Bölüm 592: Pusu

avatar
9649 24

King of Gods - Bölüm 592: Pusu


 

Bölüm 592: Pusu

 

Zhao Feng sonuca şaşırmayarak misafir odasından başını sallayarak çıkmıştı. Kutsal Topraklardan gelen bu ikilinin ona yardım etmek istememesi normaldi ama yine de şansını denemek istemişti.

 

Sonrasında Zhao Feng otele dönerken Xiao Ma ve Loulan Zhishui ile iletişime geçmişti.

 

“Kaptan, istediğiniz kaynakların neredeyse hepsi toplandı. Sattığınız kaynaklardan elde ettiğiniz İlkel Kristal Taşların hepsi ise ihtiyacınız olan materyalleri satın almak için kullanıldı.”

 

Xiao Ma bir liste çıkarıp teker teker eşyaları saymaya başladı.

 

Eşya alıp satma işine gelince, Xiao Ma bağlantılarını kullanırken Loulan Zhishui bu süreci denetlemişti.

 

“Tamam, üç gün içerisinde ayrılacağız.”

 

Zhao Feng kararını vermişti.

 

Boş Okyanus Ruhani Sarayı yüksek sınıf depolama noktası olduğu için gereksinimlerinin hepsi karşılanmıştı. Ayrılma vakti gelmişti.

 

“Xiao Ma, işte ödülün.”

 

Zhao Feng, Xiao Ma’ya bir boyutlarası yüzük fırlatmıştı. İçindekileri görünce Xiao Ma’nın neredeyse kalbi yerinden çıkmıştı.

 

“Teşekkürler, Kaptan.”

 

Xiao Ma minnettar bir şekilde defalarca başını eğmişti.

 

İçinde İlkel Kristal Taşı yığını haricinde bir varil de kalp kan özü vardı.

 

İlkel Kristal Taşı yığını onun birkaç senelik geliriyle karşılaştırılabilecek bir seviyedeydi. Kalp kan özü varili ise sadece rüyalarında görebileceği bir şeydi.

 

Xiao Ma ayrılmadan önce Zhao Feng’e derin bir şekilde baktı. Kalp kan özü variliyle, varoluş hali büyük bir ölçüde yükselecekti. Bu adımı attığı sürece, hayatı sonsuza dek değişecekti.

 

Odanın içinde:

 

“Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğini kullanmak için hiç mi umut yok?”

 

Zhao Feng düşünmeye başladı.

 

Ruhani Kutsal Topraklarının bölgesine kadar uzun bir yol vardı. Eğer seyahatleri pürüzsüz geçerse, yolculuğun on iki sene süreceğini tahmin ediyordu. Ancak, eğer Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğini kullanırsa, bu zamanın yarısını tasarruf etmiş olacaktı.

 

Ne yazık ki, Kutsal Topraklardan gelen o ikili Zhao Feng’e yardım etmeyecekti.

 

Shua!

 

Zhao Feng’in elinde mor renkli bir yadigar belirdi; Mor Aziz Yadigarı.

 

Mor Aziz Yadigarı ile Mor Aziz Harabeleri arasında bir bağ vardı. Yadigarı kullanarak harabelere bir yol açabilirdi, yadigarın kendisi ise sıra dışı bir güç içeriyordu.

 

“Mor Aziz Kısmi Ruhu sadece üç defa kullanılabilir. Çoktan bir defa kullandım.”

 

Zhao Feng gözlerini kapayıp, yadigarı hissetti.

 

Mor Aziz Yadigarının diğer tarafındaki aura çoktan son derece güçsüz bir haldeydi. Bunun sebebi aradaki mesafenin aşırı fazla olması ile boyutun kendisinin güç kaybediyor olmasıydı. Yoksa harabelere bir yol açabilirdi.

 

Bin Akan Adalar Bölgesi ve Tianlu Adalar Bölgesi yan yana olmalarına rağmen, Mor Aziz Kısmi Ruhunun şu anki kuvveti muhtemelen yeterli değildi.

 

Neyse ki, Zhao Feng, Mor Aziz Harabelerine geri gitmek gibi bir niyete sahip değildi.

 

“Kıdemli Mor Aziz, hedefim çok uzakta, Gerçek Dövüş Kutsal Topraklarındaki Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğini kullanmam gerek…”

 

Zhao Feng bu bilgi tutamını karşı tarafa yollamıştı.

 

Bir bağ açmak çok zordu ve Mor Aziz Kısmi Ruhu ile boyutun gücünü boşa harcardı. Ama bilgi alışverişi fazla enerji gerektirmiyordu.

 

Lakin, herhangi bir tepki alamamıştı.

 

“Mor Aziz Harabelerde bir şey mi oldu?”

 

Zhao Feng’in kaşları çatıldı.

 

Çay yapılacak vaktin yarısı sonrasında, Mor Aziz Yadigarından bir iç çekme sesi geldi; “Zhao Feng, Gerçek Dövüş Kutsal Topraklara git ve Mor Aziz Yadigarımla Duanmu Qing isminde birini bul, ama o kişinin hâlâ hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Eğer hâlâ hayattaysa o zaman kesinlikle sana yardım eder. Güvenilir birisidir.”

 

“Gerçek Dövüş Kutsal Toprakları mı? Duanmu Qing mi? Harika!”

 

Neşeden Zhao Feng’in kulakları ağzına varmıştı. Bir hevesle Mor Aziz Kısmi Ruhuna bu ricada bulunmuştu fakat bu konuda fazla umutlu değildi.

 

Mor Aziz Kısmi Ruhuyla bağlantılı olup, bugün hâlâ hayatta olan birisi basit bir figür olamazdı.

 

“Kardeş Zhao Feng, Mor Aziz Harabelerinin durumu iyi, endişelenmene gerek yok…”

 

Mor Aziz Yadigarından, Zhao Yufei’nin sesi gelmişti.

 

İkili birbirleriyle Mor Aziz Yadigarı sayesinde iletişim kurabilmişti. Fakat mesafe çok uzun olduğu için fazla konuşamamışlardı, öbür türlü Mor Aziz Yadigarı ve Mor Aziz Harabeleri boyutu üzerine çok fazla yük yüklemiş olurlardı.

 

Aynı anda, Mor Aziz Harabelerinin Hazine Sarayının üçüncü katında:

 

Weng~~

 

Mor cübbeli genç bir kız, kristal bir anahtarın önünde oturuyordu.

 

Morlar içerisine sarılmış kızın ışıldayan kar beyaz bir teni vardı, kız bir tanrıça kadar zarif gözüküyordu.

 

“Yufei, Ruhani Irk soyun uyanmak üzere gibi gözüküyor. Zihinsel enerji seviyen hala Çekirdek Köken Alemine ulaşmamış olmasına rağmen çoktan bu kadar saf bir Gerçek Yuan değişimi yapabiliyorsun. Yakında tamamen Gerçek Yuan arındırabilmeye başlayacaksın.” dedi Mor Aziz Kısmi Ruhu gülümseyip.

 

Zihinsel enerji seviyesi Çekirdek Köken Alemine varmadan birisinin Gerçek Yuan arındırması inanılmaz bir şeydi. Bu birkaç defa gerçekleşmiş olsa da, ya çok büyük şanstan ya da başka birinden yetişim almaktandı, ki bu da onlar tarafından arındırılamaz ve mühürlü bir halde saklanırdı.

 

Ancak, Zhao Yufei, Gerçek Yuan’ı bu halde kendi başına arındırıp işleyebiliyordu.

 

“Ruhani Irk, On Bin Kadim Irk arasında bile en iyiler arasında kabul ediliyor.”

 

Mor Aziz Kısmi Ruhu başını salladı.

 

Üç gün sonra, Boş Okyanus Ruhani Sarayın girişlerinin birinin yakınlarında:

 

“Şu velet sonunda çıktı, ayrılmaya hazırlanıyor.”

 

“Bunu Üçüncü Eldere aktarın.”

 

Bir takım normal görünümlü silüetler Ruhani Duyularıyla iletişim kuruyordu.

 

Shua! Shua!

 

Bu figürler göz açıp kapayıncaya dek ortadan kaybolmuştu.

 

Birkaç nefes sonra:

 

Sou! Sou! Sou!

 

Zhao Feng ve grubu Boş Okyanus Ruhani Sarayından yelken açmıştı.

 

Shua!

 

Zhao Feng’in elini kaldırmasıyla, yeni Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi ortaya çıkmış ve kuvvetli bir baskı yaymaya başlamıştı.

 

“Ne kadar güçlü bir aura. O gemi kesinlikle son derece yüksek kalite.”

 

Zhao Feng ve denizcileri gemiye binerken çoğu kişi dönüp girişe doğru bakıyordu.

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin içi artık zarif bir şekilde döşenmişti ve yüksek sınıf bir otel gibi gözüküyordu. Üstelik, materyallerin kuvveti ve savunması da güçlüydü.

 

Loulan Zhishui ve tayfa içeri girmiş ve çalışmaya başlamıştı.

 

Kalp kan özünü özümsedikten sonra, çoğu denizcinin varoluş hali yarım adım Çekirdek Köken Alemine yaklaşmaya başlamıştı ve daha da çok potansiyele sahiplerdi.

 

Loulan Zhishui rahat bir şekilde son aşama Gerçek Lord Derecesine ulaşmıştı.

 

“Hadi gidelim.”

 

Zhao Feng güzel bir şekilde dekore edilmiş kaptanın kabinine oturmuş ve emirler vermeye başlamıştı.

 

Weng~~

 

Boş Okyanus Ruhani Sarayından sınırsız okyanusa doğru fırlayan Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin yüzeyinde bir su ve yıldırım dalgası belirmişti.

 

“Takip edin!”

 

Sade gömlekli elder ile iki Hükümdar onları takip ediyordu.

 

Gömlekli elder Gan Bulut Köşkünün Üçüncü Elderiydi. Yanındaki iki Hükümdarın ikisi de son aşama Küçük Çekirdek Köken Alemine ulaşmıştı, hepsi inanılmaz bir hıza sahipti.

 

Son ay boyunca, elder Gan Bulut Köşkündeki güçlerini harekete geçirmiş ve birkaç kişiye burada beklemelerini emretmişti.

 

“Velet, Gan Bulut Köşkü düzinelerce mil içerisindeki her şeyin etrafını sarmış durumda. Kanatların olsa bile buradan kaçamazsın.”

 

Yıldırım kadar hızlı gemiyi takip eden gömlekli Hükümdar Lordu kükredi.

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin içinde, Büyük Çekirdek Köken Aleminin baskısını hisseden tüm denizcilerin kanı kaynıyordu. Doğayla birleşip, dünyayla bir olmuş gibi gözüküyorlardı.

 

“Bu nasıl bir hız böyle!”

 

Hükümdar Lordu sadece yavaşça yaklaşmayı başarabilirken, diğer iki Hükümdar yetişemiyordu.

 

“Şu velet gerçekten de kalp kan özünü gemiyle mi birleştirdi? Ne israf!”

 

Hükümdar Lordun yüz ifadesi hiddetlenmiş, gözleri soğuklaşmıştı.

 

Whoosh! Whoosh!

 

İki orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemi Hükümdar Lordu, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi belirli bir mesafe uçtuktan sonra geminin önünden saldırıya geçmişti.

 

“Velet, olduğun yerde kal!”

 

İki orta aşama Küçük Çekirdek Köken Aleminin ikisi de aynı anda saldırmış ve dalgaların kükremesine sebep olmuşlardı.

 

Bam! Bam! Güm~~~~

 

Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin soğuk metalik kabuğu hâlâ pürüzsüz ve soğuk bir şekilde duruyordu. Herhangi bir zarar görmemişti.

 

“Bu geminin savunması inanılmaz bir şekilde güçlü.”

 

İki Hükümdar dillerini şaklatmış ve gemiyi durdurmak için tüm güçlerini kullanmışlardı. Saldırıları, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi için tam anlamıyla bir tehdit oluşturmasa da, geminin hızını düşürmek zor değildi.

 

“Hahaha… Siz ikiniz, o gemiyi durdurun.”

 

Gömlekli Hükümdar Lord vahşi bir şekilde kahkaha atıyordu.

 

Zhao Feng’in ardından gitmesinin ana sebebi kalp kan özüydü. Zhao Feng’in bunun üstüne bu kadar yüksek bir sınıf Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisine sahip olacağını düşünmemişti.

 

Bir zirve tek yıldız klan olan Gan Bulut Köşkü bile bu kalitede gemilere sahip değildi.

 

“Usta.”

 

İskelet Bölüm Lideri karanlık bir sis tabakasından çıkmıştı. Son ay boyunca, İskelet Bölüm Liderinin kuvveti kalp kan özünü ve Mistik Kara Kristal Kemiğini kullandıktan sonra büyük bir ölçüde yükselmişti.

 

Ding! Ding! Ding!

 

İskelet Bölüm Lideri, iki Küçük Çekirdek Köken Aleminin darbeleri tarafından vurulmuş ve hiçbir şekilde yaralanmamıştı.

 

“Zhe zhe zhe…”

 

Ellerini ileri doğru iterek iki Hükümdara dalga dalga kemik mızrağı yollayan iskelet Bölüm Lideri bunu yaparken kahkaha atıyordu.

 

Güm!

 

İki Hükümdar geri çekilmeye zorlanmıştı ve teki hafif yaralanmıştı.

 

Zhao Feng başını sallamaktan kendini alıkoyamamıştı. İskelet Bölüm Liderinin yetişimi son aşama Küçük Çekirdek Köken Alemine yaklaşıyordu ve kemikleri tamamen yeni bir seviyeye erişmişti ─ normal Küçük Çekirdek Köken Alemlerinden gelen saldırıları görmezden gelebiliyordu.

 

Vücuduyla Dokuz Ölümcül Yin Kemiğini birleştirdiği gerçeğini de ekleyince, iskelet Bölüm Liderinin savaş gücü son aşama Küçük Çekirdek Köken Alemini geçmiş ve neredeyse Büyük Çekirdek Köken Alemiyle karşılaştırılabilir bir seviyeye gelmişti.

 

“Bu savaşı hızlı bitir.”

 

Zhao Feng arkalarından gelen üçlünün onlara yetişmeye başladığını görmüştü.

 

Shua!

 

Onun siyah bayrağı sallamasıyla yüz lanetli hayalet cesedi havada ortaya çıkmıştı.

 

Hu~~~~~~

 

Anında dört ila beş mil boyunca karanlık bir sis etrafa yayılmış ve korkunç bir laneti yaymaya başlamıştı.

 

“İyi değil!”

 

Sis onlara dokunur dokunmaz iki Hükümdar tedirgin hissetmişti. Göremedikleri sayısız, kuru, beyaz el vücutlarını pençeleyip etlerini parçalıyordu.

 

İki Hükümdarın ruhları ve enerjileri kesintisiz bir şekilde tüketiliyordu, yaralı Hükümdar daha da kötü hissediyordu. Sanki ona yapışmış hayaletler var gibiydi.

 

“Zihinsel enerji Hayalet tekniği ─ On Bin Hayalet Labirent Tanrısı!”

 

İskelet Bölüm Liderinin gözlerindeki kırmızı alevler seğirmiş ve Hayalet Ceset Lanet Düzeneğine korku ve panik illüzyonları bırakmıştı.

 

Shua! Shua!

 

Zhao Feng siyah bayrağı sallamaya başlamıştı. Sis ardı ardına iki Hükümdar Lordu tuzağa düşüren daireler oluşturuyordu.

 

“Wu!”

 

“Arghhh~~!”

 

Yüzlerindeki ifadeyi korku fethederken iki Hükümdar sersemlemiş ve çığlık atmaya başlamıştı.

 

Derileri ve kanlarının çürüdüğü görülebiliyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr