King of Gods - Bölüm 640: Mor Duman Gölü'ne Hükmetmek (1)

---

 

Bölüm 640: Mor Duman Gölü'ne Hükmetmek (1)

 

On antik timsahı köleleştirdikten sonra Zhao Feng, tek başına bu astları ile Mor Duman Gölü'ne hükmedebilecekti.

 

Şu andan itibaren iki Büyük Çekirdek Köken Alemi'nde olan dahiler de dahil olmak üzere tüm dahilerin Zhao Feng'e karşı dikkatli olması gerekiyordu.

 

Yaptığı her eylem ve hareket dikkat çekiyordu.

 

Bir süre dinlendikten sonra Zhao Feng, on antik timsaha gölün merkezine doğru yüzmelerini emretti.

 

Çok fazla ileri gitmeye de cesaret edememişti.

 

Mor Duman Gölü'nde birçok canavar vardı. Bazı balık türlerinin üyelerinin sayısı binlere hatta on binlere ulaşıyordu. Eğer birisi onlar tarafından tuzağa düşürülürse yarım adım Boş Tanrı Alemi'nde olsa bile geri çekilmek zorunda kalırdı.

 

Antik Timsahlar sadece Mor Duman Gölü'nün kıyısının besin zincirinin tepesindeydiler.

 

Tam o anda:

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh!

 

Suyun içinde yüz kadar balık toplandı. En zayıfları Gerçek Lord Alemi'ne ulaşmışken auraları on Çekirdek Köken Alemi'nin aurası ile kıyaslanabilir haldeydi.

 

Balıklar timsahların auralarını sezdikten sonra yaklaşmaya cesaret edemediler.

 

"Yürü."

 

Bir timsahın üstünde oturan Zhao Feng, timsahlara balık grubuna daha da yaklaşmaları için emir verdi.

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh! Whoosh!

 

Balık grubu anında panikledi.

 

Birkaç yüz tane olmadan, on antik timsahı tehdit etmelerinin bir yolu yoktu.

 

"On Bin İlahi Düşünce tekniği-Bir Düşünce İçinde On Düşünce.”

 

Zhao Feng, zihnindeki düşünceleri aniden bölerek tüm balıklar üzerinde Karanlık Kalp Mührü'nü kullanmaya başladı.

 

Panikleyip korktukları için Karanlık Kalp Mührü tarafından kolayca köleleştirildiler.

 

Sadece bir nefeste Zhao Feng, Karanlık Kalp Mührü ile on sekiz balığı köleleştirdi.

 

Tüm balıklar en azından Gerçek Lord rütbesinde olsalar da Zhao Feng'in zihnini On Bin Düşünce tekniği ile böldükten sonra kullanmış olduğu Karanlık Kalp Mührü'ne boyun eğmişlerdi.

 

Whoosh~~

 

Köleleştirilen balıklar saygıyla on antik timsaha doğru yüzdüler.

 

“Sadece bir düşünce ile birçok balığı kontrol etmeyi başardı mı?”

 

Kadın bir canavar terbiyecisi buna inanamadı. Gözleri hayranlıkla doluydu.

 

Zihinsel enerjisini de eğittiğinden ötürü Zhao Feng'in ustalığının son derece yüksek bir seviyeye ulaştığını biliyordu.

 

Birinin ruh tekniği kullanırken zihnini on ya da daha fazla düşünceye bölmesi, ona göre bu zaten bir büyük bir ustalıktı.

 

Ancak Zhao Feng için bu sadece ilk adımdı.

 

İkinci seferde Zhao Feng zihnini bölerek bir kez daha on ya da yirmi kadar balığı köleleştirdi.

 

Üçüncü sefer... dördüncü sefer... ve beşinci sefer.

 

Beş seferin ardından Zhao Feng, çoktan içlerinden Çekirdek Köken Alemi'ndeki yüz balık reisi köleleştirmişti.

 

Kadın canavar terbiyecisi şaşkına dönmüştü.

 

"Ruhu ne kadar güçlü? Harcadığı enerji miktarını azaltan bir soya sahip olsa bile sonsuza kadar bunu devam ettiremez....”

 

Kadın canavar terbiyecisi gözlerine inanamıyordu.

 

Zhao Feng'in ruhunun en azından Büyük Çekirdek Köken Alemi'nde ya da daha güçlü olduğunu ve Ruh bazlı yeteneklerin verimliliğini arttıran bir soya sahip olduğunu tahmin etmişti.

 

Şu anda Zhao Feng'in emri altında on timsah ve yüz balık vardı.

 

"En, ilk adım tamamlandı.”

 

Zhao Feng başını salladı. Sahip olduğu astlarıyla Mor Duman Gölü'nün kıyısına hükmedecek kadar olmuştu.

 

Enerjisini yenilemek için bir saat dinlendikten sonra bazı emirler verdi.

 

Whoosh! Whoosh! Whoosh! Whoosh!

 

Balıklar Mor Duman Gölü'nün dış kısımlarında dolaşmaya başlamışlardı.

 

Zhao Feng'in emirleri ile balıklar gruplar oluşturup, Mor Duman Gölü'nün etrafında kaynak toplamaya başlamışlardı.

 

"Mor Duman Gölü birçok nadir ve değerli kaynağa sahip. Tek başına bir kişinin verimliliği çok düşük olmasıyla birlikte gölde bekleyen birçok tehlike vardır.”

 

Zhao Feng kendi bir şey yapmazken tek yaptığı astlarına emir vermekti.

 

Timsahlar çevreye aşinaydılar ve oldukça zekiydiler.

 

Yüz balık, toplama timi iken timsahlar, koruma timi ve Zhao Feng'den Tanrı'nın İlahi Gözü'yle kaynakları bulmakta olan gözcüydüler.

 

"Mor Pullu Çim!”

 

Zhao Feng'in gözleri, Mor Pullu Çimleri görünce parıldadı.

 

Mor Pullu Çim,  Mor Duman Gölü'nde yetişen garip güçlere sahip bir bitkiydi. Dahilerin yarısı buraya Mor Pullu Çim bulmak için geliyordu.

 

"Fena değil.”

 

Zhao Feng, birkaç Mor Pullu Çimi tutarak onların gerçek olduklarını doğruladı.

 

Böyle güçlü astlara sahip olduğundan dolayı daha fazlasını da bulabileceğine inanıyordu.

 

Mor Pullu Çimler'in etkilerini test etmek için Zhao Feng, bir tanesini yemeye karar verdi.

 

Çimi ağzına atar atmaz soğuk bir aura anında etine ve kanına karışmaya başladı.

 

Ardından Zhao Feng'in vücudunun etrafında hafif mor renkli bir alev tabakası parıldamaya başladı. Yüzünde acı bir ifade belirdi ve dayanmaya çalıştı.

 

Sıradan bir Çekirdek Köken Alemi gelişimcisinin Mor Pullu Çimi özümsemesi için en az yarım ay gerekirdi.

 

Ancak Zhao Feng'in var oluşu, Antik Rüya Alemi tarafından güçlendirildiğinden ötürü o kadar zayıf değildi. Emme hızı mantıkla izah edilemezdi.

 

"Mor Pullu Çimler'in varoluş üzerinde etkisi olsa da bu etki benim için yeterli değil.”

 

Zhao Feng var oluşunun ve bedeninin Büyük Çekirdek Köken Alemi'nin sınırlarına ulaşıp Boş Tanrı Alemi'ne yaklaştığını açıkça hissedebiliyordu.

 

Bedeni ve varoluşu her ne kadar yarım adım Boş Tanrı Alemi'ne ulaşmış olsa da bunlar Zhao Feng'i tatmin etmiyordu.

 

Tabii ki Zhao Feng, savunması için Su soyunu güçlendirmek istediğinden dolayı hâlâ Mor Pullu Çimlere ihtiyacı vardı.

 

Birinin soyunu yükseltebilecek bir öğe Fan Evreni'nde epey nadir bulunurdu. Bu, Mor Pullu Çimler'in en değerli yönüydü.

 

Zaman geçtikçe Zhao Feng'in kontrol ettiği ast ordusu, Mor Pullu Çimlere öncelik vererek birçok değerli kaynak topladı.

 

Kaynakları toplarken birliklerde kayıpların olması mukadder olsa da aynı zamanda köleleştirilen canavar sayısı da artıyordu. Yarım gün sonra Zhao Feng'in kontrol ettiği balık sayısı epey artmıştı. Sayısal olarak iki yüzün üstüne geçmişti.

 

Hedef, Karanlık Kalp Mührü'nün kölesi olduğu müddetçe ruhunun derinliklerinden efendisine itaat ediyor ve onu kontrol etmek için kullanılan enerji son derece az oluyordu.

 

"Mor Pullu Çim ... Siyah Su Böceği Çimi ... Değerli Su Taşı ... Guwu Kabuğu....”

 

Nadir hazineler ve farklı türde kaynaklar Zhao Feng'e gönderiliyordu. Bu arada Zhao Feng, sadece dış dünyada Çekirdek Köken Alemi ve soyu tükenmiş yararlı hazineler ve kaynaklar için harekete geçmişti. Bunların arasında ana odak noktası hâlâ Mor Pullu Çimler'di.

 

Diğer kaynaklar ve hazineler esas olarak dış yardım, hap yapımı, silah dövmesi veya panzehir için kullanılırken Mor Pullu Çimler doğrudan kişinin gücünü artırabilirdi.

 

Bu nedenle onu en öncelikli kaynak olarak belirlemişti.

 

İki yüz balığın verimliliği oldukça yüksek olduğundan ötürü Zhao Feng'in elindeki Mor Pullu Çim sayısı artmaya devam etti.

 

"On sekiz ... on dokuz ... yirmi....”

 

Zhao Feng'in Mor Pullu Çimleri, astlarını etrafında emir vererek elde ederken diğerleri ise süreçte birçok hayvanın peşinde koşarken bir veya iki tanesini bulmak için yarım günlük zaman harcayacaklardı.

 

Her saat başı Zhao Feng, bir yığın Mor Pullu Çim yiyebiliyordu. Yediği çim miktarı arttıkça kendini inek gibi hissetse de vücudu savunma açısından güçleniyordu.

 

On adet Mor Pullu Çim yediğinde, kanının garip bir değişime uğradığını hissetti. Etinin içinde koyu mor bir su aurası varmış gibi görünüyordu.

 

Hmm?

 

Zhao Feng vücudundaki bu aurayı kontrol etmeye çalıştı.

 

Weng!

 

Önce Zhao Feng'in cildinde mor çizgiler belirmeye başladı ve ardından mor çizgiler pullara dönüştü.

 

"Başarılı!”

 

Zhao Feng mutluluktan havalara uçuyordu. Şimdi vücudunda yeni bir soy gücü vardı.

 

Zhao Feng, pulların savunmasını timsahların vücudundaki pullarla kıyaslanır bir düzeye getirdiğini hissedebiliyordu.

 

Antik timsahlar sadece Küçük Çekirdek Köken Alemi'nde olmalarına rağmen Büyük Çekirdek Köken Alemi'ndekilerin saldırılarına karşı koyabilirlerdi.

 

Soy güçleri genelde bir kişinin bedeninin ne kadar güçlü olduğuna dayanırdı. Zhao Feng'in var oluş ve bedeni Antik Rüya Alemi aurası emdiklerinden ötürü yeni savunma soyu son derece güçlüydü.

 

“Bu savunma soyu genel savunmamı %30 arttırdı.”

 

Zhao Feng'in kalbi sarsılsa bile bu daha başlangıçtı. Soyunun yoğunluğunu arttırmak için hâlâ Mor Pullu Çimleri yemeye devam ediyordu.

 

Aynı zamanda Zhao Feng, aurasını emmek ve soyunu arındırmak için Antik Rüya Alemi'ne girdi.

 

“Yirmi sekiz ... otuz ... otuz beş ... ”

 

Zhao Feng'in küçük ordusu hala genişlemeye devam ederken verimlilikleri de artıyordu.

 

Hayvanlar belli bir dereceye kadar zeka sahibi olduklarından ötürü Zhao Feng, Mor Pullu Çim'in görüntüsünü grup liderlerine yollayarak bu çime odaklanmalarını söyledi.

 

İkinci gün sahip olduğu Mor Pullu Çim sayısı kırka ulaşmıştı.

 

Mor Pullu Çimler yiyebileceğinden daha hızlı toplanıyordu.

 

Tam o anda yeni soyu da gelişmişti. Bedeninde mor çizgilerin oluşması için artık sadece tek bir düşüncesi yeterken pullar daha yoğun bir hale gelmişti.

 

"Savunmam artık eskisinden iki kat daha güçlü ancak bu savunma soyu benim Su savunma soyumun bariyerini etkilemiyor.”

 

Zhao Feng özellikle savunma açısından vücudunun çok daha güçlü hale geldiğini hissetti.

 

Bütün bu yerler Kutsal Topraklar'ın dahilerinin gözlerini diktikleri yerlerdi.

 

Yarı-Tanrı Unutulmuş Bahçesi'nden bu yana bir buçuk gün geçmişti.

 

Şu anda Mor Duman Gölü'nün etrafında toplanan yirmi otuz kadar dahi, Zhao Feng'in hasatına karşı kıskançlıkla bakıyorlardı.

 

Ancak Zhao Feng ordusu daha büyüyor ve büyüyordu. Diğer dahilerin ondan korkması için bu yeterliydi.

 

"Yirmi antik timsah ve dört yüz balık....”

 

Kadın canavar terbiyecisi Zhao Feng'e bir insan değilmiş gibi bakıyordu.

 

Gölün başka bir köşesinde:

 

"Küçük Çekirdek Köken Alemi'ndeki birisi Mor Pullu Çimler'in yüzde doksanını kendisine alıyor.”

 

"Ordusu zaten buradaki tüm kaynakların ve hazinelerin yarısından fazlasını aldı. Böyle giderse çiğneyebileceğimiz bir kemik bile kalmayacak.”

 

Beş ya da altı dahi bir araya gelmişti. Su türlerinin ordusuna öfke ve isteksizlik ile bakıyorlardı.

 

İkisi Büyük Çekirdek Köken Alemi'ndeydi. Bunlardan biri kuru ve solmuş yüzü olan bir erkekti, diğeri de Kılıç Dao'sunda gelişim yapan bir gençti.

 

Solmuş yüzü olan erkek, Hayalet Cesetleri Dao'sunda uzmanlaşmış ve yüz iskeletten oluşan bir orduya sahipti. Bunların arasında sekizi Çekirdek Köken Alemi ulaşmış ve altın bir iskelet Hükümdar Lordu seviyesine ulaşmıştı.