Bölüm 42: 5.Derecenin Zirvesi, Dövüş Sanatları Kütüphanesi

avatar
14796 62

King of Gods - Bölüm 42: 5.Derecenin Zirvesi, Dövüş Sanatları Kütüphanesi


 

Çeviri: RassNt Düzenleme: Berkay Lamba

Zhao Feng ve Zhao Yufei yan yana yürürken, bunu gören öğrenciler kıskançlık doluydu.Zhao Yufei’nin yüzü kızarmaya başladı.Gizlice Zhao Feng’e baktı ama o hiç bir şey olmamış gibi gayet sakindi.Bu Zhao Yufei’nin biraz hayal kırıklığına uğramasına neden oldu.

 

Tarikatta kendisini bastırabilecek tek kişinin Zhao Feng olduğunu hissediyordu, bu da onu biraz çaresiz hissettiriyordu.

 

Eve dönerken, Zhao Feng, Gök Bulutu Ormanında elde ettiklerini anlattı.Tabii ki Zhao Tianjian’ın onu öldürmesi için adam gönderdiğini ya da üst düzey ölümcül hayvanlarla karşılaştığını anlatmamıştı.Buna rağmen Zhao Yufei dinleyince soğuk ter döktü.

 

Odasına girdiğinde, Zhao Feng derin bir nefes verdi: “Zhao Tianjian beni öldürmesi için adam tuttu ve bunu devam ettirecek gibi.Bu nedenle, yetişimimi gizli tutup onu şaşırtmalıyım.

 

Zhao Linlong’a meydan okumamasının sebebi buydu.Zhao Feng bacaklarını çaprazlayarak yere oturdu ve bilincini sol gözünün içindeki boyuta aktardı.Simsiyah alanın ortasında 5.9 fit boyutunda zayıf yeşil bir parıltı vardı.Bunun anlamı yetişiminin beşinci derecenin zirvesine ulaşmanın eşiğinde olduğuydu.

 

Zhao Feng bu konuya kafa yormadı.

 

Ortaya çık!

 

Zhao Feng sol gözüne odaklandı.

 

Shua!

 

Hemen yeşil parıltının yerini bir sahne aldı.Sahnede iki figür vardı; birisi üst düzey ölümcül hayvan Azur Gözlü Sırtlan diğeri ise Zhao Yufei’den yaşça çok büyük olmayan utangaç kız.

 

Daha sonra kız ve sırtlan birbirlerine doğru atıldı.Yeşil elbiseli kız havada erimiş gibiydi.Kızın vücudundan İçsel Kuvvetten daha parlak olan azur renkli garip bir ışık yayılıyordu.Ellerini gelişigüzel sallamasıyla azur ışık rüzgar bıçaklarına dönüşerek Azur Gözlü Sırtlanın kafasını anında parçalar ayırdı.

 

Merak ediyorum da bu kız acaba nereden geldi? Muhtemelen Güneş Tüyü Şehrinden hiç kimse onun tek bir hamlesini bile engelleyemez.” Zhao Feng derin bir nefes aldı.

 

Bu sahne tekrar tekrar yeniden oynatıldı.Zhao Feng kızın nasıl saldırdığını görmek için farklı açılardan ve pozisyonlardan bakıyordu, biraz içgörü kazanmaya başlamıştı.

 

Onun elleriyle yaptığı sıradan vuruş dövüş sanatçısı seviyesindeki birinin kavrayabileceğinin çok üstündeydi.Zhao Feng şimdiden onun saldırısına bakarak ufak bir şeyler kapmıştı.O sırada, kızın hamlesinin kopyasını yaptı, ama hasarı gerçeğinin çok uzağındaydı.Fakat kopyanın kendisi bile yüksek derece bir dövüş sanatı seviyesindeydi.

 

Bu Zhao Feng’i şok etti.Eğer kızın hamlesinin tam olarak kopyalayabilirse, zirve derece dövüş sanatını aşabilirdi değil mi?

 

Zhao Feng düşündükçe daha çok heyecanlanmaya başladı.

 

Bu yeteneğe neden “Gizemli Rüzgar Avcu” ismini vermiyorum?

 

D.N: Biz nerden bilelim kardeşim.

 

O gece Zhao Feng bu hamleden daha çok içgörü kazanmaya çalıştı.Bu hamle süper üst düzey olduğundan, Zhao Feng’in bunu tamamen kavraması kısa süre almayacaktı.Gecenin ilerleyen saatlerine doğru Zhao Feng yorulduğunu hissetti.Görünüşe göre sol gözündeki boyut artık o sahneyi ileri geri oynatabilecek durumda değildi.

 

Bu hamleden içgörü kazanmaya çalışmak baya zihinsel enerji harcıyor.” Zhao Feng bu sonuca ulaştı.

 

Bu yüzden tekrar Çapraz Hava Nefes Tekniğine başladı.Turnuvadan bir kan hapı kazanmıştı ve bu hap yetişimini artırmasına yardımcı olacaktı.Haplar saf bitkilerden farklıydı, İçlerinde daha az zehir barındırıyorlardı, bu yüzden yetişimciler hapları daha fazla absorbe edebiliyorlardı ve kalitesi daha yüksekti.

 

Değeri kan hapından daha yüksek olan üç tane bin yıllık bitkilerim var hala.” Zhao Feng bir süre düşündükten sonra hapı yutmaya karar verdi.

 

Kısa bir süre sonra ilacın gücü içinde akmaya başladı.Enerji vücuduyla son derece ahenkliydi.Zhao Feng hemen enerjiyi absorbe etmek için Çapraz Hava Nefes Tekniğini deveran etmeye başladı.

 

İkinci günün sabahı.

 

Zhao Feng bütün enerjiyi absorbe etmişti ve yetişiminin yavaş yavaş ilerlediğini hissetti.Sol gözünün içindeki 5.9 fit yeşil parıltı daha da büyümüştü.

 

Beşinci derecenin zirvesi! Hap baya yardımcı oldu.” Zhao Feng tatminkar bir şekilde başını salladı.

 

Yetişim konusunda sadece Zhao Linlong onun dengiydi.Hala biraz zamanı vardı, bu yüzden Gizemli Rüzgar Avcunu tekrar pratik yapmaya başladı.

 

Hu~

 

Vücudu gök yüzüne doğru sıçradı ve İçsel Kuvveti avcunun kalbinde döndü.

 

Shua!

 

Kol kalınlığında bir dal anında paramparça olmuştu.Zhao Feng’in avcu yeterince güçlü değildi, yine de içinde bükme ve doğrama gücünü barındırıyordu.

 

Bu hareket yüksek derece dövüş sanatının yüksek seviyesindeydi.” Zhao Feng mutlulukla bağırdı.

 

Gizemli Rüzgar Avcunu tamamen kavradığı zaman…

 

Kardeş Feng gelebilir miyim?” Tandık bir kız sesi duyuldu.

 

Hm?

 

Zhao Feng’in kaşları kırıştı.

 

Bahçenin dışında kar beyazı elbise giymiş bir kız duruyordu.Dudaklarını ısırıyordu ve Zhao Feng’e doğrudan bakma cesareti yoktu.Bu kişi şüphesiz Zhao Xue idi.

 

Gel.” Zhao Feng kontrolünü tekrar kazandı ve gelmesine izin verdi.

 

İkili birbirine baktı.Zhao Xue gözlerini kaçırıyor gibiydi.

 

Buraya neden geldin?” Zhao Feng ifadesiz bir şekilde konuştu.

 

Çocukluk arkadaşı olduklarından Zhao Xue hakkında iyi bir izlenime sahipti.Ama Zhao tarikatına girdiklerinden beri, bu iyi izlenim son parçasına kadar yok olmuştu.

 

Zhao Xue dudaklarını ısırarak gözleri kızardı: “Zhao tarikatına girdiğimden beri kendimi biraz dağıttım.Umarım kardeş Feng geçmişimizi hatırlar ve benden nefret etmez…

 

Zhao Xue’nin üzgün yüzüne bakınca, Zhao Feng’in kalbi dalgalanmaya başladı.Ama hemen tekrar su gibi oldu.

 

Herkes kendi seçimlerini yapmakta özgürdür...Senden asla nefret etmedim.” Zhao Feng sıradan bir laf ediyormuş gibi hafifçe gülümsedi.

 

Kesinlikle, Zhao Feng ondan asla nefret etmemişti, ama davranışları onu hayal kırıklığına uğratmıştı.

 

Senden asla nefret etmedim!

 

Zhao Xue yakışıklı gence bakarken kalbi titredi: “Kardeş Feng hiç beni sevdi mi...Yeşil Yaprak Köyündeyken de dahil?” Bunu söylemesinin ardından Zhao Feng biraz kuşkuluydu.

 

Zhao Feng o zaman daha 14 yaşında bile değildi.Yarım yıl önce, sadece 13 yaşındaydı.Kalbi temizdi ve Zhao Xue’nin aşkına karşı tepki verememişti.

 

Şimdi Zhao Feng 14 yaşındaydı ve savaşçı yolu için çabalıyordu, bu yüzden erkekler ve kızlar arasındaki ilişkiyi anlaması biraz geç olmuştu.

 

Zhao Feng’in tepkisine bakınca, Zhao Xue’nin kalbi soğudu.Zhao Feng’in onu hiç sevmediğini öğrenmişti artık, en fazla, çocukluklarında olumlu izlenimi olmuştu.

 

Kardeş Feng!” Bahçenin dışında başka berrak bir ses daha duyuldu.

 

Zhao Yufei, Zhao Feng’in bahçesine doğru mutlu bir şekilde yürüdü.İkisi komşuydu ve araları gayet iyiydi, bu yüzden Zhao Yufei içeri kapıyı tıklatmadan girdi.Hemen ardından, atmosferin biraz farklı olduğunu hissetti.

 

Zhao Feng ve Zhao Xue sessizce duruyordu ve biri hafifçe ağlıyordu.

 

Ne oldu?” Zhao Feng merakla Zhao Yufei’ye döndü.

 

O anda küçük bahçede iki güzel kız duruyordu.Zhao Xue’nin cildi su gibi pürüzsüzdü ve yüzü son derece tatlıydı.Fakat Zhao Yufei’nin meleksi aurasının yanında, son derece sönük kalıyordu…

 

Yetenek, aura ve vücut bakımından Zhao Xue Zhao Yufei’den daha aşağıdaydı.

 

Kardeş Feng, yeteneklerini almak için Dövüş Sanatları Kütüphanesinde olman gerekmiyor mu? İlk üçte olduğundan zirve derece bir dövüş sanatı da alabileceksin.” Zhao Yufei hafiften afallamış bir şekilde konuştu.

 

O Dövüş Sanatları Kütüphanesine biraz önce gitmişti.İlk ona girenler iki tane yüksek derece dövüş sanatı seçebiliyordu.İlk üç ise bir tane zirve ve iki tane yüksek derece dövüş sanatı seçme hakkına sahipti.

 

Haha, neredeyse unutuyordum.” Zhao Feng nazikçe gülümsedi.

 

Zhao Feng ve Zhao Yufei’nin birlikte gülümsemelerine bakınca, Zhao Xue pişmanlık ve mutsuzluk hissetti.

 

Zhao Yijian’ı seçme kararından pişman olmuştu…

 

Daha sonra Zhao Feng Dövüş Sanatları Kütüphanesine vardı.Kütüphane koruyucusu elder beyaz sakallı tanıdık biriydi.

 

Bu sensin?” Yaşlı adamın gözleri aydınlandı.

 

Zhao Feng de hemen onu tanıdı: “Bu küçüğünüz elderi görmüştü.

 

Bu yaşlı adam Zhao Feng’i destekleyen iki ana hakemden biriydi.

 

Benim  adım Zhao Yusong.Bana elder Zhao diyebilirsin.” Hakem nazikçe gülümsedi.

 

Peki, elder Zhao.

 

Gel benimle.” Zhao Yusong onu ikinci kata götürdü.

 

İkinci katta iki yüz üç yüz civarı dövüş sanatı vardı.Çoğu yüksek derece dövüş sanatıydı, az bir miktarı da zirve dereceydi.Zirve derece dövüş sanatları Zhao tarikatı için son derece önemliydi.

 

Zhao Feng etrafı taradı ve şaşırdı: “Elder Zhao, neden dövüş sanatları yerine sadece nişanlar var?

 

Dövüş Sanatları Kütüphanesinin ikinci katında dövüş sanatları tutulmuyordu.Bunun yerine yeteneğin isminin ve kısa özetinin yazılı olduğu yeşim nişanlar vardı.

 

Hehe, yüksek derece ve zirve derece dövüş sanatları son derece değerlidir.Gerçek kopyalarını buraya koyamayız.Yeteneği seçtiğin zaman, gidip kitabı senin için getireceğim.” Zhao Yusong açıkladı.

 

Zhao Feng hayal kırıklığına uğradı.Tarikatın bu katı kurallarından dolayı hiç birini “çalamayacaktı”.Ama iki tane yüksek derece ve bir tane zirve derece dövüş sanatı seçebilecek olması yine de kabul edilebilirdi.İkinci katta etrafı dolaştı ve yeteneklerin özetlerini okudu.

 

Ne oldu, daha istediğin bir yetenek bulamadın mı?” Zhao Yusong merakla sordu.

 

Zhao Feng’in gözleri hızlıca döndü ve güldü: “Elder Zhao...Dövüş Sanatları Kütüphanesini koruyan elder olduğunuzdan, niçin bana benim için en iyi olabilecek yetenekleri önermiyorsunuz.

 

Hahaha, bunun tarikat kurallarına aykırı olduğunu bilmiyor musun?” Zhao Yusong gözlerini kırptı.

 

Öyle dese bile, Zhao Yusong yine de yardım etti.İkinci kat boyunca yürüyerek bir kaç yeşim nişanı aldı…

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr