King of Gods - Bölüm 676: Mor Renkli Ruh Denizi

---

 

Bölüm 676: Mor Renkli Ruh Denizi

 

Zhao Feng iki ay boyunca uyudu ve hiç hareket etmedi.

 

Mavi saçları, şimdi soluk mor bir renge döndü ve garip bir güzelliği vardı. Birçok kadının onu kıskanması için yeterliydi.

 

Hu~~

 

Soluk mor saçları rüzgarda doğal bir şekilde dalgalandı ve görünmez bir Ruh aurası yaydı.

 

Bu Ruh aurası ölçülemezdi ve Yarı Tanrı ile küçük hırsız kedi aynı anda hıçkırdı.

 

“Ne güçlü bir ruh aurası!”

 

Yarı Tanrı'nın kalbi sarsıldı ve huzursuz hissetti.

 

Son derece şok oldu. Zhao Feng uyuyordu ve böyle korkunç bir Ruh aura yaymıştı.

 

Bu Ruh aurası, normal Krallar'dan biraz daha güçlüydü.

 

Miyav!

 

Küçük hırsız kedi pençeleriyle çenesini tırmaladı ve düşünmeye başladı.

 

Zhao Feng son iki ayda hiç hareket etmemişti, bu da derin uykuda olduğu anlamına geliyordu.

 

Zhao Feng aniden hareket ettiğine göre bunlar kesinlikle bir tesadüf değildi. Büyük olasılıkla Tanrı'nın Manevi Gözleri evrimi neredeyse bitmişti ve şimdi yavaş yavaş derin uykudan çıkıyordu.

 

Beklendiği gibi önümüzdeki birkaç gün içinde, Zhao Feng'in vücudu arada bir kıpırdadı.

 

Ondan yayılan Ruh aurası daha da güçlendi.

 

Sol gözünün boyutunda, Zhao Feng'in bilinci çoktan iyileşiyordu ve gölündeki mavi renkli su değişiyordu.

 

İlk başta, suda mor bir dalgalanma görünmeye başladı ancak zaman geçtikçe gölün yüzeyinden soluk mor renkli bir sis ortaya çıktı.

 

Zhao Feng bu mor sisin gölden oluşturulan saf Ruh gücü olduğunu hissedebiliyordu.

 

Mor sis gittikçe yoğunlaştı.

 

“Bu soluk mor sis, sınırsız okyanusun sisi gibi.”

 

Zhao Feng kendi kendine mırıldandı.

 

Soluk mor sis göl ile genişlemeye devam etti.

 

“Yüz metre... İki yüz metre... Üç yüz metre....”

 

Zhao Feng mor sisin genişlemesine tanık oldu.

 

Mor sis her genişlediğinde ruh gücü de artacaktı.

 

Mor renkli sisin genişlemesi Zhao Feng'i inanılmaz derecede güçlü hissettirdi.

 

Ne kadar zaman geçtiğini söylemek zordu ama mor renkli sis, sekiz yüz metreye kadar genişledi ve dokuz yüz metreye yaklaşıyordu.

 

Göldeki su kaybolmadı. Su ve sis birbiriyle etkileşime geçebilir ve hatta etrafta dolaşabilirdi.

 

Göl, sisin tam ortasındaydı ancak sol gözün evrimi hâlâ sona ermemişti.

 

Sol gözünün boyutunda mor sis, dokuz yüz metreye ulaştı ve neredeyse bin metreye ulaştı.

 

Sis denizinin içindeki boşluk ayrı bir ruh boyutu gibiydi.

 

“Ruh Denizi.”

 

Zhao Feng bir çağırma hissetti.

 

Burası onun Ruh Denizi'ydi. Çoğu uzmandan daha güçlüydü.

 

Sadece kral olanlar bu seviyeye ulaşabilirdi.

 

Ruh Denizi'nin en ucu mor renkli sisti. Sisin altında, Ruh Denizi'nin merkezi olan mavi renkli göl vardı.

 

Di! Da!

 

Mavi suda birkaç güçlü aura oluştu.

 

Hu~

 

Ruh Denizi'nin üstünde Azure rüzgarlar belirdi. Bu bir çeşit Ruh gözü soyu gücüydü.

 

“Rüzgarın Gücü!”

 

Zhao Feng, gözü maviye döndüğünde bunun bir element olduğunu fark etti ve şimdi, bu güç onun Ruh Denizi'nde ortaya çıkmıştı.

 

Ruh Denizi rüzgarı yaratmıştı.

 

Hemen ardından, Kızıl Mor Yıldırım Bulutları geldi.

 

"Hmm? Yıldırım'ın göz soyu gücü?”

 

Zhao Feng'in yüzünü tuhaf bir ifade kaplamıştı.

 

Geçmişte, sol gözünün boyutunda Yıldırım gücüne sahip değildi. Vücudunda bulunan Rüzgar Şimşeği, Dan Alevi'nden oluşmuştu ama şimdi Ruh Denizi'nde ortaya çıkmıştı.

 

“Rüzgar... Su... Yıldırım....”

 

Zhao Feng düşünmeye başladı.

 

Kırmızı Mor Yıldırım Bulutları, yetişimini yaptığı Mor ve Kırmızı Rüzgar Yıkım Yıldırımı ile alakalıydı.

 

“Ruh Denizi'mdeki göz soy gücünün yetişim yaptığım tekniklerle ilişkisi olabilir mi?”

 

Zhao Feng tahmin etti.

 

Tanrı'nın Manevi Gözü'nün edindiği element, Rüzgar elementiydi. Ancak, o sırada gerçekten göze çarpmadı.

 

Zhao Feng, ilk öğrendiği Hafifçe Süzülen Kayık Tekniği'nin Rüzgar ile ilgili olduğunu hatırladı.

 

Elbette Tanrı'nın Manevi Gözü evrimleşmeye girdiğinde kontrol edilemezdi.

 

Ruh Denizi soluk bir rüya gibi mor renkle doluydu.

 

Mavi renkli göl, Su ve Buz'u temsil ediyordu. Kırmızı Mor Yıldırım Bulutları, Yıldırım'ı temsil ediyordu. Gök mavisi rüzgarlar da Rüzgar'ı temsil ediyordu.

 

Ruh Denizi'nde, masmavi rüzgarlar ve Kırmızı Mor Yıldırım Bulutları birbirleriyle etkileşime girdiler.

 

Mavi renkli göl inanılmaz derecede derindi ve Kadim Rüya Alemi'ne bağlı gizemli bir girdap vardı.

 

Zhao Feng'in Tanrı'nın Manevi Gözü nihayet evrimleşmişti.

 

Şu anda Zhao Feng'in sadece Ruh Denizi'nin dengelenmesini beklemeye ihtiyacı vardı.

 

Yavaşça uyanmaya başladı. Dış dünyada neler olduğunu biraz hissedebiliyordu.

 

Gizli salonda Yarı Tanrı, Karanlık Kalp Tohumu'nun tehlikesi aniden çok daha güçlü hale geldiğinden dolayı çok daha iyi davrandı.

 

Zhao Feng'in ruhu güçlenmişti, Ruh göz soyu da güçlendirmişti.

 

Normalde, sadece Boş Tanrı Alemi'ne ulaşanların ruhları değişirdi. Ancak Zhao Feng'in Tanrı'nın Manevi Gözü bu süreci geçti.

 

İmparator Sarayı'nda Zhao Feng ve Yarı Tanrı hızla güçleniyordu. Hatta küçük hırsız kedi de kaynaklardan bayağı bir yemişti. Bu miktar Yarı Tanrı'dan birkaç kat fazlaydı.

 

Ancak küçük hırsız kedinin gerçekten ne kadar güçlü olduğunu test etmek zordu.

 

Aynı zamanda Zhao Yufei, Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları'nda sessizce yetişim yapmaya başladı.

 

Ruhsal Irk'ın soyuna sahipti ve Küçük Gök ve Yer'de Mor Aziz Kısmi Ruhu'nun gücüne sahipti. Üstüne üstlük, İmparator Duanmu ona bunu bizzat öğretmişti.

 

Bir ay önce İllüzyon Tanrı Şarabı içmiş ve yarım adım Kral Niyeti'ni oluşturmuştu. Bu onun zayıflığını büyük ölçüde azalttı.

 

Zhao Yufei'yi keskinleştirmek için İmparator Duanmu, Kutsal Topraklar'daki bazı dahilerle bilerek ortaya çıkardı.

 

Mistik Gerçek İlahi Klanı içinde, Chen Yilin, Jiang Fan, Kardeş Nan ve birkaç Çekirdek öğrenci Zhao Yufei ile savaştı.

 

Sonuç olarak, Mistik Gerçek İlahi Klanı'nda ilk beşte yer alan bu üç dâhinin hepsi Zhao Yufei'ye kaybetti.

 

Zhao Yufei yarım adım Kral Niyeti'ni oluşturmuştu ve onun Gerçek Yuan'ı bir Kral'la kıyaslanabilirdi.

 

On Bin Kadim Irk'ın soyuna sahip Jiang Fan bile Zhao Yufei'ye karşı sadece iki ya da üç dakika dayanabildi.

 

Jiang Fan'ın soyu, yüzlü sıralarda yer alırken Zhao Yufei'nin ise ilk yirmi sıradaydı.

 

“Yufei, mevcut gücünle senin rakibin olabilecek kişiler sadece Nan Gongsheng, Meng Xi ve Zhao Feng.”

 

İmparator Duanmu gülümsedi ve konuştu.

 

Son birkaç gün içinde, neslin tüm müritlerini taradı.

 

Savaşmadığı sadece iki kişi vardı. Biri uyuyan Zhao Feng, diğeri de yeni Kral olan Nan Gongsheng'di.

 

“Usta, isteklerinizi tamamlayıp kıta bölgesine döneceğim ve Duanmu Ailesi'ni yeniden düzenleyeceğim.”

 

Zhao Yufei yumruğunu sıkarak baktı.

 

Küçük Gök ve Yer'deki Mor Azize Kısmi Ruh övündü; “On Bin Kadim Irk'ın ilk yirmisinde yer alan efsanevi bir soyla Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları'nın senin için geçici bir durak olacağına inanıyorum.”

 

İkinci günde Zhao Yufei, Kutsal Topraklar'ın bir numaralı dehası Nan Gongsheng'e meydan okudu.