King of Gods - Bölüm 591: Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneği

---

 

Bölüm 591: Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneği

 

“Eğer orta önerini seçersem, ne kadar kalp kan özü gerekli olacak.” diye sordu Zhao Feng.

 

Usta Wei konuşmaya başladı, “Bir etkisi olması için en azından bir küvet kadar. Eğer çok fazla kullanırsak, yakındaki sınırsız okyanus balinalarını çekebilir.”

 

“Bir küvet mi? Sorun değil.”

 

Zhao Feng cevap verdi.

 

Usta Wei’nin gözlerinden şaşkınlık geçti. Bir küvet kalp kan özü Zhao Feng’in gözlerinde fazla değilmiş gibi gözüküyordu.

 

Aklında bunlar olan Usta Wei, Zhao Feng’e hiddet dolu kızgın gözlerle bakıyordu.

 

“Kardeş Zhao, eğer bana bir kalp kan özü küvet verirsen, gemi onarımını bedavaya yaparım.” dedi Usta Wei heyecanla dolu bir şekilde.

 

Zhao Feng gülmeye başladı. Bu Usta Wei’nin de biraz kalp kan özü istediğini aklından geçirmemişti.

 

Usta Wei orta aşama Küçük Çekirdek Köken Alemindeydi, kalp kan özü onun için çok yardımcı olacaktı.

 

“Anlaştık.”

 

Zhao Feng başını sallayıp teklifi kabul etti. Su kabağındaki kalp kan özü düzinelerce küvet büyüklüğündeki bir odayı doldurabilirdi. Ne de olsa, öldürdüğü sınırsız okyanus balinasının bedeni devasaydı ve varoluş hali neredeyse Boş Tanrı Alemindeydi.

 

Zhao Feng teklifi kabul edince Usta Wei’nin yüzünde bir tebessüm belirmişti. İkili sonrasında Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin onarımı ve gelişiminin detaylarını konuşmaya başlamıştı.

 

“Kardeş Zhao, bu gemi su ve yıldırım elementleri sahip, aşındırmaya karşı aşırı dayanıklı ve gizlilik konusunda çok iyi…”

 

Usta Wei analiz etti.

 

Zhao Feng, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin yapısından oldukça memnundu. Su Yıldırım elementi onun buz ve su soyu ile Rüzgar Yıldırım Gerçek Yuan’ı için mükemmeldi.

 

“O zaman su ve yıldırım elementini temel yapı olarak bırakacağız.”

 

Usta Wei bundan emin olduktan sonra nasıl geliştirme yapılacağı hakkında konuşmaya başladı.

 

“Geminin çok büyük olmasına gerek yok. Kuvvetli bir saldırıya ihtiyacım yok ama son derece hızlı olup kuvvetli bir savunmaya sahip olmalı.”

 

Zhao Feng düşüncelerini dile getirdi. Gemi öncelikle seyahat etmek ve sessiz bir şekilde yetişim yapmak için iyi bir yer sağlamak için vardı.

 

“En, eğer gemiyi büyütmezsek, o zaman gerçekten de hızı ve savunmasını yükseltebiliriz.”

 

Usta Wei başını salladı.

 

Geminin yapısını ve yapılacak geliştirmelerini konuştuktan sonra, materyaller hakkında konuşmaya başlamışlardı.

 

Materyal seçimi de üç farklı dereceye ayrılmıştı, Zhao Feng en iyi olanları seçti. Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin onarılıp geliştirilmesi için gerekli olan toplam servet devasa bir miktardaydı, ki bu da Usta Wei’nin şaşkınlık içerisinde iç geçirmesine sebep olmuştu.

 

İki yıldızlı tarikattan olanlar veya bir Boş Tanrı Aleminin öğrencisi olanlar hariç, hayatında bir defada bu kadar para harcayan bir Hükümdar görmemişti. Buna rağmen, bu sefer bunu yapan kişi yalnızca yarım adım Çekirdek Köken Aleminde olan bir delikanlıydı.

 

“Muhtemelen bu gencin geçmişi basit değil.”

 

Usta Wei ciddileşmeye başlamıştı.

 

Otelden çıktıklarında, Usta Wei, Xiao Ma’ya Zhao Feng’in geçmişini ve arkasında kimler olduğunu sormuştu.

 

“Müşterimin geçmişi inanılmaz bir şekilde gizemli. Kutsal Topraklardan gelen dahiler bile onunla konuşmaya geldiler.”

 

Xiao Ma gururlu bir şekilde olayı abartıyordu.

 

'Ruhani Kutsal Topraklar mı?'

 

Usta Wei derin bir nefes aldı. Gemiyi onarırken bir an bile rahatlamaya cüret etmiyordu.

 

Otelin içinde, Zhao Feng oturmuş ve yetişim yapmaya başlamış, bedenindeki Kadim Rüya Alemi aurasını özümsemeye başlamıştı.

 

“Kadim Rüya Alemi aurası bedenimin gücünü ve soyumu güçlendiriyor, ayrıca On Bin Kadim Irkı soyuna benzer bir auraya sahip. Eğer bunu özümsemeye devam edersem…”

 

Zhao Feng umutla doluydu.

 

Soyu şuan Mor Aziz Harabelerinden ayrıldığı halinden iki veya üç kat daha güçlüydü. Zhao Feng’in vücudu ve varoluş hali güçlendikçe Kadim Rüya Aleminin etkisi azalsa da, Zhao Feng, Kadim Rüya Alemine daha fazla dayanabilmeye başlamıştı.

 

“Çekirdek Köken Alemini aşmadan önce kalp kan özünü ve Kadim Rüya Alemi aurasını kullanarak soyumu sınırlarına itmeliyim.”

 

Zhao Feng’in bir planı vardı. Kısa bir süre önce yarım adım Çekirdek Köken Alemine ulaştığı için kısa bir zaman içerisinde Çekirdek Köken Alemine ulaşması gerçekçi değildi.

 

Sonraki yarım ay içerisinde, Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisinin yarısı onarılmıştı.

 

Onarım bittikten sonra sırada geliştirme vardı.

 

Başka bir taraftan, Zhao Feng Hayalet Ceset Lanet Düzeneğini güçlendirmek için materyaller toplamaya devam ediyordu ve eski metal yüzüğündeki kıymetli kaynakları satıyordu. Birkaç dağ büyüklüğündeki kıymetli kaynak yığınları azalmaya başlamıştı.

 

Paranın %30-40’ı gemiyi geliştirmek için harcanırken diğer %60-70 ise Hayalet Ceset Lanet Düzeneği üzerine harcanmıştı. Usta Wei onarımı bedavaya yapacaktı ama yine de geliştirmeler para gerektiriyordu.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar, Zhao Feng çoktan neredeyse bir ay boyunca Boş Okyanus Ruhani Sarayında kalmıştı.

 

Bu süreç boyunca, tüm can sıkıcı sorunlar Xiao Ma ve Loulan Zhishui’ye bırakılmıştı. Hem o hem de İskelet Bölüm Lideri güçlenmek için zamana ihtiyaç duyuyordu. Ancak o zaman ikili önlerindeki ölümcül takiple açık bir şekilde yüzleşebilirdi.

 

Wah!

 

Zhao Feng bir ağız dolusu kan kusmuş, yüzü bembeyaz olmuştu. Ama hemen gözlerini kapamış ve yarım adım Gerçek Yuan’ını deveran ederek Kadim Rüya Aleminden gelen aurayı özümsemeye başlamıştı.

 

Miyav miyav!

 

Küçük hırsız kedi omzuna çıkmış ve geriye kalan aurayı özümsemeye başlamıştı.

 

Di! Da!

 

Bir insanla bir kedi aynı anda büyük bir kalp kan özü varilinin içinde yıkanıyordu.

 

Neredeyse bir aylık bir zaman içerisinde, Zhao Feng’in varoluş hali ve soyu gelişmiş ve daha saf bir hale gelmişti.

 

“Ne yazık ki, kalp kan özünün etkisi zayıfladı.”

 

Zhao Feng iç çekti.

 

Varoluş hali ve bedeni Büyük Çekirdek Köken Alemi seviyesine denk hale gelmişti, hatta şu an bazı normal Hükümdar Lordlardan bile daha güçlü olabilirlerdi.

 

Bu da yetmezmiş gibi, soyunu güçlendirmek ona bir sürü kazanç sağlamıştı.

 

Mesela, şimdi eğer kuvvetli gizli teknikler kullanırsa, bunu yapmak için daha fazla enerjiye sahip olacaktı. Varoluş halinin temeli ise ona daha yüksek bir yetişim hızı vermişti.

 

Zhao Feng aynı zamanda duyularının da keskinleştiğini hissediyordu. Yarım adım Gerçek Yuan’ı daha hızlı bir oranda değişim geçiriyordu. Mor Yıkım Rüzgar Yıldırım kavraması da öncekine göre daha hızlıydı.

 

Sonunda Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisi sonunda onarılmış ve geliştirilmişti. Zhao Feng yakındaki bir gölde tamamıyla yeni bir Mavi Yıldırım Deniz Gök Gemisiyle karşılaşmıştı.

 

Gölde kusursuz düzeneklerle kaplı, gri-mavi metalik bir gemi vardı. Soğuk bir ışıltı yayıyordu. En üstte bir güverte olacak şekilde iki kat halinde ayrılmıştı.

 

Uzaktan bakınca gemi bir köpekbalığı gibi gözüküyor ve korkunç bir aura yayıyordu.

 

Zhao Feng denizcilerin gemiye alışmaları için onları kendi hallerine bırakmıştı.

 

Weng~

 

Geminin yüzeyinde ince bir su ve yıldırım simgesi belirerek, geminin daha gizemli ve asil gözükmesini sağlamıştı.

 

“Birkaç test yaptıktan sonra, geminin hızının iki veya üç kat yükseldiğini söyleyebilirim. Artık bir Büyük Çekirdek Köken Aleminin hızına  daha yakın. Savunmaya gelirsek, artık birkaç normal Çekirdek Köken Aleminin saldırılarına aynı anda dayanabilir.” dedi Usta Wei gülümseyip.

 

Zhao Feng geminin hem içinin hem de dışının güçlendirildiğini fark etti, artık bu gemi  normal sınırsız okyanus gemilerinden çok daha iyiydi.

 

Geminin yaydığı metalik his daha güçlü olmuş, oyma düzenekleri daha kesin ve doğru bir hale gelmişti.

 

O gün, Zhao Feng denizcilerin gemiyle haşır neşir olması için kendi hallerine bırakmış ve Usta Wei’ye kalp kan özü küvetini vermişti.

 

“Kardeş Zhao, bu gemiyi sadece okyanusta seyahat etmek için mi geliştirdin?”

 

Usta Wei, Zhao Feng’in geçmişini merak ediyordu. Eğer onun yerine başka biri olsa, kaynakları daha çok kendi üzerinde kullanmış olurdu.

 

“Artık saklamayacağım. Aslında başka bir toprak bölgesine gitmem lazım.” dedi Zhao Feng.

 

“Gerçek Dövüş Kutsal Topraklarından ayrılıp başka bir Kutsal Toprak bölgesine mi gideceksin?”

 

Usta Wei şaşırmıştı.

 

Başka bir kutsal toprak diyarına gitmek çok uzaktı.

 

“Kardeş Zhao, hazır Kutsal Topraklardan birkaç dahi biliyorsun, neden Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğini kullanarak anında başka bir Kutsal Toprağa gitmiyorsun? Çok daha fazla zaman kazanmış olursun.” dedi Usta Wei şaşırmış bir şekilde.

 

Onun bakış açısından, Zhao Feng’in geçmişi basit değildi, hatta Ruhani Kutsal Topraklarla bile bağlantılı olabilirdi.

 

“Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneği mi?”

 

Zhao Feng etkilenmişti. Anında haritadaki benzersiz çizgileri hatırlamıştı.

 

“Eğer doğruysam, bu çizgiler uzun mesafe ışınlanma düzenekleri.”

 

Zhao Feng heyecanını bastıramıyordu.

 

“Ancak, bunu kullanmanın ağır bir bedeli olduğu duydum ve sadece sınırlı sayıda birkaç kişi bunu yapma hakkına sahip…”

 

Usta Wei ekledi.

 

“Teşekkürler.”

 

Zhao Feng’in artık yeni bir planı vardı.

 

Hedefi çok uzaktaydı. Eğer Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğini kullanabilirse, zamanının yarısından tasarruf etmiş olacaktı.

 

Zhao Feng hemen etrafta gezinmiş ve sonunda Kutsal Topraklardan gelen iki dahiyi bulmuştu.

 

Jiang Fan ve Chen Yilin, Zhao Feng’i gördüklerinde Boş Okyanus Ruhani Sarayının saygın misafir odalarında duruyorlardı.

 

“Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneği mi?”

 

Jiang Fan ve Chen Yilin birbirlerine baktıktan sonra katı bir suretle başlarını sallamışlardı.

 

“Bizim bile Ruhani Bölge Işınlanma Düzeneğine erişimimiz yok. Ve benim ustam Kutsal Toprakların bir Elderi, Jiang Fan’ın ustası ise daha da güçlü…”

 

Uzun ve Chen Yilin konuştu mazeret göstererek.

 

Kendilerinin bile yalnızca normal ışınlanma düzenekleri kullanabildiklerini söylüyorlardı

 

“Normal ışınlanma düzenekleri kişiyi Boş Okyanus Ruhani Saraylarından tut Ruhani Kutsal Topraklara kadar her yere yollayabilir ama bu sadece Kutsal Toprakların çekirdek üyeleri için bir şey. Bunu yaptığımızda ustamızın veya kıdemli birinin iznini almak zorundayız.” dedi Jiang Fan başını sallayıp.

 

Zhao Feng bu sonuca şaşırmamış olsa da, yine de birazcık hayal kırıklığına uğramıştı.

 

O Kutsal Toprakların bir üyesi değildi ve kuvvetli bir sosyal çevresi yoktu. Boş Okyanus Ruhani Sarayları arasında seyahati sağlayan normal ışınlanma düzeneklerini kullanacak hakka bile sahip değildi.

 

Bu da yetmezmiş gibi, bu ikili Zhao Feng ile pek bir bağ kurmamıştı, bu yüzden pek de ona yardım etmek istemiyorlardı.

 

“O zaman, ben ayrılıyorum.”

 

Zhao Feng, Kutsal Topraklardan gelen iki dahinin duygusuz bakışlarıyla birlikte misafir odasından ayrıldı.

 

“Bu Zhao Feng yetenekli olsa da, kuvvetli bir sosyal çevreye veya güçlü bir kıdemliye sahip değil. Onun geleceği kesinlikle bizim geleceğimizle etkileşime geçmeyecek.”

 

Chen Yilin gülümsedi.

 

Jiang Fan iç çekti. Eğer biraz çaba gösterseler, küçük bir umut olabilirdi ama Zhao Feng’in yeteri kadar potansiyele sahip olduğunu düşünmüyorlardı, bundan dolayı onla uğraşmamışlardı.