King of Gods - Bölüm 13: Savaşçı Yolunun 3.Derecesi

---

 

Çeviri: RassNt

Düzenleme: Berkay Lamba

 

Yarım gün sonra, Zhao Feng 3 tane kocaman çantayla Güneş Tüyü Şehrine girdi.

 

Şehirde hayvan derileri satılan bir dükkanda.

 

“Siyah Benekli Vahşi Domuz, dişler, pençeler…Değeri 359 gümüş.”

 

“Altın Şeritli Yılan...Değeri 420 gümüş.”

 

“Beş Zehirli Çıyan...Değeri 210 gümüş.”

 

Dükkan sahibi ifadesiz bir şekilde konuşurken fiyatları hesaplıyordu.

 

“Metal Gagalı Kartal...Yi!”

 

Konuşmanın burasından sonra dükkan sahibinin yüzü değişti.Metal Gagalı Kartal neredeyse ölümcül hayvan seviyesinde bir hayvandı.Savunması güçlüydü ve yakalaması zordu.Bazı 4.derece uygulayıcılar bile yakalayamıyordu.

 

Bu yüzden Metal Gagalı Kartalın fiyatı aynı seviyedeki diğer hayvanlarınkini aşıyordu.

 

“Metal Gagalı Kartal...Üç tane...Değeri 1100 gümüş.” Dükkan sahibi biraz duraksadıktan sonra konuştu.

 

1100 gümüş mü? Xhao Feng biraz şaşırmıştı çünkü kartal düşündüğünden daha pahalıydı.

 

Kısa süre sonra, Yeşil Başlı Kaplan Kral dışında gerisinin fiyatı belirlenip toplandı.

 

“Toplam 5850 gümüş!” dedi Dükkan sahibi.

 

5850 gümüş! Zhao Feng'in kalbi hızlandı.Aylık maaşı sadece 20 gümüştü! Üzerinde daha önce hiç 100 gümüşten fazlasını taşımamıştı!

 

Bir de en değerli malzemeler olan kaplandan çıkanlar daha eklenmemişti.

 

“Şuna ne dersin, sana toplam 5900 gümüş vereceğim.” Dükkan sahibinin yüzünde kurnazlık vardı.

 

“Olur.” Zhao Feng hiç konuşmakla uğraşmadan kabul etti.

 

Zhao Feng hemen parasını aldı, hepsi gümüş banknotlardı.

 

“Ah bu arada, siz ölümcül hayvan parçaları alıyor musunuz?” Zhao Feng alış verişten sonra hemen ayrılmadı.

 

“Acaba ölümcül hayvan parçalarına mı sahipsin?” Dükkan sahibinin gözleri hemen Zhao Feng'in elindeki son çantaya doğru kaydı.

 

“Evet.” Zhao Feng yavaşça çantayı açtı ve Yeşil Başlı Kaplanın parçalarını gösterdi.

 

Hemen Güçlü bir aura çantadan yayıldı.

 

“Yeşil Başlı Kaplan Kral!” dükkan sahibi Zhao Feng'e inanmazcasına bakarak haykırdı.

 

Değersiz bir 2. derecenin nasıl bir ölümcül hayvanı öldürebildiğini hayal edemiyordu.Ölümcül hayvanlar gerçek dövüş sanatçıların dengi olarak biliniyordu.Hatta ölümcül hayvanların koca bir köyü yerle bir edebildiğine dair söylentiler vardı.

 

“Toplam 7 kişiydik.Onu öldürmemiz zaman aldı ve hatta birini kaybettik.”

 

Zhao Feng'in sözleri şok içindeki dükkan sahibini biraz yatıştırdı.

 

Malzemelere baktıktan sonra, dükkan sahibinin gözleri bir an elbisedeki  “Zhao” sembolüne gitti ve sonunda bir fiyat verdi, “16 bin gümüş!”

 

Fiyatı söylediği an, dükkanda çalışanların nefesi kesildi.İlk defa bu kadar yüksek bir fiyat duymuşlardı.

 

Dükkan sahibi Zhao tarikatından geldiği için Zhao Feng'i kandırmaya cesaret edemedi.

 

Zhao, Xin ve Qiu aileleri Güneş Tüyü Şehrindeki en büyük güçlerdi.Onları izni olmadan dükkan bile açılamazdı.

 

“Anlaştık!” Zhao Feng gülümsedi.Sakin görünüyordu ama içten içe gülüyordu.

 

Daha sonra Zhao Feng 20 bin gümüşünü alarak dükkandan ayrıldı.

 

“Şimdi gidip 3.dereceye geçmeme yardım edecek kaynakları alabilirim.” Zhao Feng bir kaç gün önce gittiği silah dükkanına doğru yola koyuldu.

 

“Çocuk, yine mi geldin?” Bir kaç gün önce Zhao Feng'in parası azdı ve ağır metal yayı teknik olarak yarı ödeme yarı borç hesabıyla almıştı.

 

Pah!

 

Zhao Feng elini masaya koydu: “100 gümüş.Geçen günkü yardımınız için teşekkürler.”

 

100 gümüş mü? Dükkan sahibi şaşırdı çocuğun bu kadar dürüst olacağını hiç düşünmemişti.Zhao Feng iki katını ödeyeceğini söylemişti ama bu on katından bile fazlaydı!

 

Dükkan sahibi parayı alırken gülümsedi.Dükkan sahibi gibi dursa da dükkan aslında onun değildi.100 gümüş onun yıllık gelirinin yarısıydı.

 

Zhao Feng ödemeyi yaptıktan sonra hemen ayrılmak yerine etrafa biraz bakındı.

 

“Ağır metal yayımın gücü çok düşük.” Zhao Feng yeni bir yay istiyordu.Sol gözünü kullanarak duvardaki silahları gözden geçirdi.Daha sonra gözleri gümüş bir uzun yayın üstünde durdu.

 

Gümüş uzun yay soğuk bir auraya sahipken aynı zamanda da derin bir sakinlik hissi veriyordu.

 

“Bu yay ne kadar?” Zhao Feng sordu.

 

“İşinizi biliyorsunuz!” Bu yaya “Gizemli Gümüş Yay” deniliyor ve dükkandaki en güçlü silahlardan birisidir.Sadece okçulukta usta olan gerçek dövüş sanatları onu tam potansiyelinde kullanabilir… “Fiyatı 1080 gümüş.” Zhao Feng'in parasının yeteceğini düşünmüyordu yine de nazikçe konuştu.

 

“1080 gümüş mü? İyi ucuzmuş alıyorum.” dedi.

 

Gizemli Gümüş Yay iyi malzemelerden yapılmıştı ve ağır metal yaydan bir kaç kat daha iyiydi.Ayrıca tam potansiyelinde kullanmak için 4 ya da daha üst derecelerde dövüş sanatçısı olmak gerekiyordu.

 

“Onu almak istediğinize emin misiniz…? Borç olarak değil?”

 

Pah!

 

Zhao feng bir tomar gümüşü dükkan sahibine doğru itti. “Çabuk, çok fazla zamanım yok.”

 

Ne?

0

Dükkan sahibi Zhao Feng'in bu kadar “zengin” olduğunu düşünmemişti...Bir kaç gün önce sadece 15 gümüş değerin de bir yay almıştı…

 

“Elbette, elbette!” Dükkan sahibi kafasını salladı ve yayı alarak güzel kavisli bir kutuya koydu.Zhao Feng ayrıca her biri 3 gümüş değerinde olan 100 tane de ok satın aldı.

 

Silah dükkanından ayrıldıktan sonra, şehrin en büyük ilaç dükkanına gitti.

 

“İlaç köşkü bu şehrin en büyük ilaç dükkanıdır.Sahibi son derece gizemlidir ve çevredeki 13 ülkede dükkan zinciri vardır.Güneş Tüyü Şehrinin 3 büyük ailesi bile onun gücünden korkar.”

 

Dükkana geldiği an tanıdık bir ses duydu.

 

Yi!

 

Zhao Feng çok uzakta olmayan bir kız ve bir erkeği fark etti.Konuşan kişi mor elbiseli korkutucu bir auraya sahip bir gençti.

 

“Onlar…” Zhao Feng iç çekti.

 

Onlar Zhao Yijian ve Zhao Xue idi.

 

“Kardeş Feng.”

 

Zhao Xue onu görünce şaşırmış bir şekilde seslendi.

 

Zhao Feng cevap olarak başını salladı ve sonra İlaç Köşküne girdi.

 

“Hmph, o muydu? İlaç köşküne girmeye hakkı var mı onun? İlaç köşkündeki en ucuz şey onun bir kaç yıllık maaşına denk.” Zhao Yijian hor gören gözlerle Zhao Feng'e baktı.

 

Zhao Xue konuşmasa da, Zhao Feng'in bir kaç bin gümüşlük şeylere gücü yetmeyeceğini biliyordu.

 

Zhao Yijian'a baktığında, tarikatta orta-yüksek bir pozisyonda bulunan babası ve dedesi 4.derecenin üstündelerdi.Onları servetleri kıyaslanamazdı.

 

O ikisini umursamadan Zhao Feng ilaç köküne girdi ve gelişiminin artmasına yardım edebilecek kaynakları araştırmaya başladı.

 

“Savaşçı yolunun 3.derecesine...vücut daha da güçlendiğinde ulaşılabilir.Bu doğrultuda kan bitkileri kullanmak son derece iyi olacaktır.Kişinin temelini sağlamlaştırır ve bazı uygulayıcıların da içsel kuvveti kavramasına yardımcı olur…”

 

Zhao Feng bu konuda biraz düşündükten sonra, nelere ihtiyacı olduğunu kararlaştırdı.

 

Tüm bitkiler içinde, kan bitkisi savaş acemileri için en kullanışlı olanıydı.

 

Kan bitkileri kendi içinde birçok sınıfa ayrılıyordu.Daha yaşlı olanlarının kullanımı daha iyiydi ama daha pahalıydı.

 

“Yüz yaşındaki kan bitkisi, 500 gümüş.İki yüz yaşındaki kan bitkisi 1200 gümüş.Üç yüz yaşındaki kan bitkisi...3000 gümüş...Beş yüz yaşındaki kan bitkisi...10 bin gümüş.”

 

Zhao Feng'in gözleri fiyat listesini taradı.

 

Açıkça görülüyordu ki daha yaşlı olanları daha iyiydi.Elbette ki savaş acemilerinin limiti beş yüz yaşındaki kan bitkisiydi.

 

“Kardeş Yijian, eğer iki yüz yaşında bir kan bitkisi olsa, yarım yılda 2.derecenin zirvesine ulaşabilirim.” gezinirken Zhao Xue'nin sesi geldi.

 

“Bu mümkün değil.Sana en fazla yüz yaşında bir kan bitkisi alabilirim.İçsel kuvveti öğrenmeye çalışıyorum ve bu yüzden bana pahalı malzemeler lazım.” dedi Zhao Yijian.Zengin olsa da parasını har vurup harman savuramazdı.

 

“Yüz yaşında da olur.” Zhao Xue hafifçe gülümsedi.

 

Tam o anda, ifadesiz bir ses duyuldu, “Bana 2 tane iki yüz yaşında bir tane da üç yüz yaşında kan bitkisi verin.”

 

Bu ses bir çok kişinin dikkatini çekti.

 

Bu o!

 

Zhao Xue Zhao Feng'i görünce kalbi yerinden oynadı.

 

“Üç yüz yaşında bir kan bitkisi mi? Muhtemelen palavradır.” Zhao Yijian soğuk bir şekilde güldü.Normal bir yan dal öğrencisinin üç yüz yaşında bir kan bitkisine parası yeteceğine inanmıyordu.

 

“2 tane iki yüz yaşında ve bir tane üç yüz yaşında kan bitkisi.Toplam 5400 gümüş.” Görevli fiyatı söyledi.

 

Hemen sonra onların gözü önünde Zhao Feng gümüşleri çıkardı ve görevliyle alış verişi yaptı.

 

Bu sahne Zhao Yijian'ın gülümsemesinin donmasına neden oldu.

 

“Nasıl...Bu nasıl mümkün olabilir?” Zhao Xue afallamış bir şekilde baktı.

 

“Ayrıca 3 şişe yüksek seviye iyileştirme hapı ve 3 şişe de yüksek seviye kan yenileme hapı alabilir miyim?”

 

Zhao Feng bir kaç tane daha yüksek seviye ilaç alarak bin gümüş civarı para daha harcadı.

 

Alış verişten sonra, Zhao Feng Zhao Xue'ye el sallayarak havalı bir şekilde ayrıldı.Cevap olarak, Zhao Xue zoraki bir gülümseme gösterdi ve Zhao Feng'in gözlerine bakamadı…

 

İlaç Köşkünden ayrıldıktan sonra, Zhao Feng tarikata dönmedi.Onun yerine bir hana gitti.

 

Önce kalan gümüşlerini hesapladı, toplam 12 bin gümüş vardı.

 

“Bunları sonrası için saklayacağım.” Zhao Feng bir uygulayıcının yolunda ilerlemek için büyük miktar kaynağa ihtiyaç olduğunu anlamıştı.

 

O gece, gözlerini kapattı ve yavaşça Hava İten Nefes Tekniğini kullandı.

 

Sol gözünün içinde, zayıf yeşil parıltı artmıştı.

 

Zhao Feng 2.derecenin zirvesine ulaştığını ve 3.dereceye geçmek için yarım adıma ihtiyacı olduğunu teyit etti.

 

“Acaba bu ilaç ne kadar etkili olacak.”

 

Zhao Feng büyük bir beklentiyle iki yüz yaşında bir kan bitkisi yedi.

 

Hemen sonra Zhao Feng muazzam miktarda kaotik bir kuvvetin vücudunda ortaya çıktığını hissetti.

 

“Ne kadar güçlü bir bitki!”

 

Zhao Feng Hava İten Nefes Tekniğini tam anlamıyla kullanarak ilacı absorbe etti.

 

Belki de daha önce böyle değerli bitkiler kullanmadığından ona bitki son derece güçlü gibi geldi.

 

Sonraki günün sabahı.

 

“Yoksa…” Zhao Feng enerji patlaması yaşadığını hissetti.Bütün kasları ve kemikleri güçle doluydu.

 

Peh!

 

Gelişigüzel yumruğunu salladı ve ve bunun şiddeti 700 kilogramlık kuvvete denkti! 3.dereceye geçmek Zhao Feng'in düşündüğünden daha kolay olmuştu…