar Parlaması!

 

Yakıcı bir hissi olan Rüzgar Yıldırımı ilerledi ve o kadar hızlıydı ki, normal Kralları bile çaresiz bırakırdı.

 

“İblis Yılan Gökyüzü!” Karanlık Yılan Lordu aniden asasını kaldırdı. Havada büyük bir cehennem oluşmaya başladı ve bu cehennemin güçlü bir emme kuvveti vardı.

 

Wu~ ~ ~ ~

 

Yüzlerce metre uzunluğunda büyük bir kara yılan cehennemden sürünmeye başladı. Zhao Feng'e doğru ilerlerken gözleri soğuk ve kaotikti.

 

Zhao Feng'in cehenneme yaklaşırken hızı azaldı. Havadaki cehennem, alanın çoğunu kapladı ve genişlemeye devam ediyordu.

 

“Altın İmparator Yumruğu!” çocuk Yarı Tanrı yumruk salladı ve yılanın kafasında bir delik açtı. Ancak İblis Yılan, fiziksel bir varlık ile Gerçek Yuan arasında bir karışımdı. Bu yüzden kritik bir şekilde yaralanmadı ve Zhao Feng'e ve çocuk Demigod'a saldırmaya devam etti.

 

Ancak, Zhao Feng hiç korkmuyordu.

 

Güm! Güm! Güm!

 

Rüzgar ve Yıldırım Kanatları birkaç yüz metre genişliğinde kırmızı bir kasırga çağırdı ve yılanla şiddetli bir şekilde çarpıştı. Sürekli patlama sesleri geliyordu ve alan, rüzgar sesi ve gök gürültüsü sesiyle doluydu.

 

Yılan ufaktan parçalanmaya başladı.

 

"Alan-Seviyesi bir Kral bu kadar işte."

 

Zhao Feng'in arkasındaki kanatlar 20 metre uzunluğundaydı ve bir iblis gibi görünüyordu. Merkezde olduğu sırada, birkaç düzine kilometre içindeki her şey Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımının korkunç gücü tarafından yutuldu.

 

Karanlık savaş gemisindeki savunma dizisi bile kararıp sallanmaya başladı. Gemideki korsanlar nefeslerini tuttu ve ifadeleri büyük ölçüde değişti.

 

"Kekeke....” Lord Karanlık Yılan garip bir şekilde güldü ve asası ile bir daire çizdi.

 

Wu~~

 

Havadaki cehennem solup gitmek yerine genişlemeye devam etti.

 

Wu ~ ~ Shuuu! Shuu! Shuuu!

 

Üç yılan uçurumdan dışarıya çıktı ve Zhao Feng'in etrafını sardı.

 

“Üç tane!” Zhao Feng'in sırtından soğuk terler aktı. Üç yılan, onun kaçabileceği yolu mühürlemişti. Havadaki cehennem, Zhao Feng'in hızını kısıtlayan Karanlık Yılan Lordu'nun alanıydı.

 

Bam!

 

Hem Zhao Feng'e hem de çocuk Yarı Tanrı'ya bir yılan vurdu ve ikisi de farklı yönlere uçtu.

 

“Gerçekten bir Alan-Seviyesi Kral'ı yenebileceğinizi düşündünüz mü?” Ölümsüzlük hissi Karanlık Yılan Lordu'nun gözlerinden parladı ve üç yılan, Zhao Feng'i ve çocuk Yarı Tanrı'yı engelleyen Muhteşem Güç'ü çağırdı.

 

Bam!

 

Zhao Feng ve çocuk Yarı Tanrı ayrıldı.

 

Çocuk Yarı Tanrı'nın cildi altın bir ışıkla parladı. Aslında yaralanmamıştı. Yarı Tanrı soyu ve Altın Kun Kutsal Vücudu ile kimse onun ne kadar güçlü olduğunu bilmiyordu.

 

Öte yandan Zhao Feng'in vücudunu saran bir su tabakası ve derisinde ise mor pullar vardı. Su soyunun ve Mor Pullu Çimen aracılığıyla elde edilen savunma soyunun yardımıyla, o da yaralanmadı.

 

“Bu iki velet....” Nihayet Karanlık Yılan Lordu'nun yüzünde ciddiyet ifadesi ortaya çıktı. Yarı Tanrı ve Zhao Feng'in savunmaları üst düzeydi. O bile derinliğini göremiyordu.

 

“Gökyüzü Parçalayan Altın Yumruk!” Çocuk Yarı Tanrı havadaki cehenneme doğru saldırdı ve derinliklere doğru parlayan bir yumruk gönderdi.

 

"Saçmalık!” Karanlık Yılan Lordu bağırdı Yarı Tanrı'nın bedeni çok küçüktü ama yine de çocuğun vücudu çok fazla güç içeriyordu. Attığı her yumruk tüm kritik noktaları vurmuştu. Bu durum onu şüpheye sürükledi; Boş Tanrı Alemi İmparatoru bu bedeni çaldı mı? Yoksa bir şekilde bebek haline dönen yaşlı bir insan mıydı?

K.N: Yarı Tanrı olduğunu duyan Karanlık Yılan Lordu 

https://www.youtube.com/watch?v=jcPMIXJPxJg

 

Weng~~

 

Cehennemin ortasında bir çatlak ortaya çıkmaya başladı. Çocuk Yarı Tanrı, üç yılan arasında uçan küçük bir nokta gibiydi.

 

Peng! Peng! Bam!

 

Vücudu mistik bir şekilde hareket etti. Cennet ve Dünya'yı ezebilen altın ışık yumrukları gönderiyordu.

 

“Aklından bile geçirme,” Karanlık Yılan Lordu, asasını sallayıp çocuk Yarı Tanrı'yı mühürlerken soğukça kıkırdıyordu.

 

Çocuk Yarı Tanrı'nın figürü sonunda yavaşlamaya başlamıştı, ancak o anda:

 

"Yıldırım Kanatları Uçma Tekniği!"

 

Bulanık bir ışık uzayı kırıyor gibi görünüyordu ve cehennemden kayboldu.

 

İyi değil! Karanlık Yılan Lordunun yüz ifadesi değişti. Çocuk Yarı Tanrı'ya çok fazla odaklanmıştı ve Zhao Feng'i unutmuştu.

 

Yıldırım Kanatları Uçma Tekniği!

 

Bir vuuş ile! , yirmi metre uzunluğundaki Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı kanatları Karanlık Yılan Lordunun önünde ortaya çıktı.

 

Yakın dövüş — kaos, ateş ve yıldırım ile dolu kızıl bir avuç Karanlık Yılan Lorduna vurdu.

 

“Bu kadar kolay olacağını mı sanıyorsun?” Karanlık Yılan Lordu kıkırdadı, daha sonra asasından bir duman tabakası çıktı ve bir bariyer oluşturdu.

 

Bam!

 

Zhao Feng'in saldırısı duman bariyerine çarptı. Karanlık Yılan Lordunun etrafındaki duman sarsıldı, ancak Zhao Feng'in beklediği gibi parçalanmadı.

 

"Hmm?" Zhao Feng avucu başka bir boyuta girmiş ve okyanusa batmış bir taş gibi hissetti.

 

Uzaysal boyut!

 

Anında tepki verirken ifadesi önemli ölçüde değişti. Avuç içi, Kralları öldürmese de ciddi bir şekilde yaralayabilirdi. Ancak Alan-Seviyesi bir Kral olarak Karanlık Yılan Lordu savunmasını açtı ve uzaysal alan ile korundu. Yani uzaysal boyut, Zhao Feng'in saldırısından biraz hasar aldı.

 

Bam!

 

Karanlık Yılan Lordu, Zhao Feng'in avuç içi ile yaptığı saldırı yüzünden uçarken inledi. Uzaysal boyut hasarın bir kısmını almış olsa da, Zhao Feng'in Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı Niyeti inanılmaz bir seviyeye ulaşmıştı.

 

Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımının %70'ini kavramıştı ancak bu güç, Rüzgar Yıldırımı İmparatoru'nun altın renkli Rüzgar Yıldırımı ile neredeyse aynı seviyedeydi.

 

Zhao Feng isterse bir şehri yok edebilirdi.

 

Ayrıca, Kral'ın uzaysal alanı henüz tam olarak gerçekleşmemişti.

 

“Velet, Rüzgar Yıldırım Mirasını böyle bir aşamaya şimdiden getirebileceğini düşünmemiştim. Şu anda Karanlık Ejder Kralı'nın ordusuna katılırsanız, hâlâ yaşama şansınız olacak,” Karanlık Yılan Lordu'nun ifadesi karardı. Aldığı darbe az önce onu biraz yaralamıştı ama Kızıl Rüzgar Yıkım Yıldırımı yüzünden hâlâ vücudunda öfkeli bir yanma etkisi vardı.

 

"Rüzgar Yıldırım Kanatları Darbesi!" Zhao Feng, arkasında bir görüntü bırakarak tepkisini göstermek için saldırısını kullandı.

 

Shua~~~~!

 

Keskin bir figür havada yanıp söndü.

 

Whoosh~~~

 

Karanlık Yılan Lordu saldırıdan kurtulamadı ve kızıl renkli Rüzgar Yıldırımı figürü parıldadı.

 

Rüzgar Yıldırım Kanatları Darbesi, Rüzgar ve Yıldırım Kanatları'nın birsavaş tekniğiydi.

 

Karanlık Yılan Lordunun vücudunda kanlı bir yara belirdi ve bu yara, kafasından midesine kadar uzandı. Uzaysal alanının koruması olmasaydı, Rüzgar Yıldırım Kanatları Darbesi onu ikiye bölerdi.

 

“Altın İmparator Yumruğu!” Çocuk Yarı Tanrı altın bir ışığa dönüştü ve diğer taraftan Karanlık Yılan Lordu'na doğru yöneldi.

 

Geri çekilin! Karanlık Yılan Lordunun yüz ifadesi, güneşi karanlığa gömen karanlık dumanı asasından çıkarttığı esnada önemli ölçüde değişti.

 

Zhao Feng'in ve çocuk Yarı Tanrı'nın duyuları bu duman yüzünden kısıtlandı.

 

Karanlık Yılan Lordu birkaç nefes sonra soluk bir ifade ile karanlık savaş gemisinde ortaya çıktı.

 

Yarı Tanrı çocuk “Takım olsak bile, Alan seviyesinde bir Kral'ı öldüremeyiz.” diyerek içini çekti.

 

“Bu doğru olmayabilir,” Zhao Feng, elinde eski ve gizemli oymalar bulunan koyu gümüş renkli bir yayı tutarken söyledi. Yay, soğuk ve metalik ışık ile parlıyordu.